Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Cumhuriyet Dönemi Milli Düşünce Sistematiğinde Erol Güngör Sempozyumu/Kırşehir
…
18 pages
1 file
Erol Güngör, Din, sanat, edebiyat, roman
Erol güngör'ün kitaplarından hareketle günümüz meseleleri ele alınmıştır..
2006
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Türk düşünce dünyasının giderek sığlaşan bir görünüme bürünmesinin geri planında,aydınımızın Batılı aydın karşısında duyduğu kompleks yatmaktadır. Bu komleksaydınımızın geçmişinden ve kendisinden utanır hale gelmesiyle sonuçlanmıştır. Bunoktadan itibaren aydınımız Batılı aydına benzemeye çalışmış, başta halk ve kültürolmak üzere yerli olan her şeyden tiksinir olmuştur. Bununla beraber aydınımıztiksindiği halkı dönüştürmek için siyasete atılıp düşünme özelliğini kaybetmiştir. ErolGüngör bu anlamda aydınımızın unuttuğu ve utandığı kavramları düşünce dünyasınakazandırmak yoluyla düşünce dünyamıza yeni bir derinlik kazandırabilmiştir.Anahtar Kelimeler: Düşünc...
Erol Güngör'ün Türk Modernleşmesine Bakışı, 2023
Erol Güngör Türk düşüncesinde müstesna yere sahip bir sosyal bilimcidir. Onu Türk düşüncesinde özgün kılan koşullar Türkiye’nin geçirmiş olduğu modernleşme sürecinde almış olduğu özgün tavırda yatar. Erol Güngör yaşadığı dönemin ideolojik çalkantı ve türbülansı içinde Türkiye’nin sorunlarına ayağını bu toprakların zeminine basan bir çözüm önerisi geliştirmeye çalışmış bir sosyal bilimci olduğu kadar aydın sorumluluğu da taşıyan bir alim olarak tanımlanabilir. Bu yazıda Erol Güngör’ün bu boyutlarını hem bir bilim adamı hem yerli bir aydın olarak sosyal meselelere bakış açısını ele almaya çaba göstereceğiz.
Kısa yaşamına rağmen (1939-1983) gerek kendi döneminde gerekse kendisinden sonra Türkiye'deki düşünce dünyasını etkilemiş isimlerden birisi olan Erol Güngör Türkiye'deki sosyoloji çalışmalarında önemli bir geleneği temsil eder. Türk sosyolojisinde Ziya Gökalp’le başlayan, en azından sistematik bir tartışma ortamında ele alınan, önemli temel kavramlar Güngör tarafından yeniden ele alınır. Türk toplumunun toplumsal meselelerinin kendine özgü tarihsel ve kültürel birikim içinde ele alınması geleneğine uygun olarak bu kavramlar üzerinde bulunan muğlaklığın giderilmesi ve bu kavramların berraklaşması Güngör'le gerçekleşir. Ziya Gökalp-Mümtaz Turhan çizgisinde değerlendirilen Güngör, yeri geldiğinde bu geleneğe ters düşmeden farklılaşabilmiş ve özgün yorumlar üretebilmiştir. Bu durum özellikle ele alınan temel kavramlarda ortaya çıkmaktadır. Güngör'ün kültür medeniyet ilişkisi ve aydın/lar konusunda Gökalp'ten, kültür değişmeleri ve aydın/lar konusunda da Turhan'dan daha farklı değerlendirmelerde bulunduğu görülmektedir. Güngör, Gökalp-Turhan geleneğini İslam ve Osmanlı ile daha barışık, demokratik, muhafazakar ve liberal unsurlarla bezeli bir anlayışla sunar. Güngör’e göre milliyetçilik bir kültür hareketi olması itibariyle ırkçılığı, halka dayanan bir siyasi hareket olarak da otoriter idare sistemlerini reddeder. Bununla birlikte Güngör'e göre milliyetçi bir görüş açısına sahip olan gruplar hiçbir kültürün saf olamayacağını, üstelik saf kültür üzerinde ısrar etmenin Türk milletini hiç değilse yerinde saydıracağını da kabul etmelidirler. Türkiye’nin yapması gereken şey, Türk kültürünün “değiştirilmesi” projesi değildir. Türk kültürünün kendi dinamikleri üzerinde yenilenmesi ve kendi modernitesini oluşturma meselesidir. Güngör’ün başlangıç noktasını sosyal bilimlerde daha sonra çok yaygın hale gelen kültür merkezli bir toplum anlayışı oluşturmaktadır. Gökalp'ten farklı olarak Güngör'e göre “kültür ve medeniyet" birbirinden ayrı hadiseler değildir. Yine Turhan'dan farklı olarak da Güngör'e göre sanayileşme Türkiye’de mecburi kültür değişmelerini dayatan bürokrasinin gücünü kıracaktır. Türkiye bu şekilde demokratik bir ortamda, sosyal bilimlerin yardımı ve serbest kültür değişmesi yoluyla çağdaş bir Türk milli kültürü yaratabilecektir. Anahtar Kelime: Milliyetçilik, Kültür-medeniyet, Kültür Değişmesi, Aydın, Erol Güngör
Muhafazakar Düşünce Dergisi, 2023
Bu makale, Türkiye’de toplumsal değişme üzerine önemli ve özgün tespitleri olan sosyolog Erol Güngör’ün Türk modernleşmesi üzerine yazılarının betimsel bir analizini yapmaktadır. Güngör’ün Türk modernleşmesine ilişkin mevcut paradigmalara yönelttiği eleştirileri; modernleşmenin Türk kimliği ve kültürüyle uyumlu biçimde sağlanabilmesine ilişkin yaptığı önerileri; Türk toplumunun medeniyetler içindeki konumuna ilişkin geliştirdiği özgün bakışı ortaya koymak bu makalenin temel amacını oluşturmaktadır. Belirtilen konulara ilişkin Güngör’ün yazım serüveninde süreklilik ve değişkenlik arz eden unsurların kronolojik bir okumayla tespit edilmesi bu çalışmanın özgün boyutunu oluşturmaktadır. Bu nedenle makaledeki verilerin birincil kaynaklardan elde edilmesine özen gösterilmiştir. Konu hakkında literatürde bugüne kadar yapılan çalışmalarda kronolojik nitelikli analizler yapılmadığı için, Güngör’ün Türk modernleşmesine ilişkin görüşlerinin çelişkili biçimde sunulduğu görülmektedir. Makalenin sınırlarını zorlamamak için bu çelişkiler metinde detaylı olarak gösterilmemiştir.
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
İnsanın kişilik yapısını, eylemlerini, bunlarla ilgili davranışlarını ve değerlendirmelerini tertip eden kaidelerin bütünü olan ahlâkın hem bireysel hem de toplumsal yönü bulunmaktadır. İnsan sosyal bir varlık olarak bir arada yaşama zorunluluğunda olduğuna göre, onları bir arada tutarak birlikteliklerini sağlayacak olan manevi değerlerin en başında ahlâk ve ahlâki kurallar gelir. Türk düşünce hayatının son dönemlerinde yaşamış ve sosyal bilimlerin birçok alanında görüşleri bulunan ünlü fikir insanı, mütefekkiri, münevveri ve kültür taşıyıcısı olan Erol Güngör, ahlâkı gerek psikolojik boyutta gerekse sosyolojik boyutta ele alarak incelemiştir. Güngör’e göre ahlâk, bir toplumun refahı ve huzuru için vazgeçilmez bir sistemdir. Ahlâk, bir insanın kişiliği hakkında fikir vermekle birlikte bir toplumun sosyal yapısı hakkında da ipuçları sunmaktadır. Ahlâkın oluşmasında ve temellendirilmesinde çevrenin ve ailenin çok önemli rolleri ve işlevleri bulunmaktadır. Bireyler ve toplumlar değişim...
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2019
Güngör Dilmen'in tiyatroları geniş bir coğrafyada zengin tarihi birikim ve evrensel bakış açısıyla işlenmiştir. Yazarın yedi kısa oyunu, yedi gölge oyunu olmak üzere otuz beş basılı tiyatro eseri ve iki adet de masal kitabı vardır. Konularını genellikle tarih ve mitolojiden alan yazar, eserlerinde Mezopotamya'dan Meksika'ya çok geniş bir kültür dünyası sunar. Evrensel nitelikli konuları ele alan Güngör Dilmen'in amacı, yeryüzündeki tüm insanların ortak sorunlarını ve duygularını eserlerine yansıtmaktır. Tiyatroları, tarihteki ve mitolojideki dramatik unsurları kullanarak insanın ve toplumun evrensel nitelikteki sorunlarını irdeler. Canlı Maymun Lokantası ve Deli Dumrul eserlerinde kapitalizmin acımasız yönlerini ele alır. Afyon Savaşı ve Troya İçinde Vurdular Beni eserlerinde sömürgenin insana ve topluma verdiği zararları anlatır. Karagözün Filozofluğu eserinde kültür emperyalizmini, İlse Koch'da ırkçılığı, Toplar ve Paşalar'da demokrasiyi değerlendirir. O, eserlerinde özgürlük, kumalık ve rüşvet temalarına da değinir. İnsanın evrensel değerlerine saldırı mahiyetinde yorumladığı her tür düşünce, sistem ve yaklaşımı reddeden Dilmen, toplumsal temalı tiyatrolarında insanın varoluşunu kendi iradesiyle gerçekleştirebilmesinin kıymetini hissettirmeye çalışmıştır.
Değer/değerler, felsefenin ve sosyal bilimlerin kullandığı temel kavramlardan biridir. Bundan dolayı, değerler ile ilgili geniş bir literatür mevcuttur. Değerler konusundaki literatürün oluşmasında katkısı olan sosyal bilimlerden biri de sosyolojidir. Sosyoloji kaynaklarında değerler, sosyal hayatı açıklamak için kullanılan temel kavramlardan biridir. Bu tespitten hareketle makalede, önce değerlerin tanımı, sınıflandırılması, özellikleri, işlevleri ve kaynakları daha sonra, toplumsal yapı ve değerler, değerin kültür, kurum, norm ve toplumsal kontrolle ilişkisi ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, toplumsal yapının oluşmasında, varlığını sürdürmesinde ve sosyal değişimde değerlerin yerini ve önemini saptamaktır. Literatür taraması esas alınarak yapılan analiz ve değerlendirmelerde, toplumsal hayatı mümkün kılan insanın "sosyal olma" özelliği ile "toplumsal bilincin" insan doğasıyla açıklanabileceği sonucuna varılmıştır. Toplumsal hayatın içinde yaşandığı toplumsal yapının ise kültür, değerler, yargılar, kurumlar ve davranışlardan meydana geldiği saptanmıştır. Ayrıca, her toplumsal yapının biri mevcut olanı koruma amacında olan normlar ve toplumsal kontrol, diğeri ise, toplumsal yapıda değişim isteğini yansıtan bireysel farklılıklar ve beklentiler olmak üzere iki farklı baskının etkisi altında olduğu tespit edilmiştir. Bu faktörlerin etkisinin ve sonuçlarının toplumun "değerlere bağlılık düzeyine" göre değiştiği ortaya konmuştur. Böylece, toplumsal yapıda sosyal değerlerin belirleyici bir rol üstlendiği sonucuna ulaşılmıştır.
7. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi - Bildiriler Kitabı III, 2018
Bu çalışmanın amacı, Erol Güngör'ün düşünsel birikiminde, Türkiye' de modernleşme ve sekülerleşme ilişkisini ortaya koymak ve bu konuyu derinlemesine ele alan Güngör'ün çizdiği metodolojik ve epistemolojik çerçeveyi betimlenmektir. İlk bölümde kavramsal ve tarihsel bir temanın oluşması için Avrupa' daki modernleşme ve sekülerleşme konusundaki düşünceler ve iddialar ele alınmıştır. İkinci bölümde, genel olarak modernleşme tarihine değinilmiş bundan sonrasında, Türkiye' de, Avrupa modernleşme tecrübesinin örnek alındığı Batıcılık akımının, modernleşme-sekülerleşme ilişkisi bağlamında sosyal-siyasi politika ve inkılapları, dini konumlandırdığı yer ve bunun sosyal, siyasal ve kültürel sonuçları Erol Güngör'ün mülahazaları ve tenkitleri ile birlikte çalışılmıştır. Burada, Güngör'ün modernleşmeyi bir kültür değişmesi olarak görmesiyle birlikte, modernleşme projelerinde, kültür-medeniyet arasındaki ilişkinin mecburi olarak ele alındığını ifade etmesi önemlidir. Üçüncü bölümde ise, Güngör'ün modernleşme çerçevesinde dini konumladığı yer tetkik edilmiş, bu konudaki düşünceleri modernleşme ve sekülerleşmenin zorunlu olmayan ilişkisini resmeden kuramlarla birlikte resmedilmiştir. Böylece modernleşme ve sekülerleşme arasında ilişki Güngör düşüncesinde teorik ve pratik çerçevede sunulmuştur.
2020
Cok yonlu calismalari olan Ali Şeriati, varoluscu felsefenin revacta oldugu bir donemde yasamis ve bu akimdan etkilenmistir. Varoluscu felsefeye gore, diger var olanlardan farkli olarak her birey varolusunu kendi tercihleriyle sekillendirme imkânini haizdir. Şeriati’nin dusunce dizgesinde din ve sanat olumlu bir varolus imkânidir. Varolusu olgusalligin zindanindan kurtaran bir ozgurluk olarak din ve sanatin kokeni ve islevi bu calismanin konusunu olusturmaktadir. Şeriati’ye gore, kendi varliginin farkina vardiktan sonra insan dunyada hep bir arayis icinde bulunur. Kendisinin, evrenin, hayatin ve diger var olanlarin anlaminin ne oldugunu merak eder. Anlam verme istegi ya da anlam arayisi icinde olma insanin ayirici niteligidir. Insanin anlam arayisi ile din ve sanat arasinda hep bir iliski kurulur. Şeriati, insani anlamsizlik boslugundan cikaran, kendisiyle hayati yasanilabilir kilan iki olgu olarak din ve sanata isaret eder. Din ve sanat anlamsizliktan duyulan istirap duygusunu gide...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türkiye Yazarlar Birliği- Kırşehir Ahî Evran Üniversitesi, 2018
Muhafazakar Düşünce Dergisi, 2023
Çağdaş Seramik Sanatında Bir İzmirli: Candan Güngör, 2022
Düşünce Dergisi, 2018
Hayal Perdesi Sinema Dergisi, 2016
Ege Universitesi Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi
Şapinuva'ya Adanmış Hayatlar: Aygül Süel ve Mustafa Süel Armağan Kitabı, Ankara., 2024
Üsküdar Dergisi, 2019
Düşünen Şehir Dergisi, 2020