Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2010, İletişim Araştırmaları - İLEF
Dünyanın en büyük müzik-sanat organizasyonu olan Eurovision şarkı yarışması yarım asırlık geçmişi ile dünyanın en çok konuşulan sanat etkinliklerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Dünyanın aynı zamanda en çok izlenen televizyon programlarından biri olan yarışma küresel yayıncılık ve popüler kültürün yarattığı dil standardizasyonun en önemli örneği olmuştur. Bu çalışmada Türkiye’nin 1975 yılından günümüze kadar katıldığı Eurovision şarkı yarışmasına gönderdiği şarkıların dili ile ilgili bir araştırma yapılmış ve ‘Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’nin şarkısı Türkçe mi olmalı yoksa İngilizce mi?’ konusu tarihsel incelemeler ışığında incelenmiştir. Dil ve sanat konusunun en çok tartışıldığı platform olan Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’nin şarkılarının dili üzerinde araştırma ve istatistiki yöntemler ışığında analizler yapılmıştır. Çalışmada ana dilleri dışında bir dil olan İngilizceyi kullanan ülkelerin küreselleşmenin standardizasyonuna yenik düşüşü vurgulanmıştır. Türkçe gibi köklü bir tarihsel geçmişi olan bir dile sahip Türkiye’nin Eurovision şarkı yarışmasında ‘Türkçe’ ve ‘Türklük’ kavramına yönelik tartışmalara yer verilmiş, dil olgusunun Eurovision şarkı yarışmasındaki işlevi tartışılmıştır.
Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, USBİK, 2019
Kültür, tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada,sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümüdür. Bu bağlamda kültür çeşitli iletişim araçlarıyla aktarılır. Sembol veya simge ansiklopedi ve sözlüklerde, duyu organlarıyla anlaşılması imkânsız herhangi bir şeyi (doğal bir ilişki yoluyla) hatırlatan veya belirten her türlü somut şey yahut işaret; kendi dışında bir nesne, ilişki, değer veya önermenin yerini tutan im veya işaret; daha soyut bir şeyi anlatmaya yarayan daha somut şey ya da evrensel yasa, ilke, bilgi ve fikirleri açıklayan işaretler şeklinde tanımlanmaktadır. Eurovision Şarkı Yarışması medya iletişim aracıyla ülkelerin kendi kültürel unsurlarını aktarmaya fırsat sunan bir platformdur. Bu amaçla Eurovision Şarkı Yarışması'nın tarihsel süreci incelendiğinde bu imkânı değerlendiren ülkelerin sayısının fazla olduğu görülmektedir. Özellikle ev sahipliği yapan ülkeler programın akışında bu imkânı çok çeşitli şekillerde sunarak ülkelerinin hem kültürel unsurlarını aktarmayı amaçlamış hem de bu yarışmayı araç olarak kullanarak kültür turizmini ve ekonomisini canlandırmayı sağlamıştır. Bu çalışmada öncelikle kültür, sembol kavramlarının tanımı yapılarak açıklanmıştır. Medya ve kültür bağlamında Eurovision Şarkı Yarışması farklı bir bakış açısıyla incelenerek tarihi süreç içerisinde yer alan ülkelerin kültürel sembol ile içerdikleri çağırışım ve anlamlarıyla ifade edilmiştir. Ayrıca Türkiye'nin Eurovision Şarkı Yarışması'na katılım sürecinden günümüze kadar her dönemi incelenmiş, çeşitli sınıflandırmalarla değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda Eurovision Şarkı Yarışması'nın her toplumda kültürel miras hazinesinin aktarımını nasıl gerçekleştirdiğine ve kültür turizm, kültür ekonomisi ve endüstrisini nasıl etkilediği açıklanmıştır.
UHMAD Uluslararası Müzik Araştırmaları Hakemli Dergisi
Öz: Giriş: Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesi yarım asrı aşan bir tartışma konusu olmuştur. 1960lardan beri gündeme gelen ilk olarak AT olan daha sonra AB olarak anılan dünyanın bu en önemli ve en büyük ekonomik ve sosyal birliğine girmek için uzun yıllar mücadele eden Türkiye, bu mücadelede değişik faaliyetlerde bulunmuştur. Türkiye'nin AB adaylığında siyasi süreçlerin yanı sıra önemli kültürel olaylar da etki etmiştir. Kapsam: Türkiye'nin AB giriş mücadelesinde oynadığı rol ile kültürel faktörlerin bu mücadeleye nasıl etki ettiği hakkında çok az yorum ve çalışma yapılmıştır. Bu faktörlerden en önemlisi Avrupa Yayın Birliği tarafından gerçekleştirilen Eurovision Şarkı Yarışması adlı uluslararası yarışma olmuştur. Türkiye 28 yıllık bir uğraş sonucunda 2003 yılında kazandığı Eurovision zaferi sadece doğru zamanda doğru bir şarkının kullanılmasının doğal bir sonucu muydu yoksa Türkiye'nin Avrupa ile olan siyasi ilişkilerinin yansımalarının bir sonucu muydu? Amaç: Bu çalışma Türkiye'nin Eurovision Şarkı Yarışmasında ki performansı, Türkiye'nin AB'ye girişi ve Avrupa Birliği ülkeleri ile olan ilişkileri ışığında incelenmiştir. Yöntem: Çalışmada Eurovision Şarkı yarışması hakkında kavramsal ve tarihsel bir araştırma yapılmış ve yarışmanın AB ile olan ortak paydası incelenmiştir. Çalışmanın uygulama bölümünde Türkiye'nin Eurovision Şarkı Yarışmasında birincilik elde ettiği 2003 yılında ki bu başarısının öncesinde, Avrupa ülkeleri ile olan etkileşimi hakkında araştırma yapılmış ve bu yarışmada elde edilen birinciliğin birlik ülkeleri ile olan ilişkiler tarafından nasıl tetiklenebileceği konusunda değerlendirme yapılmıştır. Araştırma da Eurovision Şarkı yarışmasından bir yıl öncesinden yarışmanın yapıldığı aya kadar 2002 Mayıs -2003 Mayıs dönemi boyunca Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleri ile olan ilişkisi basına yansıyan siyasi ve kültürel olaylar ışığında incelenmiştir. Sonuç: Çalışma sonucunda Türkiye'nin Eurovision Şarkı yarışmasında birinci olmasına zemin hazırlayan üç önemli siyasi ve kültürel faktör incelenmiştir. Yarışmada Türkiye'nin elde ettiği birinciliğin bu üç faktör tarafından tetiklendiği tezini savunan çalışma kazanılan birincilikten on beş yıl sonra 2018 yılındaki durumu ile kıyaslama yapılmıştır. Bu kıyaslama sonucunda günümüzde Türkiye ile AB arasında tarihinde olmadığı kadar bir gergin dönemin yaşandığı ve bunun sonucunda Türkiye'nin Avrupa'ya sırtını dönen bir ülke konumuna geldiği yargısı türetilmiştir.
Uluslararası İlişkileri Dinlemek: Müzik ve Uluslararası İlişkiler, 2023
Frankofoni, 23: 403-416, 2011
Frankofoni, revue d’études et de recherches francophones qui paraît une fois par an et qui est publiée par le Département de Langue et Littérature Françaises de la Faculté des Lettres de l’Université Hacettepe à Ankara, publie des articles dans les domaines de la littérature, de la linguistique, de la traduction et de la philosophie. L’objectif de ce travail est de mettre en évidence le profil de la publication de Frankofoni par la méthode d’analyse de contenu, tout en partant de ses 22 derniers numéros parus entre les années 1989 et 2010. Tenant compte de cet objectif principal, les rubriques “table de matières”, “éditoriaux”, “résumés” et “mots-clés” des 22 numéros qui constituent le corpus du travail ont été analysées des points de vue qualitatif et quantitatif; par la méthode en question, les données relatives au contenu de la revue ont ainsi été retenues et ensuite été transformées en chiffres et représentées au moyen de tableaux et graphiques.
The Journal of Academic Social Sciences, 2020
Öz Yeşil Yuva, Artvin'de 1 Ağustos 1922 yılında yayımlanan bir mecmuadır ve imtiyaz sahibi Artvin'de görev yapan bir devlet memuru olan Ali Rıza Bey'dir. Çok uzun bir yayın periyodu takip edememesine rağmen hem bölge hem devir için önemli bir yayın organıdır. Esas olarak çocuk, genç ve eğitimcileri hedef kitlesi olarak belirleyen dergide devrin genel eğilimlerine uygun çeşitli yazılara yer verilmektedir. Vatan toprağına yeni katılan, uzunca bir süre esirliği yaşayan bir bölgede yayımlanan dergi, yeni kurulan Cumhuriyet'in ideallerini sayfalarına toplamıştır. Özellikle milliyetçi-Türkçü çizgide devam eden yazılar, savaştan yeni çıkmanın bir sonucu olarak zaman zaman militarist bir çizgiye de kaymaktadır. Bunun yanında devrin "yeni insan" ideali, yeni kurulan devletin halkla arasındaki ilişki de dergiye sirayet etmiştir. İşte bu yazıda dergi şekil özellikleri, hedefleri verilerek tanıtıldıktan sonra yazıların içeriği muhteva olarak değerlendirilecektir. Böylelikle bölgede yayımlanan bir derginin tanıtımı yanında devrin fikrî atmosferi de gözler önüne serilecektir.
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, 2023
Music is a cultural phenomenon with an important place in daily life practices. The Westernization movement that started with the Tanzimat during the Ottoman era was also reflected in the field of music and then placed on an academic basis during Türkiye’s Republican period. In the first years of the Republic, various ideas emerged about the content of the reforms to be made in the field of music. Atatürk stated that Turkish music should be based on folk music and that other reform efforts would be incomplete if no reform was made to music. In this context, Western based institutional steps were taken in the field of music. Vocal competitions were held in 1930 and 1931 in order to internalize the targeted musical revolution for the public. This study examines and evaluates the sound competitions held in 1930 and 1931 through the press of the time and the literature on this field within the framework of the music revolution.
DergiPark (Istanbul University), 2010
INONU UNIVERSITY JOURNAL OF CULTURE AND ART / IJCA, 2022
Many academic researches have been conducted in the field of music in Turkey from the past to the present, and these academic researches have been brought to the literature of the field of music through scientific publications. These studies, which aim to examine every aspect of music, offer new approaches related to many different disciplines. Bibliographies are the most important studies in which academic studies on a specific subject in the field of music are collected together and examined with various variables. Bibliography researches are studies that are important for easier access to information and for relaxing the search for new topics. The aim of this study; bibliometric studies conducted so far in the field of music in Turkey in is to examine it from various respects (genre, year of publication, number of data, subject, etc.). This study is a descriptive study in which the document analysis method is used. Scientific studies accessed by scanning and accessing in DergiPark, Google Academic, Council of Higher Education (YÖK) thesis center, ULAKBIM Social Sciences Database have been recorded for access to bibliographic studies conducted in the field of music. Within the scope of the study 79 articles, 14 master's theses, 6 full-text papers, 3 abstract text papers, 2 book chapters and 1 book, a total of 105 academic publications were examined. As a result of this research; in the bibliometric studies conducted in the field of music, the most articles were used as the type of publication, most of the studies were made with single author, the most bibliometric studies conducted in the field of music were conducted in 2021, the number of data analyzed in studies is mostly in the range of 1-100 and it has been concluded that most of the studies are based on the working range of 26 years and above. Türkiye’de geçmişten günümüze müzik alanında birçok akademik araştırma yapılmıştır ve bu akademik araştırmalar bilimsel yayınlar aracılığı ile müzik alanı literatürüne kazandırılmıştır. Müziği tüm yönleriyle inceleme gayesinde olan bu çalışmalar birçok farklı disiplinlerle de ilişkilendirilip yeni yaklaşımlar sunmaktadırlar. Müzik alanında belirlenmiş bir konuda yapılan akademik çalışmaların bir araya toplanıp çeşitli değişkenlerle incelendiği en önemli çalışmalar bibliyografyalardır. Bibliyografya araştırmaları bilgiye daha kolay ulaşmak, yeni konu arayışlarını rahatlatmak için önem arz eden çalışmalardır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de müzik alanında bugüne kadar yapılmış bibliyometrik çalışmaları çeşitli açılardan (tür, yayımlanma yılı, veri sayısı, konu vb.) incelemektir. Bu çalışma, doküman analizi yönteminin kullanıldığı betimsel bir çalışmadır. Müzik alanında yapılan bibliyografik çalışmalara erişim için DergiPark, Google Akademik, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tez merkezi, ULAKBİM Sosyal Bilimler Veri Tabanında taramalar yapılıp erişilen bilimsel çalışmalar kayıt altına alınmıştır. Çalışma kapsamında 79 makale, 14 lisansüstü tez, 6 tam metin bildiri, 3 özet metin bildiri, 2 kitap bölümü ve 1 kitap olmak üzere toplamda 105 akademik yayın incelenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda; müzik alanında yapılan bibliyometrik çalışmalarda yayın türü olarak en çok makalenin kullanıldığı, çalışmaların en çok tek yazarlı yapıldığı, müzik alanında yapılan en çok bibliyometrik çalışmalarının 2021 yılında yapıldığı, çalışmalarda analiz edilen veri sayılarının en çok 1-100 aralığında olduğu ve çalışmalarının en çok 26 yıl ve üzeri çalışma aralığı baz alınarak gerçekleştiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
3. Uluslararası İletişim, Edebiyat, Müzik ve Sanat Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar Kongresi, 2018
Matbaanın icadı ve ardından iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile beraber yazılı basın ve medya endüstrisi de çeşitlenmeye başlamıştır. Farklı temalarda ortaya çıkan eleştirel gazetecilik siyaset, spor gibi temaların yanında müzik temasında da görülmüş ve müzik eleştirmenliği kavramı doğmuştur. Müzik dergileri özel bir okuyucu kitlesine hitap eden tematik dergiler kategorisinde yer almaktadır. Müzik basının gelişmesi dünyada 18. Yüzyılda ortaya çıkan müzik eleştirmenliği olgusunun gelişmesi ile başlamıştır. 21 yüzyılda yaşanan endüstri devrimi ve beraberinde yaygınlaşan liberal ekonomi, popüler kültürün gelişmesine katkıda bulunmuş ve basının tüm kollarında olduğu gibi müzik basınında da kendisini hissettirmiştir. Müzik eleştirisi ile başlayan müzik basını hayat seyri boyunca popüler kültürün gelişmesi ile beraber değişik evrelerden geçmiştir. Bu çalışmada Türkiye’de 1960lı ve 1970li yıllarda yayınlanan aylık müzikoloji dergisi “Musiki Mecmuası” örneğinde Türkiye’de müzik basının yaşadığı gelişimi ile ilgili bir durum tespiti yapılmıştır. Bu kapsamda “Musiki Mecmuası” adlı derginin 1969 – 1970 ve 1971 yıllarında yayınlanan birer sayısı ile ilgili içerik analizi yapılmış ve bu müzik dergisi üzerinden dönemin müzik basını ile ilgili tespitlerde bulunulmuştur. Çalışmada derginin içeriği ile ilgili yapılan kapsamlı içerik analizinde dönemin popüler kültürü ve bunun basına yansımaları ile ilgili betimsel analiz yapılmıştır. 1948 yılından yayınlanmaya başlayan ve Türkiye’nin en uzun soluklu müzik dergilerinden biri olan “Musiki Mecmuası” ile ilgili yapılan bu nitel araştırmada dönemin müzik basınının yanı sıra dergiciliğin müzik endüstrisi ile etkileşimi ve bugünkü yeri incelenmiştir
2017
Yayın Türü Hakemli, Uluslararası, Süreli e-dergi (Kış ve Yaz olmak üzere yılda iki sayı olarak yayımlanır.) Telif Hakkı Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında sahibinin yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.
İhracat pazarlaması stratejileri, firmaların ihracat pazarlarındaki başarısını ve performansını etkileyen önemli bir unsurdur. Bu çalışmanın amacı, Elazığ'da ihracat yapan firmaların performanslarını, ihracat pazarlaması stratejileri çerçevesinde incelemektir. İhracat pazarlaması stratejileri ve firma performansı arasındaki ilişkilerin ortaya konulması çalışmanın temel amacı olmakla birlikte; firma özellikleri, yönetimin ihracata desteği ve çevresel faktörlerin de performans ile ilişkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. İhracat pazarlaması stratejileri, pazarlama karması elemanları çerçevesinde ele alınarak farklı performans boyutları ile ilişkileri belirlenmiştir.
Özet Bu makale, Hürriyet Gazetesi’nin sponsorluğunda 1965-68 yılları arasında düzenlenen “Altın Mikrofon Armağanı” adlı şarkı yarışması üzerine odaklanır. Popüler kültürün/müziğin farklı formları ile kitle iletişim araçları arasında, diğeri olmadan birisinin hayatını neredeyse sürdüremez olduğu karakteristik bir simbiyotik ilişki vardır. Bir kitle medyası olarak Hürriyet Gazetesinin sponsorluğunda düzenlenen “Altın Mikrofon” şarkı yarışması, bu simbiyotik ilişkiyi aşan bir çerçeve içinde değerlendirmeyi de gerektirmektedir. Çünkü Hürriyet’in egemen ideolojik tanımlar ve temsillerin dolaşımı ve pekiştirilmesinde oynadığı rol, burada çok daha önemlidir. Altın Mikrofon yarışmasını bir uğrak (moment) olarak ele alırsak şunu söyleyebiliriz: bu uğrakta gerek medya, gerek resmi ideoloji, gerekse müzisyenler ve izlerkitle için; hem direniş hem kabullenme ögeleri, hem geçmişin ve geleceğin unsurları, dolayısıyla hem birbiriyle örtüşen hem de çatışan ögelerin olduğu dinamik bir mücadele alanı bulunmaktadır. Bu çerçevede çalışma; medya, sponsorluk, ideoloji ve hegemonya kavramlarının teorik statüsünden yararlanarak, Türk popüler müzik tarihinin bu özgül uğrağını biçimlendiren dinamikleri analiz etme girişimidir. Abstract This article focuses on "Golden Microphone Award" song contest which has been organized under the sponsorship of Hürriyet Daily News between the years of 1965-68. Between the different forms of popular culture/music and mass media, there is a characteristically symbiotic relationship in which one almost can not survive in the absence of the other. Golden Microphone song contest, organized under the sponsorship of the mass media institution, Hürriyet Daily News, requires an evaluation in a scope that exceeds this symbiotic relationship. Because the role that Hürriyet plays in the circulation and the support of the dominant ideological definitions and representations is more important here. If we consider Golden Microphone contest as a moment,we can say that: there is a dynamic arena for the media, official ideology, musicians and audience in which both the elements of resistance and consent, the issues of the past and the future; hence overlapping and conflicting elements are available. In this framework, this research tries to analyse the dynamics of this specific moment of Turkish popular music history by using the theoretical status of media, sponsorship, ideology and hegemony concepts.
KARADENİZ ULUSLARARASI BİLİMSEL DERGİ, 2024
ÖZ Bu çalışma, Şanlıurfa-Edessa bölgesinde keşfedilen Phoenix (Zümrüdü-Anka) mozaiğini sanat eleştirisi yöntemiyle inceleyerek ikonografik bir değerlendirme yapmayı hedeflemektedir. Phoenix, Türk ve dünya mitolojilerinde yeniden doğuşun ve ölümsüzlüğün simgesi olarak bilinir. Bu figür, farklı kültürlerde farklı isimlerle yer almış ve mozaik gibi sanatsal formlarda tasvir edilmiştir. Şanlıurfa-Edessa mozaiği, antik döneme ait nadir bir örnek olarak, Phoenix'in efsanevi kimliğini somutlaştıran önemli bir arkeolojik sanat eseridir. Çalışmada, mozaiğin yapım teknikleri, kullanılan malzemeler ve üslup özellikleri detaylandırılarak dönemin sanatsal ve kültürel etkileri incelenmiştir. Aynı zamanda, mozaiğin bulunduğu mimari yapı ve bu yapının işlevi üzerinde durulmuş, Phoenix figürünün sanatsal ve ikonografik detayları analiz edilmiştir. Bu figürün duruşu, kanat açıklığı, tüylerinin renk ve desen özellikleri mitolojik anlatılar ile karşılaştırılarak, sanatçıların hangi temalara vurgu yaptığı ve bu tasvirin hangi mesajları taşıdığı yorumlanmıştır. Mozaiğin yerel halk üzerindeki etkisi ve eserin toplumsal, dini, kültürel anlamları değerlendirilen diğer unsurlar arasındadır. Çalışma, Şanlıurfa-Edessa mozaiğinin sanatsal ve estetik değerini vurgularken, aynı zamanda dönemin inanç sistemi ve toplumsal yapısı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
International Journal of Human Sciences, 2015
This article focuses on "Golden Microphone Award" song contest which has been organized under the sponsorship of Hürriyet Daily News between the years of 1965-68. Between the different forms of popular culture/music and mass media, there is a characteristically symbiotic relationship in which one almost can not survive in the absence of the other. Golden Microphone song contest, organized under the sponsorship of the mass media institution, Hürriyet Daily News, requires an evaluation in a scope that exceeds this symbiotic relationship. Because the role that Hürriyet plays in the circulation and the support of the dominant ideological definitions and representations is more important here. If we consider Golden Microphone contest as a moment,we can say that: there is a dynamic arena for the media, official ideology, musicians and audience in which both the elements of resistance and consent, the issues of the past and the future; hence overlapping and conflicting elements are available. In this framework, this research tries to analyse the dynamics of this specific moment of Turkish popular music history by using the theoretical status of media, sponsorship, ideology and hegemony concepts.
The Journal of Turk-Islam World Social Studies
This article was checked by Intihal.net. Bu makale İntihal.net tarafından taranmıştır. This article is under the Creative Commons license. Bu makale Creative Commons lisansı altındadır.
Uluslararası Rauf Yekta Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2024
2016
Cumhuriyet dönemi kültür kurumlarından biri olan halkevleri, yurdun her köşesinde yeni Cumhuriyetin temellerini sağlamlaştırmak, halkı kaynaştırmak, ortak bir ülkü etrafından birleştirmek gibi önemli bir görevi üstlenmiştir. Diğer taraftan Misak- ı Millî sınırları içerisindeki topluluğu ortak bir ulus bilincinde bir araya getirmek için halkın kültürüne yönelmiştir. Avrupa’da ortaya çıkan, halkın bozulmamış öz kültürü köylerdedir yaklaşımıyla/fikriyle yani 19. yüzyıl romantik milliyetçi bakış açısıyla halka gidilmiş ve halkın yüzyıllar boyu üretmiş olduğu kültürel ürünleri halkevlerinin dil ve edebiyat şubesinin şehir merkezinde ve özellikle köylerde yaptığı çalışmalarla derlenmiştir. Diğer yandan halkevleri, kuruldukları ilin imkânları dâhilinde çıkarmış oldukları dergilerde de hem halkın eğitimine dair (halk sağlığı, hayvan yetiştiriciliği vb. konularda) makaleler yayımlamış hem de derlediği kültürel malzemelere bu dergilerde yer vermiştir. Bu dergilerden bir tanesi de Çorum Halkevi tarafından 1938-1946 yılları arasında çıkartılan “Çorumlu” dergisidir. Bu çalışmada Çorumlu dergisinde yer alan müzikle ilişkili yazılar konu, bağlam ve içerik yönünden değerlendirmeye alınmış, bilhassa Çorum türküleri başlığıyla derlenen eserlerin yöreye özgülüğü tartışmaya açılmıştır.
Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2022
Bu araştırmada farklı fakültelerde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı ile ilgili algılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında çeşitli fakültelerde öğrenim gören 25 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden olgu bilim araştırması olarak tasarlanmıştır. Araştırma verileri öğrencilerin Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı hakkında yazdıkları kompozisyonlar yoluyla toplanmıştır. Verilerin analizinde tümevarımsal bir yöntemle içerik analizi kullanılmıştır. Öğrenci kompozisyonlarının analizi sonucunda 38 farklı koda ulaşılmış ve “Çeşitli Yönleriyle Mehmet Âkif Ersoy”, “Öğrencilerin Gözünde İstiklâl Marşı” ve “Duygu ve Düşünceler” temalarına ulaşılmıştır. Buna göre öğrencilerin kompozisyonlarının temelinde milli mücadelenin onlarda oluşturduğu perspektifin dışına çıkmadan ilk olarak Mehmet Âkif Ersoy’u anlatmaya başladıkları, onun karakterini tanımlamaya ve edebi yönünü vurgulamaya çalıştıkları ve İstiklâl Marşı’nın Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık arzusunu, birlik ve beraberliğe olan inancını, milli mücadelenin duygu ve hislerini paylaşan ve okuyucularına umut, inanç ve cesaret aşılayan edebi bir destan olduğunu düşündükleri görülmüştür. Sonuç olarak öğrencilerin Mehmet Âkif ve İstiklâl Marşı’nın ilke ve değerlerini içselleştirdikleri, manasını anladıkları, bu bilinçle de her iki değeri sürekli olarak yüceltme ve yaşatma azmi içerisinde oldukları yargısına varılmıştır.
Amme İdaresi Dergisi, 2023
Günümüzdeki değerlendirmeleri etkileyen Şark despotizmi algısının/kavramsallaştırmasının düşünsel temelleri, Antik dünyadaki Aristoteles'in yazdıklarına kadar uzanmaktadır. Geç ortaçağ ve modern dönemin başlangıç sürecinde Batılı seyyah ve düşünürlerin yazıları ve özellikle siyaset filozofu Montesquieu'nün analizleri Şark despotizmi algısının şekillenmesinde çok etkili olmuştur. Batı-Doğu ikilemi üzerinden şekillenen söylemsel değerlendirmelerde Şark despotizmi kavramı merkezi bir nitelik taşımaktadır. Konunun salt akademik merakın sınırlarını fazlasıyla aşan, Batılı düşünürlerin hem kendi ülkelerinin iç işleriyle hem de devletlerinin emperyal/ist hedefleriyle ilişkili politik yönler taşıdığı görülmektedir. Çalışma Montesquieu ve Edmund Burke üzerinden Şark despotizmi algısı etrafında dönen tartışmaları, özellikle farklı ve bazen de tezat olabilen değerlendirmelere odaklanarak eleştirel bir bakışla analiz etmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.