Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Her organize insan davranışı, iki temel ve birbiriyle çelişen gereksinim gösterir: işin yapılacak alt işlere bölünmesi ve bu alt işlerin koordinasyonu. Bu noktadan hareketle organizasyon, işin bölünebildiği ve daha sonra yeniden koordine olabilen alt işlerin toplam sayısı olarak tanımlanabilir. Bir organizasyon, insan davranışının sosyal amaçlar için düzenlenmesidir. Bu nedenle, politika (sosyal amaçlar) ile hastalara sağlık bakımı sağlanması (insan davranışı) arasında aracılık eder. Bir organizasyon, bireysel ve sosyal değerlerden oluşan ve yapılması gereken işi hızlandıran bir çatıdır. Bireyler birarada çalıştıkları zaman kendi dinamik etkileşimlerini müzakere ederler. Bir organizasyon yapısı, bu müzakerenin sınırlarını oluşturmak için gerekli ve yararlıdır.
Pamukkale Medical Journal, 2020
Özet Amaç: İletişim hayatın her alanında çok değerliyken, sağlık söz konusu olduğunda iyi iletişim, hekimin hızla tanıya gitmesi ve dolayısıyla tedaviye başlaması için ayrıca önemlidir. Hem hastanın hızlı ve verimli değerlendirilmesi hem de hekimin mesleki doyumu için hasta-hekim ilişkisinde sağlıklı iletişim vazgeçilmezdir. Sağlıklı hekim-hasta iletişimi için hekim açısından değerlendirmeler de çok önemlidir. Bu konuda ciddi literatür eksikliği olduğunu düşünmekteyiz ve çalışmamızda, hekim açısından iletişim güçlüklerini belirleyebilmeyi ve dolayısıyla hasta-hekim iletişimini güçlendirmeye, hekim açısından bakışla katkı sunmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışmaya hastanemizde görevli ve katılıma gönüllü 60 doktor alındı. Çalışmaya katılan doktorların demografik özellikleri ve uzmanlık alanları kaydedildi. Gönüllü hekimlere, kendi iletişim özelliklerini kapsayan tanımlayıcı anket soruları ve iletişim ölçeği yüz yüze görüşülerek uygulandı. Bulgular: Çalışma toplam 60 doktor ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcı doktorların 37'si (%61,7) kadın, 23'ü (%38,3) erkektir. En çok katılımcı 35-44 yaş aralığındadır (%46,7). Katılımcıların ortalama uzmanlık süresi 11,03±5,22 yıldır. Katılımcıların 41'i (%68,3) hayalindeki mesleğin doktor olmak olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların 37'si (%61,7) tekrar tercih şansı olsa, yine doktor olmak istediğini belirtirken 23'ü (%38,3) tekrar doktor olmayı istemediğini belirtmiştir. Uzmanlık dalının sosyal iletişim becerisine etkisi istatistiki olarak önemli değildir (p>0,05). Hayalindeki mesleğin doktorluk olduğunu söyleyenler ile hayalinin doktor olmak olmadığını ifade edenlerin sosyal iletişim becerileri arasında anlamlı fark yoktur (p>0,05). ''Yine doktor olmak ister miydiniz?'' sorusuna ''Evet'' diyen katılımcılarla ''Hayır'' diyenler arasında sosyal iletişim becerisi bakımından anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0,05). Sonuç: Daha önce hasta-hekim iletişimi konusunda birçok çalışma yapılmış olup, çok büyük bir kısmı konuyu hasta bakış açısıyla değerlendirmiştir. Çalışmamızın en önemli ayrıcalığı bu konuyu hekimlerin bakış açısıyla değerlendirmesidir. Çalışmamız sonuçlarına göre; doktorların, ister hayalindeki meslek olsun ister olmasın, ister cerrah olsun ister dâhili branşta olsun, kısacası şartlar ve koşullar ne olursa olsun, iletişimi hiçbir parametreye bağlı olmadan mesleğinin kutsallığının bilincinde görevini yerine getirdiğini ortaya konmuştur.
Turkiye Klinikleri Tıp Etigi Hukuku Tarihi Dergisi, 1998
Hekim-hasta ilişkisi tıp eliğinin temel konularından biri sidir. Bu dışkı ilke. kural re erdemlerden meydana gelmiştir. İlk mesleki düzenleme olarak, iiipakrai Andı hekimin hastasına karşı etili sorumluluğunu belirler Geleneksel tıp eliği anlayışı vaternalistık nitelikte iken. yünümüzde buna, özerkliğe saygı ilkesi ve hasta hakları eklenmiştir. Aydınlatılmış onanı, gerçeğin sövlenmesi, gizlilik gibi öğeler, bu ilişkinin birkaç öğesidir Anahtar Kelimeler: Tıp etiği, Hekim-hasta ilişkisi. Hasta haklan T Ki in Tıbbı Elik 1998, 6-S-I3 Hekimlerin hastalarryla olan ilişkileri toplum içi ilişkiler arasında her zaman kendine özgü bir yer edinmiştir. Çeşitli açılardan değerlendirilebilecek olan bu ilişkinin en önemli yönlerinden biri etik ("ahlak") yönüdür. Günümüzde yalın bir hekim-hasta ilişkisinin güçlülüğünden, bunun yerine sağlık hizmetleriyle ilişkili çeşitli uzmanlıktaki kişilerin biraraya geldiği bir tıp olgusunun varlığından dolayı, bir tıp» hasta ilişkisinden söz etmek mümkün olsa da; has ta karşısında birinci dereceden sorumlu olanların hekimler olması nedeniyle, özde mevcut bir hekimhasta ilişkisinin süregittiğıni söylemek mümkün dür.
2007
Hasta-hekim iliskisi tibbi uygulamanin ozudur. Bu iliskinin gerceklestigi kulturde o zaman diliminde gecerli olan hekim rolu, hekim kavrami, hekimden beklenen davranis kaliplari, cagin hastalik kavrami, tani ve tedavi yontemleri, hekimden, hastadan ya da saglik hizmetlerinin yurutulmesinden kaynaklanan sorunlar, hastaligin kendine ozgu ozellikleri bu iliskinin sekillendirilmesi ve yonlendirilmesinde etkili olmaktadir. Bu derlemede hasta ve hekim arasindaki iliskiyi etkileyen unsurlar degerlendirilmektedir.
Öz Tarihsel süreçte sağlığın ve hastalığın tanımı ve anlamı değişmiştir. Bu değişim sağlık hizmetini sunanların ilişkilerine de yansımıştır. Geleneksel yaşamın toplumsal ilişkilerinden beslenen sağlık personeli ilişkileri, modernin gereksinimlerini karşılayabilmek adına değişmiştir. Sağlık dendiğinde ilk akla gelenlerden olan hekim ve hastanın da anlamsal içerikleri ve onların birbiriyle olan ilişkileri de değişimden nasibini almıştır. İlişkinin nasıl değiştiğini tanımlayabilmek için farklı modeller geliştirilmiştir. Çalışma, hastalığın değişimi, hekim hasta ilişkisinin modellerini ve bu modellerin değişimini ve sağlık personeli iletişimini sağlık sosyolojisi çerçevesinde irdelemeye çalışmaktadır. Abstract Historically, the definition and meaning of health and disease have changed. This change is reflected in the relationship of health service providers. Health personnel relationships, fed from social relations of traditional life, have changed in order to meet modern needs. When it comes to health, some of the semantic contents and changes of the physician and the patient, who are the first to come to mind, Different models have been developed to describe how the relationship has changed. The study tries to investigate the change of the disease, the models of the physician patient relationship and the change of these models and the health personnel communication within the framework of health sociology.
Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, 2017
Tarihsel süreçte sağlığın ve hastalığın tanımı ve anlamı değişmiştir. Bu değişim sağlık hizmetini sunanların ilişkilerine de yansımıştır. Geleneksel yaşamın toplumsal ilişkilerinden beslenen sağlık personeli ilişkileri, modernin gereksinimlerini karşılayabilmek adına değişmiştir. Sağlık dendiğinde ilk akla gelenlerden olan hekim ve hastanın da anlamsal içerikleri ve onların birbiriyle olan ilişkileri de değişimden nasibini almıştır. İlişkinin nasıl değiştiğini tanımlayabilmek için farklı modeller geliştirilmiştir. Çalışma, hastalığın değişimi, hekim hasta ilişkisinin modellerini ve bu modellerin değişimini ve sağlık personeli iletişimini sağlık sosyolojisi çerçevesinde irdelemeye çalışmaktadır.
ÖZET Sağlık iletişimi, hasta, hekim, sağlık çalışanı, sağlık kuruluşu ve bu süreci kapsayan, sınırlandırılması mümkün olmayan bir kavramdır. Günümüzde hasta ve hekim ilişkisinin önemi gittikçe artmaktadır. Hasta, hekimi ile kurduğu iletişimden memnun olduğunda, kendini tedaviye daha rahat açabilmektedir. Sağlıklı iletişim, hastanın sağlığında önemli rol oynamaktadır. Hekimin hastayı muayene ederken, tıbbi terminolojisi ile iletişim kurması dahi hastanın iletişimde zorluklar yaşamasına sebep olabilmektedir. Hekim açısından değerlendirildiğinde, hastasına yeteri kadar zaman ayıramaması dahilinde iletişimin kısıtlanması açısından sebebiyet vermektedir. Hastanın, tedavisi hakkında hekimi tarafından yeteri kadar bilgiye sahip olması gerekmektedir. Hasta, tedavisi hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmadığında, sosyal mecralardan veya başka yollardan hastalığı ile ilgili yanlış bilgiler edinebilmektedir. Bu durum hastanın sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Hasta ve hastalık kavramlarında, hasta hakları kavramı ortaya çıkmaktadır. Hasta hakları kavramı, hem hastanın haklarını, hem de hekimi koruma altına almaktadır. Hasta hakları kavramı, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi açısından önem taşımaktadır. Hekim tarafından, hastaya yapılan tedavi ile birlikte aralarında bir işbirliği doğmaktadır. Hasta ve Hekim arasında oluşan bu iş birliği, hastanın tedavisinde iyileşme sağlamayı amaçlamaktadır. Hekim, hastaya uyguladığı müdahaleler esnasında, tedavi hakkında gerekli bilgilendirmeleri yaparak, hasta hakları ve hasta rızası kapsamında, hastanın rızasını almaktadır. Hasta, kendi tedavisi ile ilgili karar verme ve tedaviden çekilme haklarına yasal açıdan sahiptir. Hekim ve hasta ilişkisinde, etkin ve sağlıklı iletişimin oluşabilmesi, hekimin hastayı dinleyebilmesi, hastanın hekime güvenmesi ve hekimin empati yeteneğini geliştirebilmesi ile birlikte sağlanabilmektedir. Empati, hekimlerin hastaya karşı kullanması gereken ve iletişimde pozitif bildirimler sağlayan bir kavramdır. Hasta ve hekim arasındaki ilişkide, hekim tarafından, hastaya onun dünyasından baktığı anlamını veren ve aralarındaki iletişimde önem arz eden bir kavramdır. Hastasına karşı, empati uygulayabilen bir hekim, hastayı tamamen algılayabildiğinden, hasta ile iletişimde başarılı olmaktadır. Hekimin hastayı dinlemesi ise, hastayla karşılaştığı andan itibaren, hastanın söylediklerini bütünüyle algılayabilmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu çalışma sonuç olarak, hasta ve hekim ilişkisindeki olması gereken iletişimi ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Anahtar Kelimeler: sağlık iletişimi, hasta hekim ilişkisi, sağlıklı iletişim, hekim ve hasta iletişimi *İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Yüksek Lisans ABSTRACT 1
Sağlıklı bir kişilerarası iletişim, tıbbi tedavi sürecinin en önemli unsurlarından birisidir. Bu nedenle sağlık iletişimi başlığı altında sağlık kurumları ile halk, doktor ile hasta, doktor ile hasta yakını ya da doktor ile diğer sağlık çalışanları arasındaki iletişimin öneminden yola çıkılarak gittikçe artan sayıda bilimsel çalışma yapılmaktadır. Bu çalışma hekim, hasta, hasta yakını ve meslektaşlarıyla iletişimindeki sorunları Türkiye'nin kültürel yapısı dikkate alınarak uyarlanmış iki popüler hastane dizisi üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Hekimoğlu ve Mucize Doktor adıyla yayınlanan iki dizinin ortak yönü, teknik tıbbi problemleri aşacak yetenekteki anti kahramanların sosyofobik kişiler olarak sorunsallaştırılmış olmasıdır. Sağlık probleminin iletişim sorunlarıyla iç içe geçtiği bu dizilerin, sağlık iletişimini yeniden değerlendirme olanağı sağlaması açısından önemli birer malzeme olduğu değerlendirilmektedir. Bunlar dikkate alınarak, hastane temalı dizilerin, toplumdaki sağlık iletişimi bağlamında değerlendirilebilecek algıların kristalize olmuş yönlerini bünyesinde taşıyacağı varsayılmıştır. Bu kabulle her iki dizideki karakterler iletişim sürecindeki tavırları dikkate alınarak analiz edilmiş, doktor hasta ve meslektaş iletişimindeki sorunlar, belli başlıklar altında tasnif edilip nitel olarak değerlendirilmiştir.
Türk turizm araştırmaları dergisi, 2022
İş yerinde şiddetin sayısı her geçen gün arttığından dolayı sağlık çalışanlarına yönelik şiddet son zamanlarda önemli bir sorun haline gelmiştir. Şiddet olaylarının sadece sayısı artmakla kalmamış, aynı zamanda etkinin şiddeti de mağdurlar üzerinde derin travmatik etkilere neden olmuştur. Sağlık hizmeti kullanıcıları tarafından sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, çok boyutlu bir olgudur ve bu durum profesyonellerin güvenliğini sağlayanlar arasında endişe yaratan bir durumdur. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedenlerini belirleyerek gerekli önlemleri almak endişeleri giderecektir. Bu çalışmada sağlık çalışanlarından hekimlere yönelik şiddete etki eden faktörlerden sağlık iletişim sorunu ele alınmıştır. Katılımcıların sağlık iletişim sorunlarını belirlemek amacıyla Yeşildal, Akman Dömbekçi ve Öztürk (2021) tarafından geliştirilen "Sağlık İletişimi Sorunları Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma verileri online anket yoluyla elde edilmiştir. Araştırmaya 408 kişi dâhil olmuştur. Katılımcılardan sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların %2'si sözel, %0,2'si fiziksel, %4,4'ü de psikolojik şiddet uyguladığını ifade etmiştir. Araştırma sonucunda hekimlerin etkili iletişim becerisindeki yetersizliğin sağlık hizmeti kullanıcılarının sözel ve psikolojik şiddet uygulama niyetini artırdığı; fiziksel şiddet uygulama niyetine ise istatiksel olarak anlamlı bir etkisinin bulunmadığı görülmüştür.
International Turkish Culture and Art Symposium, 2020
Etkin iletişim; doğrudan insanla ilgili pek çok mesleğin başarısında olduğu gibi, tıp mesleğinin başarısı için de yaşamsal öneme sahiptir. Tıp alanındaki hekim merkezli iletişim çalışmalarında taraflar dikkate alındığında genelde üç tür iletişimden bahsedilebilir. Bunlardan ilki hekimin hastalığı tanımak için hastayla girdiği muayeneyi içeren iletişimdir. İkincisi hasta bedenine yönelik işlem yapma ve yapılacak işleme ilişkin hüküm verme yetkisinin paylaşımını organize etmeye yönelik profesyoneller arası iletişimdir. Son olarak hastayla iletişim kurmakta zorlanıldığında ya da ciddi durumlarda, iş birliği için hasta yakınıyla hastanın durumu ve tedavi sürecine ilişkin bilgilerin paylaşıldığı iletişimdir. Bu çalışmada söz konusu iletişim türleri arasından ilk ikisine göre daha az üzerinde durulan, hekimin hastayla ilgili hasta ve hasta yakınını bilgilendirme süreci, inceleme konusu yapılacaktır. Hasta yakınını bilgilendirme prosedürüne en fazla gereksinim duyulan yer hastanedir. Çünkü hastane; hem hasta hem de hasta yakınlarıyla doğrudan iletişim kurmanın zorunluğu olduğu bir mekandır. Bu durumda hem hasta ile hem de hasta yakınıyla sağlıklı bir iletişim kurarak iş birliği yapmak tedavi açısından önemlidir. Hastanın tedavi süresinde aile desteği gerektirdiği için, hasta yakınlarının bilgilendirilmeleri hastalığın prognozu açısından özel bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada öncelikle tedavi sürecinin farklı evre ve kategorilerinde yer alan hekim ve hasta/hasta yakını arasındaki iletişimin doğası, bilimsel literatürde yer alan haliyle sağlık iletişimi çerçevesinde derlenecek ve tartışılacaktır. Hekimlerin özellikle hasta yakınlarıyla kurdukları iletişimi etkileyen faktörleri, bu iletişimin işleyişini, bu iletişim sürecindeki gerilimleri, engelleyici unsurları, iletişimin tıkandığı durumları ve başarısızlık durumunda yol açtığı sorunları anlamak, tıbbi alandaki iletişim kaynaklı davranışsal eksiklik, yanlış bilgilendirilme, kullanılan dilin anlaşılmaması, empati eksikliği, şiddet vb. pek çok sorunun çözümüne ilişkin ipuçlarına ulaşmamızı sağlayacaktır Bu çalışma, kişilerarası iletişim çerçevesinde sağlık iletişiminin en mikro taraflarını oluşturan hekim ve hasta-hasta yakını arasındaki etkileşimi ve iletişim sürecini, bilimsel literatürde geçen tüm yaklaşımları ve tartışmaları derleyen bir kaynak; aynı zamanda ilerideki hekim-hasta iletişimi çalışmalarının daha sağlıklı yapılabilmesi adına kılavuz olabilmesi adına literatüre dayalı bir şekilde yapılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of Social Research and Behavioral Sciences, 2022
Adli Tıp ve Adli Bilimlerde Klinik Uygulamalara Bakış, 2019
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2020
SAĞLIK KURUMLARINDA GÜNCEL PAZARLAMA ARAŞTIRMALARI
Hakan Ertin'e Armağan Primum Non Nocere Önce İncitme!, 2022
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi
SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL, 2020
The Journal of Academic Social Resources
Turkish Journal of Marketing, 2022
TÜRK OCAĞI HEKİMLERİ (25 Mart 1912 – 10 Nisan 1931), 2023
DergiPark (Istanbul University), 2023
Osmanlılarda Sağlık (C.I), 2006