Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020
…
5 pages
1 file
Bu çalışma Henri Bergson'un gülme kuramı üzerinden günümüz sosyal medya platformlarında görülen bir takım davranışların değerlendirildiği deneysel bir çalışmadır.
Bu çalışmada amaçlanan şey gülme fenomeninin tarih boyunca çeşitli anlamlandırma ve kuram geliştirme çabalarını açıklamak ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Şıpsevdi adlı eseri üzerinde ilgili teorileri örneklendirmektir. Gülme üzerine üç kuram geliştirilmiş olup bunlar: üstünlük, rahatlama ve uyumsuzluktur. Tarih boyunca gülmenin cezalandırma, rahatlama ve kışkırtma gibi işlevlerinin olduğu görülür. Yapısında barındırdığı değersizleştirme eylemi (bathos) ile korkuyu öldürüp Tanrı'nın iktidarını sarsacağı düşünüldüğü için özellikle Orta Çağ baskıcı kilisenin yönettiği Hristiyanlıkça ve diğer semavî dinlerce yoldan çıkarıcı, kural ve itibar yıkıcı lanetli bir şey olarak görülmüştür. Çalışmamızda Henri Bergson'un gülmeyi uyumsuzluk kuramı çerçevesince ele aldığı Gülme adlı eserindeki önemli fikirleriyle Şıpsevdi'deki gülünçlüklerin yorumlanması amaçlanmıştır. "Sanat toplum içindir" görüşünü benimseyen Gürpınar, Şıpsevdi'de tespit edip gün yüzüne çıkardığı toplumsal sorunları tenkit ve hicvetmek için çeşitli mizah unsurlarına başvurur. "Bu bakımdan Gürpınar "sanat için sanat" ilkesine inanan ve seçkinlere seslenen Uşaklıgil'in tam karşı kutbunda yer alır; halka aşılamak istediği dünya görüşü bakımından da Ahmet Mithat'ın." 1 Giriş Düşünce için kahkahadan daha iyi bir başlangıç noktası yoktur. Walter Benjamin, Understanding Brecht, s. 277. Gülmenin ne olduğu ve nasıl meydana geldiğine dair verilecek cevapların, gülünen nesne ile gülen özneye bağlı olduğu şüphesizdir. Ayrıca gülmenin tarihinden bahsetmek imkânsıza yakındır, ancak gülme üzerine söylenmiş kuramlar ve güldürü içeren edebî türlerden yola çıkılarak bir gülme ve komedi tarihi yaratılabilir. Gülme ve komedi Aristoteles'ten beri felsefe tarihinde çokça tartışılmıştır. Komedya, dram veya tragedya kadar önemli görülmediği için filozoflar tarafından üzerinde fazlaca durulmamış ve sistematik bir teori geliştirilmemiştir.
Felsefe Dünyası (71), 2020
People laugh. It can be seen that many questions are hidden behind this simple sentence. Why Do People Laugh? Is Laughing unique to humans? Is the reason for laughing just comic? What is it like to laugh? Is laughing a personal act or does it include sociality? ...such as questions are occurred. As a matter of fact, every time the subject of laughter is studied, it is seen that these questions are tried to be answered at the same time. At about the same period in the early 20th century, two great thinkers, Bergson and Freud, conducted research on the issue of laugher with these questions. These two thinkers discussed the issues of laughter and laughing caused by comic from the basis of philosophical, psychological and sociological. In this paper, I will try to explain whether laughter at Bergson and Freud is an indicator of an individual pleasure or a social repercussion. Keywords: Laughter, Comic, Philosophy, Henri Bergson, Sigmund Freud
Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi, 2021
Yeni iletişim teknolojilerinin gelişimi ile sosyal medya, konumu ve ilgi alanı ne olursa olsun toplumun bütün bireylerine istedikleri konuda içerik oluşturma imkânı sağlamıştır. Bu içeriklerin en popüler olanlarından biri sosyal medyada dijital bir mizah öğesi olarak son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan capslerdir. Bir yandan insanları güldürme potansiyeline sahip olan capslerin diğer yandan içinde yaşadığı toplumun sosyal gerçekliğini yansıttığı düşünülmektedir. Gülme her ne kadar bireyin elinde olmayan istem dışı fizyolojik bir hareket gibi görülse de aslında bu eylemin birey ve toplum ile sıkı bir ilişkisi vardır. Capslerin komik olmalarının ötesinde göstergelerinde barındırdıkları toplumsal örüntüleri analiz etmek amacıyla gerçekleştirilen çalışma, toplumsal gerçekliğin mizah ve gülme üzerinden nasıl tezahür ettiğini dijital mizah unsuru olan Covid-19 capsleri üzerinden araştırmaktadır. Bu çerçevede bir sosyal medya uygulaması olan Instagram’da paylaşılan Covid-19 capsleri Fransız düşünür Henri Bergson’un geliştirdiği gülme teorisinden hareketle göstergebilimsel yöntemle çözümlenmiştir. Analiz sonucunda capslerin sosyal ve kültürel değerlerden beslenen bir yapıya sahip oldukları, sadece güldürmekle kalmayıp aynı zamanda trajik dönemlerde toplumsal dayanışmanın gerekliliğini ve her bireyin uyması gereken sorumlulukları hatırlatma potansiyeline sahip oldukları da görülmüştür.
Kurgusal metinlerinde komik türlere ve tekniklere sıklıkla yer veren Haldun Taner (1916-1986), bu sayede çağın ve yakın tarihin eleştirisini mizah üzerinden dile getirme imkânı bulmuştur. Bu özellikte edebî eserlerinden biri de Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (1964) adlı hikâyedir. Anlatıda sahibiyle birlikte sabah yürüyüşüne çıkan Sancho adlı köpeğin tanıdığı insanlar ve köpeklerle karşılaşmasıyla gelişen durum ve olaylar, Sancho’nun bakış açısı kullanılarak tahlil ve tasvir edilmiştir. Bu çalışmada bir hayvana düşünme, konuşma, sorgulama, alay etme gibi insana ait özelliklerin verildiği hikâyede gülmenin ortaya çıkmasını sağlayan unsurlar işlenecektir. Bu amaçla çalışmada, gülmeyi uyumsuzluk kuramıyla ilişkilendiren Henri Bergson’un (1859-1941) Gülme (1900) adlı eserinde komiğin oluşmasında etkili unsurlar olarak belirtilen hususlar üzerinde durulacaktır. Bu niteliklerin hikâyede tanımlanması ise mizahın eserde oluşumunu ortaya koymada, hicvin sınırlarını belirlemede ve hikâyenin derin anlam katmanlarına ulaşmada önemlidir. Ayrıca Bergson’un gülme kuramının edebî bir eserde nasıl uygulanabileceğine dair bir çerçevenin geliştirildiği çalışmada, bu kuramın Bergson felsefesiyle ilişkisine ve diğer gülme kuramlarıyla da münasebetine yer verilecektir. Haldun Taner (1916-1986), frequently featured comic types and techniques in his fictional texts. By this means on this, he had the opportunity to express the criticism of the age and recent history through humor. One of his literary works in this respect is story named “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” (1964). In the narrative, the situations and events that have developed when Sancho walking with his owner in the morning came across people and dogs that he knew were analyzed and described by using Sancho’s point of view. In this study, the elements that lead to smile will be analyzed in the story where the human characteristics such as thinking, speaking, questioning and teasing are used for an animal. For this purpose in this study, in his book called Laughter (1900), Henri Bergson (1859-1941) who associates laughter with the theory of unconformity, will be focused on the issues that are mentioned as effective elements in the formation of the comic. The definition of these qualities in the story is important in revealing the formation of humor in the work, in determining the boundaries of the satyr and in reaching deep layers of meaning of the story. In addition, a study of how Bergson’s theory of laughter can be applied in a literary work will be presented in relation to Bergson’s philosophy and other theories of laughter.
Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2017
The "intuitional" approach of Henri Bergson has tried to analyze in this paper. The approach of Bergson has developed in the basis of sense and perception. But this point of view putS Bergson in between knowledge and theory, away from practical reality. The philosophe of Bergson presents a highly deep bunch of epistemology. Especially the thoughts of "Creative Breakthrough" on esthetics have been attracted great attention. But his deep philosophe, which directed to discover of life's reality, is far from understanding of achieving this discover. The thought of Bergson states understandings, which stand close to philosophe of Ibn-i Sina with Aristo in contemporary age. However, his intuitive rationality is quite different from the approach of Ibn-i Sina.
AKADEMİSYEN KİTAPEVİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARI KİTABI SOSYAL BİLİMLER İNSAN VE TOPLUM, 2018
Adnan menderes ünİversİtesİ sosyal bilimler enstİtüsü dergisi 1, 2022
Özet Antik Çağ'dan günümüze süregelen zamanda, insanoğlunun varlığı ve davranışları; ontolojik, antropolojik, psikolojik, fizyolojik ve pek çok açıdan çoğulcu inceleme yöntemiyle ele alınan unsurlar olmuştur. Bunlardan biri de diğer insan davranışları arasında azımsanamayacak ölçüde önemli olan gülme eylemidir. Gülmek, adeta insan psikolojisinin en önemli yansıtıcı ayna görevini üstlenmiştir. Kişinin duygu durumu hakkında bize pek çok bilgi verir. Bu bilgilerin ne olduğu; gülmenin arka planında ne gizlendiği veya açığa çıktığı, yüzyıllardır tartışılan sorular arasındadır. İkinci Dünya Savaşı Sonrası Alman Edebiyatı'nın başat yazarlarından Heinrich Böll'ün Der Lacher ile Tanzimat Dönemi Sonrası Türk Edebiyatı'nın ilk kısa hikâyelerini veren Samipaşazade Sezai'nin Pandomima adlı kısa hikâyelerinde gülmek eylemi, Fransız filozof Henri Bergson'un felsefi ve sosyolojik incelemeleri ekseninde karşılaştırmalı olarak çalışılmıştır. Bu çalışmada söz konusu hikâyelerde, bireyin dış dünyasında oluşan tehdit unsurlarına karşı takındığı bir direnç mekanizması olan "gülme"nin maske kisvesi altında yapay boyutu ve somut izleri aranmıştır. Bireyin altına gizlenmek zorunda kaldığı sosyal maskelerin, hayati bir önem arz ettiği, yaşamın tehdit edici unsurlarına karşı oluşturulan bir yaşam mekanizması olduğu yapılan çalışmada edinilen bulgular arasındadır.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2019
Bu çalışmamızda 20. yy filozoflarından Henri Bergson'a göre duygu konusu ele alınmıştır. Bilimin her şeyi açıklayacağı görüşüne karşı çıkar, Bergson'a göre bilim maddi dünya üzerinde araştırmalarını yapar. Bilim ile insanı açıklamaya çalıştığımız zaman yanlış sonuçlara varırız. Çünkü insan sadece maddi alandan oluşan bir varlık değildir. İnsan manevi yanı da olan bir varlıktır. Öte yandan insan doğru bilgiye zekâ ile de ulaşamaz. Doğru bilgi sezgi ile ulaşılan bilgidir. Özgürlük de saf sezgi ile gerçekleşir. Ruh amacı olan özgürlüğü gerçekleştirebilmek için bedeni bir araç olarak kullanır. Sezgi bize bilginin kendisini verir. Bergson'a göre gerçeklik süredir ve biz bunu sadece sezgi ile kavrayabiliriz. Âlemde sürekli bir akış ve sürekli bir değişim vardır. İnsan maddenin dışına çıkar ve süreyi yaşar. Süre esas nedendir. Süre bölünmez. Matematiksel değerlerle ifade edilemez asıl olan yaşanan zamandır. Bu maddenin içinde kaldıkça insan mekaniklikten kurtulamaz. Mekaniklik insanın belli kalıplar içerisinde yaşamasına sebep olur. Bu durum da özgürlüğü ortadan kaldırır. Determinizme sebep olur. Bu durumda insanın duyguları geri plana atılır. İnsan maddeden kurtulup özüne uygun konuma geldiğinde duygusal olarak da özgür olacaktır. Materyalist bir dünyada insanın duygularına çok yer yoktur.
Özet Üstünlük, uyumsuzluk ve rahatlama gibi gülme teorilerinin kullanıldığı bu makalede Bektaşî fıkralarındaki gülmeye neden olan durumlarla ilgili tespit ve değerlendirmeler yapılmıştır. İnsana has bir olgu olan gülmenin kökenlerini ve sebeplerini araştıran gülme teorileriyle Bektaşî fıkraları incelendiğinde bu fıkralardaki gülme durumlarının, yerel olduğu kadar evrensel niteliklere de sahip olduğu görülmüştür. Üstünlük teorisinin prensipleriyle uyumlu fıkralardaki Bektaşî, Nasreddin Hoca gibi muhataplarının haksız saldırılarını bertaraf ederek onlara üstünlük sağlamakta ve bu durum da fıkrayı dinleyenlerin gülme duygularını harekete geçirmektedir. Bektaşî fıkralarındaki mizahı açıklamada uyumsuzluk teorisinin de önemli bir katkısı vardır, çünkü Bektaşî fıkralarında gülmeye neden olan pek çok durum, uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Özellikle Bektaşî'nin dinÎ konulardaki farklı bakış açısı, Bektaşîlik kültürünün dışında kalanların dini ve kültürel birikimi ile uyumsuz olduğundan çoğunlukla gülmeye neden olmaktadır. Bazı fıkralarda hem Bektaşî tipinin hem de dinleyicinin rahatlama duygularının gülmeye zemin hazırladığını da söylemek mümkündür. anahtar kelimeler: Bektaşîlik, Mizah, Fıkra, Gülme Teorisi. BektaSHı aNeCDoteS aND laUGHter tHeorıeS aBStraCt The situations that cause laughing in Bektashi anecdotes and assessments are presented in this article by using laugh theories like excellence, non-compliance and relaxation. By studying Studying the help of tehories the help of laugh, a phenomenon theories which evaluate the origins and causes of laugh a phenomenon peculiar to human being, it is seen that Bektashi anecdotes have both local and universal nature. Consistent with the principles of excellence theory, Bektashi's resistance to the attacks of Nasreddin Hodja jokes causes his aun anoctodes to be superior. Nasreddin Hodja's attacks cause them to be superior. This activates anecdote feelings of people listening to very jokes. The theory of non-compliance is an important contribution in explaining humors in Bektashi anecdotes since many cases causing to laugh is due to incompatibility. Especially Bektashi's different perspective in 1 Yrd. Doç. Dr. Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü El-mek: hsahin@ balikesir.edu.tr
The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2020
ÖZ Web 2.0 ile başlayan süreç internet kullanıcılarına aktif olmanın yolunu açarak sosyal medya denilen bir olgunun da başlatıcısı olmuştur. Başlangıçta adından da yola çıkarak bireyleri "sosyal" yapacağı düşünülen bu uygulamalar zamanla bireylerin bilgilerini depolayan, onların bilgilerini üçüncü derece kişilerle paylaşan ve tüm bunları yaparken bireyleri kendine bağımlı duruma getiren bir hal almıştır. Bunlardan dolayı sosyal medyanın araştırılması, etkilerinin ortaya konularak önlemlerinin alınması üzerine yoğunlaşılması gerekli bir hal almıştır. Bu çalışmada, bireylerin sosyal medyaya olan bağımlılıklarının sebebinin neler olduğu, sosyal medyanın bireylerin hayatlarına ne getirip onlardan ne götürdüğü incelenecektir. Çalışmada, sosyal medyanın gizli kalmış taraflarından biri olan veri sömürgeciliği de Facebook uygulaması analiziyle ortaya konulacaktır. ABSTRACT The process starting with Web 2.0 has been the initiator of a phenomenon called social media by opening the way for active internet users. These practices, which were originally thought to make individuals social by taking their name from the name, have become a state that makes individuals add information to individuals, share their knowledge with third degree people and make them all dependent. For these reasons, it has become necessary to investigate the social media and to emphasize the effects of these activities. In this study, what causes the dependencies of individuals to social media and what the social media brings to and from the lives of individuals will be examined. In this study, data colonialism, which is one of the hidden sides of social media, will be revealed by Facebook application analysis.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Turkish Studies, 2021
DergiPark (Istanbul University), 2024
Posseible Düşünme Dergisi, Sayı 5 (Bahar 2014), s. 22-39 (www.posseible.com).
II. Uluslararası Kıbrıs Türk Edebiyatı ve Edebiyatçıları Sempozyumu, 12-14 Mayıs 2016 İzmir-Türkiye, 2016
DergiPark (Istanbul University), 2013
Dini araştırmalar, 2017
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 2021
GÖÇMENLİK DAMGASI MEDYADA GÖÇMENİN ANLAMSAL KURULUMU, 2020
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler …
www.yenimedya.wordpress, 2015
Yeni Toplumsal Hareketlerde Sosyal Medyanın Rolü Mahsa Amini Örneği , 2022
Journal of Turkish Studies, 2016
R&S - Research Studies Anatolia Journal, 2019