Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
İran İslam Cumhuriyeti'nde her ne kadar Fars ulusu esas unsuru teşkil ediyorsa da, ülkede varlıkları reddedilemeyecek mühim bir Türk azınlığının mevcut olduğu bir gerçektir. Bu Türk unsurunun dışında bir hayli Fars olmayan unsurlar da bulunmaktadır. Bu azınlıklar rejimin bütün gayretlerine rağmen İran potasında eritilememiş, ancak olağanüstü hallerin dışında (mesela yabancı güçlerin ülkeyi işgali) ülkenin bütünlüğü sağlanmıştır. İslam rejimi de Irak'la uzun süren savaşa rağmen ülkenin bütünlüğünü koruyabilme başarısını göstermiştir. Ayrıca şuanda bu azınlıkların bir taleple ortaya çıktığını gösteren güçlü delillere rastlanmakla birlikte, geçmişteki bazı örnekler geleceğe yönelik birtakım sinyaller olarak yorumlanabilir.
2021
Moğollar Harezmşah Muhammed'i yenilgiye uğrattıktan sonra peşinden Rey'e kadar ilerlemişler (1220), burayı ele geçirip tahrip ettikten sonra sultanın peşinden batı İran'a Cibâl'e girmişler ve 618 yılı başlarında (Şubat-Mart 1221) Tebriz'e yönelmişlerdi. Tebriz halkı Moğollara değerli eşyalar, erzak, kumaşlar ve atlar vererek şehre dokunmalarını önlemişti.
Eski çağlardan beri dünyanın çeşitli bölgelerinde izlerine rastladığımız Türk topluluklarının Azerbaycan’da da yerleşmeleri milattan önceki tarihlere kadar gitmektedir. Bölgede yaşayan toplulukların dillerinde Türklerin kullandıkları sözcüklere tesadüf edilmesi, arkeolojik malzemelerinin Türk kavimlerinin eşyaları ile aynı olması ve toponimlerinde Türk boylarının isimlerinin varlığı dolayısıyla Azerbaycan’da Türklerin geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Araştırmamıza konu olan süreçte MÖ. III.-I. bin yıllarda Türk kökenli kavimlerin Azerbaycan’da yaşadıkları bilinmektedir. MÖ. I. bin yıllarında ise Türk kökenli olduğu düşünülen Manna Devleti bölgede hâkim olmuştur. Milattan önceki dönemde Kimmerler Azerbaycan’a gelmişler, sonrasında onları İskitler takip etmişler, ilerleyen çağlarda ise Hun, Sabir ve diğer Türk boyları bölgede varlık göstermişlerdir. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Kimmer, İskit, Hun, Sabir, Türk
Azeri Türkleri tarih boyunca Aras nehrinin her iki tarafında meskunlaşmış, büyük devletler kurmuş, zengin medeniyet oluşturmuş bir halktır. Bu gün dünyada 50 milyona kadar Azerbaycanlı (Azeri Türkü) yaşamaktadır ki, bunların da yaklaşık 8 milyonu Azerbaycan Cumhuriyetinin, 30 milyonu ise İran İslam Cumhuriyetinin vatandaşlarıdır. Yüzyıllardır ki Azerbaycan ismi coğrafî bir kavram olarak Hemedan’dan Derbend’e kadar uzanan geniş topraklara ait edilmektedir. Şimdiki İran Azerbaycanı ve Azerbaycan Cumhuriyetinin yanı sıra çağdaş Ermenistan Cumhuriyetinin tüm arazisi ve Güney Kafkasya’nın bazı diğer bölgeleri de uzun süre Azerbaycan ülkesinin bir parçası olmuştur. Ama maalesef tarihimizi tahrif etmek için çaba gösteren bazı yabançı “bilim adamları”, özellikle de kimi Ermeni, Rus ve İran tarihçileri Aras nehrinden kuzeyde yer alan topraklarımızın, buradaki Arran, Şirvan, Karabağ, Çukur-Sa’d vs. vilayetlerin tarihen Azerbaycan’a ait olmadığını ve Azerbaycan adının sadece Aras’tan güneydeki arazilerin ismi olduğunu iddia etmişler. Onlar Aras nehirden kuzeyde bulunan bölgelere yalnız 1918 yılından sonra Azerbaycan isminin takıldığını ileri sürmüşler. Bu makale çerçevesinde okurları son dönemde yayımlanmış olan bazı bu tür açıklamalarla tanıştırmayı ve bu görüşleri bilimsel deliller esasında eleştirmeyi amaçlıyoruz.
Lisans Tezi, 2020
iş için veya işleri kötü giden birisi için söylenir. Allah aqibətini xeyir eləsin: Allah sonucu hayır etsin. Bir işin sonucu için kaygı duyulduğu zaman söylenin iyi dilek sözü. Allah alıb qucağına: Şansı yaver gidiyor, hep başarıyor, Tanrı yardım ediyor. Allah Allah: Şaşkınlık veya hayret bildiren ifadedir. Allah Allah`la elə elə: Bin bir güçlükle. 1) Zorlukla. 2) Büyük bir gürültüye rağmen istenen netice alınmadığı zaman kullanılır. Allah Allahlıq`la day öyrədirik: Zor bir işin yoluna konması esnasında birinin çıkıp işi berbat etmesi anında söylenen ve memnuniyetsizliği bildiren bir ifade. Allah amanatı: Tanrı emaneti. Birine birini veya bir şeyi emanet ederken, emaneti iyi koruması için söylenen ifade. Allah amandır: Aman Allah'ım. Bir yalvarış, rica ifadesi. Allah amanında olasın: Allah yardımcın olsun. Allah arttırsın: Allah arttırsın. Allah daha fazla versin. Allah bağışlasın: 1) Allah bağışlasın. Tanrı kazadan beladan korusun. 2) Özür dileyen veya kötü bir şey yapan insanın özrüne karşılık olarak kullanılan ifade. Allah balam deyib: Allah yürü kulum demiş. Allah başacan eləsin (yarıtsın): Allah tamamına erdirsin, birlikte ömür sürdüresiniz, birlikte saçlarınız ağarsın. Allah başın dura dura (duran yerdə) ayağına daş salmasın: Allah belanı versin, Allah başına taşlar yağdırsın. Allah başına daş salsın: Allah başına taş yağdırsın. Bir beddua, ilenme ifadesi. Allah bir tük əskik eləməsin: Tanrı yardımcın olsun anlamında bir alkış ifadesi. Allah başından tökmək: Birdenbire zenginleşmek. Allah başını uca eləsin: Allah alnını, başını dik etsin. Allah mahcubiyet vermesin. Allah betərindən saxlasın: Allah beterinden saklasın. Allah daha kötü duruma düşürmesin. Allah bəxtini güldürsün: Allah bahtını açık etsin. İyi dilek temennisi bildirir. Allah bəla (bəlasını) versin: Allah belasını versin. Memnuniyetsizlik bildirir ve azarlama, paylama ifadesi olarak kullanılır. Allah bəlalardan hifz eləsin: Allah korusun. Allah bəndəsi: 1) Zavallı, fukara, kimseye zararı dokunmayan, yumuşak başlı, mümin insan. 2) Herhangi bir kimse. Çok güzel kadın, kız hakkında. Allah hər kəsin üreyinə görə versin: Allah herkesin kalbine göre versin. Allah herkesin istediğini, arzusunu yerine getirsin. Allah həyanın olsun: Allah yardımcın, desteğin olsun. Allah hörmətini artıq eləsin: Bir memnuniyet ifadesi. Özellikle kendisine saygı gösteren gençlere, yaşlıların söylediği ifadedir. Allah xatirinə: Allah aşkına. Bir yalvarış, rica ifadesi. Allah xeyir versin: İyi dilek ifadesi. Allah xeyrə calasın: Güzel arzular bildiren ifade. Allah xoşbəxt eləsin: Saadet, mutluluk dileme arzusu. Allah imanını kâmil eləsin: Bir kimseye hayır duası ederken kullanılır. Allah insaf versin: Adil hareket etmeye, insaflı davranmaya davet sözü. Allah işini avand eləsin: Allah işini rast getirsin. Allah işinizi rast gətirsin: Allah işlerinizin yolunda gitmesi için yardım etsin anlamında kullanılan ifade. Allah kərimdi (Kərimdir): Allah kerimdir. Bir mahrumiyet ve ihtiyaç durumunda, bir şey yitirildiğinde veya kötü bir sonuçla karşılaşıldığında "Allah büyüktür" anlamında söylenen bir ifadedir. Allah kəssin: Bir işi yaparken çok zora düşüldüğü zaman duyulan memnuniyetsizliği ifade eder. Allah kölgəsi: Tanrı gölgesi. Merhametli, ümit verici manevi güç anlamında kullanılan bir deyim. Allah kömək eləsin: Allah yardımcın olsun. Çalışan veya zor durumda olan birine söylenen başarı dileği ifadesidir. Allah qadadan bəladan hifz eləsin (qorusun, saxlasın): Allah beladan korusun. Tanrı insanı her türlü kötülüklerden koruması dileği ile söylenen iyi dilek ifadesi. Allah gəbul eləsin: Allah kabul etsin. Sevap sayılan bir iş yapıldığında söylenir. Allah qarğa deyil ki, vurub gözünü çıxartsın: Allah'ın tokadı geç dokunur ancak kötü dokunur. Allah qənim olsun: Allah belanı versin. Bir rahatsızlık veya kızgınlık sebebiyle söylenen seslenme şekli. Allah qızı: Kavga ve dövüşlerde kadınlara veya kızlara söylenen seslenme şekli. Allah qismət eləsə: Allah kısmet ederse, Tanrı izin verirse, inşallah.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016
Öz Halk türkülerine konu olan çok farklı öğeler bulunmakta ve bunların en önemlisini de coğrafi unsurlar oluşturmaktadır. Türkülerin çoğunda coğrafyayı ilgilendiren motifler karşımıza çıkarak türkülere damgasını vururlar. Türkiye'de TRT repertuarında 90 tane Azerbaycan türküsü yer almakta; söz konusu türküler Türk halkı tarafından tanınmakta ve söylenmektedir. TRT arşivlerinde kayıtlı olan Azerbaycan kaynaklı türkülerin sözleri incelenerek türkülerde geçen 684 farklı coğrafi öğe, coğrafi açıdan belli guruplar halinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. Diğer Azeri türkülerine ise çalışmada yer verilmemiştir. Araştırmada Azeri türkülerinde geçen coğrafi öğeler ışığında coğrafyanın Azeri türkülerindeki rolü ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi. Doğumunun 150. Yılı Anısına: ANAMIN KİTABI PİYESİNDE AZERBAYCAN İDEALİ, 2019
XX. yüzyıl başlarında Azerbaycan’da sade halka hitap eden en ünlü yayın organı olan Molla Nesreddin (1906-1931) dergisinin editörü Celil Memmedguluzâde (1869-1932), Azerbaycan’ın önde gelen yazar, gazeteci ve fikir adamlarından biridir. Celil Memmedguluzâde, vefatının 150. yıldönümü sebebiyle Azerbaycan edebî muhitinde bu yıl en fazla gündemde olan yazardır. Onun Anamın Kitabı piyesi ise ele aldığı meselelerle ilgili olarak son yıllarda Azerbaycan’da en çok değinilen eserlerin başında gelir. Muasırları tarafından Mirza Celil diye hitap edilen Celil Memmedguluzâde’nin vatan, millet ve dil meselelerini zirveye taşıdığı Anamın Kitabı piyesi, Azerbaycan’ın XX. yüzyıl başlarındaki manevi âlemini aksettiren en önemli eserlerdendir. Bu piyesi, yazarın o döneme kadar felyeton ve makalelerinde ele aldığı meselelerin yekûnu gibi nitelendirebiliriz. Anamın Kitabı eseriyle ilgili yapılan çalışmalarda daha çok dil ve özden uzaklaşma, kendi halkına yabancılaşma meselelerine ağırlık verildiği görülmektedir. Eserin konusu ve gayesi: Millî birlik, bağımsızlık, soy köküne derin bağlılık, millî ideoloji ve istiklal mücadelesi gibi güncel meselelerdir. Eserin en önemli mesajı ise bir Azerbaycan idealidir. Çalışmamızda, Anamın Kitabı piyesi araştırılarak eserde adı geçen sosyal siyasi kurumlar ve yazarın bu kurumlarla ilişkileri; piyesteki karakterlerle yazarın yakın çevresindeki kişiler arasındaki benzerlikler; Alibey Hüseyinzâde’ye yapılan göndermeler; Azerbaycan edebî eleştiri tarihinde iki farklı kutup olarak gösterilen Alibey Hüseyinzâde ve Mirza Celil’in Azerbaycan için hizmetleri değerlendirilmiş, dönemin sosyal-siyasi manzarası ışığında Memmedguluzâde’nin Anamın Kitabı piyesindeki Azerbaycan ideali belirlenmiştir.
ÖZ Bu makale; Hacı Zeynelabidin Tağıyev hakkındadır. Azerbaycan'ın inşasında büyük desteği olan cömert işadamı Hacı Zeynelabidin Tağıyev Bakü'ye bağlı İçerişehir beldesinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1823 senesinde doğmuştur. Dünyada enerji kaynağı olarak ehemmiyeti iyice anlaşılmış olan petrolün XIX. yüzyılın son çeyreğinde ekonomik kalkınma hamlelerinin lokomotifi konumuna erişmesi karşısında; Tağıyev birkaç arkadaşıyla birlikte Bakü'de petrol arama gayreti içine girmiştir. Aramaktan yorulan arkadaşları pes etmişti. Tağıyev'in hayatında bir dönüm noktası olmak üzere; onu Azerbaycan'ın hayırsever "milyoncu" işadamı kılacak hadise, satın aldığı tüm arazilerde petrol çıkması oldu. Hacı Zeynelabidin Tağıyev'i diğer yerli ve yabancı sermayedarlardan ayıran en temel hususiyeti ülkesinin insanlarına bir hizmet duygusu içerisinde Azerbaycan'ın inşasında yaptığı dikkate değer muhtelif katkılar olmuştur. Azerbaycan'ın 1901 senesinde açılan ilk kız mektebinin bânîsi odur. Destekleri sayesinde Azerbaycan medyasının ilk tohumları kabul edilebilecek olan pek çok mecmûa ve gazete onun yardımlarıyla ayakta kalabilmiş ve yayın hayatını sürdürmüştür. Onun talimatıyla "Kaspi" gazetesinde 1895 senesinde Azerbaycan'da ilk olarak Kur'ân-ı Kerîm ve meali neşredilmiştir. Tağıyev'in Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid ile muhabere içerisinde olduğu bilinmektedir. Sultan II. Abdülhamid'e kıymetli mücevher taşları ile tezyin edilmiş Azerbaycan Türkçesi ile hazırlanmış bir Kur'ân-ı Kerîm meali hediye etmiştir. Hacı Zeynelabidin Tağıyev; Hindistan, Rusya ve Mısır gibi dünyanın diğer bölgelerindeki Müslümanlara da zaman zaman maddi desteklerde bulunmuştur. Bulgar mezaliminden kaçabilen Müslümanlar için bin altın destekte bulunmuştur. Petersburg'da bir cami yaptırmıştır. Balkan Harpleri esnasında Osmanlı Devleti'ne çeşitli yardımlar yapmıştır. 1908 senesinde İslami muhafazakâr yayın yaptığı gerekçesiyle kapatılmış olan "Taze Hayat" gazetesinin sahibi de Tağıyev'dir. 25 Şubat 1914 yılında Edirne'de inşa edilen "Dârü'l-Eytam'a beş bin manat teberru eden, Selimiye Camii'nin kütüphanesine kitaplar hediye eden, Laleli yangını zamanı evleri yanan insanlar için apartmanlar yaptıran da odur. 1917 senesinde Bakü'de toplanan Kafkas Müslümanları Kurultayı'na katılan Tağıyev; 50.000 ruble para yardımında bulunmuştur. Bakü'yü 15 Eylül 1918 tarihinde işgalden kurtaran Enver Paşa'nın kardeşi Osmanlı Ordusu Komutanı Nuri Paşa ile Tağıyev arasında dostluk oluşmuştur. 10 Ekim 1905 tarihinde pek çok hayırsever ile birlikte Bakü Hayriye Cemiyeti'ni kuran Tağıyev Azerbaycan'ın inşasında çokça emeği geçmiş vatansever bir "milyoncu" olarak hatırlanmaya devam edecektir. Makalede biyografi metodu ve doküman inceleme tekniği kullanılmıştır.
Özet Bu makalede İran İslam Cumhuriyeti'nin tarihsel süreç içerisinde planlama sistemi incelenmiştir. İran'da planlama ilk kez 1924 yılında Beşinci Milli Şura Meclisinin çalışmaya başlamasıyla gündeme gelmiştir. Makalede öncelikle devrim öncesi kalkınma planlarının nasıl şekillendiği, bu süreçte rol alan iç ve dış faktörler ve bu planların hedefleri ele alınmıştır. Ayrıca bu dönemde Planlama Teşkilatının kuruluşu da incelenmiştir. Devrim sonrası dönemde, öncelikle yeni düzenin planlama konusunda tutumu daha sonra da bu döneme ait planların özellikleri ve hedefleri incelenmiştir. Planlama teşkilatında meydana gelen köklü değişiklikler dönemin önemli kırılma noktalarını oluşturmaktadır. Anahtar Sözlükler: İran İslam Cumhuriyeti, planlama, imar planları, kalkınma planları, planlama teşkilatı. Abstract This paper provides a historical analysis of the planning system in the Iran Islamic Republic in the pre-and post-revolution periods. Planning in Iran first came to the agenda in 1924 with the beginning of the Fifth National Advisory Council to work. Regarding the pre-revolution era, the paper examines the formation of the development plans, the effects of the internal and external factors in the irformation, the targets of the plans, and the foundation of the Planning Organization. Regarding the aftermath of the revolution, the paper focuses on the attitude of the new establishment towards the planning, and the key features and targets of the development plans in the
Saudi Arabia has the most important two city of Muslim world; Maccah & Medina, and his rival Iran has a strong tradition of being a state. These two states claim that: they are the real Islamic State. The money which earnt from gas and oil, goes mostly to security expenditures and this situation create a security dilemma. Kingdom of Saudi Arabia is the leader of Sunni-Wahhabi sect, on the other hand, Islamic Rebuplic of Iran is the protector of Shia-Twelver community. This sect difference causes the application of rules and these two states seems to enemy of each others. Another important topic that need to be axamined is; the two of most important Islamic countries; İran and Saudi Arabia have such bad relations.
Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve mekanik yolla çoğaltılıp, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
MDU, Markazi Asiya va Qafqaz ölkalari kafedrasmın müdiri, Rusiya BDU, Elm va İnnovasiyalar üzra prorektor BDU, Tadrisin taşkili va talim texnologiyalan üzra prorektor BDU, Sosial masalalar, talabalarla iş va ictimaiyyatla alaqalar üzra prorektor BDU, Hamkarlar İttifaqı Komitasinin sadri Qafqaz Müsalmanlan İdarasi sadrinin birinci müavini Qafqaz Müsalmanlan İdarasi sadrinin müavini BDU, Tarix fakültesinin dekanı BDU, Tarix fakültasinin elmi işlar üzra dekan müavini BDU, Tarix fakültasinin bakalavr tahsili üzra dekan müavini BDU, Manbaşünaslıq, tarixşünaslıq va metodika kafedrasmm müdiri BDU, Qadim dünya va orta asrlar tarixi kafedrasmm müdiri, AMEA-nm Tarix İnstitutunun direktörü, Milli Maclisin deputatı BDU, Azarbaycan tarixi (tabiat fakültalari üzra) kafedrasmm müdiri BDU, Avropa va Amerika ölkalarinin yeni va müasir tarixi kafedrasmm müdiri BDU, Arxeologiya va etnoqrafiya kafedrasmm müdiri BDU, Türk xalqlan tarixi kafedrasmm müdiri BDU, Qafqaz xalqlan tarixi kafedrasmm müdiri BDU, Slavyan ölkalari tarixi kafedrasmm müdiri BDU, Asiya va Afrika ölkalari kafedrasmm müdiri, dosent BDU, Azarbaycan tarixi (tabiat fakültalari üzra) kafedrası BDU, Qadim dünya va orta asrlar tarixi kafedrası BDU, Azarbaycan tarixi (tabiat fakültalari üzra) kafedrası BDU, Manbaşünaslıq, tarixşünaslıq va metodika kafedrası BDU, Manbaşünaslıq, tarixşünaslıq va metodika kafedrası BDU, Azarbaycan tarixi (tabiat fakültalari üzra) kafedrası Dünya azarbaycanlılan: tarixi-demoqrafiya ETL, böyük elmi işçi Azarbaycanm maddi-madaniyyat tarixi ETL, böyük elmi işçi "Bakı Universiteti" qazeti, baş redaktör
AZERBAYCAN'DA BİR ATEŞGAH ULUSLARARASI .. .. . TURK DUNYASI INANÇ . . . MERKEZLERI KONGRESI . . BILDIRILERI, 2004
AZERBAYCAN’I AVRUPA’DA TANITAN RESSAMLAR, 2024
Resim sanatı bir güzel sanat türüdür. Resim sanatını karakterize eden temel özellikler, imgeselliği ve duygusallığıdır. Bu güzel sanatlar alanı, tasvir edilen nesnenin şeklinin veya alanının en eksiksiz resmini oluşturmamıza olanak sağlar. Dolayısıyla resim güzel sanatların akademik üçlüsünde ilk sırada yer alıyor: “resim, heykel, mimari”. Tarihçiler Azerbaycan’da resim sanatının tarihinin M.Ö.’ye kadar dayandığını söylüyorlar.
Ortadoğu'nun hem jeopolitik hem de mezhepsel olarak en farklı ülkelerinden biri olan İran geçmiş dönemlerde önemli olaylara sahne olmuştu. İran petrollerini millileştirmek isteyen başbakan Muhammed Musaddık'a Amerikan ve İngiliz istihbarat güçleri tarafından darbe yapılması ve bu darbe teşebbüsünde bulunan ülkelerin İran'daki petrol çıkarlarından dolayı yapmış olması herkesçe bilinmektedir. Muhammed Rıza Şah ülkesinin başbakanına yapılan bu darbeden haberdar edilmiş ve buna göz yummuştu. İran'da yaşanılan bir başka önemli gelişmede İran İslam cumhuriyetinin kurulmasıydı. Bu isim olayın temelde neden yaşandığını bir nebzede olsa belli ediyordu. Halkın dini lider olarak seçtikleri Humeyni İran'da şah yönetimine karşı olduğu için sürgün edilip İran dışında başka ülkelerde devrimin zeminini hazırlamış ve monarşiye karşı çıkan devrim çocuklarının da çabasıyla İran İslam devrimin doğuşu kaçınılmaz olmuştu. Burada göreceğiniz konunun içerisinde Muhammed rıza şahın toplumunu düşünmeksizin yapmış olduğu seçimleri ve batı yanlısı tavırlarından tutun aç susuz ve yoksulluk içerisinde yaşayan halkını görmezden geldiği bir tarihle karşılaşacaksınız.
ÖZET Bu çalışmada öncelikle 1980'li yılların ortalarında sosyal bilimlerin gündemine giren küreselleşme sürecinin olası anlamları ele alınmıştır. Çalışmada ikinci olarak küreselleşmenin dünya için, özellikle henüz milli devlet yapılanması aşamasında olan Azerbaycan için olumlu tarafları ve oluşturduğu tehditler üzerinde durulmuştur. Son olarak Azerbaycan'ın sosyalizm döneminde edindiği acı tecrübe ışığında politik, iktisadi ve kültürel küreselleşme sürecinde gerçekleştirdiği politik islahatlar, entegrasyon ve yapılması gereken icraatlar irdelenmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Küreselleşme, ekonomi, kültür, milli kimlik. GLOBALIZATION PROCESS AND AZERBAIJAN SUMMARY This work studies especially the possible definitions of globalization process which entered to social science's topic of disscussion in the middle of 1980th. Secondly, this work focuses on the advantages and created threats of globalization for the world, and especially for Azerbaijan which is still in the stage of founding national state. Last,it is tried to analyze with the using bad experience of Soviet period, the realized political reforms, integration and necessary reforms which should be done .
İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜNÜN 100. YILI: TÜRK KÜLTÜR COĞRAFYASINDA İSTİKLAL MÜCADELELERİ , 2022
ÖZ Azerbaycan basınının yirminci yüzyıldaki tarihinde bağımsızlık mücadelesi ikiye ayrılır: 27 Nisan 1920’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonrası ve SSCB’nin dağılması sırasında 1988’de başlayan bağımsızlık mücadelesi. Türkiye, Almanya, Polonya ve Fransa’daki çok sayıda gazete, dergi ve kitap Azerbaycan muhaciret basınının değerli örnekleridir. Genelde Azerbaycan muhacirlerinin en çok gazete ve dergi çıkardığı yabancı ülke kardeş Türkiye olmuştur. Mehmet Emin Resulzadə, M.B. Mehmetzade, A.Yurdsever ve başkaları Almanya, Polonya ve Türkiye basın yayınlarında Azerbaycan’ın bağımsızlığı için savaştı ve SSCB’nin politikasını eleştirdiler. Tüm Sovyet propaganda ağı Yeni Kafkasya’ya karşı çalışıyordu. Azerbaycan tarihinde bağımsızlık uğrunda baş kaldıran diğer savaş 20 Ocak 1990 yılı trajedisi idi ve bu savaş Azerbaycan’da Soveyt sisteminin çözülmesini hızlandırdı. 20 Ocak faciası sonucunda Bakü ve cumhuriyet bölgelerinde 131 kişi öldü, 744 kişi yaralandı ve 841 kişi yasa dışı olarak tutuklandı. Ordu, yangın sonucu 200 ev ve daireyi, ambulanslar dâhil 80 arabayı, devlet ve özel mülkü tahrip etti. 25 Ocak’ta Sovyet birlikleri, olağanüstü halin ilan edilmediği bölgelere , Neftçala’ya ve bir gün sonra Lenkeran’a, yerleştirildi. Sonuç olarak, 8 kişi öldü ve çok sayıda kişi yaralandı. Akademisyen Ramiz Mehdiyev’in belirttiği gibi, “Komünist diktatörlük 1956’da Macaristan’da, 1968’de Çekoslovakya’da, 1979’da Afganistan’da ve 1990’da Azerbaycan’da canice askerî müdahalesini gerçekleştirdi. Pek çok kayba rağmen, Yüksek Konseyce, 18 Ekim 1991’de “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Devlet Bağımsızlığı Hakkında Anayasa Akti” oy çokluğuyla kabul edildi. O zamanlar Sovyet sansürü şiddetliydi; trajedinin yaşandığı günden itibaren birçok medya kuruluşu kapatıldı ve halk bilgi edinme hakkından mahrum bırakıldı. 20 Ocak trajedisini ilk haber yapan gazete Seher gazetesi oldu. Daha sonra Azerbaycan, Halk, Adalet, Ses ve diğer basın yayın organları 20 Ocak trajedisini ve Azerbaycan halkının bağımsızlık mücadelesini sayfalarına yansıttı. Makalenin amacı bağımsızlık mücadelesinin Azerbaycan muhaciret basınına ve 20 Ocak 1990 trajedisi ile Azerbaycan basınına yansımalarını incelemektir. Bu çalışmanın amacı, eserlerdeki karşılaştırmaları örnekler üzerinden incelemektir. Araştırma, konuyla ilgili daha çok yazılı bilimsel çalışmalara dayanacaktır. Makalede karşılaştırmalı-analiz ve tarihsel analiz yöntemleri kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Istiklal, Gazete, Muhaciret, 20 Ocak, Basın. STRUGGLE FOR INDEPENDENCE IN AZERBAIJAN PRESS HISTORY ABSTRACT In the history of the press in the 20th century, the struggle for independence is divided into two places. After the fall of the Azerbaijan Democratic Republic on April 27, 1920 and during the fall of the USSR, the struggle for independence began in 1988. A large number of newspapers, magazines and books in Turkey, Germany, Poland and France are considered valuable examples of our immigrant press. In general, the foreign country, where most of our compatriots published newspapers and magazines, was brotherly Türkiye. M. E. Resulzadə, M. B. Mehemmedzade, A. Yurdsever and others; Germany, Poland, Turkish press publications fought for the independence of Azerbaijan and criticized the policy of the USSR Empire. The Soviet propaganda network as a whole was working against the “new Caucasus”. The second independence struggle ended with the tragedy of January 20, 1990. As a result of the January 20 tragedy, 131 people were killed, 744 injured, 841 people were illegally arrested in Baku and other regions of the Republic. 200 houses and apartments, 80 cars, including ambulance vehicles, state and private property were destroyed by military personnel as a result of the fire caused by burning bullets. On October 18, 1991, the Constitutional Act on State Independence, a historical document, was adopted at the session of the Supreme Soviet. At that time, the strict rule of Soviet censorship continued, and as of the day of the tragedy, many mass media outlets ceased to function, the people were deprived of the right to receive information. The first to report about the January 20 tragedy was the newspaper “Sahar”. Later, “Azerbaijan”, “Khalq”, “Adalat” newspapers, “SAS” newspapers and others media outlets talked about the January 20 tragedy and the independence struggle of the Azerbaijani people. The purpose of the article is to examine the reflection of the struggle for independence in the Azerbaijani immigrant press and the tragedy of January 20, 1990 and the struggle for independence in the Azerbaijani press. In the research, more scientific studies written on the subject will be used. In the article, the method of competitive-analytical and historical analysis will be used. Key Words: Azerbaijan, Independence, Newspaper, Emigration, January 20, Press.
ORTADOĞU ANALİZ, 2021
Hizbullah Lübnan devletinin zayıflığına katkıda bulunan bir faktör olmakla birlikte, aynı zamanda Lübnan'daki zayıf siyasi sistemin bir ürünüdür. Mevcut statüko, güçlü bir merkezî hükûmetin yokluğunda on yıllar boyunca gelişen parçalanmanın bir mirasıdır.
Journal of Turkish Studies, 2011
Azerbaycan Cumhuriyeti sınırları içinde kalan topraklar, Türk-İslam tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. Söz konusu topraklarda Müslüman Türk boylarına ve fütuhat için bölgeye gelen Araplara ait pek çok Arap harfli yazıt bulunmaktadır. Bu makalede Azerbaycan’daki tarihî camilerde, mescitlerde, kervansaraylarda, türbelerde, mezar taşlarında, ziyaret yerlerinde, el yazması eserlerde (cönklerde, kitaplarda), sikkelerde, süs ve kullanım eşyalarında… karşılaşılan İslami döneme ait Arap harfli Türkçe ve Arapça yazıtların Türk-İslam tarihi açısından önemi ve bugünkü durumları dikkatlere sunulmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.