Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
137 pages
1 file
Maliye Bilim Dalı Pınar TANRIVERDİ Danışman: Doç.Dr.Abdülkadir IŞIK Ekim, 2007 DENİZLİ TEŞEKKÜR İlk olarak çalışmam süresince yol göstericiliği ve önerileri ile beni destekleyen danışmanım Doç. Dr. Abdülkadir Işık'a tezime yapmış olduğu katkılardan dolayı teşekkür ederim. Babama, gerek mesleki tecrübeleri ile çalışmama yaptığı katkılardan dolayı gerekse sadece tez aşamasında değil ömrüm boyunca bana karşı gösterdiği sabır ve sevgi için teşekkür ederim. Kardeşim Neriman Tanrıverdi'ye gerekli kaynakları toplamamda yapmış olduğu yardımlar için ve eşime çalışmalarım süresince beni yalnız bırakmadığı için teşekkür ederim. i ÖZET GELİR DAĞILIMI ve VERGİLERİN GELİR DAĞILIMI ÜZERİNE ETKİSİ Tanrıverdi, Pınar Yüksek Lisans Tezi, Maliye ABD Tez Yöneticisi: Doç.Dr.Abdülkadir IŞIK Ekim 2007, 123 Sayfa Bu çalışmanın amacı, vergilerin gelir dağılımı üzerine etkisini araştırmaktır. Çalışmada öncelikle gelir dağılımı, bu güne kadar geliştirilen teorilerle tanımlanmış daha sonra vergi sistemleri ve yapıları araştırılarak gelir dağılımı üzerindeki etkileri Türkiye ve dünya ülkeleri baz alınarak açıklanmıştır.
TÜRKIYE’DE VERGILERIN GELIR DAĞILIMI ÜZERINE ETKILERI, 2021
Uluslararası standartlara göre Türkiye çok fazla vergi geliri toplayamayan ülkeler arasındadır. OECD verilerine göre 2018 yılında toplam vergi gelirlerinin GSYİH’ya oranı ülkemizde sadece yüzde 24 civarındadır. (Aynı oran Fransa’da yüzde 46, İtalya’da yüzde 42 seviyelerindedir.) Bu payın, 2009 Mart ayında arttığı, 2011 yılında da yüzde 26 seviyesine ulaştığı görülmektedir. Bu çalışmaya konu olan Hanehalkı Bütçe Anketlerinde yer alan hanehalklarının eşdeğer toplam gelirleri1 içinde eşdeğer toplam vergilerin payı ise yüzde 17 seviyesindedir.
E-Yaklaşım / Kasım 2010 / Sayı: 215 I-GİRİŞ Geçmişten günümüze toplumumuzun en önemli konusu vergi sistemimizin yeniden düzenlenmesi çalışmaları olmuştur. Bu düzenlemelerle varılmak istenilen ilk amaç sosyal adaleti gerçekleştirmektir. Başka bir deyimle, sosyo-ekonomik dengenin sağlanmasında, hakkaniyete dayalı bir cebri tasarruf sisteminin oluşturulmasıdır. Vergi, vatandaşların mutlu ve müreffeh yaşayabilmeleri için devletin elinde olan en önemli araçlardan birisidir. Nitekim, devletler ekonomiye özellikle maliye politikası araçlarından birisi olan vergi politikalarıyla müdahalede bulunmaktadırlar. Tarih boyunca gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, iktisadi kalkınma ve sanayileşmelerinin hızlandırılmasına yönelik vergi politikalarını uygulamışlardır. Vergi politikası, kalkınma hedefini gerçekleştirmek için ekonomik hayatı yönlendirici ve teşvik edici, gerektiğinde ise müdahalecidir([1]). Rasyonel ve modern vergi politikasının temel amacı ise, devlete gelir sağlarken vergi yükünün toplumun çeşitli kesimleri arasında mümkün olduğu kadar adaletli dağıtılmasıdır([2]). Vergi politikası, devletin gelir politikasının bir parçasıdır. Bu nedenle, amaçlara yönelik bir düzenlemeyi gerektirir. Hızlı ve dengeli bir kalkınmaya hizmet edecek ve milli geliri, sosyal gruplar arasında mümkün olan en adaletli biçimde bölüştürebilecek bir sistem oluşturması gerekir. Bunu sağlamak ise, gelirleri bir bütün olarak görmek ve merdivenin en alt basamağı ile en üst basamağı arasındaki farkı hakkaniyete uygun olarak birbirine yaklaştırmak ve yaratılan değerlerden yeterince pay alanları değil, hakettiğini alamayanları korumakla ancak mümkündür. İşte bu nedenle devlet, vergi sistemi ve gelir dağılımı ile yakından ve devamlı olarak ilgilenmek zorundadır([3]). OECD'nin 30 üyesinden 24'ünü kapsayan raporuna göre Türkiye, gelir dağılımı en bozuk ülkeler içinde, Meksika'dan sonra ikinci sıradadır. Bu oran Meksika'da 1'e karşı 25 iken, Türkiye'de 1'e karşı 17'dir. OECD, ülke gelir ortalamasının yarısı kadar gelir elde eden nüfusu fakir olarak tanımlamaktadır. Türkiye ve ABD'de nüfusun %17'si bu tanıma uymaktadır. Gelir dağılımında en adil ülkeler ise sırasıyla Danimarka ve İsveç'tir. İngiltere, Yunanistan ve Kanada OECD ortalamasına tekabül eden ülkeler arasındadır([4]). II-VERGİ POLİTİKALARININ TANIMI VE NİTELİĞİ Vergi politikaları bugün devletler açısından önemli bir maliye politikası aracı haline gelmiştir. Günümüzde vergi politikasının temel amacı büyüme ve istihdam politikasını desteklemek ve kayıtdışı ekonomiyi azaltmaktır. Aynı zamanda makroekonomik politikalarla uyumlu, etkin ve basit bir vergi sisteminin oluşturulması hedeflenmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde vergi politikasının amaç ve araçlarının dört ana başlık altında toplanması mümkündür. Bunlar sırasıyla; 1) İktisadi büyüme ve kalkınmanın finansmanı, 2) Gelir dagılımında adalet, 3) Ekonomik etkinlik ve 4) Ekonomik istikrar olarak sayılabilir. Vergi politikası günümüz ekonomilerinde hem devletin temel görevlerinin finansmanı hem de tam istihdam ekonomilerine ulaşmak amacıyla "genişleyici maliye politikası" amacı çerçevesinde kullanılmaktadır. Temel ilke, vergi politikasının rekabetçi piyasa ekonomisinin öngördüğü "nispi fiyat yapısını" bozmamasıdır([5]).
Gelir Dağılımı ve Çözümünde Yeni Arayışlar, 1998
Şüphesiz insanlık tarihinde önemli olan bir çok şeyin arasında üretim ve mübadele de ayrı bir konuma sahiptir. Bu hususlar endüstri devrimiyle, yani kitlesel üretimle beraber daha da önem kazanmıştır. Bu sebeple hangi malların üretileceği? Nasıl üretileceği? Ve kimler için üretileceği? Sistem farkı gözetilmeksizin ekonomik sorunların temelini teşkil etmiştir. Malların kimler için üretileceği sorununun cevabını sosyalist sistemler ekonomik eşitliği esas alarak merkezi idareyle düzenlerken, piyasa ekonomisini benimseyen liberal sistemlerde fiyat mekanizması çözüm arzetmiştir.
“Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Çözümlü Sorular” kitabının amacı Maliye bölümlerinde verilen Türk Vergi Sistemi I (Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi) dersi için çözümlü soruları içeren yardımcı kitap ihtiyacını karşılamaktır. Özellikle öğrencilerimizin vergi hesaplamaları örnek sorularının ve çözümlerinin yer aldığı kaynak taleplerinden yola çıkılarak bu boşluğu doldurmak temel gayemiz olmuştur. Her ne kadar sorular ve çözümler defalarca gözden geçirilmiş olsa da kitabın bu ilk baskısında yine de gözden kaçan hatalar ve eksiklikler olacaktır diye tahmin ediyor, hata ve eksikliklerin kıymetli öğrencilerimiz ve değerli Hocalarımızın geri dönüşüyle ikinci baskıda giderileceğini ümit ediyorum. “Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Çözümlü Sorular” kitabı iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde öncelikle Gelir Vergisi ile ilgili temel bilgilerin açık uçlu sorular ile öğrenciye kavratılması amaçlanmıştır. Daha sonra Gelir Vergisi ile ilgili çözümlü sorular yer almaktadır. Ayrıca bu bölümün sonunda “Kazanç Türlerine Göre Özet Bilgiler”, “Gelir Vergisi İle İlgili Güncel Tutarlar ve Oranlar” ve “Gelir Vergisi Hesaplamaları ile İlgili Özet Bilgiler” de yer almaktadır. İkinci bölümde Kurumlar Vergisi için hazırlanmış açık uçlu sorular ve cevapları bölümün devamında ise çözümlü Kurumlar Vergisi soruları yer almaktadır.
sbe.deu.edu.tr
Türkiye'de gelir dağılımı eşitsizliği son 10 yıllık dönemde gündemde sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Bu çalışmada Türkiye'de genel gelir dağılımı analiz edilmektedir. Çalışmada DİE'nün yayımladığı hanehalkı bütçe anketlerinden ve diğer ilgili verilerden yararlanılarak fonksiyonel, kişisel, sektörel ve bölgesel gelir dağılımları değişik yıllar için karşılaştırılarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda kişisel gelir dağılımında bir iyileşme eğilimi görülse de bu iyileşme çok da büyük boyutlarda değildir. Ayrıca bu iyileşmenin nedenleri de iyi araştırılmalıdır. Çünkü, paylaşılan gelir miktarının azalması ve devlet eliyle yapılan transfer harcamalarını artması gelir dağılımındaki iyileşmenin kaynağı olarak görülebilir. Gelir dağılımındaki düzelme sürdürülebilir ve sağlıklı bir düzelme olarak görülmemektedir. Fonksiyonel gelir dağılımı açısından, kentsel-kırsal alan gelir farklarının azaltılması, dolayısyla kırsal alanda yeni iş imkanları yaratılması, göçün engellemesi, mevcut eğitim kalitesi farklılıklarının giderilmesi ve kırsal alanlarda tarıma dayalı sanayi kuruluşları kurulması gerekmektedir. Sektörel bazda tarım sektöründe çalışan kesimin verimlerinin artırılması ancak bu sektörde istihdam fazlası var ise bunların hizmet ve sanayi sektörüne kaydırılması sağlanmalıdır. Bölgesel olarak da Doğu bölgelerimizin kalkınması için acil yeni ve verimli projeler üretilmelidir.
Son yıllarda üzerinde birçok alanda sıkça tartışmaların yapıldığı küreselleşme kavramına ekonomik bir perspektiften bakılacak olursa, küreselleşmenin ulus devlet anlayışına, işgücü piyasalarına, ülkelerin kalkınmalarına ve büyümelerine olan etkilerinin literatürde geniş yer bulduğu görülmektedir. Söz konusu tartışma konularının önemlilerinden birisi de küreselleşmenin gelir dağılımına olan etkileri üzerinedir. Küresel gelir dağılımında eşitsizliğin ne olduğu, eğer eşitsiz bir gelişim söz konusuysa buna hangi faktörlerin neden olduğu ve söz konusu eşitsizliğin nasıl giderilebileceği ile ilgili literatürde farklı tartışmalar söz konusudur. Bu çalışmada da küresel gelir dağılımındaki gelişmeler, küresel gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçen yeni bir endeks yardımıyla incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre küresel gelir dağılımındaki eşitsizlik, 2008 küresel finansal kriziyle birlikte az da olsa azalma eğilimine girse de 1980’li yıllardan bu yana önemli ölçüde artmıştır.
Vergi harcaması; devletin, ekonomik, mali ve sosyal amaçlarla tahsil edeceği vergilerden, kısmen veya tamamen, geçici ya da sürekli olarak feragat etmesidir. Uygulamada vergi harcamaları; vergi muafiyet ve istisnaları, vergi kredisi, düşük vergi oranları ve vergi ertelemesinden oluşmaktadır. Bir kamu harcaması türü olarak değerlendirilebilen vergi harcamalarının ileri analiz yöntemleri kullanılarak tahminlenmesi ve bütçe süreci içerisinde değerlendirilmesi mali saydamlık ve mali disiplinin gerçekleştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de de 2001 ve 2007 yıllarında vergi harcama raporları yayınlanmıştır. 2006 yılından itibaren de her yıl vergi harcama tahminleri yayımlanmaktadır. Vergi harcamalarını gelir vergisi açısından inceleyen bu çalışmada Türkiye ve bazı OECD ülkelerinin verileri analiz edilmiştir. Sonuç olarak; her bir ülke için belirtilen dönemler değerlendirildiğinde; Kanada, Kore ve İspanya’da gelir vergisi açısından vergi harcamalarının GSMH içindeki paylarında artış yönlü tahminleme yapılırken, Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ise azalış yönlü tahminlemeler yapılmıştır. Türkiye’de ise; gelir vergisi ve GSMH içerisinde vergi harcamalarının payının artış eğilimli olduğu belirtilebilir.
Aile İşletmelerinde Muhasebe, Finans ve Denetim, 2020
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2024
Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Myo Dergisi, 2010
Turkish Studies-Economics,Finance,Politics, 2019
12. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, 2024
Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi, 2020