Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Journal of International Social Research
…
13 pages
1 file
Öz Dionysos'un, Satyrler ve Nymplerle birlikteliği Nysa Dağı'nda başlamıştır. Başlangıçta ölümlü bir annenin çocuğu olan Dionysos, elde ettiği zaferlerle ölümsüzlüğü yakalamış ve Nysa Dağı'ndaki çocukluğu ve sonrasında da Satyrler ve Nympheler kendisine hep eşlik etmiş ve onunla birlikte betimlenerek Dionysos dünyasının öncülerinden olmuşlardır. Dionysos ile ilgili mitolojik anlatımlarda da sıklıkla karşımıza çıkan Satyrler ve Nymplerin bir arada tasvir edildiği eserler aslında çok daha erkene gitmektedir. İlk kez erken dönem seramiklerinde karşımıza çıkan Satyrler ve Nympheler daha sonraki süreçte de sikkeler üzerinde ve heykeltıraşlık eserlerinde görülmektedir. Hellenistik dönemin evrensel tanrısı Dionysos'a eşlik eden Satyrler ve Nympheler, erken dönem seramiklerinde olduğu gibi Hellenistik dönemde de Dionysos'un içerisinde bulunmadığı tematik sahnelerde betimlenmişlerdir.
Journal of International Social Research, 2017
İslam sanatında çeşitli dönemlerde karşımıza çıkan seramik süzgeçlerin sayıca en çok ve en zengin süslemeli örnekleri Fatımi sanatında görülmektedir. Bitkisel, geometrik, mimari, yazı ve figürlü süslemelerin çeşitli formlarda uygulandığı Fatımi dönemi seramik süzgeçlerinde diğer dönemlerde yapılmış olan süzgeçlerden farklı olarak özellikle figürlü eserler dikkati çekmektedir. Bunlar insan, hayvan ve fantastik yaratık figürlü örnekler olmak üzere üç ana gruba ayrılmaktadır. Süzgeçlerdeki insan figürleri özellikle orantısız vücut biçimleriyle dikkati çekmektedir. Hayvan figürlü örnekler kır tavşanı, fil, ceylan, aslan, deve, tavus kuşu, kaz, papağan ve türü tam olarak tespit edilemeyen çeşitli kuşlar ve balıklardır. Tespit edilebilen fantastik yaratık figürlü örneklerin hepsi insan başlı kuş gövdelidir. Bu çalışmada Fatımi sanatındaki figürlü seramik süzgeçler, teknik ve süsleme açısından değerlendirilmiş ve Fatımi dönemine yakın dönemlerdeki benzer örneklerle karşılaştırılmıştır.
Türk kültürünün gelişim daireleri içerisinde oldukça önemli bir yere sahip olan âşık edebiyatı, kolektif bilinç dışına ait verilerle bezeli, sembolik yönden önemli motiflere sahip olan bir değerdir. Âşıkların şiirlerinde hayat bulan bu kültürel değerin muhtevasında dini unsurların da yer aldığını söylemek mümkündür. Bu bağlamda, 19. yüzyıl âşık edebiyatı geleneğine damga vuran isimlerden biri olan Âşık Seyrânî’nin şiirlerinde de dini unsurların sembolik açıdan son derece güçlü bir şekilde işlendiği görülür. Asıl adı Mehmed olan Âşık Seyrânî, Kayseri’nin Develi ilçesinde doğmuştur. Taşlama türünün edebiyatımızdaki en önemli temsilcilerindendir. Seyrânî, şiirlerinde dinî ve tasavvufi konulara engin bir bilgi birikimiyle yer vermiştir. Özellikle telmih ve teşbih yoluyla peygamberlere ait kıssalara değinmiş, bu kıssalarda yer alan bazı motifleri sembolik çağrışımları ile birlikte şiirlerinde işlemiştir. Âşık şiirinde genellikle telmih unsuru olarak anlam kazanan peygamber kıssaları, sembolik motifler bakımından zengin bir görünüm arz etmektedir. Bu bildiride Âşık Seyrânî’nin hece vezni ile söylediği şiirlerinde yer alan peygamber kıssaları ele alınmıştır. Ayrıca bu kıssalarda yer alan motifler, sembolik çözümleme yöntemi bağlamında yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Âşık Edebiyatı, Âşık Seyrânî, peygamber kıssaları, sembol, motif. AN EXAMINATION ON THE STORIES OF THE PROPHETS IN ÂŞIK SEYRÂNÎ’S POEMS WITHIN THE CONTEXT OF SYMBOLIC MOTIFS Abstract Minstrel literature, which has a very important place in the development circles of Turkish culture, is a value that has important motifs in the symbolic direction, adorned with data belonging to the collective unconscious. It is possible to say that religious elements are also included in the content of this cultural value in the poems of the minstrels. In this context, in the poems of Âşık Seyrânî, who is one of the names that left his mark on the tradition of 19th century minstrel literature, it is seen that religious elements are handled in a very strong way in a symbolic way. Âşık Seyrânî, whose real name is Mehmed, was born in the Develi district of Kayseri. He is one of the most important representatives of the grinding genre in our literature. Seyrânî has included religious and mystical subjects in his poems with a vast knowledge. In particular, he mentioned the stories of the prophets through allusions and similes, and he treated some of the motifs in these stories with their symbolic connotations in his poems. The stories of the prophets, which generally gain meaning as an element of reference in the poetry of minstrels, present a rich appearance in terms of symbolic motifs. In this paper, the stories of the prophets in the poems of Âşık Seyrânî in syllabic meter are discussed. In addition, the motifs in these tales are interpreted in the context of the symbolic
Journal of Turkish Research Institute
Letâifnâmeler, hikmet, mizah, yergi ve sosyal hadiselere dair yaşanmış veya rivayet edilmiş bazı kısa olayların ele alındığı bir türdür. Genellikle derleme hikâyelerden oluşturulurlar. Eserlerde birbirinden bağımsız çok sayıda kısa anlatı bulunur. Letâifnâmelerde bazı tiplerin gülmece üslubunda yergileri de yapılır. Bu türe dair yazılan eserler manzum veya mensur bazen de manzum-mensur olarak yazılır. Bu türde yazılmış eserlerden biri de Bahrî Efendi'ye aittir. Bahrî Efendi'nin Letâifnâme'si türe dair özellikleri ihtiva eder. Bahrî Efendi on altıncı asrın ikinci yarısında yaşamıştır. Onun Letâifnâme'si hakkında bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Eserden birkaç çalışmada oldukça kısa bir şekilde bahsedilmiştir. Bahrî Efendi eserini dört bölüme ayırmıştır. Bu bölümlerden ikisi oldukça müstehcendir. Latifelerden bazıları dinî, ahlakî ve hikmet içeriklidir. Tamamen manzum olan hikâyelerde ise müstehcenlik mensur kısımlara göre çok daha azdır. Eserde, sosyal hayatta karşılaşılan pek çok tipe dair mizahi hikâyeler vardır. Çoğu mutayebe başlığı taşıyan bu latifelerde derviş, köylü, cimri, dilenci, bencil, âlim, zen-pare, gulam-pare, mahbup-perest gibi tiplerle tarihte yaşamış bazı ünlü sultanlar ve tasavvuf büyükleriyle ilgili hikâyelere yer verilmiştir. Bu latifelerde öne çıkan unsurlar hiciv, mizah ve sövgüdür. Bu çalışmada Bahrî Efendi'nin Letâifnâme'sinin tanıtılması, eserin letâifnâmeler içindeki yerinin belirlenmesi ve eserden manzum ve mensur latife örnekleri sunulması amaçlanmaktadır.
Medeniyet Sanat Dergisi, 2021
Öz ''Seramik'', insanlığın yerleşik hayata geçişinden beri var olan ve onun yaşamının vazgeçilmez parçası olmuş bir malzemedir. Bu malzeme kimi zaman endüstriyel bir ürün olarak ortaya çıkarken, kimi zaman da estetik bir sanat eserine dönüşmüştür. Sofra seramikleri özelinde, üretildikleri toplumların kültürlerini yansıttığı bilinen seramiklerin, teknolojik olanakların gelişmesi ile birlikte dekor tasarımları ile formlarında kayda değer bir çeşitlilik göstermiştir. Seramik, Dünya genelinde rekabet gücü yüksek bir üretim sektörüdür. Sofra seramiklerinin bu rekabetçi ortamda önemli bir konumda olduğu söylenebilir. Sofra seramiği sektöründe Türkiye, maalesef her geçen yıl rekabet gücünü yitirmektedir. Bu olgunun incelenmesi ve sektördeki bu rekabetçi ortamda iyileştirme adına yapılabileceklerin ortaya konulması bir ihtiyaç olarak kabul edilmiştir. Bu genel probleme bağlı olarak özgün alternatif tasarım örneklerinin oluşturulması da hedeflenmiştir. Araştırma kapsamında Anadolu kilimlerinden esinlenilerek oluşturulan özgün dekor tasarımları incelenmiştir. Buna göre Anadolu kilimlerinin üzerindeki sembolik değeri olan motifler ele alınmış ve göstergebilimsel açıdan analiz edilmiştir. Yapılan inceleme ve analiz sonrasında, rekabetçi bir ortam olan bu sektörde tutunabilme ve ilerleme adına yerel kültür ürünlerinden biri olan Anadolu kilim motiflerinin, sofra seramiklerine uygulanabilirliği üzerinde durulmuş, eskizler oluşturulmuş ve daha sonra belirli formlar üzerine bu tasarımlar uygulanmıştır. Tasarımlarda merkezi kompozisyon anlayışı yanında, açık kompozisyon veya kesit almaya dönük bir yaklaşım sergilenmiş ve bu yol ile özgün ürünler oluşturulmuştur. Araştırma kapsamında oluşturulan özgün dekor tasarımları hikâyeleştirilerek anlamsal bakımından ürünlere derinlik kazandırılmaya çalışılmıştır.
Journal of International Social Research, 2018
Öz Tüketimin toplumsallaşması, sosyal yaşamın ayrılmaz parçası ve tamamlayıcısı haline gelmesi, sürekli değişen ve sonsuz ihtiyaçların sosyo-ekonomik düzen ve ilerleme için büyük bir gereklilik haline gelmesi ve insanların tüketimden mutluluk arar haline gelmesi ile tüketim davranışları, çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Dünya nüfusu hızla artarken, kaynak ihtiyacı da aynı hızla artmış, artan talebi karşılamak için sanayi faaliyetleri de orantılı olarak büyümüştür. Artan sanayi faaliyetleri; hava, toprak kirliliği gibi çevresel bozulmalara neden olmuştur. Sanayi faaliyetlerinin yanı sıra sürdürülemez tüketim modları da büyük miktarda kaynak harcamakta ve önemli ölçüde çevresel kirlilik üretmektedir. Üretim süreçleri ve kaynak verimliliği uzun zamandır çevresel politikanın hedefi haline gelmişken, gelişmiş ekonomilerin sürdürülemez tüketim kalıpları günümüz ekonomik, sosyal ve çevresel krizlerinin merkezinde yer almaktadır. Sürdürülebilir tüketim, kitlesel tüketimin ve sürekli yüksek seviyeli ekonomik büyümenin zararlı çevresel ve sosyal sonuçlarıyla ilgili artan endişeye tepki olarak ortaya çıkan teorik bir kavramdır. Sürdürülebilir tüketim politikalarının amacı ise evdeki enerji ve kaynak tüketiminde daha fazla etkinlik, atıkların en aza indirilmesi ve hane halkının çevreye duyarlı satın alma alışkanlıkları gibi bir dizi davranış değişikliğini teşvik etmektir. Ancak, tüketim alışkanlıklarını değiştirmek oldukça zordur, çünkü sürdürülebilir tüketim davranışını yaygınlaştırmak için bireylerin kendi değer ve davranışlarını değiştirmeleri yeterli değildir. Verilen bu bilgilerin çerçevesinde oluşturulan araştırmanın amacı tüketicilerin sürdürülebilir tüketim davranışlarının bir parçası olan sürdürülebilir satın alma davranışını incelemektedir. Sürdürülebilir satın alma davranışlarına yönelik geliştirilen bu çalışmada tarama modeli esas alınmıştır. Araştırmanın anakütlesini Çankırı ilindeki tüketiciler oluşturmaktadır. Araştırma için gerekli verilerin elde edilmesinde anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, günümüzde gerek işletmeler gerekse tüketiciler için önem taşıyan sürdürülebilir tüketimin bir parçası olan sürdürülebilir satın alma davranışına yönelik tüketicilerin motivasyonlarının mevcut satın alma davranışları üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunduğu ortaya çıkmıştır.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Bu çalışmanın temel amacı, Van ili civarında Babacan kırsalında yapılan kaçak kazılardan elde edilen 20-30 yaşında yetişkin bir kadın kafatasında tespit edilen metopik sütürün, ayrıntılı morfolojisini incelemektir. Ayrıca, metopik sütürün füzyonunu gerçekleştirememesinin olası nedenlerini ortaya koymakta bu çalışmayla mümkün olabilecektir. Metopik sütürün şekil boyut açısından dikiş desenini analiz etmek ve morfolojik karakterini belirlemek için makroskopik ve tomografik değerlendirmeler yapılmıştır. Metopik sütür, iki frontal kemiği gelişim aşamasında birleştirir. Bu iki kemik genellikle altı yaşında kapanır. Bazen metopik sütür erişkinlerde gözlenir ve kalıcı metopik sütür adını alır. Kalıcı metopik sütür; kranial kemiklerin anormal büyümesi, büyümenin durması, kalıtım, hormonal etki, atavizm, kraniyal malformasyonlar ve hidrosefali gibi çeşitli nedenlere bağlı olabilmektedir. Son yıllarda kafatası sütürlerinin çeşitleri, antropoloji ve adli tıp alanındaki önemi nedeniyle sıkça incelenmektedir. Metopizm kadınlar arasında erkeklerden daha sık görülmektedir ve ortalama yaşam süresinin düşük olduğu toplumlarda daha sık metopik sütüre rastlanılmaktadır. İncelenen bireyin ortalama yaşam süresinin düşük olması ve metopik sütür olgusuna kadın bireyde rastlanılması şimdiye kadar yapılan literatür sonuçlarını destekler niteliktedir. İncelemelerimiz sonucu, kafatasının genel morfolojik yapısındaki farklılık ve metopik sütürün füzyonunu tamamlayamaması bize bireyin gelişimsel bir hastalığa sahip olduğunu düşündürmektedir.
2020
Nesimi, Azeri-Turk edebiyatinin onemli isimlerinden biridir. Şiirlerinde Hak, yaratilis, mevcudat ve insan gibi hususlari sorgulayan Nesimi, bir sairden cok bir filozof edasindadir. Vahdet-i vucut dusuncesi onun hayat felsefesinin temel yapi taslarindandir. Bu baglamda Fazlullah-i Hurufi ve Hallac-i Mansur, Nesimi’nin en cok etkilendigi sahsiyetlerdendir. Fikirlerini anlatmak icin siiri bir arac olarak kullanan sairin en onemli ozelliklerinden biri de siirlerini sade bir Turkceyle terennum etmesidir. Nesimi’nin hayatiyla ilgili farkli bilgiler mevcuttur. Kaynaklarda sairin gercek ismi, dogum yeri ve zamaniyla ilgili muhtelif bilgiler mevcuttur. Bu calismada, Nesimi Divani’nda gecen iki siir merkeze alinarak onun biyografisiyle kisilik ozelliklerine dair tespit ve tahliller yapilmistir. Ayrica konu cercevesinde sairin Divan’inda tespit edilen farkli siirlerden de istifade edilmistir.
Hasan Sabbah'ın “ed-da'vetü'l-cedide, yeni davet, yeni propaganda” adını vererek geliştirdiği dinî ve siyasî metoduyla birlikte Batınîler, uzun yıllar boyunca İslam coğrafyasında yıkıcı faaliyetlerde bulunmuşlardır. Büyük Selçuklu Devleti'ne onarılamayacak derecede zararlar vererek pek çok değerli devlet adamını öldürmüşlerdir. Bu çalışma, Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Sencer zamanında İran ve Suriye coğrafyasında Büyük Selçuklular ile Batınîler arasında yaşanan mücadeleyi ana hatlarıyla ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Akademik Müzik Araştırmaları Dergisi, 2018
Özet Kültürünün oluşumunda, sanatın en yaygın dallarından biri olan müziğin yeri büyüktür. Mevcut şehir kültürü içerisinde, müziğin korunması, aktarılması ve geliştirilmesinde amatör müzik toplulukları etkin rol oynamaktadır. Bu topluluklarda faaliyet gösteren kadın üyelerin sosyokültürel profillerinin bilinmesi, kadının şehir kültürüne katkıları kapsamında dikkate alınması gereken bir konudur. Bu araştırmada; Niğde ilinde faaliyet sürdürmekte olan amatör müzik topluluklarında yer alan kadın üyelerin sosyokültürel profillerinin analizi, müziğe olan ilgi düzeyleri, beğenileri, müzik topluluklarından kazanımları ve yerelden genele ülkemiz müzik kültürü hakkındaki düşünceleri ortaya konulmuş, elde edilen bilgiler vasıtasıyla çıkarımlar yapılmıştır. Anket yönteminin kullanıldığı bu araştırmanın bulgularından, kadının, şehir ve ülke müzik kültürü hakkında ciddi bir farkındalığının bulunduğu, bu kültürün aktarılması, geliştirilmesi ve yayılmasında önemli etkilerinin olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2021
Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
"Smyrna" Tapijten, 2019
Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Düzce İlahiyat Dergisi, 2023
Turkish Studies, 2009
DergiPark (Istanbul University), 2010
Prof. Dr. Kerime Üstünova Armağanı, 2022
Türkiye’de Termik Santraller 2017, TMMOB, MMO Yayın No: 668, 2017
NİF DAĞI KAZISINDA BULUNAN SİYAH FİRNİSLİ SERAMİKLER İLE BATI YAMACI SERAMİKLERİ, 2019
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2018
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2016
Turkish Studies-Social Sciences, 2021
Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2018