Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Norveç Pen
Yargı yönetimi gibi anayasal kurumların sıklıkla değiştirilmesi bir yandan toplumsal ve siyasal değişimlerin hızı üzerine merakla düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan da düpedüz bir “anayasasızlık” sürecinin devreye sokulduğuna dair kaygılarımızı da tetikleyebilir. Yargı ve yargı yönetim kurulları küresel çapta bir kaygı yaratan otoriteryan eğilimlerin en çok hissedildiği sahalardan birisini oluşturmaktadır. Türkiye, bu yönüyle, içinde bulunduğumuz çağın hukuk düzenlerine neler getireceğine dair evrensel merak ve kaygıların takip edilebileceği bir laboratuvar özelliği de sergilemektedir. Türkiye’nin yargı ve yargı yönetimi sorununun evrensel bir ders olduğu kadar bir başka dile kolaylıkla tercüme edilemeyecek kadar karmaşık siyasal, kültürel ve tarihsel özellikler barındırdığını hatırda tutmak gerekir. Şu halde Türkiye’de yargı ve yargı yönetiminin nasıl kurulduğu, gelenekleri ve kültürel kodları üzerine tarihsel bir soruşturma yaparak bugünün sorunlarına ulaşmak, çalışma konumuzu bütünlüğüne anlamak bakımından yerinde olacaktır.
HFSA 2019, 2019
Maddi gerçeğin objektif şekilde ortaya konması, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve daha da önemlisi adaletin tesis edilmesi için adil yargılanma başta olmak üzere yargının belli bir takım ilkelere dayanması önem arz etmektedir. Yargının söz konusu görevini sağlıklı yapabilmesi için, yargı kurumlarının ve mensuplarının belli değerlere sahip olması gerektiği günümüzde evrensel bir anlayışla kabul edilmektedir. Bu bağlamda Türkiye, yargı etiği temelinde belli ilkelerin benimsenmesi adına çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmalar bakımından Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyinin, 27 Temmuz 2006 tarihli ve 2006/23 sayılı kararıyla, üye devletler için rehber niteliğinde sayılan ve yargı mensupları için mesleki ve etik davranış ilkeleri getiren Bangalore Yargı Etiği İlkeleri dikkat çekmektedir. Çalışmada Bangalore Yargı Etiği İlkeleri esas olmak üzere, Türkiye’nin adil yargılanma hakkının esasları bakımından benimsenen diğer önemli uluslararası sözleşmeler ile uyumu ve ne gibi çalışmalar yaptığı ele alınacak ve Türkiye’deki yargı pratiği ekseninde evrensel ilkeler ile ne kadar bağdaştığı üzerinde durulacaktır
2020
Türkiye' deki idari yargı mahkemeleri hakkında kısalaştırılmış bir sunu.
Eğitim Bilim Toplum , 2009
Türkiye'de idarenin yargısal denetimi, Fransa'daki gibi uzmanlaşmış mahkemeler aracılığıyla sağlanmaktadır. İdarenin yargısal denetiminin sağlanması, yalnızca idarenin yargılanması ile değil; aynı zamanda idare hakkında verilen yargı kararlarının uygulanması ile de alakalıdır. Ancak yargı organlarının idare hakkında verdiği bazı kararların, uygulanmadığı gözlenmektedir. Önemli bir hukuksal sorun olarak öne çıkan bu mesele, Türkiye'de yurttaşların hem yönetime, hem de yargıya olan güvenlerini zedelemektedir. Bu çalışma, Türkiye'de idari yargı denetimini sağlayan organları, bu organların aldıkları kararları kısaca tanıtarak, idari yargı kararlarının uygulanmasında karşılaşılan güçlükleri ve çözüm önerilerini konu edinmektedir. Anahtar sözcükler : Türkiye, hukuk, idari yargı, hukuk devleti. Judicial control of the administration in Turkey is the function of specialized administrative courts as it is in France. Maintaning an effective judicial control is not only a case of distribution of justice, it is also a matter of carrying out judgment against the administration. However, these courts sometimes does not put in effect the judicial decesions against the administration.
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2017
Hükümet tasarrufları yürütme organının idare olarak değil de hükümet olma sıfatıyla ve devletin yüksek menfaatlerini korumak maksadıyla yaptığı işlemlerdir. Hükümet tasarrufları idarenin faaliyetlerinin hukuka tâbi olmasının bir istisnası olarak görülmektedir. Mahkemeler hükümet tasarrufları üzerinde yargı denetimi kullanmaktan imtina etmektedir. Bu çalışmada Türk hukukunda hükümet tasarrufları Danıştay içtihadı ve idare hukukçularının görüşleri ışığında anlatılacaktır. Bununla birlikte Fransız öğretisinden ve yargı kararlarından da faydalanılacaktır.
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 2021
Moğolların Ön Asya coğrafyasına gelmesi ile bölgede idarî ve kültürel açıdan yeni bir dönemin başladığını görmekteyiz. İdarî ve kültürel açıdan bir değişim dönemi olan bu zaman diliminde, İslâm medeniyetinin unsurları ile Bozkır Medeniyeti'nin bir parçası olan Moğol geleneklerinin iç içe geçerek 1231 yılından İlhanlı Devleti'nin yıkılışına kadar Ön Asya'da yönetimi oluşturan bütün sistemlere yerleştiğini görmekteyiz. Yargı sistemi açısından İlhanlı dönemi, Moğol tahakkümü öncesi yargı ve hukuk anlayışı olan İslam geleneği ile Bozkır Medeniyeti'nin yazısız hukuk kuralları olan Töre'nin Cengiz Han yasası ile yazılı hale getirilen hukuk anlayışının beraber yürütüldüğü bir dönemdir. İlhanlı Devleti'nin hukuk anlayışında şer'î hukuk ve Cengiz Han yasaları bir arada tatbik edilmiştir. Bu kültürel dönüşüm içerisinde, yargı sisteminde İslâmî anlayışın hâkim olduğu bölgede İlhanlı Devleti'nin kendi yargı sistemi içerisinde nasıl bir uygulama ile hareket ettiğini çalışmamızda inceleyeceğiz.
Yetkin, 2022
Kitabın temelini Türkiye'deki yargı örgütü sistemi oluşturmaktadır. Çeşitli yargı kollarında görevli mahkemelerin birleşiminden oluşan bu sistem, "Yargı Örgütü" ismiyle bilinmektedir. Yargı örgütü konu itibariyle hukuk öğrenimi gören tüm birimlerin pratikte faydalanmaları bakımından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Ancak Türkiye'deki yargı örgütü sistemi genellikle, "Hukuk Başlangıcı", "Hukukun Temel Kavramları" gibi ders kitaplarında ve kısa bir özet halinde yer almaktadır. Dolayısıyla "Yargı Örgütü" sisteminin konu alındığı kapsamlı bir akademik çalışmanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuş ve bu çalışma ortaya çıkmıştır. Bu nedenle hazırlamış olduğumuz kapsamlı olan bu kitabın hukuk fakültelerinde ve hukuk eğitimi verilen diğer bölümlerde bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz. Çalışmamızda anlaşılır bir dil kullanmaya özen gösterilmiş ve konular şemalarla da desteklenmiştir. Eserin tüm öğrencilerimize ve hukukçulara faydalı olmasını diliyoruz.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018
understanding gives rise to the instrumentalisation of the regulations on judiciary in Turkey so as to detract from judicial independence. Furthermore it is not possible to accept that the practices on judicial diversity in the world always bring to positive results.
Türkiye'nin Sistem Arayışı, 2022
Türkiye’de yargı organı ile ilgili tartışmalar her zaman gündemde olmuştur. 2017 anayasa değişiklikleri ile birlikte söz konusu tartışmalar çoğalmış, özellikle yargı bağımsızlığı ile ilgili sorunlar sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştır. Bu durum söz konusu sorunların ne şekilde giderilebileceğine dair çalışmaları da beraberinde getirmiştir. Yapılan çalışmaların çoğunda öne çıkan nokta, genel olarak yargı ve özel olarak da yüksek mahkemelerle ilgili yapılması gereken reformların genel bir perspektifle ortaya konulması şeklindedir. Bu raporda yargı organının oluşumu ve niteliklerine ilişkin “anayasal sorunlar ve çözüm önerileri” üzerinde durulmuştur. Haliyle amaç, genel bir perspektif çizmekten ziyade yargıya ilişkin anayasal düzenlemeleri değerlendirmek ve yine bu düzlemde önerilerde bulunmak suretiyle konu ile ilgili çalışmalara katkı sağlamaktır. Raporda ilk olarak klasik dönem Osmanlı Yargısı kısaca ele alındıktan sonra 1876 Kanun-ı Esasî, 1909 Değişiklikleri, 1921, 1924 ve 1961 anayasaları dönemindeki yargı organının oluşumu ve özellikleri ele alınmıştır. Ardından 1982 Anayasası uyarınca yargı organının oluşumu ve nitelikleri incelenmiştir. Bu çerçevede özellikle 2010 yılına kadar yapılan reformlar ayrıntılı olarak ele alınmış; 2010 sonrasındaki değişim ve dönüşüm ana hatlarıyla tartışılmıştır. Sonrasında ise 2017 anayasa değişiklikleriyle yargı sistemine eklenen sorunlar ve bu sorunların yeni hükümet sistemi tercihi ile ilişkisi ayrıntılı olarak değerlendirilecektir. Son olarak, tespit edilen sorunların ne şekilde çözülebileceği tartışılmış, önerilerde bulunulmuştur. Bu çerçevede iki yol üzerinden ilerlenmiştir. İlk olarak mevcut hükümet sisteminin devam ettirilmesi halinde yargı organı ile ilgili anayasal sorunların ne şekilde çözülebileceği değerlendirilmiştir. Sonrasında ise hangi hükümet sistemi benimsenirse benimsensin, yargıyla ilgili anayasal gereklilikler üzerinde durulmuştur. Yargı organı ile ilgili anayasal sorunlardan çoğunun uygulanan hükümet sisteminden bağımsız olduğu düşünüldüğünden bu konuda daha fazla açıklamaya yer verilmiştir.
CEZA YARGILAMASINA DAHİL OLAN ÇOCUKLARA HAKLARI ÇERÇEVESİNDEN BAKIŞ (ARAŞTIRMA RAPORU)
Turkish Journal of Public Administration, 2020
Bu çalışma ile ilk olarak Çin"in Wuhan kentinde deniz hayvanları pazarından yayıldığı düşünülen ve Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Sağlık Örgütü"nün "pandemi" olarak duyurduğu yeni tip korona virüsünün küresel nitelikte afet boyutuna çıkması, salgına yönelik etkili bir tedavinin bulunmaması; aşı yönteminin uzun süreçlerde tamamlanması, sosyal yaşamda kemikleşen ilişkilerin varlığı, alışkanlık haline gelen yaşam şekilleri karşısında yönetimin aldığı tedbirler hakkında değerlendirme yapılmıştır. Aynı zamanda, tüm dünyaya yayılan salgın ile mücadeleyi zorlaştıran ve bulaş hızını artıran faktörler karşısında alınan tedbirlerin yargı sistemi üzerindeki etkisi hakkında düzenlemelerin eleştirel bir bakışla değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Temel hak ve hürriyetlere müdahalenin yoğun olduğu yargı düzenindeki işleyişi durduran kriz yönetimi sürecindeki faaliyetlerin yürütülmesinde birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu düzenlemelerden Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, HSK tavsiye yazısı ve diğer düzenleyici işlemlerle alınan kararlar ve uygulamaları hakkında çalışma yapılmıştır. Çalışmada birden fazla araştırma yönteminden gözlem, sözlü görüşme, UYAP ve SEGBİS incelemeleri ile literatür araştırmalarına başvurulmuştur. Çalışma sırasında, Van Adalet Sarayı bünyesindeki mahkeme ve birimlerden güncel veriler alınmış, UYAP ve Segbis uygulamaları incelenerek dört başlık halinde çalışma yapmanın yanı sıra dijital hukukun geliştirilmesi ve yaygınlaşması yönünde yapılması gereken çalışmalar hakkında tespit ve önerilere de yer verilmiştir.
Bilgi Dünyası, 2010
Currently, like in other fi elds, in the fi eld of law as well, the societal developments, global interactions and the increasing importance of technology in acquiring information resources have led to a rapid augmentation in the number of sources, furthermore, these improvements have resulted in having access to various sources. The great majority of the users of law-relatedinformation are academics, lawyers, judges, students studying law and law consultants. The expectations and demands of these information users are very high. The relevant sources must be immediately reached, the sources in question must be updated, and they have to be accurate and comprehensive. In order to meet such requirements of those users, to know and to apply the means and methods of access to the related information are of essential signifi cance. Thus, this study is an attempt to demonstrate the issue of access to law-related-information in Turkey. Following an initial examination on the general concept...
Journal of Turkish Studies, 2017
The military coup, subject to the mentality of the chain of command embraced by military profession, thus is violent in its act and the rhetoric, is an intervention to social and political arena. This intervention halts and reverses the process of democratization of societies. In the countries where military coups were experienced once, politics and government are under claws of possible coup d'etat. This possibility stored in the memories of the individuals: The effects of military coups are not only stored in memories but also stored in the most important texts regulating the social field: the constitutions. In Turkey, the constitutions are results of the coups. These constitutions, contains the regulations that strengthen the autonomy of the architects' of the coups, the military against the society. The military, subject to different application in many aspects such as education, health, shelter and personal regime, created/made to create constitutions lay down the basis of the institutions of military jurisdiction. In this way, military has autonomous judiciary, which has the ability to control the others from legislative, executive and judiciary, fundamental powers. The military bureaucracy produced military jurisdicial legislation and institutions across civilian jurisdiction in the aftermath of 1960 and 1980 coups. In this study, it is explained how military judicial institutions formed after the 1960 coup d'etat, the 1971 intervention, the 1980 coup d'état and the 2016 coup attempt. It has been observed that the military has expanded the field of autonomy against the civilian bureaucracy, creating institutions that will strengthen some judicial field activities.
2020
Yargısal nitelik taşıyan ilk kararlarla birlikte insanın doğasında olan hata yapabilme veya aldatılabilme kusurlarından dolayı yargı- lamanın yenilenmesi kurumu tarih sahnesinde yerini almak zorundaydı. Bazen yargılamanın yenilemesi Sokrates örneğinde olduğu gibi sadece ondan sonra gelecek nesillerin vicdanlarında kalmış, eyleme dönüşememiş; bazen de peygamber Hz. Yusuf örneğinde olduğu üzere bir müddet süren hapis cezasından sonra adalete uygun bir şekilde hayat bulabilmiştir. Tarihi tecrübelerin ışığında yargılamanın yenilenmesi kurumu kişilerin makamına, unvanına, dönemsel talih veya nasiplerine bırakılmamış yasalar nezdinde düzenlenerek belli kurallara bağlanmış- tır. Bu kurallar kesin hükmün bağlayıcılığı için belli sınırlar içerisinde tutulmuşsa da; ihtiyaca ve hukukun evrensel gelişimine bağlı olarak zaman içinde gelişerek genişlemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya Eki Protokollerinin ihlali suretiyle karar verildiğinin tespiti durumunda yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmesi bu gelişmeye bir örnek olarak gösterilebilir. Hukukun evrensel gelişimi ve teknolojinin ileride varabileceği ufuklar düşünüldüğünde yargılamanın yenilenmesi açısından bu gelişme ve genişlemenin tarihin sınırları ve çerçevesi içerisinde süreceği kaçı- nılmazdır. Bilgisayar ekranından sildiğimiz bir evrakı geri dönüşüm kutusuna tıklayıp geri yüklemek için geçerli bir sebebimiz olması gerektiği gibi kesin hükümle verilen bir kararın yeniden incelenmek üzere geri yüklenmesi de bir takım yasal sebeplerin varlığına bağlıdır. Çalışmamızda yargılamanın yenilenmesi kurumuna ilişkin gerekli kavramsal alt yapı oluşturulduktan sonra bu sebepler yargı kararları çerçevesinde irdelenmiş ve son olarak yargılamanın yenilenmesi başvurusu hususunda usule ilişkin bilgiler verilmiştir.
Mülkiye Dergisi, 2023
Anayasa Mahkemeleri, devletin anayasal değerlerinin koruyucusu olarak hukuki-politik bir misyon üstlendikleri için otoriterleşen rejimlerde iktidarların hedefi haline gelebilirler. Özellikle yasama gücünü elinde bulunduran bu iktidarlar anayasa mahkemelerini kontrol altına alarak hâkimiyetlerini yasalar yoluyla inşa etmeye çalışırlar. Türkiye’de 2012’den sonra etkisini göstermeye başlayan demokratik gerileme hukuk alanında da etkisini göstermiş ve yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının ve etkililiğinin sorgulandığı bir durum ortaya çıkarmıştır. Ak Parti kendisine tehdit olarak gördüğü yargı organlarını ve özellikle Anayasa Mahkemesini çeşitli yöntemlerle sınırlandırma ve kontrol altına alma politikası izlemiştir. Bu çalışmanın amacı bu otoriterleşme sürecinde Türkiye Anayasa Mahkemesinin hangi yöntemlerle sınırlandırıldığını anayasa değişiklikleri, mahkeme kararları ve politik okumalar üzerinden ortaya koymaktır. Yerli literatürde yargı bağımsızlığı ve yargının sınırlandırılması çok çalışılan bir konu olmasına rağmen bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu teorik alanın ötesine geçememektedir. Hazırlanan bu çalışmada Türkiye’de anayasa yargısının nasıl sınırlandırıldığı meselesini somut olarak ortaya koymak için ilk olarak literatür taraması yoluyla otoriter rejimlerde yargının sınırlandırılması yöntemleri tespit edilecektir. Bu yöntemler yargının doğrudan müdahaleler yoluyla sınırlandırılması ve dolaylı müdahaleler yoluyla sınırlandırılması olarak iki başlık altında ele alınacaktır. Doğrudan müdahaleler, mahkemenin yapısına, işleyişine ve kararlarının etkisine müdahale olarak üç başlığa; dolaylı müdahaleler ise yargının destek ağının zayıflatılması, yargının kendisini sınırlandırmasının sağlanması ve yargının çok parçalı hale getirilmesi yoluyla sınırlandırılması olarak üç başlığa ayrılacaktır. Otoriter rejimlerde kullanılan bu yöntemlerden hangilerinin otoriterleşmekte olan Türkiye’de, sonrasında bu yöntemlerden hangilerinin Türkiye’de Anayasa Mahkemesini sınırlandırmak için kullanıldığı sorunu işlenecektir. Özellikle 2010 ve 2017 anayasa değişiklikleri merkezinde şekillenecek bu çalışma kapsamında a) Mahkemenin yapısında gerçekleştirilen değişiklikler, b) Destek ağının zayıflatılması c) Kararlarının etki gücünün zayıflatılması ve d) Anayasa Mahkemesinin yargısal kendini sınırlama (Judicial selfrestraint) ve stratejik geri çekilmelerle kendi kendisini sınırlandırmasının sağlanması yöntemleriyle Anayasa Mahkemesi’nin politik olarak etkisizleştiği gösterilecektir. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararlarında iktidarın hassasiyet alanlarını aşabilen kararlar verse de demokrasi ve hukuk devleti değerlerinin etkin bir şekilde korunması kabiliyetinden uzaklaştırdığı iddia edilecektir.
Küreselleşme, tüm dünyada kamu yönetimlerini etkileyen bir süreçtir. Bu sürecin Türkiye'de kamu yönetimine etkisi, kamu yönetiminde yapılan reform çalışmalarıyla ön plana çıkmıştır. Son yıllarda Türkiye, özellikle Avrupa Birliği'ne (AB) uyum süreci içerisinde kamu yönetiminde kapsamlı reform çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bunların içinde önemli bir bölümünü, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi amaçlayan yargı reformları oluşturmaktadır. Çalışma konumuz olan yargı reformu paketleri, temel bir insan hakkı olan ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkını iç hukuk mevzuatımız açısından geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu çalışmada reform paketlerinin bu amaçlarına ulaşmada ne ölçüde başarılı oldukları, tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporları açısından incelenmiştir.
Okuyucunun Dikkatine: Bu yazı henüz hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisiyken Hukuk Başlangıcı dersi ödevi olarak hazırlanmıştır.
ANAYASAL TASARIMDA REFORM: Yasama, Yürütme ve Yargının Oluşumu ve Yetkilerine Yönelik İncelemeler , 2022
Latin Amerika’da idari rejimi benimsemiş beş tane ülke bulunmaktadır. Bunlar Uruguay, Guatemala, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti ve Meksika’dır. Bu ülkelerden 4 tanesi üniter devlet şeklini benimsemiştir, Meksika ise federal devlet şeklini benimsemiştir. Çalışmanın amacı bu ülkelerde yüksek mahkemelerin ve hakimlerin özlük, atama ve disiplin işlemlerini yapan yüksek mahkeme veya kurullarının oluşumunu (üyelerin atanma/seçim, usul ve şartlarını) ilgili ülkelerin anayasa ve kanunları dayanak alınarak açıklamak ve bu açıklamalar ışığında Türkiye’de olası bir anayasa değişikliğinde yüksek mahkeme üyelerinin ve hakimlerin özlük, disiplin, atama işlerinde görevli ve yetkili merciinin üyelerinin atanma, seçim usullerini ve nitelikleri konusunda öneriler sunmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.