Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
31 pages
1 file
HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Eski Uygurca metinlerin birçoğu dinî metinlerdir fakat onlarda edebî özellikler de yaygın görülür. Altun Yaruk Sudur Budist çevreye ait Eski Uygur eserlerinin en büyüklerinden biridir. Bu eserde söz sanatlarına ve onlardan biri olan tekrarlara sıkça rastlanır. Tekrarlar Altun Yaruk'a edebî değer katar ve metinde bağdaşıklığı sağlar. Altun Yaruk'ta tekrarların farklı türleri yer alır: anafor (cümle başında sözcüklerin tekrarı), epifor (cümle sonunda sözcüklerin tekrarı), tekrardan oluşan ikilemelerin tekrarı, aynı sözcüğün farklı şekillerinin kullanımı, aynı kökten oluşan farklı sözcüklerin kullanımı, cümlenin veya onun belirli bir kısmının tekrarı, yardımcı sözcüklerin (sontakılar, bağlaçlar) tekrarı vs. Eserde gönderim ögesi olarak zamirler kullanılmak yerine, önceki sözcüğün doğrudan kullanımına baş vurulur. Altun Yaruk'ta neredeyse tamamı tekrardan oluşan metin parçaları da vardır. Araştırmanın amacı Altun Yaruk'taki tekrarları belirlemek, tekrarların farklı türlerini ve kullanım özelliklerini ortaya çıkarmaktır. Bunun için tekrarlar, onların türleri ve metinde bağdaşıklığın sağlanmasında tekrarların rolü gibi kavramlarla ilgili araştırmalara başvurulacak, Altun Yaruk'taki tekrar örnekleri incelenecek ve onların anlamları açıklanarak metnin oluşmasındaki görevleri ortaya çıkarılacaktır. Yazı Altun Yaruk'ta tekrarların çok yaygın olduğunu, bu tekrarların metinde bağdaşıklık sağladığını, metne şiirsellik ve ifade gücü kattığını, onu daha anlaşılır ve akılda kalıcı kıldığını savunmaktadır. Ayrıca Altun Yaruk'ta geçen tekrarların tesadüf eseri oluşmadığı, her birinin çevirmenin isteği ve kararı ile metne eklendiğini gösterecektir.
Sosyal Statünün Toplantı ve Sofraya Yansıması: Kırgız Toplumu Örneği, 2024
Sosyal Statünün Toplantı ve Sofraya Yansıması: Kırgız Toplumu Örneği
Akademisyen Yayınevi, 2022
Tonal armoni, 18. yüzyılda Jean-Philippe Rameau'nun Treatise on Harmony adlı eserinde ele alınmıştır ve bu eser alandaki en eski çalışmalardan biridir. Armoni, akorların birbirleriyle olan ilişkilerini inceler. 3 Bu çalışmada nota isimlerinin hem harfler hem de Do-Re-Mi vb. ile ifade edilmesi tercih edilmiştir.
Gold which has been using both as ornament and as coin since from past until today is an important metal also used in may field today by means of its features like easy processing, resistance against wearing, conducting electricity and heat easily. Recent developments in gold mining have caused more researches have been made on this issue also in our country. Important steps about gold researching and processing have been taken in our country especially during 1980's. As a result of feasibility studies carried out on this issue, it has been determined that there are 7 gold mines totally. These are Bergama-Ovacık gold mine, Gümüşhane-Mastra gold mine, Sivrihisar-Kaymaz gold mine, İzmir-Efemçukuru gold mine and Uşak-Kışladağ gold mine. Today, only Bergama-Ovacık gold mine among these mines is operated. However, the feasibility studies required for transforming the other mines into a status that can be operated are continued. The gold which is a pure metal having possibility for being used in many fields like trade, medical, industry and space sciences shall protect its importance also in the future as in the past. Because of this reason, gold mine potential of our country should be determined and possibilities for using it in most suitable manner should be researched.
2020
Öz: Dil ile yazı ilişkisi oldukça yenidir. Dil biliminde bahsedilen ilk ses, aslî ses, kök ses ile ilk biçim, aslî biçim, kök biçim terimlerinden, gerçek anlamda bir ilk, aslî ve kök ses veya biçim'i değil, yazıya geçirilmiş en eski ses veya biçimi anlamak gerekmektedir. İlk biçim olarak düşünülen bir kök, dil ve dil ailelerinin oluşma zamanlarından kalmış olan ve bütün dillerde çoklukla tek heceli olan yapılardır. Söz kökleri, dillerin sözlüklerinde, eski şiveler arası bölgesel alıntıları ifade eden dal biçimleri ile gösterilirler. Bunlara kardeş kökler (rooth etymons, rooth allomorphes) denir. Bu yazıda konu edilen al-t ~ aş-ak-ı ~ as-t kardeş köklerin, alt ~ atla-~ alçak ~ aşağı ~ ast ~ esirgemek ~ astar gibi dal biçimleriyle komşu bilgilerin ışığında nasıl kullanıldıkları ortaya konmaya çalışılacaktır.
Türkiye’de Termik Santraller 2017, TMMOB, MMO Yayın No: 668, 2017
Bitkilerin ve canlı organizmaların kökeni olarak ortaya çıkan biyokütle, genelde güneş enerjisini fotosentez yardımıyla depolayan bitkisel organizmalar olarak adlandırılır. Biyokütleyi aynı zamanda bir organik karbon olarak da kabul etmek olanaklıdır. Biyokütle, tarım veya ormancılık ürünü olan ve tamamı veya bir kısmı içindeki enerjiyi geri kazanmak amacı ile yakıt olarak kullanılabilen bitkisel maddelerin tamamı veya bir kısmından oluşan ürünler ile çeşitli organik atıkları kapsar. Biyokütle enerjisi, yetiştiriciliğe dayalı olduğu için yenilenebilir, çevre dostu, yerli ve yerel bir kaynak olarak önem kazanmaktadır. Organik madde içeren artıkların değerlendirilmesi, çevre kirliliği ve temiz enerji üretimi bakımından önem taşımaktadır. Bu amaçla özellikte gelişmekte olan ülkelerde kullanımı en yaygın olan kaynak biyokütledir. Biyokütle, her yerde yetiştirebilmesi, çevre korunmasına katkısı, elektrik üretimi, kimyasal madde ve özellikle taşıtlar için yakıt olabilmesi nedeni ile stratejik bir enerji kaynağı olarak kabul edilmektedir. Biyolojik kökenli yakıtlardan enerji üretimi için en etkin yöntemlerden birisi, kombine ısı ve güç üretimidir. Endüstriyel uygulamalarda, sadece ısı ve güç üretimi yerine, işlem ısısı ve buhar üretimi amacıyla da yararlanılabilir. Endüstri sektöründe kurutma gibi birçok işlem için ısı üretimine gereksinim vardır. Bu gereksinim, bölgesel ısıtma sistemi olmaksızın kombine ısı ve güç üretimi ile birlikte de karşılanabilir. Ayrıca küçük ölçekli kombine ısı ve güç tesislerinden elde edilen ısı enerjisi, kamusal ve endüstriyel binaların ısıtılmasında kullanılabilir. Ayrıca gazlaştırma ile de ısı ve güç elde edilebilir. Biyokütle yakıtlar yeniden üretilebilen organik maddelerdir. Kullanılan biyokütle yakıtların büyük çoğunluğu, odunsu yakıtlar, enerji bitkileri ve hayvansal atıklardan elde edilir. Kentsel belediye katı atıkları da bir biyokütle yakıt kaynağıdır. Biyokütle yakıtlardan elde edilen enerjiye biyokütle enerjisi denmektedir. Biyokütle yakıtının yanma emisyonları azdır. Fosil yakıtlara göre çok az asit yağmuru ve duman üretir. Uygun teknolojiler ve uygun yöntemler kullanılarak doğru bir şekilde enerjiye dönüştürüldüğünde, çevre üzerinde etkisi az, hızlı bir şekilde yeniden üretilebilen, uzun süreli ve güvenli bir enerji kaynağıdır. Biyokütlenin enerji üretimi açısından göz önünde tutulması gereken en önemli özelliği bünyesinde bulunan nemdir. Nem miktarı yanma verimini düşürür. Gazlaştırma ya da pelet yapımı gibi bazı yakıt üretme teknolojilerinde ise biyokütlenin belirli oranda bir nem içermesi istenir. Bununla birlikte ne kadar kuru olursa olsun biyokütle, her zaman petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan daha az ama yerli kömür ve linyitlere benzer enerji yoğunluğuna sahiptir. Diğer bir deyişle, aynı miktarda ısı elde edebilmek için petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlara göre daha fazla, yerli kömür ve linyitlere yakın biyokütle kullanmak gerekir. Diğer taraftan orman ve tarım atıkları gün geçtikçe çevresel olarak problem yaratmaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın ve sürdürülebilir çevresel yaşamın önemli bir parçası olan orman ve tarım faaliyetlerinden arta kalan atıklar maalesef önemli çevresel sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çevresel sorunları çözerken sahip oldukları enerji potansiyelinden de faydalanmak gerekir. Böylece hem bu atıkların yaratmış olduğu problemler çözülmüş, hem de bu problemler faydalı enerji haline dönüştürülmüş olur.
ALTAY TOPLULUKLARI: DESTANLAR VE DESTAN KÜLTÜRÜ, 2022
Türk Destanlarında İksir Bade Motifi Aynur Celilova 6 "Манас" эпосундагы боз үйдүн жана анын жасалгаларынын сүрөттөлүшү Алтынай Мамытова 7 Элдик жана салттуу медицинанын элементтери "Манас" эпосунда сүрөттөлүшү (Сагынбай, Саякбай, Жүсүп Мамайлардын мисалында) Назгүл Турдубаева
orhankocak.net
Her dönem çalışma hayatında kendine özgü farklılıkları beraberinde getirmektedir. Sanayi toplumunda yaygın olan Fordist üretim tarzı vasıfsız olan mavi yakalı çalışanları yoğun olarak istihdam ederken, Sanayi toplumunun son dönemlerinde teknolojik gelişmelere paralel olarak mavi yakalılar ile birlikte vasıflı olan beyaz yakalılara da talep artmıştır. Gelinen süreçte ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağlamış olduğu imkânlar sayesinde bilginin üretim ve yönetim süreçlerinde en önemli unsur olarak kullanıldığı Bilgi Toplumu ortaya çıkmıştır. Yüksek vasıf gerektiren meslekler yaygınlaşırken, bilgiye ulaşma ve elde edilen bilginin işlenmesinin kolay olması neticesinde yüksek vasıflı çalışanlara olan talebe kısmen cevap verilebilmiştir. Günümüz çağının teknolojik gelişmeleri ve farklılığı beraberinde getirmesi ile ortaya yeni kavramlar çıkmıştır. Entelektüel sermaye ve altın yakalılar gibi farklılığı içerisinde barındıran bu kavramlar, yeni yüzyılda öngörüye sahip olan yöneticilerin sıkça kullandığı kavramlar olmuştur. Ortaya çıkan bu kavramların yeni olması sebebiyle, bazı uzmanlar tarafından kavramlar birbirinden farklı olarak kullanılmıştır. Bu nedenle mevcut çalışma ile öncelikle günümüze kadar gelen süreç tarihsel bir bakış açısı ile değerlendirilmiş ve özellikle entelektüel sermayenin temel unsuru olan "Altın Yakalılar" kavramına bu çeşitlilik içerisinde hem genel hem de belirli gelişmeler çerçevesinde özel anlamlar yüklenilmeye gayret edilmiştir.
Epitermal Altın Yatakları, 2013
ABSTRACT EPITHERMAL GOLD DEPOSITS MEHMET DUYAN Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Yurdal GENÇ Throughout the ages gold has been an indispensable source of wealth for every civilization. Since the 1980s gold has started to gain popularity among mining sector and geologists. Reason for this is that in the recent past discovered of epithermal gold deposits in the Pasific belt. Another reason is that Turkey is very conveniently located in geological terms similar formations to settle. This study was a literature study to made based on the epithermal gold deposits. In the frame of this project work; formation mechanism, characteristic features and classification of epithermal gold deposits, based on the basic geological information and extensive research, are given. Epithermal gold deposits divided into three classes. The first is epithermal gold deposits associated with magmatic rocks, the second is epithermal gold deposits associated with sedimentary rocks (Carlin type) and the third is epithermal gold deposits associated with ultramafic rocks. Geometries, occurrence environments, solution content, alteration and ore-gangue minerals of these deposits are presented. In the first class silica alteration, argillic alteration and propylitic alteration is effective. The main ore minerals are pyrite, sphalerite, galena, chalcopyrite, tennantite, tetrahedrite. In the second class silicification and decarbonatization is mostly effective. The main ore minerals are pyrite, arsenopyrite, stibnite, cinnabar, orpiment, realgar, marcasite and electrum. In the third class silica-carbonate alteration is effective. Ore minerals are pyrite, arsenopyrite, tetrahedrite, chalcopyrite, galena, pyrotine, sphalerite and millerite. Keywords: Gold, Carlin, epithermal, listwenite, magmatic, ultramafic
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türk Resminde İş, Emek, Alet, 2022
ASKERİ DARBELERİN TÜRKİYE-AVRUPA İLİŞKİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: 1960,1971 VE 1980 ASKERİ DARBELERİNİN BİR İNCELEMESİ, 2016
ALTAY TOPLULUKLARI Yemek ve Beslenme Kültürü, 2024
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 1996