Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, İNSAMER
…
3 pages
1 file
Rusya, 1 Nisan 2021’de sona eren ateşkesi uzatmayacağını açıklayarak Karadeniz’deki gerilimi tekrardan yükseltmiştir. Türkiye, NATO ve Avrupa Birliği’nin de dâhil olduğu bu gerginlik, tüm aktörler açısından farklı özellikler barındırmaktadır.
Akademik Literatür Tarih Araştırmaları Dergisi, 2023
Demir Çağı’nda Karadeniz’in kuzeyinde birçok bozkır toplumunun varlığı dikkat çekmekle birlikte, bu toplumların bu bölgedeki egemenliklerinin an-cak sonrasında gelen diğer bir bozkır toplumunun eliyle sonlanabildiği gö-rülmektedir. Kimmerler, İskitler ve Sarmatlar; sırasıyla birbirleri arasında giriştikleri mücadeleler sonucunda arada herhangi bir kesinti olmadan Kuzey Karadeniz’deki bozkır toplumları egemenliğini birbirine devrederek devam ettirmişlerdir. Kimmerler döneminde bölgedeki politik yapılanmayla ilgili yazılı kaynaklarda yeterli bilgi bulun-mamakla birlikte İskitler döneminde Kuzey Karadeniz’deki barış ve refah ortamının olağanüstü artırıldığı bilinmektedir. Sarmatlar, İskitlerden devraldıkları Kuzey Kara-deniz egemenliğini bölgedeki halkları mutlu edebilecek biçimde yapılandıramamış, tümüyle baskı ve asimilasyon politikasına geçerek koloni kentlerinde uzun yüzyıllardır devam ettirilen ekonomik-politik istikrar dönemini yıpratmıştır. Bu çalışma; Demir Çağı’nda Karadeniz ve çevresindeki bozkır toplumlarının politik rolünü açıklayarak bölgede bulunan diğer toplumlar üzerinde kurduğu politik yapılanma ve hegemonya-nın altyapısı ve sonuçlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Karadeniz Jeopolitigi , 2018
Karadeniz Bölgesi, Soğuk Savaş sonrası dönemde, güvenlik, enerji güvenliği, liberal siyasi ve ekonomik değerler, RF'nin dengelenmesi, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerine ulaşım ve kontrol açısından ABD için önem kazanmıştır. ABD, Karadeniz Bölgesi için saptanan hedeflere çoğunlukla ulaşmış ve transatlantik politikaları AB ile uyum içinde uygulamıştır. Ancak değişen güvenlik algıları ve RF'nin yeniden canlanması ABD açısından bölgede oluşan güç boşluğunu ortadan kaldırmıştır. ABD'nin stratejik önceliğinin Avrupa'dan Uzak Asya ve Pasifik bölgesi ile Orta Doğu'ya kayması nedeniyle Karadeniz'e düşük yoğunluklu bir ilgi göstermeye başladığı sonucuna ulaşmıştır. The Black Sea Region has gained importance for the United States in terms of security, energy, the liberal political and economic values, balancing Russia, the accessing and controlling Central Asia and the Middle East after the Cold War era. For this purpose a new strategy which was named under 'the Wider Black Sea Region' was put into practice by America. The United States has mostly reached the objectives identified for the Black Sea Region and have applied the transatlantic policies in harmony with EU. But, the changing security perceptions and the revival of Russia have removed the 'power gap for the United States in region. In article, it has been reached at conclusion that the United States has begun to present low-intensity attention to Black Sea due to shift of the strategic priorities of the U.S. from Europe to East Asia, the Pacific region and the Middle East.
Journal of Turkish Studies, 2013
Geçmişten Geleceğe Kırım: Sorunlar ve Çözüm Önerileri, 2022
ISBN: 978-625-7712-79-8
Journal of Turkish Studies
bulunmamakta ve bunun sonucunda Karadeniz'de barışçı çözümler kurumsallaşırken, Doğu Akdeniz'den sorunların çözümünden ziyade kutuplaşmalar derinleşmektedir. Bu çalışma, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'deki deniz alanlarında yaşanmış ve yaşanmakta olan siyasal uzlaşmazlıkları ekonomi politik bir bakış açısıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirmekte ve Karadeniz'deki çözümlerin Doğu Akdeniz'de neden sağlanamadığının nedenlerini tartışmaktadır.
TAYYAR ARI, 2009
Burada gerçekten zor bir konuyu tartışmak üzere bulunuyoruz. Kabaca bakıldığında aralarında ortak yönlerden ziyade farklılıkların bulunduğu bu altı ülke arasında işbirliğinin geliştirilmesinin imkânsız olduğu düşüncesine kapılmak çok da anlamsız görünmüyor. Çünkü Rusya ile Gürcistan arasındaki sorunlara, Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunlara ve Türkiye ile Rusya arasındaki sorunlara bakıldığında böyle bir karamsarlığa kapılmak gayet doğal görünüyor. Ancak sadece sorunlara ve çatışma unsurlarına odaklanmak yerine hangi noktalarda işbirliği yapabiliriz diye baktığımızda durum değişiyor. Bu aslında siyaset biliminde özellikle de uluslararası ilişkilerde iki temel bakış açısına karşılık geliyor. Bildiğiniz gibi uluslararası ilişkilerde iki ana damar var. Bunlardan biri çatışmayı esas alan ve insan ilişkilerine, toplumsal ilişkilere ve uluslararası ilişkilere bir çatışma ve mücadele süreci olarak bakan yaklaşım, diğeri ise hem insanlar ve toplumlar arasındaki ilişkilere hem de uluslararası ilişkilere bir işbirliği süreci olarak bakan anlayıştır. Bunlara tekabül eden yaklaşımlar veya teorik bakış açıları realizm ve idealizm/liberalizmdir. Çatışmayı esas alan ve siyaseti bir çatışma ve güç mücadelesi olarak gören realist yaklaşıma göre, devletler arasında esas olan güvenden ziyade kuşku ve güvensizliktir. Her devlet bir diğeri için ya düşmandır ya da potansiyel düşmandır. Uluslararası ilişkilere sıfır toplamlı bir ilişkiler süreci olarak bakılır. Yani bu ilişkiden hep birileri kazanırken birileri kaybeder. Devletler diğerleri ile ilişkilerine, mahkûmun ikileminde olduğu gibi kuşku ile yaklaştıklarından işbirliğinden kaçınmaktadır. Bu anlayışa göre, kuşku ve güvensizliğin hâkim olduğu bir ortamda güvenliğe erişmenin tek yolu daha fazla güç sahibi olmaktan geçtiğinden ister amaç olsun isterse araç olsun her durumda güce erişmek devletler açısından ilişkileri ve politikayı yönlendiren başlıca unsur haline gelmektedir. Böyle bir ortamda sorunların barışçıl yollardan çözülmesi ve bu amaçla ortak işbirliği alanları oluşturmaya çalışmak boşunadır. Çünkü bu tür araçlarla güvenli bir ortam oluşturulacağına olan inanç ütopyadır, hayalciliktir, hayal peşinde koşmaktır. Liberal-idealist görüş ise bunun tam tersi bir bakış açısına sahiptir. Öncelikle kuşku ve güvensizliğin yerine güven esastır ve sorunlara işbirliği yolu ile çözüm bulunabilir. Devletler diğerlerinin ne kazandığından ziyade bir
7. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ: BARIŞ, GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ 19-20 Eylül 2021 ÖZET KİTAPÇIĞI, 2021
7. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ: BARIŞ, GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ 19-20 Eylül 2021 ÖZET KİTAPÇIĞI Soğuk Savaş Sonrası Karadeniz Bölgesi’nin Stratejik Önemi ve Bölgedeki Güvenlik Arayışları
Siyasi İlimler Türk Derneği, 2023
Türkiye siyaseti uzun yıllar boyunca, çeşitli yapısal koşulların etkisiyle liberal demokrasi perspektifiyle açıklanmaya çalışılmıştır. Bu okuma biçiminin birtakım hususları açıklamada başarılı olmasına rağmen bazı durumları açıklamakta yetersiz kaldığı fark edilmiştir. Yakın dönem Türkiye siyasetine ağırlıkla liberal demokrasi perspektifiyle yaklaşıldığı dikkate alındığında, alternatif yaklaşımların imkânının sorgulanması gerekliliği fark edilmektedir. Özellikle Chantal Mouffe ve Ernesto Laclau’nun öncülük ettiği radikal demokrasi yaklaşımının birçok ülkenin siyasi durumunun analiz edilmesinde başarılı netice gösterdiği bilinmektedir. Böyle bir durumda radikal demokrasi yaklaşımı, konu alınan bölgenin siyasetini okuma çabasını sürdüren liberal demokrasinin eksiklerini ortaya çıkarmakta ve alternatif çözümleme imkânı sunmaktadır. Liberal demokrasi dışında alternatif bir okuma imkânı sağlayan radikal demokrasi ve onun güncel açıklayıcı kavramlarından biri olan popülizm, farklı açıklama dizileriyle Türkiye’nin son dönem siyasetini açıklamakta, krize girmiş olan liberal demokrasi karşısında başarılı bir açıklayıcılık performansı sergilemektedir. Bu çalışmada liberal demokrasi perspektifinin Türk siyasetine yönelik sunduğu açıklamaların neler olduğu, neleri açıklamakta yetersiz kaldığı ve radikal demokrasi anlayışının Türkiye siyasetini popülizm bileşeni ile nasıl açıklayabildiği üzerine sorgulamalar gerçekleştirilecektir. Çalışmamızda yakın dönem Türkiye siyasetindeki gelişmelerin açıklanmasında anlaşılması güç olarak kabul edilen popülizm literatüründen istifade edilecektir. Bu sayede alternatif bir Türkiye siyaseti okuması yapılacaktır. Demokrasinin iki farklı yaklaşımının mukayese edileceği bir okuma tarzı ile popülizm kavramı üzerinde durularak Türkiye siyaseti çalışmalarına teorik bir katkı sağlamak amaçlanmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
3. INTERNATIONAL SYMPOSIUM "GLOBAL MIGRATION PHENOMENON" With Its Security, Economic, Social, Political and Cultural Dimensions, 2023
İstanbul: Beta Basım Yayım, ISBN: 978 - 605 - 242 - 082 – 9
Soğuk Savaş Sonrası Karadeniz'in Stratejik Önemi ve Bölgedeki Güvenlik Arayışları, 2023
Analist Dergisi, Sayi 54 (Ağustos 2015), ss. 26-35, 2015
2011
Analist Dergisi, Sayı 61 (Mart 2016), pp. 56-61, 2016
DergiPark (Istanbul University), 2011
Akdeniz Havzası ve Afrika medeniyetleri dergisi, 2024
İNSAMER, 2019
X. Uluslararası Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi, 8-10 Ekim 2018, Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi, 2. Gün, İlyas Kaygusuz Konferans Salonu, Panel 26: 11.30-12.45
Trabzon Çalışmaları Dergisi, 2021
Karadeniz İncelemeleri Dergisi, TR Dizin, 2020