Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, ugur-erkan.com, karamandan.com
…
5 pages
1 file
Otuzlu yıllarda tuzcu olmanın dayanılmaz mücadelesi.
Yeni Türk Edebiyatı, 2019
Bu çalışmada Servet-i Fünun dönemi şiirlerinde acının hangi kaynaklarının şairler tarafından ele alındığını, bunların bedende nasıl değişikliklere yol açtığını ve şairlerin bunu şiirlerine nasıl yansıttığını inceledik. Bu dönemde şiir kaleme almış her şairi incelemek yerine döneme etki derecesine göre popüler olan birkaç şairi belirledik. Onlardan elde ettiğimiz verilerle genellemeye gitmeye çalıştık. Acının kaynaklarını tespit ettik, gruplara ayırdık, en çok işlenenden aza doğru sıraladık ve aynı grupta yer alan tüm şiirleri tek tek ele almak yerine temsilî bir iki örneğe yer verdik. Fakat değerlendirmelerimizi yaparken hepsini göz önünde bulundurduk. Genel bir sonuç olarak söylemek gerekirse bu dönemde çoğunlukla bireysel kökenli acılar bedeni tahrip eder. Bu dönemde acının kaynağı çoğunlukla hastalıktır. Hatta acının en çok işlenen ikinci kaynağı olan aşk bile çoğunlukla bir hastalık gibi anlatılır. Hastalıkların şiirlere bu derecede yoğun girmesinde Batı şiirinden gelen değişimin etkisi görülür. Bu değişim özellikle hasta bedene bakışı etkiler. Çünkü normalde acıma ya da iğrenme duygusuyla yaklaşılan hasta beden, bu dönemde ölüme yakınlığı dolayısıyla ayrı bir güzelliğe sahip olarak tasvir edilir. Bu solgunluk ve güçsüzlük bedene ayrı, ruhani bir güzellik katar.
Anlatmak, insanoğlunun en önemli ihtiyaçlarından biridir. Anlatma eylemi sosyal hayatta genel olarak sözlü ve yazılı anlatım olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar. Roman, tiyatro, mektup, deneme, gezi yazısı, biyografi, oto-biyografi, hâtıra... insanın anlatma ihtiyacı sonucunda ortaya çıkan edebî türlerden bazılarıdır. Bu edebî türlerden biri de hikâyedir. Hikâye ve türleri, gerek doğuda gerekse batıda çeşitli kelime ve kelime grupları ile karşılanmıştır. Biz bu yazımızda çeşitli anlam katmanları olan hikâye kelimesini, terminolojik bir bakış açısıyla değerlendirmeye çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Hikâye, anlatmak, edebî terim.
ÖZET Fert ve toplum hayatında barışın mı yoksa savaşın mı hâkim olacağını belirleyen şartlar sadece politik, ideolojik, ekonomik ve askeri değildir. Bu soru askeri, ekonomik ve politik olduğu kadar, kültürel ve ahlakidir de. Fert ve toplumun kültür ve ahlakını belirleyen en önemli unsurlardan biri de sanattır. Bütün yazılı, sözlü ve görsel biçimleriyle sanat, toplumun kültürel ve ahlaki kodlarının belirlenmesinde ve dönüşmesinde önemli roller üstlenmektedir. Bu rol, ekonomi ve politikanın aksine kendini pek toplumsal hadiselerin yüzeyinde göstermemektedir. Bilakis sanat fert ve toplumun en ücra hücrelerine kadar işleyen bir nüfuz gücüyle süren hayatın solumalarına sessizce eşlik etmekte, gizlice akışı yönlendirmektedir. Bu çerçevede çalışma özellikle Batı'nın masal, tiyatro, roman ve sinema kültürüne hâkim olan dram sanatının hakikatle ilişkisini ve toplumsal hayat üzerindeki muhtemel etkisini sorgulamaktadır. Anahtar kelimeler: sanat, hakikat, özgürlük, savaş, barış. ABSTRACT/ ABSTRAKT Die Bedingungen, welche die Dominanz der Friede oder des Kriegs über das individuelle und gemeinschaftliche Leben bestimmen, sind nicht nur die Politischen, Ideologischen, Wirtschaftlichen und Militärischen. Das ist nicht nur die Frage des Militärischen, Ökonomischen und Politischen, auch des Kulturellen und Moralischen. Einer der wichtigsten Faktoren, welche die Kultur und Moral der Gesellschaft bestimmen, ist die Kunst. Mit allen schriftlichen, mündlichen und visuellen Formen spielt die Kunst wichtige Rollen bei der Bestimmung und Transformation der kulturellen und moralischen Codes der Gesellschaft. Im Gegensatz zu Wirtschaft und Politik zeigt sich diese Rolle nicht so sehr auf der Oberfläche von gesellschaftlichen Ereignissen. Im Gegenteil begleitet die Kunst mit ihrer die entlegensten Zellen der Gesellschaft und des Individuums wirkende Durchschlagskraft ruhig die Atmungen des dauernden Lebens und lenkt heimlich den Strom. In diesem Rahmen inquiriert die Arbeit die Beziehung des Dramas zur Wahrheit und die vermutliche Wirkung auf gesellschaftliches Leben, welches die westliche Kultur des Märchens, Theaters, Romans und Kinos dominiert.
ÖZ Tarihi süreçte, gerek teşebbüs kurumu gerekse gönüllü vazgeçme kurumu oldukça yenidir. Bu kavramların köken olarak çok fazla geçmişe gittikleri söylenemez. Ancak failin gerçekleştirdiği hareketleri tamamlaya-maması veya işlemek istediği suçtan vazgeçmesi de göz ardı edilemez. Peki bu durumda, suç işleme kararı zayıflayan ya da işlemeyi kastettiği suçtan değişik sebeplerle vazgeçen failin sorumluluğu nasıl belirlenecektir? Bu sorunun cevabı, 765 sayılı Türk Ceza Kanununda farklı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda daha farklı yer almıştır. Bunun da ötesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 36. maddesinde temel gönüllü vazgeçme hükmüne yer vermekle birlikte, 41. maddesinde iştirak halinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçmeye ayrı bir yer ayırmıştır.
ZİRVEDEN DRAMATİK SONA MÜSLÜMAN SULTANLAR, 2021
Prof. Dr. Mehmet AZİMLİ'nin editörlüğünde ve alanında uzman kişilerin kaleme aldığı elimizdeki bu eser daha önce yayınlanmış ve okuyucunun büyük ilgisini çekmiş olan Müslümanların Engizisyonu 1-2 kitaplarının tamamlayıcısı niteliğindedir. Müslümanların Engizisyonu kitaplarında iktidarla veya hâkim güç ile bir şekilde çatışmış alimlerin hazin öyküleri ele alınmışken bu çalışmada ise iktidarda/zirvede olanların düşüşü ve hazin sonu ele alınmıştır. Eserdeki yazılar ansiklopedilerde yer aldığı gibi kısa ve öz olarak iktidar sahibinin "Hayatı, Yönetim ve Hakimiyeti, Ölümü" şeklinde kısa bölümlerden oluşmaktadır. Böylece okuyucuda kişilerle ilgili merak uyandırmakta, araştırmacılara ise kapı aralamaktadır. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere eserde, bir dönem sultan olmuş, bir ülkenin veya imparatorluğun en tepe noktasında iken bir şekilde iktidardan düşürülmüş ve dramatik bir sonla terk-i diyar eyleyen Müslüman Sultanlar anlatılmaktadır. Bu sultanların yükseliş ve düşüş öykülerini hüzünle ve ibretle okuyacaksınız.
Kapitalizm, ekonomik ve felsefi yönden sürekli olarak incelemeye tabi tutulmuş ve günümüzde de sürekli tartışılagelmiş güncel bir kavramdır. Bu nedenle doğuşu, gelişimi ve ilerleyişi ile tarihsel olaylarla, toplumsal gelişmelerle büyük bir birliktelik sergilemektedir. Dolayısıyla bu mefhumun güncelliğini koruması da son derece doğaldır. 3 Türk Dil Kurumu'na göre sermaye, Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta, resülmal.(Kaynak : sozluk.gov.tr) 4 Günümüz dünyasını şekillendiren en önemli ekonomi aracı olan paranın tarihi Lidyalılara kadar dayanıyor. Tarihe parayı
Mimarlık, salt barınma ihtiyacından doğan bir tasarı işi değil neredeyse insanlığın varoluşundan bu yana süregelen bir yaşam sanatıdır. Tüketim çağının getirdiği düşünmekten kaçma alışkanlığı ve hızlı üretime verilen fazlaca ehemmiyet ile birlikte mimarlık da dahil olmak üzere bir çok sanat gitgide yüzeyselleşiyor, yalnız birer sektör olma nitelikleriyle baş başa kalıyorlar. Öyle ki gündelik bir çok kavram üzerine dahi düşünmek yerine düşünülmüş olanı – hazır bulunanı – kullanmayı tercih eder hale geldik. Bizler modernleştiğimiz iddiasıyla çırpınıp,teknolojilerimiz ileriye dönük adımlar attıkça her geçen gün spirituel gelişimimize dönük çabalarımızı minimum seviyeye indirgiyor ve ruhlarımızın çığlıklarını duymazdan geliyoruz. Bununla birlikte tüm insanlık gittikçe artan bir bunalıma, mutsuzluğa ve boşluğa doğru sürükleniyor. Hayatın fıtratında doğal olarak bulunan acılara karşı korkumuz büyüdükçe, bağışıklığımız ve buna bağlı olarak algımız zayıflıyor. Düşünmenin bile acı verebileceği gerçeği ile birlikte post-modern anlamda sosyalleştikçe aslında yüzeyselleşerek türümüzden ayrı düşüyoruz. Türümüzden ayrı düşüyoruz, çünkü insan olmanın hakkını vermenin ne demek olduğunu anımsamıyoruz. Tarihsel bilincimiz ve anılarımız gitgide yok oluyor ve acıdan korkmaya devam ettikçe daha fazla acıyla karşılaşıyoruz.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Hatırlamak ve Sadık Kalmak Üzerine, 2016
HAPİSHANE TARİHİMİZDEN BİR KESİT , 2023
Fransa-Suriye Kıskacında Hatay- Tam Kitap PDF hali, 2015
Kitap Özetleri 1: Hata Neredeydi Bernard Lewis, 2021