Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
33 pages
1 file
Öz Marmaray projesi kapsamında İstanbul'un Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı bölgelerinde yapılan kazılar, kent arkeolojisi açısından oldukça önemli bulgulara ulaşmamızı sağlamıştır. Kazılar sırasında ele geçirilen buluntular sayesinde İstanbul'un 8500 yıllık tarihi içerisinde yaşadığı jeolojik değişimlerin yanında sosyal, kültürel ve sanatsal gelişimi de aydınlatılmıştır. Bunun yanı sıra özellikle Yenikapı'da ortaya çıkarılan Bizans dönemine ait 37 adet gemi ve tekne batığı ile kentin bu dönemdeki yeme içme alışkanlıklarının yanında ticari hayatı hakkında da birçok yeni bilgiye ulaşılmıştır. Kazılar sırasında ele geçirilen Osmanlı Dönemi'ne ait seramikler şehrin fethinden, Cumhuriyet Dönemi'ne kadar uzanan süreçte sahip olduğu sosyal hayatın ortaya koyulmasına yardımcı olmuştur. İstanbul ve Anadolu'nun farklı bölgelerinde yapılan kazılar sayesinde Osmanlı Dönemi sırsız seramikleri hakkında bilgilerimiz her geçen gün artmaktadır. Marmaray projesi kapsamında yapılan kazılar ile bu bilgiler daha da artırılmıştır. İstanbul'da daha önce gerçekleştirilen kazılar sırasında elde edilen Osmanlı Dönemi sırsız seramikleri ile çalışmamızda değerlendirdiğimiz seramiklerin form, hamur ve bezeme anlayışı açısında örtüşmesi şehrin günlük kullanım eşyalarında belki de o günün modasına uygun olarak benzer seramiklerin kullanıldığını düşündürmektedir. Çalışmamız kapsamında incelediğimiz seramikler formlarına göre başlıklara ayrılmış, bu başlıklar altında malzeme ve süsleme özellikleri hakkında da bilgiler verilerek İstanbul ve dışında yapılan diğer kazılar sırasında ele geçirilen seramikler ile karşılaştırılarak tarihlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Bunu yanı sıra özellikle 18-20. yüzyıllar arasında kentin günlük kullanım eşyası ihtiyacını karşılayan üretim noktalarından birinin de Üsküdar civarı olması gerektiği konusunda bilgiler sunulmuştur.
Tekirdağ Din Kültür Toplum, 2022
Hamam (hammâm), Arapça "ısıtmak, sıcak olmak" anlamında hamm (hamem) kökünden türemiş bir kelime olup "ısıtan yer" anlamına gelmekle birlikte "yıkanma yeri" anlamında da kullanılmaktadır. Farsçası germâbedir. Suyun ısıtılması suretiyle insanların yıkanması için yapılmış tesislere hamam denilmektedir. İslam tarihinde örneklerine ilk olarak Emeviler'de rastlanılan hamamlar Abbasiler döneminde yaygınlık kazanmaya başlamıştır. 1
OSMANLI DÖNEMİ İLMÎ ÇALIŞMALARI -I, 2021
This study focuses on the treatise named al-Risāla an-nūriyya fī kaşf asrār an-nāriyye fī tafsīr ʾāyati an-nūr of Ibrahim al-Ḳirīmī (d. 1001/1593), one of the 16th-century Ottoman scholars. In this treatise, Ḳirīmī interprets ʾāyat al-nūr in an ishārī method. The focal point of his comments is the idea of Wahdat al-Wujud. In this direction, The Risāla refers to many issues such as the rankings of existence in sūfi thought, Haḳīḳat al-Muḥammadiyya, Zāt al-Ilāhiyya, the manifestation on the universe with the names and attributes. In the study, the text *
Osmanlı tarihini okuyanlar, ilk saraylar olan Bursa ve Edirne sarayları ile Topkapı Sarayı hakkında azçok bilgiye sahip olurlar. Ayrıca, bu saraylar bize idari, siyasi fonksiyonları ve harem hayatı yönleri ile öğretilir. Bir de ölen veya tahttan uzaklaştırılan padişah ve aile efradının Topkapı Sarayı dışında Eski Saraylara gönderildikleri bilgileri verilir. Fakat Osmanlı padişahlarının bu sarayların dışında yaşadıkları günlük hayatlarını, ziyaretçilerini kabul ettikleri, bazı törenlerin yapıldığı, devlet görevlerinin dışında ava çıkma, ata binme gibi özel hobilerin icra edildiği saraylar, köşkler ve kasrlar da vardır. Saraylar, devlet idaresinin yürütüldüğü ve idarede bulunan padişahın aile efradının ikâmeti için ayrılan, harem olarak nitelenen bölümlerden oluşurlar.Sanat eseri özelliği taşıyan, su kenarlarına veya manzara özelliği taşıyan mekanlara inşâ edilen küçük saray binalarına kasr denilmektedir. Köşkler ise saray ve kasrlardan farklıdır. Bunlar, bir zaferin hatırası veya önemli bir şahsın ikameti, yahutta farklı amaçlarla saray halkının ve devlet adamlarının yaptırdığı büyük müstakil evlerdir. Osmanlı tarihinde Yıldız Sarayı, Sultan Abdülhamid'in kendine mahsus şahsiyeti, yaşanan olayların çok olması ve giriftliği, padişahın büyük devletlerle yılmayan mücadelesinden dolayı farklılık arz etmektedir. Belirtilen sebeplerden ve bir makale kapsamından çok fazla incelemeyi gerektirdiğinden Yıldız Sarayı inceleme dışında bırakılmıştır. Osmanlı padişahlarının yaptırdıkları ve yaşadıkları saraylar, kasrlar ve köşklerden sekiz tanesi inceleme konusu olmuştur.
Ottoman-Russian relations date back centuries and are characterized by numerous wars fought between the two empires. Beginning with the reign of Katherine II, Russia sought to be an important actor in the arena of international politics and concomitantly endeavored to establish its rule over the Bosphorus, the Caucasus, and the Balkans. The conclusion of the Treaty of Küçük Kaynarca in 1774 brought Russia one step closer to realizing her goals; by acquiring the right to serve as the protector of Orthodox Christians living under Ottoman rule, Russia used this position to incite co-religionists against the Ottoman state. From the accession of Czar Nikola I in 1825 to the signing of the 1841 Bosphorus Treaty, Russia had secured a stronger position vis-à-vis the Ottomans and by mid-century began to increasingly interfere in Ottoman affairs, with the ultimate goal of gaining control of the Bosphorus. This was also seen in Jerusalem, where under the pretext of observing sacred Christian sites Russia created a crisis which it then wanted to mediate, while in the interim seizing Walachia and Moldavia, provinces under Ottoman suzerainty.
OSMANLI DÖNEMİ SAMSUN VAKIFLARI, 2017
ÖZET İnsanlık tarihinin uygarlığa yapmış olduğu en eski ve en kalıcı katkılardan biri seramik üretimidir. Neolitik çağla başlayan, daha sonra yerleşik düzende devam eden bu üretim, günümüzde de devam etmektedir. Bu bağlamda geçmişimizi daha iyi anlayıp değerlendirebileceğimiz bilgileri bize sağlayan seramiğin önemi ortadadır. Medeniyetlerin önemli özelliklerinden bir çoğunu onların seramik gele-neklerini inceleyerek anlayabilmemiz mümkündür. Osmanlı çini ve seramikleri hakkında bilgilerimiz, yeni bilimsel analiz yöntemleri, kazı raporları, yapılan akademik-sanatsal araştırma ve çalışmalarla her geçen gün artmaktadır. 'Osmanlı Çini ve Seramiklerinde Görülen Giyim Kuşam Kültürü ve Özellikleri' başlığı adı altında yapılan bu konuda tarihsel ve çağdaş boyutta bir araştırma yapmaya yöneltmiştir. Bu çalışmanın ana amacı, Osmanlı Devri çini ve seramiklerinin tarihsel gelişiminin araştırılması ve bunun yanı sıra Osmanlı Devri gi-yim kültürünün de araştırılarak çini ve seramik örneklerin ışığı altında sunulmasıdır. ABSTRACT Ceramic production is one of the oldest and most lasting contributions of the mankind. This production which started in the neolithic age and continued in settled order still continues today. In this respect, the importance of ceramics, which provides information for understanding the past, is indisputable. It is possible to understand most of the major characteristics of civilizations by examining the ceramics traditions. Our knowledge of Ottoman tiles and ceramics is growing in accordance with the novel scientific analysis methods, excavation reports, and academic-artistic studies. This has led us to carry out research on this topic under the title "Clothing Culture and Characteristics Reflected in Ottoman Tiles and Ceramics". The principal aim of this study is to trace the historical development of Ottoman ceramics and present the Ottoman Era clothing culture in light of tiles and ceramics.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
TASARIM&KORUMA, 2018
SABANCI MÜZESİNDE BULUNAN OSMANLI DÖNEMİ RESİMLERİ (LİSANS BİTİRME TEZİ), 2020
OSMANLI DÖNEMİ İLMÎ ÇALIŞMALARI -II , 2021
OSMANLI DÖNEMİ İLMÎ ÇALIŞMALARI -III, 2022
Mersin Sempozyumu, 2009
Journal of Turkish Studies, 2015
Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2020