Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Turkish Studies, 2021
The struggle of the Prophet and the believers for the sake of Islam is adjectived "fi sabilillah" in the Quran. This phrase, which is widely used in Islamic historical sources, describes the basic characteristics of Muslims' relations with non-Muslims. This situation had a significant impact on the Islamic sources as well as the thought of the first Muslims. In this article, the reflections of the concept of “fi sabilillah” in sirah, starting from the Quran, which is one of the main sources of sirah, has been investigated. Studies on the term fi sabilillah, especially in the field of tafsir and fiqh, have been conducted. However, as far as we can determine, this issue has not been handled in terms of sirah. In the research, firstly the verses about “fi sabilillah” in the Quran were determined. Eleven different concepts and words are used together with the term “fi sabilillah”. It has been seen that these concepts and words can be reduced to four titles and titled. As a...
Usul İslam Araştırmaları, 2019
Geschichte des Qorāns (Kur'ân Tarihi), Theodor Nöldeke'nin Kur'ân tarihi hakkında 1860 yılında kaleme aldığı eseridir. Kitap, 1909-1919-1938 yıllarında Friedrich Schwally, Gotthelf Bergsträßer ve Otto Pretzl'in de katkılarıyla üç cilt halinde bazı eklemeler yapılarak yeniden yayınlanmıştır. Yaklaşık bir asra yakın bir zamana yayılan baskı süreci kitaba yeni konu ve kaynakların dâhil edilmesine imkân sağlamıştır. Başta Nöldeke olmak üzere diğer üç yazarın da gerek Doğu'da ve gerekse Batı'da yapılan çalışmaları kaynak göstermeleri kitabı kaynak açısından zengin bir hale getirmiştir. Söz konusu kaynakların sayısı beş yüzü geçmektedir. Geschichte des Qorāns'daki kaynakları kategorize etmek gerekirse bunları İslâmî ve Batılı kaynaklar olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Batılı kaynakları da Kur'ân, hadis, siyer, tarih, linguistik, paleografi, literatür ve çeşitli konularda yapılan araştırmalar olarak kategorize etmek mümkündür. Biz bu çalışmamız da sadece Batılı kaynaklara yer verdik. İslâmî kaynaklar ise bir başka makalenin konusu olacaktır.
1998
Kur'an'ın önemlibir kısriunı oJuşturankıssalarlaEski Ahitkıssa lan arasındaki benzerlikler, .hatta yer yer paralellikler öteden beri dikkatleri çeken bir husus olmuştur. Kur'an kıssalanylaEski Ahit kıssalanarasın daki ilişkiler, özellikle iki önemli açıdan ele alınarak araştırma konusu yapılmaktadır: (1) Kur'an'daki Kitabı Mukaddes'e benzeryada parflle1 materyalin muhtemel kaynağını tespit etmyk ve (2) dinsel bir metinolarak Kur'an'la Eski Ahit'i aynı kefeye'koymak ve bu doğrultuda Kur'ankıssa lanyla Eski Ahit kıssalan arasındaki benzerlik ve• paraleUikten hareketle, Eski Ahit kıssalanna uygulanan tenkit kriterlerini Kur'an .kıssalarma da yöneltmek. Birinci hususla" ilişkili olarak, Kur'an'ın Allah'tan kaynaklanan bir vahiy olduğu fikrini kabul etmeyen gayrimüslimler,MüslÜll1an1ar1a temas kurdukları erken dönemlerden itibaren Kur'an'daki materyalin kaynağını tespit etme çabası içerisine girdiler. Nitekim Kur'an'ın nazil oldugu dönemde bile, Kur'an;ın ıIk muhatabı konumunda olan kişilerden pir .kıs mının, Kur'an'ın Allah tarafindan.jnza.l olduğu hususunu kabul etmediklerine ve Kur'an'ı kendilerineaktaran Hz. Muhammed'in bu bilgileri birtakım gizemli kaynaklardan almış olabileceğine dair çeşitli spekülasyonlar yaptıklarına ilişkin Kur'an'da çeşitliifadeler yer almaktadır. Bukonuda ileri sürülen spekülasyonlann en belli başlı olanlan, "ona, bumibirilerinin okuduğu ya da öğrettiği ve onun da gelip bu şeyleri' etratina anlattığı"] ye-4 R.8hipİ3ahira'olayıylailgili rivayetler birçokyönden tenkit edilmektedir: Rivayetle ilgili ifadelerdeki bazı tutarsızlıklar bir tarafa, Bahira'nın çocuk Muhammed'de (vücudundave uykusu da dahildavramşlannda) gözlemlediği harikulade halleri, bu olayda amcilsı. da dahil süreklikendisinin etrafında yer alan diğer Araplann .gözlemlememiş ohüası dikkat çekicidir. Ayrıca Şam seferi süasında cereyanettiği ileri'soİji~eI1 bu olayı, daha~onra Peygamber risalet göre~e başladığında Arapla-nn~ııtıdamamalan da oldukça ilginçtir.' Bahira, olayı hakkında bkn.' Tirniizi, MendIC(b i Ayncl'l bu rivayetin ravi ve metin te11kİdi hakkında bkn. O. 'Güner, Resulullah 'ın Ehl-i Kitap 'la Münasebetleri, Ankara (1,997), 8s.88-94. Diğer taraftan, hemen her dinsel gelenekte din kurucusu, peygamber, reformist ve benzeri ön,emli ,şahsiyetlerin doğumJ,an ve çocukluk dönernler4ıe ait Qenzerimucizevi haller ve' olaylann anlatıldığı'da bırgerçektir. Özellikle Kur;an öncesi dÖneme ait Maniheist bir yazmada, çocuk Mani'nin başından geçen bir olayı anlatan rivayetle rahip Bahira olayı arasındaki paralellik oldukça dikh:ıt çekicidir. 'Bkn.. ,,~. eameron, A.J. Dewey (ed., tr.), The Cologne,Man; Codex, Scholars Press (1979), ss. 11-13. . ,. Kur'andönemi ve Kitııb dönemidir. 0, Kur'an döneminin Hz. Muhammed'in Mekke dönemiyle Medine' deki ilk y,ıllarını kapsadığını söyler ve Bedir' Savaşı zamanında bu dönemin kesinlikle kapandığını savunur. Kur'an dönemi adını verdiği dönemin karakteristik bir özelliğinin, Kitııbı Mukaddes kıssalannın ,derlenmesi olduğunu iddia eder. Ona göre, Kur'an'daki sonraki döneme ait metinler Kitııb dönemine aittir. Beıı, eliınizdeki Kur'an'daki bu iki döneme ait materyalin, Kur'an'da sıkça görülen tekrarlan da açıkladığı kanaatındadır. BelI'in Kur'an dönemi Kitab dönemi teorisi, W.M. Watt gibi bazı oryantıılistlerce de destekleıyniş tir. Bkn. W.M. Watt, Bell's Introduetion to the Qur'an, Edinburg}ı(1970), ss. 137-140. Aynca Kur'an'da zaman zaman geçen "bu Kur'an" ve "Arapça• bir Kur'an" gibi ifadelerin, başka Kur' an'ların da olabileceği fikrini kastedebileceği görüşü de bu oryantıılistlerce savunulmuştur. Bkn. Aynı eser, ss. ]36vd. 8 Daniel, Islam and the West, ss.62-63. 9 Jomier, Kur'an kıssalarınıüç kategoriye ayınr: l.Bazı varyantlada Kitııbı Mukaddes'te bulunanlar. 2. Sadece Yahudi literatüIii ile apokrifmetinlerde bulunanlar. 3. Kitııbı Mukaddes'in dışında Arap geleneğine ait olan kıssalar. Bkn. J. Jomier, Tevrat; İneil ve Kur 'an, çev. S. Yıldız, Dergah Yayınlan lstanbul,ss.1Ol-ıOS. LO Bkn. Watt, BeJi'sIntroduetion to the Qur'an, s.184.
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Günümüzde Kur’an kıssalarıyla ilgili yapılan tartışmalardan birisi ta-rihsel gerçeklik meselesidir. Kıssaların çeşitli ayetlerde “hak” olarak nitelen-dirilmesi bu tartışmanın odak noktalarından biridir. Kıssaları temsil ve mito-loji türünden anlatılar olarak yorumlayanlar, hak sıfatına “belli bir maksat ve gayeye matuf olma”; bu görüşün karşısında olanlar ise “gerçek tarihî olaylar” anlamı vermiştir. Bu iki farklı görüşe atıfla İslam tefsir geleneğinde Kur’an kıssalarının hak olarak nitelenmesinin nasıl anlaşıldığı araştırmanın konusunu ve kapsamını teşkil etmektedir. Buna göre araştırma, kıssaların tarihî değeri konusunda dile getirilen düşünceler itibariyle hak sıfatının neye karşılık geldiğine odaklanmaktadır. Bu çerçevede araştırmada ilk olarak hak kelimesinin semantik analizi yapılarak Kur’an’da kullanıldığı manalara de-ğinilecektir. Sonrasında kıssaların hak olarak nitelendirildiği ayetlere yönelik tarihten günümüze yapılan yorumlar tespit edilecektir. Ardından kıssaların tarihsel gerçekliği bağlamındaki tartışmalara yer verilerek bu tartışmaların hak sıfatı açısından neye karşılık geldiğine dair değerlendirmede bulunula-caktır. Bu bakımdan araştırmada semantik tahlil, veri tespiti ve yorum ana-lizi yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma, hak sıfatına referansla kıssaların tarihsel gerçekliğiyle ilgili yapılan tartışmalara sunduğu katkı bakımından önem taşımaktadır. Neticede hak kelimesinin kıssaların tarihsel yaşanmışlı-ğına yönelik özel bir vurgu içerdiği anlaşılmıştır. Böylece hem klasik hem de modern dönemde kıssalardaki kimi ifadelere yönelik temsil ve mecaz türün-den yorumların hak sıfatını iptal etmeyeceği, buna mukabil kategorik olarak bir kıssanın temsil ya da mitoloji kapsamında değerlendirilmesinin hak sıfa-tıyla uyuşmayacağı sonucuna varılmıştır.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.
2009
The problematical of ‘which conditions have determined the language of al-Qoran; God or cyclical conditions?’ relates closely to the discussion of the historicity or universality of al-Qoran. Another discussion that is connected with this debate is the i’jaz al-Quran. What do we mean when we speak about it? For whom, how, how much/many and from which perspectives is al-Quran miracle? In this article, it has been intended to show that the impression of the historical conditions on the language of al-Qoran is very clear but this situation does not indispensably effect the universal messages of al-Qoran.
İ.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi , 2016
Bu calismada, Kur’an kissalarinin egitsel ozellikleri tahlil edilmektedir. Kissalar icerik ve uslup acisindan egitsel amaclari gerceklestirmeye yardimci olacak bircok ozellige sahiptirler. Cok farkli rollerde olumlu ve olumsuz karakterlere yer verilmesi, surukleyici anlatim tarzi, psikolojik ve sosyolojik tahlillere imkân veren ornek olaylarin anlatilmasi, bazi soyut ve manevi kavramlari somutlastiran anlatimlari vb. ozellikler kissalarin ogreticiligini guclu kilan yonleridir. Orgun ve yaygin din ve ahlak egitiminde hedeflenen kazanimlarin gerceklestirilmesine yonelik yapilacak egitim etkinliklerinde Kur’an kissalarinda kullanilabilecek bircok materyalin oldugunu soylemek mumkundur. Teorik arastirmaya dayali olan bu calismada kissalarin uslup ve icerik acisindan sahip olduklari bazi ogretici ozellikler tahlil edilmektedir. Egitim biliminin verileri isiginda kissalarda ogrenmeyi kolaylastirici ozellikler, aktif ogretim yontem ve tekniklerinde kullanilabilecek icerik ve uslup ozellikl...
KUR'AN ve TARİH, 2023
İslam toplumunda tarih tasavvurunun oluşmasında kurucu bir metin olan Kur'an’ın ana konularından biri eski kavimlerin kıssalarıdır. Kur’an’ın tarih tasavvurunu doğru anlamada önemli bir yere sahip olan söz konusu kıssalar dikkatle incelendiğinde hiçbirinin tarihsel olarak ne zaman vuku bulduğunun net bir biçimde zikredilmediği görülecektir. Nitekim Kur'an, geçmiş kavimlerin serencamını anlatırken detaylı tarih bilgisi vermekten ziyade, genellikle olayların ders alınması gereken yönlerine vurgu yapar. İnsanın nereden geldiği ve nereye gittiğine dair varoluşsal sorulara cevap olarak Kur’an, “gelip geçen” eski kavimlerin yaşadıklarından örnekler vererek zamanla mukayyet olan bu dünyanın faniliğini insana sıklıkla hatırlatır ve zaman üstü, yani ebedi olan ahiret hayatını özendirir. Bu çalışmanın çerçevesini Kur’an’da yer alan eski kavimlerin kıssaları başta olmak üzere insanın ve âlemin yaratılışı, kıyametin kopuşu gibi kozmolojik meselelerde tebarüz eden Kur'an'ın tarih tasavvuru ve bu tasavvurda bilhassa tarihi oluşturan unsurlardan biri olarak zaman kavramının belirsizliği oluşturmaktadır. Çalışmada amaç Kur’an kıssalarının tarihsel bir değerinin olup olmadığını tartışmak, söz konusu kıssalarda “belirsiz zaman” temasının hikmetini araştırmak ve Kur'an'ın tarih anlatılarında kullanılan zamansal ifadelerin gerçek ve mecazî yönlerini ortaya koymaktır.
2019
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected.
2019
Kur'an'ın güvenirliği ve korunmuş olmasının rasyonel temelleri
DergiPark (Istanbul University), 2011
Kur'ân bütün insanlar için bir rehberdir. Bu rehberlik genel olarak iman, ibadet, sosyal hayat ve ahlak konusundadır. Kur'ân'ın insana rehberlik yapması, onun tam mânâsıyla tefsir edilmesini ve anlaĢılmasını gerektirir. Kurânın tefsir edilip anlaĢılması, genel olarak yeterli Arapça bilgisine, Kur'an ilimlerine vukufiyete, sağlam bir imana ve Kur'ân'ı yaĢamaya bağlıdır. Ġman olmadan ve Kur'ân yaĢanmadan, onu gönderildiği amaca uygun bir Ģekilde tefsir edip anlamak mümkün değildir.
Tarihselcilik ve Vahiy Algısı, 2023
Türkiye İlahiyat akademyasının yaklaşık olarak son otuz yıldır en önemli tartışma konulardan birisi tarihselciliktir. Konunun tartışmalardaki harareti bazen oldukça yükselmekte bazen de düşmektedir. Buna rağmen konu gündemdeki yerini hep muhafaza etmektedir. Bu tartışmalar öncelikle ahkam ve ceza hukukuna dair ayetler üzerinde yoğunlaştı. Ancak daha sonra yelpaze genişleyerek meada yani ahirete ilişkin konulara kadar uzandı. Bu bağlamda Kur an' ın bir kısmı ya da bir bölümüne değil bütününe tarihselci bir şekilde yaklaşılması gerektiği düşüncesi ileri sürüldü. Son dönemdeki tartışmalarda ise tarihselci yaklaşımın temellendirilmesi için vahyin mahiyeti konusu da tartışmalara dahil edildi. Bu çalışmada öncelikle kısaca tarihselcilik ve onunla yakın anlamı olan kavramların anlam çerçevesi üzerinde durulacak ardından da dil ve mahiyet itibarıyla vahyin tarihselcilik tartışmalarının neresinde durduğu belirtilecek, bizzat Kur'an ayerterinden hareketle lafız-mananın kime ait olduğu ortaya konulacaktır.
Temel olarak Kur'an metninin ve nazil olduğu ortamın tarihine ilişkin bir araştırma olan Corpus Coranicum projesini tanıtmak amacıyla hazırlanan bu makale iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Kur'an araştırmaları özelinde Alman oryantalizminin öne çıkan isimleri temel referanslar çerçevesinde ele alınarak Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften (Potsdam) bünyesinde yürütülen Corpus Coranicum projesi tanıtılacaktır. Makalenin ikinci bölümünde projenin içerdiği araştırma alanlarından örnek metinler, tercümeleri ve bunlara ilişkin açıklamalar sunulacaktır.
Türklük bilimi araştırmaları, 2007
Genel olarak divan edebiyatında şairin, kendi durumunu ve hâlini anlattığı şiirlere hasb-i hâl denilmekle birlikte, divan şiiri geleneğinde farklı biçim ve içerik özelliklerine sahip hasb-i hâl örnekleri de bulunmaktadır. Hasb-i hâllerin, divanlarda hasb-i hâl başlığı altında değişik nazım şekilleriyle yazılanlarının yanı sıra divanların dışında bağımsız olarak mesnevi nazım şekliyle yazılmış olanları da vardır. Çeşitli hasb-i hâl örneklerine bakıldığında hasb-i hâllerde şairlerin kendi durumlarından ya da toplumun durumundan şikâyet ettikleri, farklı iş ve meslek gruplarından kişilerin, tiplerin eleştirisine yer verdikleri görülür. Bu yönleriyle hasb-i hâller toplumsal eleştiri, toplumda görülen aksaklıklar, toplumun ve insanın geçirdiği değişim, çeşitli meslekler konusunda bilgi içermeleri, yazıldığı dönemin sosyal hayatını aydınlatmaları bakımından zengin içerikli eserlerdir. Sıralanan özellikleri dolayısıyla hasb-i hâller; hem divan şiirinin toplum hayatıyla olan yakın ilgisini göstermekte hem de tarih ve kültür kaynağı olarak yararlanılabilecek nitelikler taşımaktadır.
Tasavvur / Tekirdağ İlahiyat Dergisi, 2019
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected. web: http://dergipark.gov.tr/tasavvur |
Kur’ân, tarih ya da tarih felsefesi kitabı olmamakla birlikte, genelde tarih ilmi, özelde ise İslam tarihi açısından önemli bir kaynaktır. Kur’ân, sadece tarihin şekilleniş seyrini aktarmaz. Aynı zamanda söz konusu seyir içerisinde belirleyici olan özne, bu öznenin tarihe müdahalesinin sebepleri, derecesi, şekli ve zamanı konusunda da bilgiler sunmaktadır. Makalemizde, tarihin işleyişinde Allah’ın dahlinin mahiyeti üzerinde durulmaktadır. Çalışmamızda şu tespitler yapılmaktadır: Allah tarihi, insan ile birlikte şekillendirmektedir. Allah’ın tarihî süreçteki rolü; tarihin seyrine ilişkin evrensel yasalar koymak, ilgili yasalara karşı tutumlarına göre toplumlar için uygun ceza ya da mükâfatın şekli ve zamanını belirlemektir. Tarihî akış, bu yasalar çerçevesinde gerçekleşmektedir. Though the Qur’an is not a book of history or philosophy of history, it is generally an important source for history and particularly for Islamic history. The Qur'an does not only transmit the course of shaping the history. At the same, it provides information about the course of determining subject and the reasons for the intervention of the subject's date, degree, type and time. In this article, the nature of God’s intervention is emphasized. Here are some conclusions: God shaping the history with the people. God's historical role in the process of history to put the course on the universal laws, according to the laws relating to societies’ attitude towards the appropriate form of punishment or reward, and time is appreciated. Historical flow, it takes place within the law.
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 2010
El-hâsıl cemi İstanbul'u Sultan Mehmed Han yapıp, bir vechile mamur etti-kim, "etraf-ı âlemde anın misli şehir yoktur" diye seyyahlar şehadet ederler. 1 Neşrî Giriş Yerine İstanbul modern zamanlara kadar, Roma ve Kudüs gibi, yüzyıllarca insanlığın çekim merkezlerinden biri olagelmiştir. Bazen varılacak nihai nokta bazen de kısa süreliğine uğranan bir yer olarak, çeşitli amaçlarla yola çıkıp hatıralarını kaleme alan seyyahların anlatılarına konu olmuştur. Şehrin gözlemlenmesi ve bu gözlemlerin kaydedilmesi, en eski tarihlere kadar uzanan bir uğraştır. Philip Mansel'in de dediği gibi "Konstantiniyye, istisnai uzunlukta bir tarihsel belleğe sahip olan bir şehirdir". 2 Bu çalışmamızda tarih boyunca çeşitli sebeplerle İstanbul'u görme şansına erişip anılarını kaleme alan seyyahları ve böylelikle İstanbul tarihine katkı sağlayan seyahatnameleri ve seyahatnameler etrafında hazırlanmış çalışmaları incelemeyi deneyeceğiz.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.