Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
İflâs içi konkordato, dürüst borçluların iflâstan sonra ve iflâs tan kurtulmak için teklif ettiği konkordatodur. İflâsın kaldınlması sebeplerinden biri olan konkordato ile iflâs sona erer; borçlunun müflis sıfatı kalkar; iflâs'idaresinin görevi son bulur; iflâs masasına girmesi sebebiyle üzerinde tasarruf yetkisi kalkan malvarlığı ka lemleri borçluya iade edilir. Kısacası, borçlu hiç iflâs etmemiş gibi olur 1 .
Yıldırım Beyazıt hukuk dergisi, 2023
ÖZET Konkordato, elinde olmayan nedenlerle ekonomik ve malî durumu bozulmuş borçluları korumak amacıyla kabul edilmiş ve iflâsa göre hafifletilmiş bir cebri icra müessesesidir. Konkordato ile borçluya, ekonomik ve malî durumu çerçevesinde, borçlarını yeniden yapılandırma imkânı sunulmaktadır. Konkordato projesi, alacaklıların kanunda belirtilen çoğunluğu ile kabul edilmiş olsa dahi, süreç içerisinde birtakım nedenlerle, iyi niyetle sürdürülmesi amaçlanan konkordato sürecinden beklenen yararın sağlanamadığı durumlar ortaya çıkmaktadır. 7101 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu'na eklenen 308/e ve 308/f maddeleri uyarınca bu durumlarda alacaklıların konkordatoyla bağlı olma zorunluluğu kaldırılmış ve alacaklılara konkordatonun feshi imkânı tanınmıştır. Çalışmamızın başında konkordato kavramı kısaca ele alınmış, devamında ise konkordato şartlarının tam ve gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle alacaklının konkordatonun kendisi bakımından sona erdirilmesini talep ettiği kısmen fesih ve borçlunun konkordatonun tasdikini kötü niyetli davranışlarıyla sağlaması durumunda tüm alacaklılar tarafından tamamen feshi ortaya konmaya çalışılmıştır.
Prof Dr İhsan Erdoğan'a Armağan, 2024
Çalışmamın konusu Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2024 yılında konkordatoya ilişkin kararlarında görülen hızlı görüş değişiklikleri ve sergilenen yeni tavırdır. Bu yeni tavır bünyesinde bir kısım çelişkileri ve açmazları barındırmaktadır. İstinaf yasa yolunun Türk yargılama sistemine girmesinden sonra asli görevinin ülke içindeki içtihat birliğini sağlamak olduğu kabul edilen Yargıtay’ın bu yeni tavrıyla anılan işlevini gerçekleştirmesi pek olası görünmemektedir. İnceleme aralığı olarak seçilen dönemde konkordato tasdik yargılamasının hukuki niteliği; mühletin kullanımı ve sonuçları, mühletin komiser işlemleri aşamasında uygulanacak birtakım düzenlemelerin tasdik aşamasında da uygulanması, borca batıklığın ve iyileşmenin saptanması, Yargıtay’ın içtihat mahkemesi olma işlevine uygun düşmeyen belirsizlikler ortaya koyması ve son olarak fesih sebebi sayılan bazı hallerin geçmişte gerçekleşen tasdiki ortadan kaldırır biçimde değerlendirilmesi çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.
International Journal of Business Economics and Management Perspectives, 2021
Türkiye adalet akademisi dergisi, 2022
Adi konkordato süreci borçlunun ya da alacaklılardan birisinin başvurusu ile başlamaktadır. Tasarruf ilkesinin yansıması olarak sürecin borçlunun tek taraflı iradesi ile sona ermesi, başka bir deyişle borçlunun adi konkordato talebinden feragat etmesi mümkündür. Adi konkordato talebinden feragate İcra ve İflas Kanunu'nda sadece konkordato mühletinin kaldırılması ve borçlunun iflâsı sebeplerinden birisi olarak yer verilmiş, adi konkordato talebinden feragatin niteliği, şartları ve hükümleri açısından herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Kanunda düzenlemenin mevcut olmaması nedeniyle hem konkordato talebinden feragatin şartları hem de hükümleri muhtelif açılardan değerlendirilmeye açıktır. Adi konkordato talebinden feragatin hukuki niteliği, şartları ve sonuçları incelenirken adi konkordato ve feragat kurumlarının özellikleri dikkate alınmalıdır. Adi konkordato yargılamasının çekişmesiz yargı işi olması ve konkordato talebinde maddi hukuka dair bir hakkın korunması talep edilmediğinden ötürü davadan feragate ilişkin hükümlerin adi konkordato açısından tam olarak tatbiki de mümkün olmamaktadır. Gerçekten, feragatin hukuki niteliği, şartları, zamanlaması ve feragat beyanının sonuçları yönünden davadan feragat ile adi konkordato talebinden feragat arasında ciddi farklılıklar olduğu görülmektedir.
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Ekonomik darboğazlar, siyasi ve sosyal problemler, ticaret hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşanan olumsuzluklar nedeniyle satış hedeflerini tutturamayan işletmeler, maliyetlerini ve borçlarını karşılayamaz duruma gelebilmekte ve bu durum kapanma-iflas durumlarına yol açabilmektedir. Mali yapısı bozulan işletmelerin, yaşadıkları bu olumsuz durumdan kurtularak faaliyetini sürdürmesi ve ekonomi içerisinde kalmasının hedeflendiği birtakım yasal teşvikler ve uygulamalar söz konusudur. Bu uygulamalar arasında 2018 yılında yeniden işlerlik kazandırılan konkordato uygulaması; yargı organlarının gözetimi ve denetimi altında, işletmelerin mali durumunu düzeltmeleri, alacaklıları ile anlaşarak borçlarını ödemeleri, borçlarında tenzilat, indirim ve erteleme gibi imkanlar sunmaktadır. Çalışmamızda, Türk Hukuk sisteminde yıllar itibariyle bazı kanunlarla değiştirilen-kaldırılan konkordato uygulaması, İslâm Hukuk sistemi bağlamında değerlendirilmiştir. Kendisinden beklenen sonuçlar açısından konkordato uygulaması, borca batık işletme ve şahısların mali darboğazı aşması ve ekonomideki üretken durumunu devam ettirmesi bağlamında, işlevsel bir uygulama olduğu sonucuna varılmıştır.
Modern öncesi süreçte iletişim ve ulaşım araçlarının yeterince gelişmemiş olması nedeniyle devlet iktidarının taşrayla ilişkisi ve taşraya müdahalesi oldukça sınırlı bir yapı arz etmektedir. Bunun yanında modern öncesi süreçte genel olarak sapkınlığın belirlenmesi noktasında yetki, din ve toplum arasında paylaşılmış bir vaziyettedir. Sapkınlığın belirlenmesinde önemli bir rol üstlenen iktidar ise dinin müsaade ettiği noktalarda faaliyet gösterebilmektedir. Dolayısıyla modern öncesi süreçte iktidarın toplumsal kontrol faaliyetleri oldukça sınırlıdır. Modernleşme ile birlikte iletişim ve ulaşım araçları gelişmiş, toplumu oluşturan bireyler ile iktidar ilişkisi daha dolaysız hale gelmiştir. Böylece iktidarın faaliyet alanı genişlemiş ve toplumu kontrol olanakları artmıştır. Ayrıca modernleşme ile birlikte devletin kendisi suçun mağduru haline gelmiş ve devlet kendi varlığını ve işleyişini tehlikeye düşürecek olan faaliyetleri sapkınlık olarak niteleyerek bu tür faaliyetler karşısında çeşitli kontrol mekanizmaları geliştirmiştir. Yani modern öncesi süreçte sapkınlığın temel belirleyici Tanrı iken modernleşme ile birlikte Tanrı adına konuşan devlet, sapkınlığın belirleyicisi ve mağduru haline gelmiştir. Durum böyle olunca söz konusu sapkınlıkları kontrol etmek amacıyla toplumsal kontrol mekanizmaları geliştirilmiş veya var olan yapı ve kurumların temel amaçlarından biri toplumu kontrol etmek olmuştur. Bu noktada hukuk ve hukukun uygulanma organları da toplumsal kontrol bakımından evrim yaşamış ve hukukun en temel amaçlarından biri toplumun kontrolü olmuştur. Bu tebliğde modern kontrolcü devletin temel özellikleri ve toplumsal kontrol aracı olarak hukuk incelenecektir.
Ulusal hakemli uyuşmazlık mahkemesi dergisi, 2021
One of the amendments is to regulate the prohibition of sale by auction of pledges within the concordat period under the first paragraph of article 295 of CEB. According to the relevant regulation, pledgees may initiate proceedings against the debtor by converting the pledge into money within the concordat period but no protection measures can be taken and the sale by auction of the pledged property cannot be realized. With the Law No 7327 some exceptions have been accepted to the prohibition of the sale by auction of pledged goods by adding a second paragraph to article 295 of CEB. This study will, firstly, emphasize on the prohibition of sale by auction of the pledged goods within the concordat period, and the time period in which the said prohibition will be valid. It will then consider what should be understood from the pledge creditors within the scope of the prohibition. Finally, the exceptions to the prohibition of sale by auction of the pledged goods within the concordat period, and how the sale process will be fulfilled and the distribution of the income will be discussed.
2014
ÖZET Ceza hukukunda çok eski devirlerden beri uygulanan, hemen hemen bütün hukuk düzenlerinde bir müeyyide türü olarak rastlanan müsadere, işlenen bir suçtan dolayı belirli kanunî şartlar altında, kişinin bir şey üzerindeki mülkiyet hakkına son verilerek mülkiyetin kamusal karakter taşıyan bir teşekküle geçmesi sonucunu doğuran bir yaptırımdır. Kökeni Roma hukukuna dayanan müsadere, idealleri için ölümü göze alabilen insanların arkalarında aile fertlerini sefalet içinde bırakmayı göze alamayacakları düşüncesiyle ölüm cezasından bile daha etkili bir yaptırım olarak değerlendirilmiştir. Türk Ceza Kanunu'nda "Güvenlik Tedbirleri" başlığı altında düzenlenen yaptırımlardan biri de müsaderedir. Kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan, suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya müsadere edilecektir. Bunun mümkün olmaması halinde kanunda bunun değeri kadar para tutarının müsaderesi öngörülmüştür. Kanun, suç işlemenin bir kazanç kaynağı olarak görülemeyec...
Yargıtay Dergisi, 2022
Toplumsal adalet ve siyasal meşruiyetin sağlanması yolunda başat hukuki kuramlardan biri, hukuk devletidir. Devlet gücünün hukuk ile sınırlandırılması ihtiyacının ürünü olan hukuk devleti olgusu, modern dünyada hukukun egemen olduğu bir devletin tesis edilmesi uğrunda verilen düşünsel ve toplumsal mücadeleler ile yükselen bir değer olmuştur. Modern dönemler itibariyle hukuki sahada yapısal sistematiğe kavuşan hukuk devleti, anayasal demokratik bir rejimi ve insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir yönetim anlayışını hâkim kılma ideali ile küresel bir siyasi referans ve evrensel bir hukuki standart haline gelmiştir.
2018
Konkordato hem borcluyu hem de alacakliyi etkileyen bir kurumdur. Borclunun borclarini odemesine imkan saglarken, alacaklinin alacaklarini kismen tahsil edebilmesine firsat vermektedir. Bu bakimdan konkordato anlasmasi borclu ve alacakli isletmelerin hesaplarinda bir takim degisiklikleri beraberinde getirmektedir. Konkordato sonucu alacaklilar alacaklarinin belirli bir kismindan vazgecmis olmakta, borclular ise borcun belirli bir kismindan vazgecilmesinden dolayi odemekten kurtulmus olmaktadir. Dolayisiyla her iki taraf da bunu muhasebe kayitlarinda gostermeleri gerekecektir. Bu calismada konkordato ile birlikte borclu ve alacakli isletmelerin muhasebe kayitlari ele alinmistir.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 1962
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1995
DEÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018
Öz Hukuk, kendi kendini var edebilen ya da gücü zatında olan bir şey değildir. Hukuk yoluyla çıkarlarını koruyan ve sürdüren bir gücün desteği olmaksızın ortaya çıkamaz ve varlığını sürdüremez. Ancak hukukun objektifleşmesine izin vermeyip onu kendi çıkarlarını sürdürmek için bir araç konumunda tutan güç de giderek tahakküme yönelir ve görünür olmaya başlar. Kapitalist toplumda hukuku destekleyen güç, iktisadî iktidar olarak karşımıza çıkar. Objektif bir sistem olarak hukukun işleyebilmesi, devlet dışı toplumsal güçler tarafından da desteklenmesine bağlıdır. Abstract Law is not something that is self-existent or auto-powered. It cannot emerge without the support of a power that sustains and protects its interests through this law. However, the power which does not allow the law as an objective system and boundary but keeps it as a tool to maintain its own interests would become a visible force rather than a silent power. In the capitalist society, the economic power is the power that supports law. The ability to operate law as an objective system depends on being supported by non-state social powers.
2022
Bu makale intihal programında taranmış ve en az iki hakem incelemesinden geçmiştir. // This article has been scanned via a plagiarism software and reviewed by at least two referees.
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2017
Hükümet tasarrufları yürütme organının idare olarak değil de hükümet olma sıfatıyla ve devletin yüksek menfaatlerini korumak maksadıyla yaptığı işlemlerdir. Hükümet tasarrufları idarenin faaliyetlerinin hukuka tâbi olmasının bir istisnası olarak görülmektedir. Mahkemeler hükümet tasarrufları üzerinde yargı denetimi kullanmaktan imtina etmektedir. Bu çalışmada Türk hukukunda hükümet tasarrufları Danıştay içtihadı ve idare hukukçularının görüşleri ışığında anlatılacaktır. Bununla birlikte Fransız öğretisinden ve yargı kararlarından da faydalanılacaktır.
2021
Konkordato; “Borclarini, vadesi geldigi hâlde odeyemeyen veya vadesinde odeyememe tehlikesi altinda bulunan herhangi bir borclu, vade verilmek veya tenzilat yapilmak suretiyle borclarini odeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak icin konkordato talep edebilir.” seklinde ifade edilerek, borclunun yasal sartlarin varligi halinde basvurabilecegi bir uygulama olarak tanimlanmaktadir. Konkordato duzenlemesinin hukuki boyutlari yaninda mali boyutu da onem arz etmektedir. Bu calismada, 2004 sayili Icra ve Iflas Kanunu ile duzenlenmis bulunan konkordato sistemi 15.03.2018 tarihli 7101 sayili Kanun ve 19.12.2018 tarihli 7155 sayili Kanun ile yapilan duzenlemeler de dikkate alinarak ve ornek bir uygulamadan hareketle isletmelerde surecin isleyisinin finansal yonleri itibariyla degerlendirilmesi hedeflenmistir.
Bu çalışmada, haklı-haksız savaş kuramının günümüze kadar olan işleyişi ve 20. Yüzyılın son çeyreği ve 21. Yüzyıl başı itibariyle savaş ve savaş stratejilerinin nasıl değiştiği ele alınacaktır. Haklı savaş kuramı "jus ad bellum" ve "jus in bello" çerçevesinde, yapı bakımından total savaştan bireysel savaşa adım adım nasıl geçildiği ortaya konulacak ve yakın gelecekte Dronlar temelinde kurulan orduların işlerliği değerlendirilecektir. Savaş ahlakının yaşanan teknoloji çağı bağlamında değerini yitirip yitirmediği siyasi ve hukuki temeller üzerinden tartışılacaktır. Savaşın haklılığı veya haksızlığı düşüncesinin izlerine ilkçağda rastlanmış, özellikle platon, kendi halkıyla değil, dış güçlerle olan savaşı haklı görerek haklı savaş kuramının ilk belirleyicisi olmuştur. İsa'nın 'birisi yüzüne tokat attığında, diğer yanağını don!' sözlerine dayanarak Hıristiyanlar pasifist temelde savaşı reddetmiş ancak Ortaçağda özellikle St. Augustinus ile savaşa dinsel bir haklılaştırma nedeni gelmiştir. H. Grotius, insanların varlıklarını korumak için savaştığını bu nedenle de savaşın doğanın ilkelerine uygun olduğunu savunmuştur. T. Hobbes savaşı insanın doğa durumunun özü olarak görmüş, güç savaşı temelinde 'her şeyin herkesin olduğu ve herkesin herkesle savaştığı' bir yapıya vurgu yapmıştır. Machiavelli 'savaş kimlere gerekliyse onlar için haklıdır!' söylemiyle devletin sürdürülebilirliği temelinde savaşta ve devlet yönetiminde ahlakı saf dışı bırakmıştır. Bununla birlikte, 18. Yüzyılda aydınlanma temelinde eğilimler barış üzerine olmuş, özellikle I. Kant 'Haklı Savaş'ın asla haklı olamayacağını one sürmüş ve ebedi barışın egemen olduğu bir dünya tasarlamıştır. 19. Yüzyılda Prusyalı General Carl Von Clausewitz savaşı siyasetin başka araçlarla devamı olarak belirlemiş ve savaşın sadece siyaset için bir araç olduğunu vurgulamıştır. Bu düşünce kendinden sonra da oldukça kabul görmüştür. Bu bağlamda haklı savaş artık etik değerlerle ilgili değil, siyasal stratejiler doğrultusunda uygulanan siyasal eylemlerle ilgilidir. Bu düşünce temelinde 19. Yüzyılda haklı savaş kuramlarına inanış azalmış, 20. Yüzyılda iki büyük dünya savaşının ortaya çıkması ve bunların sonucunda ortaya çıkan buhran
International Journal of Business Economics and Management Perspectives
İflas ertelemenin yürürlükten kalkmasıyla birlikte işletmeler için konkordato kurumuna başvurma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Konkordato, bir proje sürecini içermekte ve işletmenin borçlarını ödemesinde yeni bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Projenin uygulama sürecinde, muhasebenin karmaşık dili sebebiyle, özellikle, konkordato alacaklıları ve devlet açısından ayrıntılı ve nitelikli açıklamalar bir ihtiyaç olmuştur. Bu çalışmanın amacı gündemde olan konkordato kurumunun oluşum sürecine ve nedenlerine değinerek, uygulamacılara ışık tutması için konkordato projesinin detaylı olarak açıklanmasıdır. Çalışmada uygulama olarak, literatüre dayalı, detaylandırılmış proje önerisi kullanılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.