Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, 4. Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi Bildiriler Kitabı
…
29 pages
1 file
Hüseyin Vassâf’ın Sefîne-i Evliyâ isimli eseride yer alan eser vermiş Rumelili Sufi Şairler
Akademik Sayfalar, 2025
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
2020
Hüseyin Vassâf: Risâle-i Salâhiyye (İnceleme-Metin) adlı çalışma Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü’nde 2320 numarada kayıtlıdır ve Uşşâkî şeyhi olan Abdullah Salâhaddîn-i Uşşâkî hakkında yazılmış bir eserdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıl
III. Uluslararası Şeyh Şaban-ı Veli Sempozyumu , 2016
Halvetiyye tarikatının Şabaniyye kolunun kurucusu olan Şeyh Şaban-ı Veli, Halvetiyye’nin İstanbul dışında yayılmasında en önemli isimlerden biridir. Yetiştirdiği ve icazet verdiği çok sayıda öğrencisini irşad amacıyla farklı bölgelere göndermiş, kısa süre içerisinde Anadolu dışına kadar uzanan geniş bir etki alanına ulaşmıştır. Kastamonu’nun Araç ilçesinden olan Mahmud Efendi onun halifelerinden biridir. Medrese tahsili için İstanbul’a giden Mahmud Efendi, ilahi bir işaretle tasavvufa meyleder ve Sünbül Sinan’ın müridi olur. Daha sonra kendi beldesine geçer. Gördüğü bir rüyanın Şeyh Şaban Veli’de tecessüm ettiğinin farkına varınca da ona intisab eder ve yanında riyazetini tamamlar. Mahmud Efendi’nin, Risaletü’t-Taciyye isimli kısa bir risalesi bulunmaktadır. Risale, sufilerin giydikleri başlığı veya başlıkları eleştiri konusu yapan ve bunu bidat olarak değerlendiren kesimlere karşı bir reddiye olarak kaleme alınmıştır. İlgili dönemdeki ulema ile sufiler arasında cereyan eden gerilimlere farklı bir açıdan ışık tutması bakımından da ayrıca önemlidir. Bu tebliğde, Mahmud Efendi’nin kaynaklara yansıdığı kadarıyla hayatı ve söz konusu risalesi ele alınmış ve risalenin muhteviyatı ait olduğu bağlam ile ilişkilendirilerek tahlil konusu kılınmıştır. İki farklı nüshası kullanılmak suretiyle söz konusu risalenin Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış metnin transliterasyonu gerçekleştirilmiş, ayrıca da Ömer Fuadi Efendi’nin Şeyh Mahmud Efendi’nin hayatına dair verdiği bilgiler translitere edilerek ek olarak sunulmuştur. / Shaykh Şaban-ı Veli, the founder of Şabaniyye branch of Khalwatiyye order is one of the most important figure taking part in the spread of Khalwatiyye outside Istanbul. He sent a great number of his pupils he raised and gave ijaza to the different regions for the purpose of irshad (showing the true way) and soon had a far-reaching influence outside of Anatolia. Mahmud Efendi of Araç district of Kastamonu is one of his lieutenants (khalîfa). Heading for Istanbul for madrasa education, he inclined, through a divine sign, to sufism and became a disciple of Sünbül Sinan. Afterwards he returned to his native land. Upon realizing that one of his dreams embodied in Shaykh Şaban Veli became his disciple and completed his asceticism (riyazat) beside him. Mahmud Efendi composed a short but important risala. Risala was written as a refutation against those who criticized hats worn by Sufis and regarding it as a heresy (bid‘at). Risala is also important in terms of shedding light in a different respect on the tension between the then scholars (ulama) and sufis. In this presentation, the life of Mahmud Efendi, as far as reflected in the sources, and his risala are dealt with, and the contents of risala is analyzed by correlating it with its context. By using two different copies, the text of risala in question which was composed in Ottoman Turkish has been transliterated. In addition, information given by Ömer Fuadi Efendi on the life of Shaykh Mahmud Efendi has been transliterated as the appendix.
Yusufeli Belediyesi, 2017
16.Uluslarası Türk Sanatları Kongresi, 2023
2a-b-c. Mecmua'da yer alan farklı türden kağıt örnekleri (A. Erdönmez Koleksiyonu, vr. 29b, 64a, 325b).
2017
On altinci yuzyilda alevlenen ve Kadizâdeliler-Sivasiler veya medrese-tekke cekismesi seklinde anilan tartismalarda ele alinan konulardan biri de sufilerin zikir esnasinda donerek ve saga sola egilerek yaptiklari hareketlerdir. Dev(e)rân olarak adlandirilan bu uygulama uzerinde, tartismalarin yogun oldugu o donemde dev(e)rânin mesru oldugu veya haram oldugu yonunde bircok calisma kaleme alinmistir. Donemin hassas sartlari icerisinde kaleme alinan, ilmi ve vicdani tavriyla dikkat ceken onemli bir calisma da Halveti-Şemsi-Sivasi seyhi olan Abdulehad Nuri-i Sivasi’nin ‘ Risâle fi deverâni’s-sufiyye ’ adli calismasidir. Makalede, Nuri Efendi’nin adi gecen calismasi cercevesinde bir egitim metodu olarak dev(e)rânin mesruiyetine dair fikirleri incelenmistir. Kisaca Nuri Efendi’nin hayati, eserleri ve halifeleri uzerinde durulduktan sonra onun Risale’de takip ettigi metot, Risale’nin ozellikleri ve muellifin calismasini olustururken istifade ettigi kaynaklar uzerinde durulmustur. Calismani...
Journal of Turkish Studies, 2016
Kimliği tespit edilemeyen Selâmî, Tevhîd Risâlesi'nin bulunduğu yazmadaki istinsah kayıtlarından yola çıkarsak, 16. yüzyılda veya daha evvel yaşamış olmalıdır. Selâmî'nin tasavvuf hakkında yazdığı kısa Tevhîd Risâlesi, 14-15. yüzyıllarda fazla dinî bilgisi olmayan Müslüman Türk halkı arasında ahlâkî değerleri yaymayı ve yerleştirmeyi amaçlayan küçük hacimli tasavvufî ve didaktik eserlerdendir. Bu risalenin konusu, insanın kendi benliğini aşması (ifnâ etmesi) hakkındadır. Selâmî, bu risalesinde Mahmûd ve Ayâz hikâyesine de yer verir. Bu hikâyeyi almasındaki temel amaç, tasavvufun temel öğretilerinden birini, gönül temizlemek için dünyevî alâkalardan vazgeçmek gerektiğini anlatmaktır. Selâmî'nin yer verdiği bu hikâye, Mevlânâ'nın Mesnevî'sinin V. cildinde yer alan "Eyaz'ın, çarık ve postunu koyduğu bir odası vardı. Kapısı sağlam ve kilitli olduğu için kapı yoldaşları, orada bir define var sanırlardı" başlıklı hikâyenin bir tercümesi, bir yeniden yazımıdır. Mesnevî'de konusu farklı olan başka Mahmûd ve Ayâz hikâyeleri de vardır. Bu hikâyeler, Türk ve İran edebiyatlarında bazı eserlerde kullanılmıştır: Şeyyâd Hamza'nın 79 beyitlik Dâsitân-ı Sultân Mahmûd ve Attâr'ın Mantıku't-tayr adlı mesnevisinde olduğu gibi. Cemâl-i Halvetî'nin (ö. 1497) de Selâmî'ninki ile aynı konuda bir Mahmûd ve Ayâz hikâyesi mevcuttur. Cevâhirü'l-kulûb adlı mesnevisinde yer alan bu hikâye oldukça kısa, 33 beyittir. Hem Selâmî (22 beyit), hem mesnevisinde aynı konudaki hikâyeye yer veren Cemâl-i Halvetî Mesnevî'ye göre hikâyeyi oldukça kısaltmışlardır.
Bu çalışma, hicrî VI. asırda Endülüs'te yaşayan Ebü'l-Kâsım Abdurrahmân es-Süheylî'nin (581/1185) ilmî şahsiyetini ve onun er-Ravzü'l-ünüf adlı siyer şerhinin tefsir ilmi açısından tahlilini konu etmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
Hitit İlahiyat Dergisi
Yeni Türkiye, 2002
DergiPark (Istanbul University), 2014
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi
DergiPark (Istanbul University), 2015
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2009
Milli Kültür Araştırmaları Dergisi, 2021
BİR SUFİNİN ROMANI: TAHİRÜ'L-MEVLEVİ VE TEŞEBBÜS-İ ŞAHSİ , 2020
Türk Dilleri Araştırmaları Dergisi
Harran İlahiyat Dergisi, 2021
Kemâl Ümmî, Şemseddîn-i Sivâsî ve Niyâzî-i Mısrî Divanlarında Yer Alan Tasavvufî Deyimler, 2023
Osmanlı İstanbulu VIII, 2023