Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
"Görme konuşmadan önce gelmiştir. Ne var ki başka anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek buluruz. Bu dünyayı sözcüklerle anlatırız ama sözcükler dünyayla çevrelenmiş olmamızı hiçbir zaman değiştiremez." (Berger, 2013, s. 7) 1. Giriş İnsanın olduğu her yer ve zamanda iletişim söz konusudur. İletişim, bireyin varlığını meşru kılan bir eylem olup hem dilsel hem de anlamsal öğeleri barındırmaktadır. Her ne kadar pekçok tanımda basitçe iletinin kaynaktan alıcıya gönderimi olarak ifade edilse de iletişim çok daha karmaşık bir süreci ifade etmekte, bünyesinde kod açılımlarını ve gösterge anlamlandırmalarını, dilsel ve anlamsal öğelerin yorumlanmasını, mesaj gönderen ve mesaj alıcısının kültür temelinde karşı karşıya gelebilmesini barındırmaktadır. Etkili bir iletişim bireylerin kullandığı dilin, vücut hareketlerinin, yazılı bildirimlerin ve çevresindeki göstergelerin doğru anlamlandırılması ile gerçekleşmektedir. En temel haliyle iletişim "bir kişinin (göndericinin/vericinin), anlamı üzerinde toplumsal olarak anlaşmaya varılmış bir dil göstergesinden (sözcük, davranış, nesne vb.) yararlanarak, bir başka kişide belirli bir anlam dizisi yaratmaya karar verdiği zaman gerçekleşmektedir. Gönderici, göstergelerden oluşturduğu iletinin içeriğine birtakım anlamlar yükleyerek, bunu aktarır. Alıcı ise, bu iletinin, kendi anlam yüklemesini oluşturarak yorumlar ve sonuca varır." (Güz, 1998: 125). Dolayısıyla iletişimde göstergeler ve anlamlandırmalar kaçınılmazdır. Görme yetisine sahip insan diğer canlılardan farklı olarak düşünme ve beraberinde anlamlandırma yetisine de haizdir. Bireyleri çevreleyen nesnel evren bireyin sosyal ilişkiler ve sosyal yaşam içerisinde anlamlandırması gereken pekçok mesajı hem dilsel hem de görsel olarak bireyin hizmetine sunmaktadır. Bu mesajların doğru yorumlanmasıyla birey düzenli bir sosyal ilişki yürütmekte, yanlış anlamlandırması ile de sosyal ilişkilerinde ve sosyal düzeninde düzeltmelere gereksinim duymaktadır. Bireyin toplumsallaşması için gerekli olan dile ait her şeyi ise göstergebilimin çatısı altında toplamak mümkündür. En kısa ve yalın haliyle fenomenal dünyada gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiyi inceleyen göstergebilim "göstergeleri, gösterge dizgelerini ele alan, çok değişik, kimi durumlarda da çelişik yaklaşımları kucaklayan, devinim içinde bulunan" (Barthes:IX) oldukça geniş bir araştırma alanıdır. Göstergeler bireyin
İletişim Kaygısı Ölçeği Mc Croskeyden uyarlanmıştır. Araştırmada kullanılan veriler, araştırmacı tarafından oluşturulan bilgi envanteri formu ile elde edilmiştir. Bilgi envanteri formu, kişisel bilgi formu, İletişim Kaygısı Ölçeği (İKÖ-24) ve Sosyal Medya Kullanım Ölçeği olmak üzere üç farklı bölümden oluşmaktadır. Bilgi envanteri ile ilgili detaylı bilgiler şu şekildedir: 1. Öğrencilerin demografik özellikleri hakkında bilgi almak amacıyla Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Bu forma ek olarak bazı sosyoekonomik düzeyler ve internet kullanımına ilişkin bilgi alınması uygun görülmüştür. 2. Öğrencilerin iletişim kaygıları hakkında bilgi almak için İletişim Kaygısı Ölçeği (İKÖ-24) kullanılmıştır. Bu ölçek 1982 yılında McCroskey tarafından geliştirilmiş, aynı zamanda 1985 yılında McCroskey ve arkadaşları tarafından tekrar geçerlik ve güvenirlik İletişim Kaygısı ve Sosyal Medya 95 çalışması yapılmıştır. Güvenirlik katsayısı olan Cronch Alpha değeri 0.94 olarak bulunmuştur. Kişisel İletişim Kaygısı Raporu (Personal Report of Communication Apprehension- PRCA-24) olarak bilinen bu ölçeğin Türkçe’ye uyarlanma aşamaları ile ilgili detaylı bilgiler aşağıdadır
Göstergebilim anlam üretimini incelemeyi amaçlayan disiplinler ötesi bir araştırma alanıdır. Anlam ise herhangi bir metin, bir logo, bir sembol, bir fotoğraf, bir bina veya bir reklam bildirisi olabilir. Özellikle 1960'lı yıllardan sonra hızla gelişen bir bilim dalı olan göstergebilim sanat, iletişim, pazarlama ve reklamcılık alanlarında bilinçli olarak kullanılmıştır. Bir metin içinde var olan anlamlı dizgeleri göstergeler aracılığıyla okumak, kodları anlamlandırmak, dizi, dizim, metafor ve metonimi ile metinlerarası ilişkileri değerlendirmek, ima edilen anlamların altında yatan ideolojiyi ve kültürü arama yaklaşımlarıdır. Dilbilimin içinde doğan göstergebilim, medyanın ve yeni iletişim teknolojilerinin son yıllardaki hızlı gelişimi ile bağımsız bir bilim dalı haline gelirken, dilbilimi de kapsayan ve bununla beraber kendi alt evrenleri olan, tüm dünyanın ilgisini çeken evrensel bir bilim dalı haline gelmiştir -müzik göstergebilimi, sinema göstergebilimi, mimari göstergebilim gibi. İnsanoğlunu kuşatan doğal dillerin, anlam evrenlerinin yanı sıra; inanışlar, töreler, davranışlar, tutkular, reklamcılık, moda, mimarlık, TV, sinema, edebiyat, tiyatro, resim ve fotoğraf, göstergelerden oluşan dizgelerden bazılarıdır ve göstergebilimin amacı da, işte bu anlamlı dizgeleri okuyarak, yorumlayarak ve çözümleyerek yeniden yapılandırmaktır. Göstergebilim insanın içinde yaşadığı dünyayı anlamasını sağlayacak bir model geliştirir. Mehmet Rifat'ın da belirttiği gibi, çevresini anlamaya çalışan herkes zaten bir ölçüde 'gösterge avcısı'dır (1996:18). Anlamın yorumlanması belli bir süreç içerisinde gerçekleşir. Bu süreçte rol oynayan bazı etmenler bulunmaktadır. İçsel süreçte, dış 1 dünyadan edinilen deneyimler, gösterge sistemleri, bellekte oluşan anılar, bilme, kavrama ve idrak alanına toplanır ve bazı şeyleri ima edebilmek için karşıtlıkların belirlendiği alana gider. Bu alanda her şey zıddı ile anlam kazanarak, özel deneyimlerin yorumlanmaları haline dönüşmekte ve daha aşağıda anlam oluşmaktadır (Parsa ve Parsa, 2004: 82).
Göç ve İletişim, 2022
Bu baskının bütün hakları Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Akademik Yayıncılık, 2011 yılından beri "tanınmış uluslararası yayınevi" statüsündedir.
Ataturk Universitesi Iktisadi Ve Idari Bilimler Dergisi, 2000
Özet: Bu çalışma; örgütsel çıktıların nesnel ölçütleri bağlamında oldukça önemli bir konuma sahip olan örgütsel iletişimin iş doyuınu açısından önemine degineeektir. Örgütsel iletişim, çalışanların örgüte bağlılıkları ve iş doyumu açısından bütün diğer strat~ji ve politikaların önünde gelir. Bunu ortaya koymak ve değerlendirınekiçin bir araştırınayla desteklenen bu çalışmada, çok kısa teorik özetle birlikte daha önce geliştirilmiş olan "iletişim değerleme" anketi kullanılarak. toplanan sonuçlara faktör analizi ve varyans analizi uygulannnştır. Bu analizleri uygulamanın amacı, iletişim algısına etki eden değişkenlerı belirlemek ve iletişim doyumuna ilişkin kullanılan değişkenleri aralarındaki orlak ilişkilerden yararlanarak yeniden isjmlendirmektir.
Türkiye'de sosyal bilimcileri semptomal okumaya çalışan bir kitap. Türkiye'de popüler kültür dahil pek çok şeyin kökenlerini bulmaya çalışıyor.
SEÇMEN TERCİHLERİNİN YÖNLENDİRİLMESİNDE ARGÜMANTASYON FAKTÖRÜ: CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMU KAPSAMINDAKİ TARTIŞMALARA DAİR ÖRNEK BİR POLİTİK ARGÜMANTASYON ANALİZİ, 2018
Bu bölüm altında, iletişim sürecinin “mesaj” öğesi, başlıktan da tahmin edileceği üzere iki akademik alan özelinde incelenecektir. Bunlardan ilki dilbilim olacaktır. Dilbilim, dil, dilin işlevleri, düşünce ve dil-mesaj ilişkisi müstakil başlıklar altında ele alınacaktır. Burada özellikle dilin işlevleriyle ilgili tartışmalar üzerinden iletişim sürecinin mesaj bileşeni irdelenecektir. Böylelikle teknik anlamda, esasında dilbilim çalışmaları kapsamında araştırma konusu edilmiş mesajın bu araştırma için konumu ve önemi tayin edilmiş olacaktır. Bölüm başlığında ikinci ana arteli temsilen göstergebilim ve anlambilim bulunmaktadır. Burada da göstergebilim esasları üzerinde durulacak, anlam, anlamlandırma ve anlam çeşitlerine değinilecektir. Böylelikle, özünde anlam aktarımı olan iletişim için anlam ve anlamlandırma süreci ve önemine de değinilecektir. Yine buradan, teknik bir öğe olarak anlamın aktarılması işine yarayan “mesaj” ile bağlantısı kurulacaktır.
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
TURİZM SEKTÖRÜNDE İLETİŞİM KAVRAM, UYGULAMA VE ÖNERİLER, 2022
Turizm dünyada birçok ülkenin en önemli ekonomik kaynaklarından birisidir. Kişiler bir bölgeyi görmek, gezmek ve tanımak için iş ya da tatil amaçlı olarak yer değiştirmektedir. Ancak bu yer değiştirmelerin her birinde kişiler gidecekleri ya da gitmek istedikleri bölgeyi gastronomisinden, arkeolojisine, mimarisinden, coğrafi özelliklerine, müzelerinden, gezilip görülmesi gereken yerlerine, yönetim biçimden yaşam şartlarına, para birimlerine kadar birçok açıdan araştırmaktadır. Turizm ve iletişim ilişkisi bu soruların her birinde anlam bulmakta, sunulan hizmetlerden, ülkenin ya da destinasyonların temsiline kadar pek çok noktada karşımıza çıkmaktadır. Kurumsal iletişim, gündem yönetimi, paydaş iletişimi, reklamcılık, sosyal medya yönetimi, fotoğraf, belgesel, dizi, film, habercilik, etkinlik yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi, sivil toplum örgütleri ile ilişkiler, belediyelerin turizm ve iletişim alanındaki çalışmaları, artırılmış gerçeklik uygulamaları konuları üzerine odaklanan bu kitap ile turizm ve iletişim alanları arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmış ve iletişim perspektifinden turizme yönelik sektörel ve akademik çeşitli öneriler sunulmuştur.
2024
Turist rehberinin iyi bir iletişim becerisine sahip olması gerektiği üzerinde hemfikir olunan bir konudur. Turist rehberi mesleki yaşamında bilgi aktarıcı, yorumcu, lider, arabulucu ya da kültür elçisi olarak hangi rolleri üstlenirse üstlensin başarısında iletişim becerisi başat bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte iletişimin turist rehberliği eğitiminde büyük oranda göz ardı edildiğini söylemek mümkündür. Alanyazın değerlendirildiğinde ise ilgili makalelerin, tezlerin, kitap bölümlerinin varlığına karşın salt bu konuya ayrılmış kitapların eksikliği görülmektedir. Bu düşünceler özellikle turist rehberi adayları ve mesleğin henüz başında olan turist rehberleri için bu kitabın kaleme alınmasında başlıca motivasyon olmuştur. Kültürlerarası İletişim dersi için hazırladığım notlar kitabın teşekkülünde önemli bir rol oynamıştır. Turizm rehberliği alanında çok sayıda araştırmacının çalışmalarından faydalanılarak hazırlanan kitapta konular mesleki açıdan ele alınarak örneklerle açıklanmış, uzun yıllardır mesleği icra eden profesyonel turist rehberleriyle yapılan görüşmelerden elde edilen bilgiler okuyucuya sunulmuştur.
2020
Kartografik gösterim, mekânı ve mekânın çeşitli özelliklerini harita ve harita benzeri gösterimler vasıtasıyla, her kademeden okura sunma faaliyetidir. Burada mekân; Dünya'nın ve diğer gezegenlerin bütünü ya da bir bölümü olabileceği gibi okur da ilgili meslek grupları, her kesimden halk, öğrenciler ve çeşitli kademelerdeki yöneticiler olabilir. Haritalarda mekâna ait bilgiler, haritayı oluşturan diğer özelliklerle birlikte, amaca uygun olarak genelleştirilmiş, sadeleştirilmiş, sınıflandırılmış ve sembolize edilmiş olarak verilir. Okurun, kodlanan bilgileri kendi entelektüel düzeyiyle alması/alabilmesiyle de kartografik iletişim gerçekleşir. Katografik iletişim ve gösterimde yukarıda "harita benzeri gösterimler" kısmıyla ifade edilen/edilebilecekler arasında yaygın bir kullanım alanına sahip olan kartokarikatürler de yer almaktadır. Fransızcada cartocaricatür, İngilizcede ise cartoon map, comiks map olarak ifade edilen kavram, Türkçeye Fransızcadan girmiş olup karikatür harita anlamına gelmektedir. Karikatüristik haritalar olan kartokarikatürler, bir kurallar bütünü içinde çizilen olağan haritalarla benzerlikler ve farklılıklar arz etmektedir. Benzerlikler, farklılıklar ve kartokarikatürlerin yaygın kullanım alanlarının izahı makalenin amacını oluşturmaktadır. Ayrıca kartokarikatürlerin coğrafi yazın alanına kazandırılması da amaçlar arasındadır. Konu, ulaşılan kaynaklar değerlendirildiğinde, burada ele alınış tarzıyla ne ülke içinde ve ne de Batı ülkelerinde daha önce çalışılmamıştır. Makalede yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden fenomonoloji ve örneklendirme kullanılmıştır. Anahtar kelimeler: kartografya, kartografik temsil, kartografik iletişim, harita, kartokarikatür. CARTOCARICATURS IN CAROGRAFIC REPRESENTATION AND COMINICATION Abstract Cartographic representation, the place and the various features of the place by means of map and map-like displays, is the activity of presenting reading from all levels. Here, the space can be the whole or a part of the Earth and other planets, or it can be the people, students and administrators from all walks of life. Information on the map is given in generalized, simplified, classified and symbolized, along with other features that make up the map. Cartographic communication also occurs when the reader can get the coded information at his own intellectual level. In the cartographics representation and communication there are cartocaricatür/cartoonmaps, which have a common usage are a among those mentioned in the map-like representation section above. Cartocaricatür in English, cartocaricatür, cartoonmap, Comixmap is expressed in terms such as the concept, which means cartoonmap into Turkish as cartocaricatür. The purpose of the paper is to identify similarities and differences and explain the common use areas of cartocaricatür. It is also aimed to gain cartocaricatures to the geographical area. The subject has never been studied in this way. In this article, phenomenology and sampling of qualitative research methods were used.
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi , 2018
Bu araştırmanın amacı; okul yöneticilerinin kullandıkları iletişim stillerini belirlemek için kullanılabilecek bir Yönetimsel İletişim Stilleri ölçeği geliştirmektir. Araştırma, 2014-2015 öğretim yılında Gaziantep ilindeki 6 ilköğretim okulunda görev yapmakta olan 320 eğitimci ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak, Richmond ve McCroskey, (1979)'in Yönetimsel İletişim Stilleri kuramsal çerçevesine göre oluşturulan anket formu kullanılmıştır. Araştırmada ölçeğin, yapı geçerliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA), güvenirlik analiz için ise Cronbach's Alpha katsayısının kullanılmıştır. AFA sonucunda toplam varyansın %69,59'ünü açıklayan, 15 madde ve dört faktörden oluşan bir yapı elde edilmiştir. Ölçeğin Cronbach's Alpha güvenirlik katsayısı ise 0,886 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen faktörler ilgili literatür ile uyumlu olarak, Birleştiren, Danışan, Aktaran ve Pazarlayan iletişim stilleri olarak isimlendirilmiştir. Çalışma sonuçları, geliştirilen Yönetimsel İletişim Stilleri ölçeğinin yüksek derecede geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu, okul yöneticilerin kullanmakta oldukları yönetimsel iletişim stillerini ölçmede kullanılabileceğini göstermektedir.
Mevsimlik Tarım Göçüne Katılan Çocuklar için Yerel Düzeyde Çocuk İşçiliğiyle Mücadele
YAŞLILARIN GÖZÜNDEN KİŞİLERARASI İLETİŞİMİN DEĞİŞEN YÜZÜ, 2018
Zamanın değişmesiyle birlikte aslında her alanda değişim yaşandığı görülmektedir. Söz konusu değişimin belirgin şekilde hissedildiği alanlardan birisi de yaşlılık ve yaşlı iletişimidir. Dünyada yaşam var olduğundan beri insanın yaşam süresinde de değişimler olmuştur. İstatistiki bilgilerin bize öğrettiğine göre dünyamızda yaşlı nüfusu giderek artış göstermektedir. Bu anlamda yaşlı nüfusun artış gösterdiği bir dünyada yaşamımızı sürdürmekteyiz ve görünen o ki bu artış ileriki yıllarda da artarak devam edecektir. Yaşlılık ve yaşlı nüfusundaki artışın beraberinde dikkat çeken bir konu da yaşlılık iletişimi olmuştur. Literatürde yaşlılık ile ilgili yapılan çalışmalarda konunun daha çok sosyolojik ve psikolojik boyutlarının ele alınarak işlendiği görülmüştür. Oysaki insanlık tarihi kadar eski olan iletişim kavramının yaşlılık ile bir arada ele alınıp, işlenmemesi bu konuda bir çalışma yapma gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu düşünceden hareketle yaşlıların iletişimi nasıl algıladığı, yaşlılık döneminde özellikle de kişilerarası iletişim özelinde ne tür değişimlerin yaşandığı araştırılmak istenmiştir. Bu yönüyle bu çalışmanın alana katkı sağlaması amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşabilmek için gerçekleştirilen bu çalışmada yaşları 65 ile 95 arasında değişen 8 kadın ve 8 erkek olmak üzere toplam 16 kişi ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen bilgilere göre, değişen zamanla birlikte iletişim ve kişilerarası iletişimde değişimler meydana geldiği anlaşılmıştır. Katılımcılardan alınan bilgilere göre iletişim alanında yaşanan değişimlerin, dünyadaki değişimlerle eş zamanlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Bu bağlamda teknolojinin gelişmesiyle birlikte, insanların birbirinden uzaklaşması ve iletişim bağlarının zayıfladığı anlaşılmıştır. Dün bir araya gelip gerçekleştirilen sohbetlerin yerini bugün birbirinden uzaklaşan, iletişimin ortamının bulunmadığı anların doldurduğu görülmüştür.
Proceedings of the 17th International Symposium Communication in the Millennium, 2020
Özet: Meslek etik kuralları geliştirmek ve uygulamak hem tasarımcının, hem mesleğini hem müşterinin hem de hedef kitlenin zarar görmemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Meslekte yaşanan etik dışı davranışların pek çok sebebi olabilmekle birlikte gelişen teknolojinin getirileri lisanssız kullanım, aşırma, basmakalıp veya spekülatif işler yapma gibi bazı etik dışı davranışların "normal" ya da "olağan" algılanmasına sebep olmuştur. Aslında 1964 yılında yayınlanan ve grafik tasarım alnında ilk kez yüksek sesle 'grafik tasarımcılar olarak sorumluyuz' diyen «First Things First» manifestosundan beri meslek etiği ile ilgili tartışmalar devam etmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz çağın sürekli değişen kaygan zemininde bu tartışmalar daha da önem arz etmektedir. Çünkü Holland'ın ifade ettiği gibi gibi bir meslek (ve o mesleği icra edenler) ancak yüksek standartlar korunduğu zaman sağlıklı kalabilirler. Bu doğrultuda dünyaca ünlü tasarımcılar, eğitimciler ve meslek kuruluşlarının ilke ve görüşleri incelenerek görsel iletişim tasarımı mesleği için etik dışı kabul edilen davranışlar kategorize edilmiştir.Daha sonra bu kategoriler üzerinden açık uçlu görüşme soruları oluşturulmuş ve Güzel sanatlar fakültesi görsel iletişim tasarımı bölümündee okuyan lisans öğrencileri ile açık uçlu görüşmeler yapılmıştır. Geleceğin tasarımcıları olacak tasarım öğrencilerinin görüşleri mevcut algıyı ortaya koyabilmek, etik dışı davranışların sebeplerini anlayabilmek ve çözüm önerileri geliştirebilmek adına oldukça önemlidir. Öğrencilerin tasarım etiği hakkındaki görüşlerinin analizinde tematik analiz kullanılmış ve bulgular betimsel alıntılar ile desteklenmiştir. Anahtar kelimeler: Birinci kavram, ikinci kavram, üçüncü kavram, beş kavramı geçmeyecek Özet: Developing and applying profession ethical rules are crucial to hold designer, profession, client and audience harmless. Along with there are plenty of reasons of unethical behaviors in profession, continuously developing technology causes unethical behaviors such as unlicensed usage, picking, stereotyped or speculative works to be perceived "normal" and "usual". In fact, since «First Things First» manifest, published in 1964 and called out that "We're also as graphic designers, too." for the first time in graphic designing field, discussions continue regarding occupational ethics. But, this kind of debates become more important on perpetually changing slippery ground of the era we live in. As Holland also states, an occupation (and its executors) can stay healthy only if high standards are preserved. Accordingly, analyzing principles and views of globally known designers, trainers and occupational organizations, behaviors admitted as unethical in visual communication design field are categorized. Afterwards, on these categories, open ended discussion questions are created. Open ended meetings have been held with students, studying visual communication design department in Faculty of Fine Arts. As future designers, opinions of design department's students play an important role to find out existing perception, to make out the reasons of unethical behaviors and develop solutions offers. Thematical analyze is used for analyzing student's view upon ethic of design, and findings are supported with descriptive quotations. Anahtar kelimeler: Birinci kavram, ikinci kavram, üçüncü kavram, beş kavramı geçmeyecek İNTERNET ÇAĞINDA GÖRSEL İLETİŞİM TASARIM ETİĞİ 'Tasarım ve etik, ikisi de dünyanın daha yaşanabilir, daha hakkaniyetli, daha iyi bir yer olmasını amaçlar, bize umur verirler'-Thomas Fisher
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sosyal Bilimler Dergisi, 2012
Đletişim sosyal yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Göstergebilim ise yaşamın tüm alanlarında karşımıza çıkan önemli bir bilim dalıdır. Etkili bir iletişim ortamı için, bizi kuşatmış olan tüm göstergelerin çözümlenmesi gerekmektedir. Đletişimin bu kadar yoğun yaşandığı günlük hayatta sıradan bir insanın elbette ki etrafında bulunan bütün göstergelere dikkat etmesi, algılayıp değerlendirmesi söz konusu değildir. Đşte tamda bu noktada bu mesajların kaynak konumundaki göndericileri, verici konumundaki taraf üzerinde, kendi hatırlanabilirliğini, akılda kalıcılığını artırmak için adeta gizli bir dil gibi kullandığı göstergelerin önemini ortaya çıkarmaktadır. Araştırmanın oluşturulması için ilgili yazını oluşturan kitaplardan makalelerden, konferans bildirilerinden ve tezlerden yararlanılmıştır. Bu çalışmada, iletişim sağlamada okunaklı göstergelerin gönderilmesinin yeri vevöneminden bahsedilerek kültürel ikonografi’nin bağ kurmada üstlendiği anlamlara değinilmiştir. Araştırmanın amacı, günümüz insanının etrafında yer alan binlerce gösterge dilinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaya yardımcı olmaktır.
Halkla İlişkiler ve Reklam Çalışmaları Dergisi, 2023
Tüketim, tüketici tarafından belirli bir ihtiyacın tatmin edilmesi için bir ürünü ya da hizmeti satın alma, sahiplenme, kullanma ya da yok etme olarak tanımlanan eylemdir. Ancak özellikle küreselleşme ve dijitalleşmenin de katkılarıyla, tüketimin her geçen gün yol açtığı sorunların artması sonucunda tüketim kültürüne direnç gösteren bir tüketici grubu ve tüketim karşıtlığı kavramı ortaya çıkmıştır. Kotler (2020) tüketim karşıtı bu eğilimleri beş gruba ayırmaktadır. Buna göre ilk grup sade tüketim grubudur, ikinci grup küçülmeyi seçen minimalizmi temsil eden grup üçüncü grup iklim aktivistleri, dördüncü grup vegan ve vejeteryan eğilimleri benimseyenler ve son grup ise doğal yaşamı seçenlerden oluşan gruptur. Tüketim karşıtlığı daha çok bireysel tüketicilerin tercihi olarak ele alınmaktadır. Ancak günümüzde sorumluluk üstlenen bazı işletmelerin tüketimi artırmak yerine sorumlu üretim ve tüketim ilkesini benimsemeye başladıkları görülmektedir. Çalışmada, Kotler’in tüketim karşıtı eğilimlerine örnek oluşturabilecek beş girişim seçilmiş ve incelenmiştir. Çalışmada yöntem olarak örnek olay kullanılmıştır. Sonuç olarak, incelenen markaların dördünün (Martı dışında) doğrudan sürdürülebilirlik kaygısı ile kurulmuş olan markalar olduğu görülmüştür. Ayrıca incelenen girişimlerin paylaşım ekonomisi temeline oturdukları görülmektedir Örneklemde yer alan girişimlerin üreticiler ve tüketiciler arasında bir topluluk yaratma çabasında oldukları da tespit edilmiştir. Consumption is the action defined by the consumer as buying, owning, using or destroying a product or service to satisfy a specific need. However, as a result of the increasing problems caused by consumption, especially with the contributions of globalization and digitalization, a consumer group that resists consumption culture and the concept of anti-consumption have emerged. Kotler (2020) divides these anti-consumption trends into five groups. Accordingly, the first group is the simple consumption group that goes to simplification as a lifestyle, the second group is the group representing minimalism, the third group is climate activists, the fourth group is those who adopt vegan and vegetarian tendencies, and the last group is the group consisting of those who choose natural life. Anti-consumption is handled more as the preference of individual consumers. However, today, it is seen that some enterprises that take responsibility have started to adopt the principle of responsible production and consumption instead of increasing consumption. In this study, five startups that can serve as examples of Kotler's anti consumption groups were selected and examined. Case study was used as a method in the study. As a result, it was seen that four of the brands (except Martı) were established with directly sustainability concerns. In addition, it is seen that the examined startups are based on the sharing economy. It has also been determined that the sample stratups are trying to create a community between producers and consumers.
Sözlü kültürün bir öğesi olan atasözleri, insanlığın dünden bugüne biriktirdiği deneyimleri sonucunda ortaya çıkan en değerli unsurlar arasında bulunmaktadır. Atasözleri, yaşanmışlıklar üzerine gerçekleştirilen gözlemler sonucunda söylenen sözler olarak bilinmektedir. Değerini bilenler için yol haritası niteliği taşıyan atasözleri, topluma ve insana dair pek çok konuda öğüt vermektedir. Çünkü atasözleri uzun yıllar sonucunda bir birikim olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle de bir miras niteliği taşımaktadır. Atasözleri ile dünden bugüne aktarılan bu mirasta iletişime ve kişilerarası iletişime dair ne tür mesajlar verildiğini araştırmak, bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için çalışmada atasözleri ile ilgili üç kitaptan yaklaşık 8 bin atasözü incelemeye dahil edilmiştir. Bunların detaylı incelemesi sonrasında 147’sinin iletişim ve kişilerarası iletişimle ilgili olan söz söyleme (konuşma), dinleme, dostluk, dış görünüş ve yazı yazma üzerine söylenen atasözleri olduğu belirlenmiştir. 87’sinin söz söyleme-konuşma-dinleme, 4’ünün dış görünüş, 55’nin dostluk-arkadaşlık ve 1’nin de yazı yazma başlığına dahil edildiği atasözlerinde iletişimle ilişkili ne tür mesajlar ve öğütler iletildiği söylem analizi yöntemiyle açıklanmaya çalışılmıştır. Buna göre yapılan analizde en çok iletişimin en temel özelliklerinden birisi olan konuşma ve dinleme üzerine söylenen atasözlerinin varlığı dikkat çekmiştir.
Kutadgu Bilig Kitabı, 2022
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.