Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, TÜBA-AR
https://doi.org/10.22520/tubaar2021.28.005…
21 pages
1 file
İnönü Mağarası, Batı Karadeniz kıyısında yer alan bir mağara yerleşimidir. 2017 yılından itibaren mağarada yapılan sistemli kazılarda, IV. tabakada elde edilen bulgular, bölgenin Erken Tunç Çağı kültürel yapısının anlaşılmasına katkı yapmıştır. Söz konusu tabakanın başta çanak çömlekler olmak üzere diğer küçük buluntularının analojik değerlendirmesi ve radyokarbon analizi sonuçları İnönü Mağarası’nda, M.Ö. 3. Bin yılın ikinci yarısına ait bir yerleşimin var olduğunu göstermektedir. Buluntuların niteliği, niceliği ve mimari kalıntıların değerlendirilmesi ise şimdilik mağarada küçük ölçekli hatta belki de sezonluk bir yerleşimin varlığına işaret etmektedir. IV. tabaka çanak çömleği her ne kadar yerel karakteri baskın olan bir repertuardan oluşsa da burada detayları sunulan özellikleri bakımından, bölgenin MÖ 3. Bin yılın ikinci yarısından itibaren İç Batı Anadolu, Trakya ve Balkanlarla olan ilişkileri hakkında fikir vermektedir.
2023
The contents of this system and all articles published in Journal of TÜBA-AR are licenced under the "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0".
… : the transition from Bronze to Iron …, 2003
Aktüel Arkeoloji
Colloquium Anatolicum, 2023
Önasya dünyasında geçmişleri Neolitik Çağ’a kadar uzanan mühürler, tarihöncesi ve eskiçağ toplumlarının anlaşılması konusunda önemli bilgiler sunmaktadır. Araştırmacıların çoğu, damga formlu erken dönem mühürlerin kişisel veya kurumsal mülkiyeti yansıtan objeler olmaktan çok, tekstil ürünlerine, hayvan derilerine, duvar sıvalarına, ekmeklere veya insan vücutlarına baskı yapmak amacıyla kullanılan damgalar/pintaderalar oldukları üzerinde durmaktadır. Böylesine geniş bir kullanıma sahip olan damgaların ve mühürlerin baskı yüzeylerine işlenen betimler/motifler, ait oldukları dönemin ve toplumun ekonomik, kültürel, dini ve majik birçok yönünü doğrudan veya sembolik bir şekilde anlatan ve günümüze aktaran veri kaynaklarını oluşturmaktadır. İnönü Mağarası’nda bulunan ve bu çalışma kapsamında incelenen Geç Tunç Çağı’na ait iki adet damga, biçimsel özellikleri bakımından M.Ö. 2. binyıl damga mühürleriyle yakın özellikler göstermektedir. Sağlam olarak ele geçen damganın baskı yüzeyindeki motifin Anadolu’da Erken Tunç Çağı’ndan itibaren yaygın olarak görülen “güneş kültü” sembolü ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Metallurgica Anatolica Festschrift für Ünsal Yalçın anlässlich seines 65. Geburtstags, 2020
Bu çalışmada, İnönü Mağarası IV. yapı katından ele geçen, gövdesinin üçte birlik kısmının altında bir deliği ve deliğe birleşik halde kısa bir akıtacağı bulunan çömleğin işlevsel özellikleri ile birlikte bölgesel ve kronolojik dağılımı üzerinde durulmuştur. Tüm halde az sayıda örneği bulunan bu kapların işlevlerinin ne olduğu bir tartışma konusudur. Ancak bazı araştırmacılar etnografik paralellerinden ve analizlerden yola çıkarak bu kapların sütten ikincil ürün elde etmeye yönelik olarak kullanıldığını ifade etmektedir. İnönü Mağarası’nda bulunan kabın in-situ biçimde ve tamamına yakınının korunmuş olması, bu kapların işlevleri ve dağılımları üzerine yürütülen çalışmalara katkı sağlamaktadır.
Keywords: Siirt-Türbe Höyük, Mitanni, Late Bronze Age Pottery, Upper Tigris, Botan Valley Archaeological researches in the Botan Valley is a part of Ilısu Dam Project Rescue Excavations, aiming to reveal the cultural inventory of the vast zone between the Upper Tigris and Cizre Plain. Thanks to excavations such as Türbe Höyük, Başur Höyük, Çattepe and Gusir Höyük, a serious set of data exhibiting the cultural processes in the region, beginning with the Neolithic period, has been unearthed. Türbe Höyük, one of the mounds mentioned above, is the key settlement for the Late Bronze Age I period in the region, due to the Mitannian cultural elements examined in relation with a fortified settlement. This paper focuses on the Late Bronze Age pottery from Türbe Höyük II, and tries to analyse the interregional cultural interactions within the chronological frame. Anahtar Kelimeler: Siirt-Türbe Höyük, Mitanni, Geç Tunç Çağ Seramiği, Yukarı Dicle, Botan Vadisi Yukarı Dicle ve Cizre Ovası arasında kalan geniş alanların kültür envanterini ortaya koymak amacıyla başlatılan Ilısu Barajı Kurtarma Kazılarının bir bölümünü de Botan Vadisi’nin arkeolojik çalışmaları oluşturmaktadır. Botan Vadisi kazıları olarak gruplayabileceğimiz ve her biri farklı bir dönemi karakterize eden Türbe Höyük, Başur Höyük, Çattepe ve Gusir Höyük kazıları, bir bütün olarak Neolitik Dönem itibariyle bölgenin kültür tarihini aydınlatan pek çok veriyi gün yüzüne çıkarmıştır. Bahsi geçen yerleşimlerden Türbe Höyük Mitanni Dönemine ait kültür öğelerinin bir kale yerleşimiyle bağlantılı olarak tespit edilmesi nedeniyle özellikle Geç Tunç Çağ I Dönemi için bölgenin anahtar yerleşimidir. Bu makalede Türbe Höyük’ün II. tabakasıyla temsil edilen Geç Tunç Çağ çanak çömleği incelenmiş ve yerleşimin kronolojik sınırları içerisinde çevre bölgelerle kültürel bağları ortaya koyulmaya çalışılmıştır
Anadolu (Anatolia), 2006
Erken Tunç Çağı’nda MURAT HÖYÜK, 2021
White Oaks of Murat Höyük in Early Bronze Age Due to Aşağı Kaleköy Dam Project, the salvage excavations were carried out in Murat Höyük in 2019. Taxonomic identifcation of the wood charcoal samples dating to the Early Bronze Age and their interpretation based on vegetation history was the subject of the study. Reflected light microscopy showed that all of the wood charcoal samples belong to the Quercus L. (oak) genus, section Quercus (White Oak Group) from the Fagaceae family. The wood charcoal samples have the following wood anatomical traits: growth ring boundaries distinct, wood ring-porous, the transition from earlywood to latewood abrupt, vessels of latewood in a radial to the dendritic pattern, uniseriate and multiseriate rays, multiseriate rays very large, ray height > 1mm. It can be assumed that the woods belonging to the White Oak Group, which were understood to be used both as a building material and as fuel, were obtained from timber or frewood trees in the oak forests in the relatively close vicinity of the Murat Höyük settlement at that time. In the Solhan region where Murat Höyük is located, coppice oak forests constitute the current woody vegetation type today. Keywords: White Oak Group, Early Bronze Age, Eastern Anatolia, Wood Charcoal
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dergisi, 2002
Yenibademli Höyük, Çanakkale Boğazının batısında Gökçeada (Imbros) ilçesinde bir Erken Tunç Çağı yerleşmesidir. Savunma suru ile güvenliği sağlanmış bu yerleşmede, konutlar Ege'nin karakteristik özelliği olan uzun evlerden oluşmaktadır. Yerleşmecilerin besin ekonomisinin tarıma ve hayvancılığa dayandığı, açığa çıkarılan tahıl ürünlerinden ve hayvan kemiklerinden anlaşılmaktadır. Gelişmiş taş endüstrisinin izlendiği Yenibademli'de, seramik sanatı Troia I kültürünün etkisi altındadır. Dini inançları ortaya koyan ve değişik tipleri betimleyen insan figürinleri hem yerel sanat anlayışını, hem de komşu kültürlerin tesirlerim yansıtmaktadır. Madenciliğin yaygınlaşmadığı bu kentte ele geçirilen bazı kap ve küçük buluntu örnekleri, M.Ö. 3. binde Gökçeada'nın Ege kültür ağında izole olmadığına işaret etmektedir.
Höyük
Batı Anadolu Geç Tunç Çağı kültürel sürecinin anlaşılmasında önemli bir merkez konumunda yer alan Beycesultan Höyüğü’nde 2007 yılında başlatılan yeni dönem kazıları, bölgede Geç Tunç Çağ kronolojisini yeniden değerlendirmek ve bölgesel ilişkileri anlamak için önemli veriler sunmuştur. Höyüğün hem batı hem de doğu konisinde gerçekleştirilen çalışmalarda Geç Tunç Çağı mimarisine, mekân kullanımına ve yerleşim planlamasına ilişkin bilgilerimize yeni veriler eklenmiştir. Özellikle her iki konide açığa çıkarılan taş temelli kerpiç duvarlı ve birbirlerine bitişik nizamda inşa edilen çok odalı yapılar mimari geleneğin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Batı koniye nazaran çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu doğu konideki Geç Tunç Çağı araştırmaları ise batı konideki kültürel sürecin tamamlayıcı bir öğesi olarak sunduğu bilgilerle, yerleşimde bu kültür sürecinin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu alanda yürütülen çalışmalarda büyük bir mekânda tespit edilen Hitit Dönemi...
Doğanın parçası olmanın ötesinde ondan yararlanarak yaşamını şekillendiren insan, çağlar boyunca arkasında birçok ürün bırakmış, nesilden nesile aktarılan üretimler arkeolojik veri olarak insanın geçirmiş olduğu yaşam sürecinin izleri olmuştur. Bu üretimler arasında hammaddesi taş ve kemik olanlar dışında metal eserler az sayıda ele geçmesine rağmen, yeni bir teknoloji olarak uygarlaşma yolunda önem teşkil etmiştir. Metale olan talebin artması, kültürlerarası etkileşimi yeni bir boyuta taşımıştır. Anadolu, uygun iklim koşulları, doğal su kaynakları ve verimli tarım arazilerinin yanı sıra zengin maden kaynaklarıyla da yerleşim için tercih edilen bölgelerin başında gelmiştir. Söz konusu yerleşimlerin M.Ö. 5. binyıl ve sonrasındaki dönemlerinden itibaren bilinçli metalürjik üretimleri gösteren buluntulara rastlanılmakta, Erken Tunç Çağı ile geniş alanlara yayılan bir üretim aktivitesi ortaya çıkmaktadır. Bugün tipolojik bir sınıflandırma dâhilinde takı, alet, silah gibi çeşitli formlarını
Antalya'nın Arkeolojik Mirası: Antalya Müzesi 100 Yaşında, 2022
Anadolu Araştırmaları / Anatolian Research
Doğu Anadolu Bölgesi, dağlık bir bölge oluşu ya da iklimsel elverişsizliğine rağmen önemli bir güzergâh veya önemli bir mesken konumunda olmuştur. Tarih öncesi çağlardan beri sürekli yerleşim görmüş, çoğu büyük kültürün, krallığın ve devletin odak noktası olmayı başarmıştır. Özellikle Kalkolitik Çağ sonlarında başladığı düşünülen büyük göçler ve bunun devamında gelen kültürler bölgeyi anayurtları gibi kullanmaya devam etmiştir. Aynı şekilde Muş Bölgesi içinde geçerli olan bu göç dalgaları sadece yüzey araştırmaları ile belirlenirken, Tepeköy Höyük kazıları ile bu veriler belgelenmiştir. Tepeköy, Muş Bölgesinde yapılan tabakalı ilk höyük kazısı olması açısından önemlidir. Höyükte yapılan kazılar sonucu; Orta Çağ, Demir Çağ ve Tunç Çağı tabakalarına ulaşılmıştır. Özellikle Erken Tunç Çağı (ETÇ) ve Orta Tunç Çağı (OTÇ) kültürlerinin çok iyi izlenebildiği yerleşimde hem mimari hem de buluntular açısından zengin özellikler görülebilmektedir. Demir Çağlarının Erken ve Orta Demir (Urartu) Dönemleri'ne ait veriler sunması açısından da oldukça önemli bir höyüktür. Erken Transkafkasya Kültürü ile başlayan ve günümüze kadar sürekli kullanılan höyük hem Muş Bölgesi hem de Doğu Anadolu Bölgesi tarihi için çok önemli veriler sağlamaktadır. Tabakalanması, mimari öğeleri ve diğer buluntu grupları ile birlikte birçok soruya cevap vermektedir.
Ege Yayınları, 2021
menin kuruluş yerinin özelliklerini yansıtmaktadır. Bu alandaki litolojik verilere göre höyük ortalama 2-3 m kalınlığında ve iri çakıllardan oluşan taraça dolguları üzerine kurulmuştur. Arkeolojik kazı çalışmaları sırasında, derinliği 2 m'yi bulan açmaların içerisinde yapılan deneme sondajlarında aynı taraça dolgularına ulaşılmıştır. Bu sedimantolojik verilere göre Murat Höyük'te yapılan arkeolojik kazıların höyüğün bütün dönemlerini kapsayacak şekilde tamamlanmış olduğunu göstermektedir.
Giriş " Türkiye'nin çok az bölgesi, Konya Ovası'nın Erken Tunç Çağı'nın ilk iki evresinde sergilediği görkem ve zenginlikten daha etkileyici sonuçlar üretmiştir. Anadolu Platosunda höyüklerin bu denli yoğunlaştığı ve şehir ölçeğinde çok sayıda büyük höyüğün ortaya çıktığı bir başka bölge bulunmamaktadır. " Bu gözlemler, 1950li yıllarda Konya Ovası'nda yüzey araştırmaları gerçekleştiren James Mellaart'a aittir 1. Aradan geçen yaklaşık 70 yıla rağmen, ne yazık ki Konya Ovası'nın Erken Tunç Çağı (MÖ 3000-MÖ 2000) kültürlerine ilişkin yapılan söz konusu çarpıcı gözlemler, arkeolojik kazılarla desteklenmiş veya çürütülebilmiş değildir. Bölgenin önemli yerleşimlerinden Konya Karahöyük'ün Erken Tunç Çağı (ETÇ) tabakalarına ait detaylı verilerin yayınlanmamış olması da bu tablonun günümüze kadar değişmeden gelmesini sağlayan etkenler arasında yer almaktadır. Konya Ovası ETÇ kültürlerine ilişkin yürütülen tartışmalar halen farklı kapsam ve yöntemlerle gerçekleştirilen yüzey araştırmalarından elde edilen verilere dayanmaktadır. Bu çalışmada Konya Ovası şeklinde tanımlanan bölge (Figür 1) 2 , Büyük Konya Havzası'yla örtüşmektedir 3. Güneyden ve batıdan Toros Dağları'nın uzantılarıyla çevrelenen havzanın kuzey sınırını Obruk Platosu, doğu sınırını ise Hasandağı-Melendiz silsilesinin Bor eşiğindeki etekleri oluşturmaktadır. Yaklaşık 10.000 kilometrekarelik alana yayılan havza, Karadağ gibi yükseltiler tarafından çeşitli düzlük alanlara ayrılmıştır. Söz konusu düzlük alanların başlıcaları, Konya Ovası, Karapınar Ovası, Karaman Ovası, Ereğli Ovası ve Bor Ovası'dır (Figür 1).Genellikle güneydeki dağlık alanlardan havza tabanına inen akarsularla beslenen düzlük alanların önemli bir bölümünü verimli ovalar oluşturmaktadır. Acemhöyük ETÇ verilerini ön planda tutan bu çalışmada Konya Ovası'nda gerçekleştirilen yüzey araştırmalarının sonuçları ana hatlarıyla değerlendirilmiştir. Acemhöyük kazı verilerinin ETÇ'nin ikinci yarısında yoğunlaşması, bu döneme ilişkin sonuçların ağırlıklı şekilde tartışılmasının nedenidir. Çalışmanın birinci bölümünde, Konya Ovası'nda gerçekleştirilen yüzey araştırmalarının sonuçlarına kısaca değinilmiş, ikinci bölümde Acemhöyük verileri ortaya konulmuş ve son bölümde Acemhöyük verilerinden hareketle bölgeye ilişkin değerlendirmeler sunulmuştur. Acemhöyük ve Konya Ovası bağlantısına önceden dikkati çeken 4 değerli bilim insanı, sayın hocam Prof. Dr. Aliye Öztan'a bu yazıyı saygılarımla sunuyorum.
Anadolu Arkeolojisiyle Harmanlanmış Bir Ömür Mehmet Karaosmanoğlu’na Armağan, 2021
Suluca Karahöyük is a large (220 x 250 x 20 m) mound located in the center of Cappadocia. The excavations were conducted for 12 years (1967-1978) of which only two seasons and some brief reports (1969-1976) were published, and information regarding most of the find groups was not presented. These find groups also include andirons. The two types of andirons constitute the subject of this study which we learned from the inventory records, to be found in layer V of the settlement. One of them is anthropomorphic (Type 1), and the other is theriomorphic (Type 2). These types have been seen in different form characteristics in Anatolia and surrounding cultural regions over a long period of time. Their cultural context and function is the most specific problem of this article. Since the excavation data is limited, this context of the works has been made by analogical comparison method and the comments of the authors have been discussed. Andirons are defined as portable hearth components and have been used in and out of the houses, as well as in rural areas, and during migration/travel as they have the practicality of handling and relocation. It is assumed that andirons with simple or complex decorations (especially horseshoe-shaped ones, here Type 1) to actually have a cultic element. Particularly those whose body part contains the description of a "face" were influential in this interpretation; the fact that some of them were exposed in the shrine rooms (or structures) support these suggestions. On the other hand, the fact that these types of andirons also being found in different places such as kitchens, warehouses and weaving rooms has overlapped the views. Although we do not have the knowledge of the structure and context in which andirons were discovered in Suluca Karahöyük, there are other artifacts defined as cultic objects in layer V of the settlement. Considering this uncertainty and general discussions, we can imagine that the andirons here served daily use and also carried a symbolic meaning that reflects the belief understanding of the society.Andirons (Type 1), which has a horseshoe form, offers the opportunity to compare it with the field of Early Transcaucasian Culture (Kura-Araxes); the morphology of this form has changed considerably and continued its existence after the Early Bronze Age (EBA). The closest analogues of Suluca Karahöyük's form with two finger-printed eye sockets were found in Central Anatolia, dating to EBA II-III and Transition to Middle Bronze Age phases of the settlements, and compose a good reference for dating. Andirons (Type 2), which have a theriomorphic appearance in terms of their form, dispersed from Mesopotamia to the Aegean as from the Ubaid Period. We can say that it should be dating to the same period, since it was found in the same layer with the other andiron and due to the many comparative contexts from the same period.
Belleten, LXV-243, 519-527, Çizim 1-3, Levha I-IV (2002). , 2002
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Tepeköy Höyük, Muş il merkezinin 45 km kuzeyinde; Varto ilçesinin 22 km güneyinde yer alır. Yukarı Murat havzasında kazısı yapılan ilk tabakalı höyük olan Tepeköy’ün doğusundan Kaynarca Deresi (Bingöl Çayı), batısından eski Muş-Erzurum karayolu geçer. Urartu Krallığı’nın batıya açılan yol güzergahındaki önemli kalelerinden biri olan Kayalıdere Kalesi’nin yalnızca 5 km kuzeybatısındaki konumu ile Orta Demir Çağ’ında önemli bir lokasyonda olduğu anlaşılmaktadır. 2017-2018 yıllarında Ahlat Müze Müdürlüğü Başkanlığı’nda yapılan kurtarma kazıları sonucunda höyükte; Tunç Çağları, Demir Çağları ve Orta Çağ tabakalarına ulaşılmıştır. Höyükte Demir Çağ tabakalarının mimari izleri zayıftır; bununla birlikte metal buluntu ve özellikle çanak çömlekler Orta Demir Çağ/Urartu dönemi hakkında önemli katkılar sunmaktadır. Bu makalede Orta Demir Çağ tabakasının çanak çömlek buluntuları değerlendirilmiştir. Çanak, çömlek, tabak, testi, bardak, kandil ve minyatür kaplardan oluşan formlar büyük oranda K...
Belleten
1-3 Haziran 1999 tarihleri arasında Kastamonu ve Sinop Müzelerindeki bazı arkeolojik malzemeler üzerinde çalışmalar yaptık. Bu makalemizde, sözedilen müzelerde rastladığımız bir kısım Tunç Çağ çanak-çömleği üzerinde durulacaktır. Çalıştığımız kap örneklerini başlıca üç ana grup içerisinde incelememiz mümkündür: 1.Omurgalı ve Dışa Açık Ağızlı Kaplar 2.Yayvan Çanaklar 3.Dipten Ağıza Doğru Genişleyen Kadehler
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.