Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016, Journal of International Social Research
…
8 pages
1 file
Postmodern dönemle birlikte daha çok duyduğumuz ya da dillendirdiğimiz kimlik kavramı, siyaset, sosyoloji, felsefe ve psikoloji gibi disiplinlerde olduğu gibi sanatın da konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanat tarihini göz önünde bulundurduğumuzda özellikle Aydınlanma Dönemi ile birlikte bireyin öne çıkması, kendini ve yaşadığı çevresini sorgulaması ve tanımlamaya çalışması "kimliğin", sadece postmodern döneme ait bir sorun olmadığının göstergesidir. Bir anlamda yaşamın temsili olan sanat, sanatçının hayatı nasıl yorumladığının ya da kendini nasıl tanımladığının ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla her sanat eseri bir kimlik göstergesi olarak yorumlanabilir. Ancak, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra baskılanmış ya da ötekileştirilmiş grupların, kimlik göstergesi olarak ırk, kültür, cinsiyet ya da cinsel tercih üzerine artan sanatsal çalışmaları-bireyin kendini özgürce ifadesi olarak görünmesine rağmen-insansal olandan uzaklaşmaktadır. Bu bağlamda, kişinin ne adı, ne doğduğu yer, ne cinsiyeti, ne de ona verilmiş olan kimlik numarası, kimliği tanımlayabilecek öğeler değildir. Bireyin kimliğini, yaşantıları ve gözlemleri sonucu elde ettiği veriler doğrultusunda kendini ifade eden düşünce ve davranışları belirler. Bu çalışmada, özellikle 1980'li yıllarda ortaya çıkarılan kimlik olgusunun ne olduğu ve sanatsal çalışmalarda yerini nasıl bulduğu açıklanarak özünde aydınlanma döneminden günümüze kadar yapılan sanat eserlerinde ve hareketlerinde var olan sanat ve sanatçı kimliği irdelenecektir.
The Journal of Academic Social Sciences, 2021
İnsanlık tarihiyle aynı geçmişe sahip olan sanat; genel olarak bireylerin duygu ve düşüncelerinin estetik yollarla dışavurumu olarak tanımlanmaktadır. Sanatsal ifade yoları ilk ortaya çıkışından günümüze kadar insanoğlunun günlük hayatını kolaylaştırmak ve anlamlı kılmak için kullandığı en temel yollardan olduğu söylenebilir. Ayrıca sanat günümüz disiplinler arası bilimsel ve teknolojik gelişmelerle günlük yaşamın içinde vazgeçilemez bir yere sahiptir. Özgür düşünce ve karar verme yeteneği geliştiren sanat, duyusal ve etik bir eğitim biçimi, iletişim yolu ve öğrenme yöntemidir. İnsanlar hayal gücü, duygu ve düşüncelerini ifade etme imkânını, sanat eğitiminin fırsat verdiği yöntemlerle bulmaktadır. Önemli bir boyutta rol oynayan sanat eğitimi, diğer tüm disiplinlerdeki verilen eğitimlerde de sanatsal yöntemlerin önemini beraberinde getirmektedir. Her toplumun kendine özgü kültürü, inançları, yaşama biçimleri olması sebebiyle kültürel farklılıklar, sanat eğitimin ve eğitimde sanatın etkisini göstermektedir. Sanat eğitimini gerekli kılan etkenlerin başında sosyal yapı, toplumsal ve kültürel özellikler gelmektedir. Tüm bu özelliklerin edinilmesinde de eğitimde sanatsal yöntemler izlenmesi sürece fayda sağlayacaktır. Bu çalışmada, sanat eğitiminin gücü ve sanatın öncülüğündeki bireysel ve toplumsal gelişmeler ele alınarak, genel sanat eğitimi çerçevesinde görsel sanat eğitiminin gerekliliği ve genel eğitim sistemleinde sanatsal teknik ve malzemelerin kullanılmasının sağlayacağı yararlar hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır.
Sobider Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences, 2019
Özet: Sanat, tasarım ve mimari birbirinden ayrı düşünülemeyen bir bütün halindedir. Bu bütünün her parçası birbiriyle ilişkili olduğu gibi birbiri içinde yer almakta ve etkileşmektedir. Mekan kavramına disiplinler arası yaklaşım çerçevesinde farklı anlamlar yüklenmiş ve sanatsal üretimin merkezi haline gelmiştir. Mekanın sanat ile olan ilişkisi onu içinde barındırmasının yanı sıra onunla bütünleşmesidir. Artık mekan sanatın sadece ögesi değil, bir parçası olmakta, hatta kendisi bir sanat eserine dönüşmektedir. Bu bağlamda mekan tasarımının bir eser olma özelliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada amaç, mekan-yapıt ilişkisini değil, mekanın bir yapıta dönüştürülmesini aktarmak, mekanın ögesi olarak çağdaş sanata değinmektir. İzleyici-yapıt deneyimini mekan ile bütünleştiren ve mekanın bir ögesi haline gelen örneklere yer verilerek literatüre katkı sağlamak hedeflenmektedir. Abstract: Art, design, and architecture are a whole that is not considered separate. Each part of this whole is interrelated, interconnected and interacting with each other. Within this scope, the interdisciplinary approach to the concept of space, different meanings have been assigned and space becomes the center of artistic production. The relationship of the space and the art become integrated with it besides holding it inside. Now, space is not only the element of art, but a part of it, and it is transformed into a work of art. In this context, becoming an artwork feature of the space design comes to exist. The purpose of this study is to convey the transformation of the space to artwork, not a space-work relationship, but to refer to contemporary art as the element of the space. It is aimed to give examples about audience-art work experience that integrated with space and became an element of the space and to contribute to the literature. Bu çalışma, 18-20.04.2019 tarihleri arasında Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde gerçekleşen, 6. Uluslararası Güzel Sanatlar Sempozyumunda bildiri olarak sunulmuştur.
DergiPark (Istanbul University), 2007
Kimlik, insanın toplumsal kategoriler içerisindeki bir adlandırma sürecidir. Bu süreç içerisinde sanat, kendi araç ve yöntemleriyle, kimliklerin anlatım yollarından biri olmaktadır. Bu çalışmada, Batı uygarlığının tarihsel gelişimi içerisinde oluşturduğu bireysel ve toplumsal kimliklerin, sanatsal teoriler ve yaklaşımlara göre biçimsel olarak ifadesi üzerinde durulacaktır.
JOURNAL OF ARTS, 2019
Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolayısıyla oyuncunun yerini kuklanın aldığı bir gösterim türdür. Kuklanın sahnede tek ve belli bir rolü oynadığı konvansiyonel sahneleme biçimi bugün hala devam etmekle birlikte; 20. yüzyıl sahneleme örnekleri açısından değişimi beraberinde getirmiştir. Avant-garde hareketlerle birlikte tüm sanat disiplinlerinde gerçekleşen değişimin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve iletişim biçimlerinin evrimi de buna zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla hem kumpanyalar farklı deneysel uygulamalar yapmış hem de farklı sahne sanatlarının öncülüğünde disiplinlerarası çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışma, kuklanın bir anlatım aracı olarak özellikle çağdaş gösteri sanatlarındaki yerini ortaya koymaktadır.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Öz 19. yüzyılda sanayi devriminin oluşturduğu kapitalizmin etkisi ve reklâm sektörünün hızla gelişip daha fazla insana ulaşması sonucunda ortaya çıkan kitle kültürü, popüler kültür olarak da adlandırılmıştır. Temeli üretim ve tüketim ilişkisine dayanan bu yaklaşım, İnsanların yaşam tarzıyla birlikte sanat anlayışlarını da değiştirmiştir. Popüler kültür toplumun aşırı tüketime yönlenmesine sanat eserlerinin de sıradan bir ticari meta haline dönüşmesine neden olmuştur. Kapitalizm, sanat eserlerinin alınıp satıldığı bir sanat pazarı oluşturmuş reklam sektörünü de destekleyerek tüketimin sürekliliğini sağlamıştır. Bu çalışmada kültürel ve sanatsal yaşamda meydana gelen değişimler, Theodor Alexis De Tocqueville, Adorno, Marcuse ve Max Horkheimer gibi düşünürlerin görüş ve düşüncelerinden yararlanılarak incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı çağımızda, kitle kültürünün neden olduğu aşırı tüketim ve sanat alanında yaşanan değişimleri irdelemektir. Gerçekte kitle kültürü üzerine yapılan eleştirilerde düşünürlerin ortak fikirleri; bu oluşumun insanların ilgisiz, pasif, geleneksel değerlerden uzak tüketime endeksli bir yapıya sahip olması ile ilgilidir. Çalışmada, kitle kültürü olgusu üzerinde çalışan ve bu konuda değerlendirmelerde bulunan Theodor Adorno'nun konu ile ilgili düşüncelerine daha çok yer verilmiştir. Kitle kültürünün neden olduğu Kitsch kavramının sanata olan yansımaları üzerinde durulmuştur. Modernizmle birlikte ortaya çıkan yüksek sanat ile endüstrileşmenin bir sonucu olarak meydana gelen kitle kültürü arasındaki ilişki karşılıklı etkileşimleri açısından incelenmiştir
Uluslararası İletişim ve Sanat Dergisi
Yapıtı" isimli makalesinde en kusursuz yeniden üretimde dahi eksik olan bir şeylerin olduğundan bahseder. Bu eksiklik sanat yapıtının belirli bir mekândaki özgün mevcudiyeti, onu sahici kılan şimdi ve buradalığı ile sahip olduğu auradır. Benjamin, aurayı zaman ve mekânın alışılmadık dokusu olarak tanımlarken, auranın tıpkı basımı olamayacağını savunur. Benjamin'in düşüncelerini ifade ettiği dönemde öne çıkan fotoğraf makinesi, kamera ve çeşitli baskı teknikleri günümüzde yerini dijital bir dünyaya bırakmıştır. Galeri, müze ve müzayedeler sanal sergiler, hologramlar, arttırılmış gerçeklik uygulamaları, yapıtın görüntüsünü mekân içinde bir yüzeye dijital olarak yansıtma ve benzer uygulamalar kullanarak, resim, heykel gibi geleneksel sanat formlarını da dijital medyalara taşımaktadırlar. Bu çalışmada Benjamin'in düşünceleri ve sanat eserinin izleyiciyle karşılaşması bağlamında günümüzün dijital sergileme yöntemleri ve bu yöntemlerin plastik sanatlar alanındaki yapıtların aurasına etkisinin tartışılması amaçlanmıştır. Çalışmada dijital kopyalarla yapılan sergilemeler örnekler ışığında incelenmiştir. Dijital sergileme olanaklarıyla birlikte yapay zekâ faktörü de göz önünde bulundurulduğunda plastik sanatlar alanındaki yapıtlarla izleyicilerin dijital ortamda yaratılan karşılaşmalarının yapıtın aurasını kaybettirdiği, bu uygulamaların yapıtı bağlamından kopararak onu dönüştürdüğü ve bu durumda bir auradan bahsedilecekse bunun yapıtın orjinaline yabancı bir aura olduğu düşünülmektedir.
Türkiye sosyal araştırmalar dergisi, 2013
Bu araştırmada, 20. yüzyılın başından günümüze kadar olan sürede akıcı okumanın, bileşenleri, değerlendirilmesi, öğretimi ve kuramsal yapısı hakkındaki görüşler, gelişim sürecine paralel olarak sunulmuştur. Akıcı okumanın basit tekrara dayalı ve otomatikleşme teorisi ile açıklanabilen bir beceri olup olmadığı; gelişim süresince hangi aşamalardan geçtiği, akıcı okumanın tanımlarının zaman içerisinde nasıl değiştiği ve bu değişimde bilişsel psikolojinin etkisinin olup olmadığı literatür ışığında tartışılarak verilmiştir. Akıcı okumanın uygulanması konusunda bireysel ve grupla uygulanabilen stratejilerden örnekler verilmiştir. Akıcı okumanın anlama ile ilişkisi üzerinde durulmuş ve prozodinin gelişiminde modellemenin öneminden bahsedilmiştir. Akıcı okuma ile ilgili henüz belirsizliği giderilmemiş noktalara da dikkat çekilmiştir. Akıcı okumanın hem sosyal hem de akademik yaşantıdaki önemi üzerinde durularak çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Journal Of History School, 2020
Tykhe : Sanat ve tasarım dergisi, 2023
Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmaktadır. Bilim insanları tarafından Antroposen olarak adlandırılmaya başlanan bu yeni çağın sebebi olarak dünya kaynaklarını sınırsızca tüketen insan faaliyetleri gösterilmektedir. Bu yeni çağı anlamak ve geleceği hayal etmek adına ortaya çıkan düşünce biçimlerinden biri posthüman teoridir. Yeryüzüne izini bırakan insanın öznelliğini, failliğini ve insan-olmayanlar ile ilişkilerini sorgulayan bu teori, hümanizm ve insanmerkezciliği eleştirir, krizlerle baş edebilecek yeni bir etik fikrini ele alır. Bu makalede, Antroposen kavramına odaklanan, anlamını ve yöntemini posthümanizm ile ilişkili kuran sergi ve sanat eserleri araştırılmıştır. Güncel sanat alanını dönüştürmeye başlayan bu tartışmalar, sanatın da felaketler karşısında bir arayış içerisinde olduğunu göstermektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akademik sosyal araştırmalar dergisi, 2021
Batı Sanatında Ötekiliğin Temsili Olarak Cadı İmgesi, 2017
DergiPark (Istanbul University), 2022
Sanat ve Tasarım Dergisi
Güncel Sanatta Yeni Bir Yaklaşım Olarak “Melezlik”, 2017
ASIA MINOR STUDIES, 2018
Felsefe dünyası, 2004
Yüksek Lisans Tezi, 2016
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2017
Sanat Yazıları, 2022
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Journal of Turkish Studies, 2014
… FAKÜLTESİ DERGİSİ/JOURNAL OF FINE ARTS …, 2011
Social mentality and researcher thinkers journal, 2022
Türk-İslam Sanatları Tarihi (Lisans Yayıncılık), 2021