Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016, Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Investigation of Burnout Levels of Teachers According to Their Demographic Characteristics (An Example of Ordu City) DOI=10.17556/jef.16981 Fatih ÖZGÜL,Tülin ATAN Özet Bu araştırmanın amacı, ilköğretim ve lise kademesinde görev yapan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerini bazı demografik değişkenlere göre incelemektir. Çalışmaya Ordu İli devlet okullarında çalışan ve rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 45 beden eğitimi öğretmeni ile 65 diğer branş öğretmeni olmak üzere toplam 110 öğretmen katılmıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri yaş, cinsiyet, medeni durum, görev süresi ve branş açısından incelenmiştir. Çalışmada öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerini tespit etmek için "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanılmıştır. Çalışmada yer alan beden eğitimi ile diğer branş öğretmenlerinin tükenmişlik düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.05). Yine yaş, cinsiyet, medeni durum ve görev süresi açısından öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin farklılaşmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Çalışma sonucunda Ordu ilinde görev yapan beden eğitimi öğretmenleri ile diğer branş öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin yüksek seviyede olmadığı görülmüştür.
Journal of International Social Research, 2015
Lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin ne düzeyde olduğu ve tükenmişlik düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırma var olan durumu olduğu gibi betimlemeye çalıştığı için tarama modeline uygun olarak düzenlenmektedir. Araştırmanın evrenini 2013-2014 eğitim öğretim yılında eğitim veren İstanbul'daki Sağlık Meslek Liselerinde görev yapan meslek dersi öğretmenleri oluşturmaktadır. Örneklemi ise bu genel evren içinden basit tesadüfi küme örneklem yolu ile belirlenen 12 okuldan seçilen 144 sağlık meslek dersi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada Sağlık Meslek Lisesi meslek dersi öğretmenlerinin işe ilişkin tutumlarını belirlemek için Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Ergin (1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Maslach Tükenmişlik Envanteri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin tükenmişlik ölçeği toplam puanların orta düzeyde olduğu görülmektedir. Tükenmişlik ölçeği alt boyutları ile ankete katılım gösterenlerin görev yaptıkları okul türleri, cinsiyet, medeni durum, ikametlerine göre gruplar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin yaş durumlarına göre grupların aritmetik ortalamaları arasında toplam ölçekte anlamlı bulunurken alt boyutlarda anlamlı farklılık bulunmamıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin kıdem durumlarına göre grupların aritmetik ortalamaları arasında toplam ölçek ve duyarsızlaşma alt boyutu dışında diğer alt boyutlarda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Ethics-Law and History, 2015
2015
Bu arastirmanin amacini, universite ogrencilerinin tukenmislik duzeylerinin, sosyo-demografik degiskenler cercevesinde incelenmesi olusturmaktadir. Bu dogrultuda, 2013-2014 egitim ogretim yili bahar doneminde bir universitenin fakulteleri ve yuksekokullarinda ogrenim goren 505 ogrenciye ulasilmistir. Arastirmada, Schaufeli vd. (2002), tarafindan gelistirilen ve Turkce uyarlamasi Capri, Gunduz ve Gokcakan (2011), tarafindan yapilan Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu (MTE-OF) kullanilmistir. Verilerin analizinde bagimsiz gruplar icin t-testi, tek yonlu varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanilmistir. Yapilan analiz sonuclari; cinsiyet, yas, psikolojik destek, fakulte, sinif seviyesi, hobi durumu, haftalik ders yuku, bolumu secme nedeni degiskenlerine gore universite ogrencilerinin tukenmislik puanlarinin farklilastigini gostermektedir. Elde edilen sonuclar alan yazin esliginde tartisilip cesitli oneriler sunulmustur.
Social mentality and researcher thinkers journal, 2022
Tükenmişlik stres ve kaygıya bağlı olarak ortaya çıkan daha çok kişisel bir depresyon durumunun sonuçları gibi görünse de son yıllarda örgütsel alanda yoğunlaşarak bir tür mesleki sendroma dönüştüğü bilinmektedir. Kişinin artan isteklere yetişemez olması ve tükenmesi anlamına gelen tükenmişlik kavramı 1970'li yıllarda Freudenberger, tarafından tanımı yapılmıştır. Sağlık çalışanları üzerinde yaptığı araştırmada kişinin aşırı talep ve isteklere yetişememesi ve diğer bir taraftan enerjisinin tükenme düzeyine gelmesi olarak ifade etmiştir (Freudenberger, 1974). Birçok meslekte tükenmişliğin ne kadar ciddi boyutta olduğunu görebilmekteyiz çünkü tükenmişlik tek olarak ele alınabilecek bir durum değildir. Özellikle öğretmenlik meslek grubunda tükenmişliğe daha fazla maruz kalınmaktadır. Bu bağlamda sınırlı imkanlara sahip okullar, eksik malzeme ile işlenen dersler, olanakları kısıtlı okullar ülkemizde tükenmişliğin dikkat çeken bir seviyede olduğunu göstermektedir (Bıçkı, Gökkaya 2004). Freudenberger' den günümüze kadar birçok tez, makale ve kitaplara konu olan tükenmişliğin fiziksel, duygusal ve zihinsel belirtileri olduğu bilinmektedir. Bu sendromun çeşitli yönleriyle ele almak için yapılan araştırma sonuçlarından elde edilen analizlerde tükenmişliği değerlendirmek için bir araca ihtiyaç duyulduğu ortaya konulmuştur (Altun, 2020; Maslach & Jackson 1981). Bu bağlamda geliştirilen ölçekler ile kişilerin tükenmişlik düzeyleri hakkında bilgi sahibi olabilmektedir (Maslach & Jackson 1981). Daha sonraki araştırmacılar tükenmişliği tek bir boyutta değil de daha kapsamlı düşünmüşlerdir. Tükenmişliği gelişen teknoloji, ihtiyaçların artması, üretimin artması ve insan ilişkilerinin daha çok ön plana çıkması gibi nedenler farklı ölçeklerin geliştirilmesini gerekli kıldığı düşünülebilir. Günümüzde insanlara hizmet eden meslek gruplarının artması ile tükenmişlik kapsamlı bir boyuta ulaşmıştır. Çünkü tükenmişlik sadece duygusal boyutta olmaktan çıkıp fiziksel ve zihinsel boyutta kişiler ve kişilerarası etkileşimi etkisi altına alabilmektedir.
Eskiyeni , 2021
In recent years continues to increase interest in religion in Turkey and in the world. All that is effective in the world that the proliferation of groups claiming to live in the core of institutional religion, the rise of new religious movements and the politics of religious discourse in Turkey and the world is an example of this situation. In addition, in Turkey, interest in religious institutions and professions has increased significantly due to the demands of the people and the discourse and actions of political power. There are emoti-onal, mental and behavioral dimensions of the religious officials' professional attitude, which is formed by his/her life related to his/her professionFeelings such as liking or disliking the profession form the emotional dimension of his/her professional attitude. His/her thoughts and knowledge about the profession constitute the cognitive (mental) dimension of professional attitude. The behavioral dimension of professional attitude is professional activities and work performed in accordance with their emotional and cog-nitive dimensions. Organization and work dimensions of burnout are important in terms of the formation and development of the burnout concept, since people spend most of their lives at work. They reflect their work life, organizational structure, even unintenti-onally, to their family and home lives. Workload weight, the nature of the job, work-friendliness relationships, communication, as well as the organization's management and organizational structure, the strategies and policies applied managerial practices and sanctions, laws, legistlations and regulations can lay the groundwork for the occurrence of burnout syndrome on an individual level. In this study, the level of professional atti-tude and burnout of employees in various titles in religious higher education institutions, Ministry of National Education and Presidency of Religious Affairs in seven metropolitan cities, each of which is located in different regions of Turkey, were examined. A ques-tionnaire including demographic information, professional attitude and professional burnout scales was used as a data collection tool. Within the scope of the study, the ques-tionnaires of a total of 3662 participants, including 282 academics, 1605 teachers and 1775 religious officials, were accepted as valid. The data obtained as a result of the study were analysed by SPSS 23.0 statistics program. In the study, the level of significance was determined as p <0.05. As a result of the analysis, a high-level inverse correlation was observed between professional burnout and professional attitude. Moreover, it has been determined that there is a significant relationship between variables such as marital status, age, length of service, gender, city of residence and education level, and profes-sional attitude and burnout, although it varies from institution to institution. The place of residence, title, and the reason for choosing the profession have been observed to have a similar effect in all institutions in terms of professional attitude and burnout. The re-sults obtained were interpreted by the researcher, and some suggestions were made based on the results.
Bu araştırmada meslek lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik düzeyleri tükenmişlik alt boyutlarında; branş, mesleki kıdem, öğrenim durumu, cinsiyet, medeni durum ve öğretmenlik mesleğini isteyerek seçip seçmemeleri değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırmanın evrenini 2011–2012 eğitim-öğretim döneminde İstanbul ili Şişli İlçesinde Meslek liselerinde görev yapan 542 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu okullardan araştırmaya gönüllü olarak katılan 215 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerini belirlemek üzere, Maslach Tükenmişlik Envanteri ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde, aritmetik ortalama, t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre en fazla tükenmişlik “Duygusal Tükenme” alt boyutunda görülmektedir. Bu boyutu sırası ile “Kişisel başarı” ve “Duyarsızlaşma” boyutları takip etmektedir. Araştırmada cinsiyet ve branş değişkenlerine göre, duyarsızlaşma ve kişisel başarı alt boyutlarında anlamlı bir farklılık bulunmazken; duygusal tükenme boyutunda anlamlı farklılık saptanmıştır. Buna göre kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre; kültür dersi öğretmenlerinin meslek dersi öğretmenlerine göre daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmektedir. Araştırmada mesleğini istemeden seçen öğretmenlerin mesleği isteyerek seçenlere göre daha fazla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşadığı saptanmıştır. Araştırmada ayrıca öğretmenlerin tükenmişlik alt boyutlarında medeni durum, eğitim düzeyi ve kıdem değişkenlerine göre tükenmişlik düzeylerinin anlamlı düzeyde farklılık göstermediği belirlenmiştir.
Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin incelendiği bu araştırmada; öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, öğretmenliği kendileri için uygun bir iş olarak görüp görmeme, şimdiye kadar görev yapılan okul sayısı, çalışma saatleri, görev yapılan bölge değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’nin değişik illerinde görev yapan 395 okul öncesi öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu” ve “Maslach Tükenmişlik Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzde, frekans, t-testi, ki-kare ve Pearson Korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda bazı değişkenlere bağlı olarak, öğretmenlerin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı boyutlarında değişen ağırlıklarla tükenmişlik yaşadıkları bulunmuştur.
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri ile sınıf yönetiminde kullandıkları disiplin modelleri arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Araştırma random tekniği ile seçilen ilköğretim okullarında görev yapan 155 öğretmen üzerinde yapılmıştır. Araştırmada Maslach Tükenmişlik Envanteri ve Disiplin Modelleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı (r) ve Çoklu regresyon analizi tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin en fazla Akıl-sonuç en az da Glasser modelini kullandığı; öğretmenlerin duyarsızlaşma, kişisel başarı ve duygusal tükenmişlik düzeylerinin yüksek olduğu; öğretmenlerin disiplin modelleri arasında pozitif ve anlamlı bir ilişkinin bulunduğu; disiplin modelleri ile duygusal tükenmişlik arasında negatif bir ilişkinin olduğu; Duygusal tükenmişlik ile Kounin ve Glasser modeli arasında negatif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu; Kişisel başarı alt boyutunda tükenmişlik düzeyi arttıkça öğretmenlerin daha çok “Canter ve Kounin” modellerini tercih ettikleri; öğretmenlerin kişisel başarı alt boyutu puanları ile duyarsızlaşma arasında pozitif ve anlamlı bir ilişkinin bulunduğu; Duygusal tükenme yaşayan öğretmenlerin Glasser modeli’ni daha çok uyguladıkları saptanmıştır. The purpose of this study is to determined the relationship between the burnout level of teachers classroom management and discipline models. This study was done with random technique 155 on teachers working at primary schools. Maslach Burnout Inventory and Discipline Models Inventory was use. Also Pearson Momentus Correlation (r) and Multı-functional regrassion techniques was use. Our this study shows that: The teachers use the intelligent-result model the most and Glasser models the least; there is a significant relationship among the level of depersonalization, personal accomplishment and emotional exhaustion; there is a negative relationship discipline models and emotional exhaustion; there is a negative and significant relationship between emotional exhaustion and Kounin and Glasser model. The theachers prefer “Canter and Konunin” models, as their burnout level at the subdimension of personal accomplishment; there is a positive and significant relationship between the grades of subdimension of personal accomplishment and depersonalization; there is significant effect of emotional exhaustion on Glasser model. Key words: Burnout, discipline models, teachers, school
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Dergisi, 2022
Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin Covid-19 pandemisi sürecinde tükenmişlik deneyimlerine ilişkin görüşlerine başvurarak tükenmişlik durumlarını ortaya çıkarmaktır. Çalışmanın nicel bölümünde 111, nitel bölümünde ise 14 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilen ve karma desen yaklaşımının kullanıldığı araştırmada nicel veriler Demografik Bilgi Formu ve Maslach Tükenmişlik Envanteri aracılığıyla, nitel veriler ise yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır . Bulgular , kadın öğretmenlerin kişisel başarı konusunda kendilerini daha yetersiz hissettiklerini ve öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin branşa göre anlamlı düzeyde değiştiğini göstermiştir. Tükenmişlik, yaş ve kıdem arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Öğretmenler pandemi nedeniyle fiziksel, sosyal, mesleki ve psikolojik sorunlar yaşamış, değişen eğitim gereksinimlerine uyum sağlamada bazı güçlüklerle karşılaşmış ve mesleki gelişim fırsatlarını kullanmıştır. Araştırma sonuçları, psikolojik olarak zor koşullar sırasında duygusal zorluklarla mücadele etmek için önleme ve iyileştirme programları yoluyla öğretmenlerin güçlendirilmesine yönelik ihtiyaca işaret etmektedir.
Mersin University Journal of the Faculty of Education, 2023
Bu araştırma, sabır ve tükenmişlik ilişkisini Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kamu okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. İlişkisel tarama modeli ile yapılandırılan araştırmanın katılımcıları tabakalı örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup Ordu ilindeki kamuya bağlı 97 ilkokulda görevli toplam 910 sınıf öğretmeninden oluşturulmuştur. Araştırmanın verileri iki ölçek aracılığıyla toplanmış olup öğretmenlerin sabır düzeylerini belirlemek için “Öğretmen Sabır Ölçeği”, tükenmişlik düzeylerini belirlemek için ise “Maslach Tükenmişlik Envanteri-Eğitimci Formu” kullanılmıştır. Verilerin analiz edilmesinde istatistik programları aracılığıyla parametrik testler kullanılmıştır. Araştırmada ulaşılan sonuçlar; sınıf öğretmenlerinin hem genel sabır hem de öğretim ve etkileşim boyutlarındaki sabır düzeylerinin “çok yüksek” olduğunu ortaya koyarken tükenmişlik düzeylerine ilişkin elde edilen sonuçlar öğretmenlerin duygusal tükenme ve kişisel başarı boyutlarında “düşük” düzeyde, duyarsızlaşma boyutunda ise “çok düşük” düzeyde tükenmişlik yaşadıklarını göstermiştir. Araştırmanın sonucunda sabrın alt boyutları ile tükenmişliğin alt boyutları arasında orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin sabır düzeyleri ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyleri arasında negatif yönlü bir ilişki bulunurken sabır düzeyleri ile kişisel başarı düzeyleri arasında ise pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yani öğretmenlerin sabır düzeyleri yükseldikçe duygusal tükenme ve duyarsızlaşmaları azalmakta, kişisel başarıları ise artmaktadır. The present study was conducted to determine the correlation between patience and burnout based on the views of primary school teachers in public schools affiliated with the Ministry of National Education. The study participants, which was structured with the relational survey model, were determined by the stratified sampling method and were formed from 910 primary school teachers working in 97 public primary schools in the Ordu province, Turkey. The study data were collected with two scales, namely the “Teacher Patience Scale” to determine the patience levels of the teachers, and the “Maslach Burnout Inventory-Educator Form” to determine the burnout levels. The data were analyzed with parametric tests in statistical software. The study findings revealed that the patience levels of the primary school teachers in both general patience and instruction and interaction dimensions were “very high”, and burnout level findings demonstrated that teachers experienced “low” levels of burnout in emotional burnout and personal achievement dimensions, and “very low” level of burnout in the depersonalization dimension. In the study, it was determined that there was a moderately significant correlation between patience and burnout sub-dimensions. There was a negative correlation between patience levels and emotional exhaustion and depersonalization levels of the primary school teachers, while a positive correlation was determined between patience levels and personal achievement levels. In other words, as the patience levels of the teachers increased, their emotional exhaustion and depersonalization levels decreased, and personal achievements increased.
Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre (cinsiyet, medeni durum, yaş, mesleki kıdem, mezun olunan fakülte türü, kaç yıldır aynı okulda çalışıldığı) incelenerek belirlenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu Burdur il merkezinde görev yapmakta olan 35 Türkçe öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Kişisel Bilgi Formu" ve "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin analizinde Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis H testleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda bazı değişkenlere bağlı olarak, Türkçe öğretmenlerinin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı duyusunda azalma boyutlarında değişen ağırlıklarla tükenmişlik yaşadıkları belirlenmiştir. Abstract The aim of the research is to examine the exhaustion level of the Turkish teacher's according to the variables of gender, marital status, age, seniority/ careers years, graduate from the faculty type, howmany years studied at the same school. The sample of the study consist of 35 Turkish teachers working in city center of Burdur. The data collection tools of the study are "Personal Information Form" designed by the researchers and "Maslach Burnout Inventory" developed by Maslach an Jackson (1981). Kolmogorov-Smirnov and Shapiro-Wilk tests, Mann Whitney-U and kruskal Wallis H tests were used fort he statistical analysis of data. The study demonstrates that Turkish teachers experience varying degrees of burnout in the dimensions of emotional exhaustion, depersonalization and reduced personal accomplishment based on certain variables.
ÖZET Bu çalışmanın amacı zihin engelli bireylerle çalışan öğretmenlerin yaşamış oldukları tükenmişliğin bazı değişkenlere göre belirlenmesi ve yaşanan tükenmişlik durumunun zihin engelli bireylerin eğitim hakkı bağlamında tartışılmasıdır. Araştırmada veriler " Maslach Tükenmişlik Ölçeği " kullanılarak toplanmıştır. Veriler Tokat il ve ilçelerindeki kamuya ait 5 özel eğitim uygulama merkezi ve iş uygulama merkezinde çalışan 83 öğretmenden elde edilmiştir. Maslach Tükenmişlik Ölçeğinden elde edilen puanlara ilişkin olarak tükenmişlik alt ölçek puanları açısından zihin engelli bireylerle çalışan öğretmenlerinin demografik değişkenlerine bağlı farklılaşmanın olup olmadığını değerlendirmek için nonparametrik testlerden ikili gruplar için Mann-Whitney U testi, üç veya daha fazla grup için ise Kruskal-Wallis H testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda zihin engelli bireylerle çalışan öğretmenlerin cinsiyet, yaş, mesleki kıdem, branş ve mezun oldukları program değişkenlerine göre ölçeğin alt ölçek boyutlarında anlamlı farklılıklar olduğu, medeni durum değişkeni altında anlamlı bir farklılık olmadığı bulunmuştur. Anahtar Sözcükler: Zihin engelli birey, Özel eğitim, Tükenmişlik, Eğitim hakkı, Ayrımcılık
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2015
Bu araştırmanın amacı özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin tükenmişlik ve yaşam doyumu düzeylerini çeşitli değişkenler ve birbiriyle ilişkisi açısından incelemektir. Araştırmada Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ) ile Yaşam Doyumu Ölçeği (YDÖ) İstanbul ili Anadolu yakasında bulunan özel eğitim okullarında görev yapan 179 erkek, 113 kadın toplam 292 öğretmene uygulanmıştır. Bulgular, katılımcıların tükenmişlik düzeylerinin yaşlarına, meslekte çalışma sürelerine, çalışmakta oldukları okul türüne göre; yaşam doyum düzeylerinin ise cinsiyetlerine ve yaşlarına göre anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir. Ayrıca katılımcıların MTÖ ve YDÖ puanları arasında negatif yönde anlamlı düzeyde korelasyon olduğu bulunmuştur. Bulgular makalede tartışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı; Türkiye Futbol liglerinde görev yapan Türk futbol antrenörlerinin tükenmişlik düzeyleri ve tükenmişliği etkileyen bazı faktörleri tespit etmektir. Çalışmamızda 19 ilde (Trabzon, Ankara, Malatya, Konya, Karaman, Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Erzurum, Kütahya, Manisa, Samsun, Eskişehir, Uşak, Gümüşhane, Bursa, Kocaeli, Mersin) Amatör, 3. Lig, 2. Lig A, 2. Lig B, 1. Liglerinde görev yapmakta olan 1096 Futbol Antrenörüne Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach Burnout Inventory) uygulanmıştır. Anket soruları iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kişisel bilgiler saptamak için 19 soru sorulmuştur Anketin ikinci bölümünü ise 22 sorudan oluşan Maslach Tükenmişlik Envanteri oluşturmaktadır. Envanter üç alt bölümden oluşmaktadır; duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarı. Araştırmaya katılan kişilerin Antrenörlük süresi, medeni durumları ve öğrenim durumlarına göre tükenmişlik düzeylerindeki farkın önemli olup olmadığını anlamak için One way Anova testi uygulandı. Tespit edilen önemli farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tukey (HSD) Testi uygulandı. Araştırmanın bulgularına bakıldığında, antrenörlerin tükenmişlik düzeyleri Duygusal Tükenme ve Duyarsızlaşma alt boyutlarında tükenmişlik düzeyleri düşük çıkarken Kişisel Başarı düzeyleri yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak; bu çalışmaya göre Türkiye liglerinde görev yapan futbol antrenörlerinin antrenörlük süresi, medeni durum ile tükenmişliğin üç alt boyutu arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunurken, öğrenim durumları ile tükenmişlik düzeyleri arasında sadece Duyarsızlaşma boyutunda ki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. Antrenörlerin meslekte karsılaştıkları sorunlar ve çatışmalarla baş edebilmeleri için seminer programlarında sık sık tükenmişlik ve stres konularına ve bunları önleme yollarına yer verilmelidir.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Araştırmanın amacı lise öğretmenlerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Bu araştırma ilişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülmüştür. Çalışmanın evrenini 2022-2023 eğitim öğretim yılında Erzurum ilinde farklı türlerdeki liselerde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmanın evreni çok geniş olduğundan dolayı evrenden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 500 öğretmen araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Maslach'ın adıyla literatüre geçen ve 22 maddeden oluşan yedi dereceli likert tipi bir ölçek olan Maslach Tükenmişlik Envanteri kullanılmıştır. Veriler normallik testlerinde normal dağılım gösterdikleri için parametrik testlerden t testi ve Anova testi kullanılmıştır. Verilerin analiz edilmesi sonucunda erkek lise öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerinin kadın öğretmenlere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin yaşları ve mesleki kıdemleri arttıkça mesleki tükenmişlik düzeylerinin de arttığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte lise öğretmenlerinin haftalık girdikleri ders saat sayısı arttıkça mesleki tükenmişlik düzeylerinin arttığı belirlenmiştir.
pauegitimdergi.pau.edu.tr
Günümüz iş yaşamının yarışmacı ortamı bireylerde strese yol açmakta, uzun süre stres yaşayan bireylerin işlerine duydukları ilgi azalmakta, birlikte iş yaptıkları ve/veya hizmet verdikleri insanlarla ilişkilerinde olumsuzluklar yaşamaları söz konusu olmaktadır. Tükenmişlik olarak adlandırılan bu durum, bireylerin işteki verimini önemli ölçüde azaltan bir etkendir. Bu araştırmada ilköğretim denetmenlerinin tükenmişlik düzeyleri ve nedenleri araştırılmıştır. Çalışma, nitel ve nicel olarak iki boyutta ve tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada doğrudan evren üzerinde çalışılmış ve Denizli ilinde görev yapan 40 ilköğretim denetmeni araştırma kapsamına alınmıştır. Bu denetmenlere Maslach Tükenmişlik Ölçeği (Maslach Burnout Inventory) uygulanmış, ardından 5 denetmenle yarı yapılandırılmış görüşme formu ile görüşme yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular denetmenlerin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutlarında çoğunlukla "nadiren" düzeyinde tükenmişlik yaşadıklarını, kişisel başarı boyutunda ise "çoğu zaman" düzeyinde kendilerini başarılı bulduklarını göstermektedir. Ayrıca, denetmenlerin tükenmişlik düzeyleri yaş ve eğitim değişkenine göre farklılık göstermezken, ödül alma değişkenine göre farklılık göstermektedir.
2015
Bu calisma ile, Batman Il Milli Egitim Mudurlugune bagli merkez ortaokullarinda gorev yapan ogretmenlerin spora iliskin tutum ve davranislari ile mesleki tukenmislik durumlari iliskisi arastirilmistir. Arastirmaya 168 ogretmen gonullu olarak katilmistir. Veri toplama araci olarak, katilimcilarin demografik bilgileri ile spora iliskin tutumlarini belirlemek uzere arastirmacilar tarafindan gelistirilen Kisisel Bilgi Formu ve mesleki tukenmislik durumlarini olcen Mashlach Tukenmislik Envanteri (MTE) kullanilmistir. Verilerin istatistiksel analizleri icin SPSS 16.0 programinin Anova ve t-testinden yararlanilmistir. Arastirma sonuclari incelendiginde; hem erkek hem de kadinlarda tukenmislik alt boyutlari duzeyleri benzer bulunmustur. Ogretmenlerin % 22’si duzenli spor/fiziksel aktivite yaptigi ve % 78’i de duzenli spor/fiziksel aktivite yapmadigi belirlenmistir. Duzenli spor yapan ogretmenlerin spor yapmayanlara gore Duygusal Tukenme ve Kisisel Basari alt boyutlari duzeylerinde anlamli f...
International Journal of Social Science Research, 2018
Bu arastirmanin amaci, sanat egitimi alan lisans ogrencilerinin tukenmislik duzeylerini cesitli degiskenlerle iliskisi baglaminda incelemektir. Bu amac dogrultusunda lisans duzeyinde sanat egitimi alan ogrencilere Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu (MTE-OF) uygulanarak tukenmislik duzeyleri olculmustur. Olcekten elde edilen sonuclar cesitli degiskenler acisindan incelenmistir. Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu, Schaufeli vd. tarafindan 2002 yilinda gelistirilmis ve 2011 yilinda Capri, Gunduz ve Gokcakan tarafindan Turkce’ye uyarlanmistir. Ogrencilerin arastirma kapsamindaki degiskenlere iliskin verileri ogrenci bilgi formu ile elde edilmistir. Verilerin dagilimi Shapiro-Wilk testi ile belirlenmistir. Verilerin analizinde bagimsiz gruplar icin t-testi, tek yonlu varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanilmistir. Istatistiksel analizler SPSS 19.0 yazilimi (SPSS Inc., Chicago, IL, ABD) ile yapilmistir. Arastirma sonucunda, sanat egitimi alan lisans ogrencilerinin...
Journal of Social Research and Behavioral Sciences, 2021
When the international and national literature is examined, it is seen that many studies have been conducted on the dimensions of the conceptual framework of teacher burnout. There is an increasing number of studies investigating the theoretical projections of the concepts of burnout, professional burnout and professional burnout in teachers, and this situation constitutes one of the focus of attention of the academic community. The aim of this study is to examine the conceptual framework of teacher burnout in our country's education system and to examine the studies conducted in parallel with this subject in the literature. is to comprehensively examine the factors affecting its cause and extent. In this context, it is expected that the study will contribute to both international and national literature. Keywords: Burnout, Professional Burnout, Teacher Profession.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.