Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Cedit Hareketi, 19. yüzyılda ortaya çıkan, kültür ve eğitim alanına birçok yenilik getirmiş bir oluşumdur. Tiyatro, din, şiir, sanat ve fen bilimlerinde eserler vermekle birlikte ana faaliyet alanını okuma yazma öğretimi oluşturmaktadır. Betimsel olan bu çalışma tarama modelinde yapılmış ve veriler, doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Çalışmadaki veriler, hareketin en önemli ismi olarak kabul edilen Gaspıralı İsmail'in "Mektep ve Usûl-i Cedit Nedir?", Rehber-i Muallimin Ya Ki Muallimlere Yoldaş" ve "Kıraat-i Türki" adlı kitaplarından elde edilmiştir. Bu kitaplara, Gaspıralı İsmail (Haz. Akpınar, 2014) adlı eserden ulaşılmıştır. Verilerin analizi sonucunda Usul-i Cedit'in kızların eğitimi, okul ve sınıfların fiziki şartları gibi konularda modern görüş ve uygulamalara sahip oldukları, öğrencilere eleştirel düşünme ve işlevsel okuma gibi becerileri kazandırabilecek nitelikte öğretim verdikleri belirlenmiştir.
Osman Ezici
Bu çalışma, Yusuf Ziyaeddin Ersal’in Nüvvâb’da okutulan İslâm tarihi dersleri için Osmanlı Türkçesiyle yazdığı ve Şumnu’da 1932’de basılan Tarih-i İslâm adlı eserinin detaylı tahlilini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma temelde iki bölüm olup birinci bölümde Yusuf Ziyaeddin’in doğumu, ailesi, eğitim hayatı, üstlendiği ilmî ve idari görevler ile Bulgaristan’daki faaliyetlerine ait bilgilere yer verilmektedir. İkinci bölümde ise Tarih-i İslâm adlı eser detaylı olarak tahlil edilmektedir. Bu eser, İslâm tarihinin muteber kaynaklardan faydalanılarak telif edilmiştir. Ders kitabı olmak üzere yazılan eserde konular ana hatlarıyla ve kronolojik sırayla yer almıştır. Yusuf Ziyaeddin, girişte klasik İslâm tarihi kaynaklarına benzer tarzda ama kendine has üslubuyla önce insan ve evrenin yaratılışından başlayarak Arabistan yarımadasının tarihini anlatmıştır. Sonrasında Câhiliye Arapları ve bölgedeki büyük İmparatorluklardan Roma ve Sâsânîler’in ahvaline kısaca değinmiştir. Sonrasında ise Hz. Peygamber’in (s) doğumundan vefatına kadar siyeri kendi düşünce ve açıklamalarıyla anlatmıştır. Devamında Hulefâ-i Râşidîn dönemini ve Emevîler’i yıkılışına kadar geçen süre zarfındaki tarihi hâdiseleri kronolojiye bağlı kalarak ele almıştır. Tüm bunların yanında o, öğrencileri bulundukları toplumunda karşılaşabilecekleri meselelere cevap verebilecek bir yetkinlikte olmalarına yönelik açıklamalarıyla kitaba kendi özgünlüğünü katmıştır. Günümüze kadar herhangi bir akademik çalışmanın yapılmadığı bu önemli eserin etraflıca ele alınmasıyla; Medresetü’n-Nüvvâb’da tarih bilincinin oluşmasının anlaşılması ve Yusuf Ziyaeddin’in tarih ve siyer algısının ortaya çıkarılması yönüyle alana katkılar sunması hedeflenmektedir. Anahtar Kelimeler: Yusuf Ziyaeddin Ersal, Bulgaristan, Medresetü’n-Nüvvâb, İslâm Tarihi, Hz. Muhammed, Râşid Halifeler, Emevîler.
Faik Reşad'ın Amelî ve Nazarî Talim-i Kitabet yahut Mükemmel İnşa adlı ders kitabını inceleyerek bu kitabın yazma eğitimimizdeki yerinin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Tanzimat Dönemi'nde yazılan kitabet konulu kitaplardan bu eseri seçmemizdeki en önemli sebep, eserin döneminde en çok ilgi gören kitabet kitabı olmasıdır. Tezin "Giriş" adını taşıyan birinci bölümünde araştırmamızla ilgili genel bilgilere yer verilmiştir. "İlgili Literatür" adını taşıyan ikinci bölümde Amelî ve Nazarî Talim-i Kitabet yahut Mükemmel İnşa'nın günümüz Türkçesine aktarılmış hâli verilmiştir. Üçüncü bölümde ise araştırmanın yönteminden bahsedilmiştir. "Bulgular ve Yorumlar" adını taşıyan dördüncü bölümde önce; yazma eğitimimizin geçtiği merhaleler inşadan başlayarak anlatılmış, kompozisyon konusu üzerinde daha ayrıntılı durulmuştur. Ardından Faik Reşad'ın kitabetle ilgili bir kitap yazmasında etkili olabilecek unsurları görebilmek için Faik Reşad'ın hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri incelenmiştir. Burada gazete, dergi, kitap gibi birincil kaynaklara ulaşılmış, bu kaynakların ilgili kısımları çevrilerek bu bölümde kullanılmıştır. Dördüncü bölümün son kısmında ise Amelî ve Nazarî Talim-i Kitabet yahut Mükemmel İnşa incelenmiştir. Beşinci bölümde ise araştırmamızda elde ettiğimiz bulgulardan hareketle genel bir sonuca ulaşılmıştır. "Kaynakça" kısmında tezin hazırlanmasında başvurulan kitaplara, makalelere ve gazete yazılarına yer verilmiştir.
2019
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected. web: http://dergipark.gov.tr/tasavvur |
Tefsir literatüründe ulûmü’l-Kur’ân, konuları ve kaynakları itibarıyla birçok araştırmanın temel meselesi olmuştur. Ebu’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin (ö. 597/1201) Fünûnu’l-efnân fî ulûmi’l-Kur’ân adlı eserinin, Kur’ân ilimlerine dair ilk kapsamlı kaynaklar arasında kabul edilmesi tartışma konusudur. Zira İstanbul yazma nüshası, eserin diğer yazma nüshalarında bulunmayan 188 ilave varağa sahip olduğundan diğer nüshalar arasında farklı kalan tek nüshadır. Eserin tahkiklerine İstanbul’daki yazma nüshasındaki ilave varaklar dahil edilmediğinden söz konusu varakların eserin aslından mı olduğu yoksa sonradan esere ilave mi edildiği meselesi eseri daha fazla tartışmalı hale getirmektedir. Bu tartışmaya bir katkı sunmak üzere bu çalışmada İbnü’l-Cevzî’nin entelektüel biyografisine ve Fünûnu’l-efnân’ın yazma nüshasındaki fazla varakların müellifin diğer eserlerindeki verilerle mukayesesine yer verilmektedir. Böylece tek nüsha olması nedeniyle ihmal edilen yazma nüshadaki verilerin literatür içerisindeki yeri ve İbnü’l-Cevzî’nin bu alana katkısı ortaya koyulmaktadır. https://www.soncagyayincilik.com.tr/urun/ibnul-cevzi-ve-fununul-efnanin-istanbul-yazma-nushasi
Journal of the Human and Social Science Researches, 2017
XX. yuzyil baslarinda Turkistan’da degisen sosyal hayat ile cagin talepleri dogrultusunda egitim hayatinda modernlesme hareketi baslamistir. Yeni sekillenmeye baslayan bu egitim metodunun Rusya Muslumanlari arasinda yerlesmesinde, “usul-i cedit” hareketinin sistemli bir sekilde yayilmasinda Ismail Gaspirali’nin yaninda diger ceditci aydinlarin da rolu buyuk olmustur. Ozbek cedit hareketinin onemli isimlerinden biri olan Hamza Hekimzade Niyazi de 1911- 1914 yillari arasinda dis ulkelere seyahat ederek, eski usuldeki okul ve medreselerin islahi fikriyle yakindan tanismistir. Niyazi, bu seyahatler sonucunda usul-i cedit mekteplerinin programlarini, ders kitaplarini ogrenerek yeni usulde mektepler acmistir. Bu okullarda yeni tarzdaki egitim metoduna uygun ders kitaplarinin olmamasi, ceditci aydinlari ders kitaplari yazmaya sevk etmistir. Egitimdeki bu boslugu doldurmak adina Niyazi, “Yenil Edebiyat” “Okis Kitabi” ve “Kiraat Kitabi” gibi ders kitaplari hazirlamistir. Biz bu calismamizda,...
Etik Beyanı / Ethics Declaration: Bu makalede bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine riayet edilmiştir. Makale etik izin gerektirmeyen bir çalışma olup en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir./ In this article, the principles of scientific research and publication ethics are respected. The article is a study that does not require ethical permission. It has been reviewed by at least two referees and was confirmed that it did not contain plagiarism.
Türkbilimde Arayışlar: Timur Kocaoğlu Armağanı, 2022
Anlatıda bağlam, kurgu ve yapısal ögeler, anlatının anlamlama ve çözümleme sürecini etkiler. Bir anlatıyı oluşturan pek çok öge bulunur. Bu ögeler farklı disiplin ve yaklaşımlara göre farklı biçimlerde değerlendirilebilir. Anlatıbilim ise anlatıyı oluşturan temel ögeleri anlatma edimi temelinde dilbilimsel bir yaklaşımla inceler. Anlatıbilimin incelediği ögelerden özellikle anlatma edimi ile doğrudan ilişkili olan anlatıcı kavramına getirdiği basit ve açıklayıcı yaklaşım, anlatıda pek çok sesin birbirinden ayırt edilebilmesini sağlar. Anlatıcı ögesi, anlatının sesi ile ilgilidir ve anlatıda kim anlatıyor, kim konuşuyor sorularının yanıtıdır. Her anlatı için anlatıcı ögesinin çözümlenerek anlatı seslerinin değerlendirilmesi mümkündür. Geleneksel filoloji çalışmalarında eserin kaynağı, nerede ve kaç yılında yazıldığı, müellifi veya müstensihinin kim olduğu, kime sunulduğu gibi anlatının tarihsel bağları ile ilgili sorular eserin değerini belirlemede önem taşımaktadır. Tüm bu soruların temelinde esere atfedilen anlamsal değerin bir ilişkiler ağı olduğu düşüncesi yatar. Yazma eserin geçmişten günümüze aktardığı bu değerin nesnel bir ölçütle tespiti, tarihsel ve kültürel ilişkiler ağının ortaya konması sürecinde pek çok yöntemin yanında anlatıbilim ve sözceleme kuramlarından da yararlanılabileceği görülmektedir. Uzun tarihsel süreçlerden sonra, içinde bulunduğu kültürel bağlardan kopuk olarak günümüze ulaşan yazma eserler için bu kuramlar o bağı yeniden kurabilecek niteliktedir. Özellikle anlatıcı kavramı odağında anlatı seslerinin (müellif, müstensih, mütercim, anlatıcı) tespiti eserin daha nesnel değerlendirilmesine olanak sunabilecektir. Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde anlatıbilim ve sözceleme kuramı ile ilgili kuramsal bilgi sunulmuştur. İkinci bölümde yazma eserin kendine özgü yazar-anlatıcı kavramları anlatıbilimsel bir yaklaşımla değerlendirilerek anlatıbilim kuramına göre karşılıkları belirtilmiştir. Üçüncü bölümde ise Kenzü’s-Saʿâde ile ilgili genel bilgi verildikten sonra bir anlatı olarak değerlendirilen bu eserde yazar-anlatıcı ögeleri, yazma eserin kendine özgü kavramları da göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Çalışmada nüsha tasvifi, metin neşri gibi çalışmalarda anlatıbilim ve sözceleme kuramlarından nasıl yararlanabileceği sorusuna yanıt aranmış ve elde edilen bulgular sonuç bölümünde değerlendirilmiştir. Geleneksel filoloji çalışmalarında çağdaş kuramlardan nasıl faydalanılabileceğinin bir örneğini, anlatıbilimin anlatıcı ögesi bağlamında Kenzü’s-Saʿâde örnekleminde sunmak amaçlanmıştır.
Journal of Turkish Studies, 2012
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Journal of History School, 2022
TÜRKLÜK BİLİMİNDE GÜR BİR SES PROF. DR. İSA ÖZKAN’A ARMAĞAN, 2019
ATAD (Akademik Tarih ve Araştırmalar Dergisi), 2022
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi, 2022
The Journal of International Social Research, 2018
ULÛMU’L-KUR’ÂN AÇISINDAN SUBHİ ES-SÂLİH’İN ‘‘MEBÂHİS’’ ADLI ESERİ, 2015
Tasavvur / Tekirdağ İlahiyat Dergisi, 2019
11. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi, 2023
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2016
Toplum Bilimleri Dergisi, 2019
Balıkesir İlahiyat Dergisi, 2021