Academia.eduAcademia.edu

Türk Çi̇zgi̇ Fi̇lmleri̇nde Kültürel Kodlamalar

Journal of International Social Research

TÜRK ÇİZGİ FİLMLERİNDE KÜLTÜREL KODLAMALAR CULTURAL CODES OF TURKISH ANIMATION FILMS Bahadır UÇAN * Öz Çizgi filmlere dair ilk denemelerin, ilk sinema deneyimleriyle eş-zamanlı gerçekleştiği kabul edilmektedir. Görüntüde "anı" yakalamayı sağlayan fotoğrafın keşfi sonrası zaman-mekân içerisinde bir hareketliliği yansıtmak fikri daha ilgi çekici hale gelmiştir. Bunun üzerine temelde görsel bir yanılsamaya neden olan birtakım araç ve gereçler geliştirilmiştir. Bu çalışmaların ilk denemelerine Edison gibi bilim adamlarının imza atmış olması ise, çizgi filmlerin disiplinler arası bir yapı içerisinde, tekniğin olanakları çerçevesinde gelişebileceğinin somut bir örneğidir. Çizgi filmin ve etki gücünün ise, 20.yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan pop sanat hareketleri sonrası arttığını söylemek mümkündür. Pop sanat hareketleri ile birlikte medya ve sanat keskin çizgilerle ayrıştırılamaz olmuştur. Çizgi filmler de, medya-sanat yakınlaşmasının güçlü örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki, Mickey Mouse çizgi karakterinin dünya üzerindeki tanınırlığı, çizgi filmlerin medya araçları üzerinden toplumlara ve geniş kitlelere ulaştığını tek başına kanıtlar niteliktedir. Çizgi filmlerin yararlandığı kaynaklar ise temelde "kültür" eksenli olmaktadır. İlk örneklerinden günümüze genel bir perspektifte değerlendirildiğinde çizgi filmlerin kültürel unsurlar içerdiği, yaratım süreçlerinde sözlü ve yazılı kaynaklardan, destanlardan, masallardan, vb. kültüre dair hemen tüm olgulardan faydalanabildiği söylenebilir. Örneğin, Stüdyo Ghibli'nin ürünü olan bir çizgi filmde sözgelimi Muromaki dönemi Japon toplumu anlatılırken, Pixar yapımı bir başka çizgi filmde Amerikan aile yapısının izlerini kolaylıkla fark etmek mümkündür. Dolayısıyla çizgi filmler, yalnızca çizgisel üslup ya da teknik farklılıklar ile değil, toplumsal bakış üzerinden de birbirlerinden ayrışmaktadırlar. Çizgi filmlerdeki bu tür farklılıklar ya da benzeşmeler kurallaşmış yapıları, kurallar da kodlamayı oluşturur. Örneğin silindir şapkalı bir karakter tasviri, izleyicide politikacı çağrışımı yapmakta ya da "kötü kalpli" karakterler çatık kaşıklı, kirli sakallı, vb. resmedilmektedir. Ortaçağ dönemini ele alan bir çizgi filmde de, çizgi karakterler ve çizgiye dair tüm unsurlar izleyicinin görsel algısında yer edinebilmesi için, tarihsel koşullara uygun betimlenir. Böylelikle izleyici, henüz karakterle ilgili öyküsel bir içerikle karşılaşmadan bir tanımlama geliştirir. Çizgi filmlerde bu tür genel kurallar ve kodlamalar kullanılabildiği gibi, çizgi filmin kendisine has birtakım kodlamalar içermesi de mümkündür. Kültürel kodlamalar ise, kültür kavramı ekseninde şekillendirilen kurallar sisteminin bütünüdür. Bu çalışmada, Türk çizgi filminin kültürel kodlamalar üzerinden incelemeye tabi tutulması hedeflenmektedir.