Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, İNSAMER
…
3 pages
1 file
“Toplumun iyiliği” adına merkezî bürokratik planlamalar yapan devlet modeli geri mi geliyor?
ESAM İstanbul, 2020
Özet: 2019 yılında Çin'de başlayan Koronavirüs (Covid-19) pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Covid-19 pandemisi sonucunda birçok devlet olağanüstü tedbirler almıştır. Bu durumdan dolayı birçok ülke ekonomi dâhil olmak üzere birçok yönden olumsuz etkilenmiştir. Ayrıca bu dönemde devletlerin pandemi karşısında aldığı tedbirler de geniş çevrelerce tartışılmıştır. Devletlerin seyahat hürriyeti gibi birçok bireysel özgürlükleri sınırlandıran önlemler ister istemez liberal devlet anlayışından otoriter devlet anlayışına doğru bir dönüşüm mü, yaşanıyor sorusunu akla getirmiştir. Bu çalışmada alınan tedbirlerden hareketle devletlerin neo-Keynesyen politikaları baz alacağı ve modern liberal anlayışının yaygılaşacağı ileri sürülmüştür.
Bu makale, daha önceki çalışmalarımızda irdelediğimiz Modernitenin temellerinde hüküm süren yapıçözümün tarihsel ürünü Liberal üstyapı kurumlarında da devam ettiğini iddia etmektedir. Father Smith’i takiple en üst teorik halini Weber ve Marx’ta bulan Liberal ve Sosyalist/Marxist Gelenekler toplumsal/kurumsal düzlemde de ayrışarak uluslararası sistemi 20 yy’da iki kutuplu eksende şekillendirdiler. Teorik yakınsamanın yanısıra 80’ lerden sonra Sosyalist blok halen devam etmekte olan Globalleşme ile Liberal sisteme eklemlenme sürecine girmiş durumdalar. Varlığını günümüzde ABD’nin başını çektiği Liberal Pax Americana bünyesinde devam ettiren Roma İmparatorluğu, seküler “Weltaschauung”u Platonik Projenin uç hali Modernite’nin tüm yönleriyle yapıçözüme uğramasıyla, ilk kez doğudaki izdüşümü Osmanlı İmparatorluğu artığı ile birlikte tarih olma yolundadır. Bu esnada, Rusya ve Çin ile “rakip” ilişkisi içindeyken, kuşatma altında tuttuğu sekülerleştirip potasında eritemeyeceğini bildiği farklı bir dünya kurabilme potansiyeline sahip tek güç “İslam”ı “düşman” addetmektedir. Bu çalışma, Liberal Sistem’in tarih dönüştürücü yapıçözümünü belirleyen etkenleri altı başlık altında ele almakta ve en belirleyici olanının ise İslam’la mücadele olduğunu ileri sürmektedir.
2021
Bu makale, siyasi rejimler ve liberal demokrasilerin Covid-19 pandemisi ile etkilesimini cesitli yaklasimlar ve tekniklerle arastirmistir. Ilk olarak, 2019-2021 arasinda Web of Science veri tabaninda taranan Covid-19 pandemisi ve siyasi rejimlerle ilgili calismalar bibliyometrik analizle incelenmistir. Arastirma alanina dair kavram haritasinda demokrasinin merkezi ve yon verici kavram oldugu; kutuplasma, toplumsal cinsiyet, demokratik aciktan olusan uc konu kumesinin farkli olcude kendi icinde yogunlasmis, gelismis olsalar da birbirine yakin derecede merkezilestigi, diger konularla baglanti kurdugu tespit edilmistir. Sankey Diyagrami ABD adresli eserlerin literaturun olusmasinda etkili oldugunu gostermistir. Ikinci olarak makale, bibliyometrik analiz sonucundan yola cikarak pandemi ve demokrasi etkilesimine odaklanmis, ekonomik gelismislik duzeyleri yuksek liberal demokrasiler olan G7 ulkelerinin pandemiyle mucadelesini mercek altina almistir. Bayesci (onsel) meta-analizde Freedom H...
Dîvân: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi, 2017
Bu makale liberal siyaset düşüncesi içinde önemli bir yer işgal eden liberal nötrlük literatürünün temel tartışmalarını aktarmakta ve bu literatürün eleştirel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Makalenin temel tezleri şunlardır: İlk olarak, makale liberal teorisyenlerin nötrlüğü gerekçelendirmek için ikna edici argümanlar ileri süremediklerini belirtmek-tedir. İkinci olarak, makale liberal nötrlük teorisyenleri-nin nötrlüğün mümkün olduğunu ispat etmeye çalışırken önemli istisnalar yaptıklarını ve bu istisnaların teorilerinin geçerliliğine ciddi şüphe düşürdüğünü ifade etmektedir. Üçüncü olarak, makale liberal devletin amaç ve gerekçelerinde nötrlük iddia etmesinin oluşturduğu sorunlara dikkat çekmektedir. Dördüncü olarak, makale nötrlüğün dereceleri gibi bir kavramdan bahsedilip bahsedilemeyeceğini tartış-makta ve böyle bir kavramın kullanılmasındaki sorunları or-taya koymaktadır. Son olarak, mümkün olup olmaması bir yana, makale liberal nötrlüğün idealize edilmesinin de liberalizm ve diğer dünya görüşleri için oluşturacağı sorunlara işaret etmektedir. Genel olarak, liberalizmin, değer farklılık-larıyla tanımlanan bir dünyada kendisini nötrlük üzerinden meşrulaştıramayacağını vurgulayan makale, liberalizmin kaçınılmaz olarak sekteryen bir dünya görüşü olduğunu göstermekte ve liberalizmin dışlayıcılıklarının ve sınırlarının altını çizmektedir.
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD)
Amaç: Bu araştırmanın amacı, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın (SCF) liberalizm anlayışını, fırkanın programı ve fırkanın ürettiği söylemler çerçevesinde incelemektir. Tasarım/Yöntem: Araştırmada anakronik bir hataya yer vermemek amacıyla, 1920’lerin sonunda Avrupa’da liberalizm anlayışının temel umdeleri ortaya koyulmuştur. Bu çerçevede Ludwig von Mises’in 1927’de yayımlanan ve dönemin liberalizm anlayışının bütüncül bir özetini sunan Liberalizm eseri temel alınmıştır. Bulgular: SCF’nin programı ve fırkanın ürettiği söylemler, dönemin liberalizm anlayışı çerçevesinde belirlenen yedi ilke baz alınarak irdelenmiştir. Araştırmada, SCF’nin ortaya koyduğu siyaset anlayışının büyük ölçüde liberalizm ilkeleriyle uyumlu olduğu; ancak iki noktada farklılaştığı sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede, inanç özgürlüğü ve devletin ekonomideki rolünün kapsamı konularında SCF’nin görüşlerinin dönemin liberalizm anlayışıyla tam anlamıyla uyumlu olmadığı söylenebilir. Sınırlılıklar: Çalışma, SCF’nin Türk ...
Uluslararası ekonomik araştırmalar dergisi, 2020
Ekonomik kriz, en basit şekli ile toplumun büyük bir çoğunluğunun talep veya arz oluşturamama nedeniyle iktisaden etkisiz hale gelmesiyle ekonomik hayatın işlemez bir hal almasıdır. Ekonomik krizlerin en önemli yansıması ise ülkedeki servetin yeniden dağılımına olan etkisidir. Bu güne kadar yaşanan ekonomik darboğazlar, hâlihazırda uygulanmakta olan kar maksimizasyonu ile sermaye birikimini temel hedef edinen Neo liberal politikalara dayalı kapitalist iktisadi anlayışın, kriz doğurganlığı gibi önemli bir özelliğini ortaya koymaktadır! Çünkü kar maksimizasyonu amacıyla emeği ile çalışan geniş toplum kesimlerinin ücretleri olabildiğince düşürüldüğü için toplumun büyük bir bölümü mevcut iktisadi varlıklarıyla birlikte alım gücünü de kaybederken, dar bir kesim ise söz konusu krizlerden her seferinde biraz daha güçlenerek çıkmaktadır. Bu çalışmada gerek ulusal, gerekse küresel ölçekte gerçekleşen iktisadi krizler, kapitalist sistemin kendisi ve sahipleri için gerçekten arızi bir durum olup olmadığı, teorik alt yapısı tarihi tecrübeler üzerinden irdelenmeye çalışılacaktır.
Güvenlik çalışmaları (Cilt-I): Kuramsal yaklaşımlar , 2020
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Neoliberal Küreselleşmenin ve Liberal Demokrasinin Krizi, 2022
Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi, 2013
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, 2021
Liberal Dusunce, 2012
Istanbul Bilgi University, 2021
AyrıntıDergi Sayı 48: Kriz, 2018
TİDSAD, 2022
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2002
sobiad.org, 2009
Liberal Düşünce Dergisi, 2011