Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
17 pages
1 file
Platon Timaios ve Kritias diyaloglarında gömülü olarak Atlantis efsanesini -ütopya ve distopya olarak- ele alır...
Platon’un Kratylos diyaloğu, dil felsefesi açısından yirminci yüzyılda sıkça başvurulan bir kaynak haline gelmiştir. Diyalogda Hermogenes’in adların uzlaşıya dayalı olduğu görüşü, Kratylos’un adların doğaya dayalı olduğu görüşü ve Sokrates’in bu iki görüşün ötesindeki görüşleri ele alınmaktadır. Hermogenes bu diyalogda sofistlerin göreli-uzlaşımcı bakış açısını temsil ederken Kratylos ise doğa filozoflarının doğalcı bakış açısını temsil etmektedir. Sokrates ise uzlaşıyı ve doğalcı bakış açısını da kullanarak adların ait olduğu şeylerin özlerini tam olarak değil de ancak taklit edebileceğini savunmaktadır. Ayrıca diyalogda adların kimler tarafından verildiği konusunda Kratylos tanrıyı işaret ederken Hermogenes insanları işaret etmektedir. Sokrates ise tanrıların adlandırmaları üzerine yorum yapılamayacağını fakat insanların günlük hayatta kullandıkları adların yasa koyucular tarafından verildiğini savunmaktadır. Diyalogda Kratylos, Hermogenes ve Sokrates adların işlevi söz konusu olduğunda adların ait olduğu şeyin bilgisini verdiği konusunda uzlaşmaktadır. Kratylos açısından adın taşıdığı bilgi ait olduğu şeyin doğru bilgisi iken Sokrates açısından adlar ait olduğu şeyin özünün taklidi olduğu için verdikleri bilgi, ait olduğu şeyin bilgisini tam olarak verme noktasında yetersiz kalacaktır.
2016
Bu calismada, Phaidon diyalogunda one suruldugu haliyle anamnesis kuramini noetik ve dianoetik anamnesis arasinda yapilan kavramsal ayrimdan hareketle ele almak uzere, diyalogda ifade edilen anamnesis kurami kanitlamasini analiz edecek ve kanitlamanin nasil kurulabilecegi konusunda bir oneride bulunacagiz. Buradan hareketle, Phaidon diyalogunda soz konusu olan anamnesis turunun, noetik anamnesis oldugunu; bu anamnesis turunun eidoslarin episteme duzeyindeki bilgisini acikladigini; noetik anamnesis edimini ise ancak bir sophos olan Sokrates’in gerceklestirebildigini savunacagiz.
Özet Bu makalede, Platon diyaloglarından da anlaşılacağı üzere alethiea, psuche itibariyle söz konusu bütünsel bir tecrübe olarak ele alınmıştır. Bu anlamda Platon tarafından belirlenen philosophia sadece bir bilgi değil aynı zamanda bir katharsis; bir sağaltımdır. Dahası özel türden bir hatırlama edimidir; amnezi olarak çoktandır unutulanın yeniden hatırlanmasıdır. Adı Platon düşüncesinde anamnesis olarak belirlenen bu durum aslında aletheia’nın tecrübi şeklidir ve philosophia’yı da yine başka bir biçimde belirler. İşte bu nedenledir ki dramaturgos yeteneğiyle Platon tarafından icat edilen periaktoi (dönerek sahne değiştirme) philosophos’un doxa’dan çekip çıkarılması tanımlarken bir pathos’a ihtiyaç doğar. Bunu oluşturabilecek itici güç ise bir pathos olarak sadece eros’ta vardır. Bütünüyle kendi etrafında dönerek psuche, doxa sahnesinden aletheia sahnesine döner ve nôêsis vasıtasıyla eidos cihetinde saklandığı yerden açığa çıkan hakiki varlıkla (ontos on) karşı karşıya gelir. Anahtar Terimler Aletheia, Anamnesis, Philosophia, Eros, Periaktoi (sahne değiştirme) -------------------------------------- Aletheia in Plato’s Thought Abstract Aletheia in Plato’s thought is taken in this essay as a totalizing experience in which the attendent is subjected to via psuche as is obvious from Plato’s dialogues. Hence philosophia determined as such by Plato is not only knowledge but also a katharsis, a healing. Moreover, it is also an act of remembering but of a special kind; a reminiscence of a long forgotten as amnesia. anamnesis thus named is the name of aletheia in experiential form and determines philosophia still in another sense. This is why the pathos of philosophia appears to be eros because it alone has the power to create an impetus and pulled the philosophos out of doxa (amnesia of psuche as of alethiea) which is expressed by the once and only coined word periaktoi (change of scene by total turnabout) by Plato the dramaturgos. By means of a total turnabout, psuche of philosophos shifts from the scene of doxa to aletheia and faces the true being (ontos on) which is now comes to the open in its eidos aspect to a vision of truth as nôêsis. Key Terms Aletheia, Anamnesis, Philosophia, Eros, Periaktoi (change of scene).
Bu kitabın hazırlanmasında ATİNALILARIN DEVLETİ'nin MEB Yunan Klasikleri dizisindeki 1. baskısı temel alınmış ve çeviri dili günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
Uluslararası Disiplinlerarası ve Kültürlerarası Sanat, 2019
Platon'un sanat anlayışı günümüzde de sanat felsefesinde çeşitli tartışmaları beraberinde getirmektedir. Genellikle Platon sanat ile ilgili görüşlerinde gerçeklik ve sanat arasındaki ilişkiye yönelik çeşitli sorunsallara değinmiştir. Bu sorunsallar sanatın modern tanımlarının da temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmada Platon'un benzetmeci sanata yönelik eleştirileri ele alınmış ve Kübizmin doğuşuna yönelik etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada Platon'un Devlet, Timaios, Philebos ve Şölen adlı yapıtlarından yola çıkılarak Platon'un estetik görüşleri incelenmiş, ortaya çıkan mimesis anlayışı ile Kübizm arasındaki bağ ortaya konulmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda modern resmin zirvesi sayılan kübizmin Platoncu estetikten veri alarak olguculuğa karşı oluşan tepkiselliği açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak Platon ile Kübizm arasında ortaya çıkan bağlantı, modern sanatın sanat felsefesi içindeki yerinin belirlenmesi ve modern resmin daha iyi anlaşılması açısından oldukça önemlidir. Modern resmin anlaşılmasında önemli bir kaynak olan mimesisin Kübizm ile olan ilişkisinin Kübizmin ve modern resmin temelini oluşturduğu ifade edilmiş, Aristotelesçi ve olgucu sanata tepkiselliği bu bağlamda irdelenmiştir. Bu çalışmanın sanat felsefesine yenilikçi katkısı; düşünsel değişimlerin sanat tarihine derin etkisidir. Bu bağlamda modern felsefe her nasıl Aristotelesçiliğe tepki olarak ortaya çıktıysa; modern resim de aynı tepkisellik bağlamında ortaya çıkmıştır. Böylelikle Aristotelesçiliğe karşı düşünce kaynaklı sanatta oluşan tepkisellik Platon'a dönüşle kendini göstermiştir. Bu dönüşte Descartes'in modern felsefeye katkıları ve yarattığı dönüşümün de önemli bir payı vardır.
FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Sofistlerin göreli düşünme biçimi, kavramları şüpheli hale getiren tutumları Sokrates ve ardından gelen Platon için büyük bir sorun teşkil etmektedir. Sofistlerin kavramlara şüpheyle baktığı ve bunların altını oyduğu, Sokrates ve Platon'un ise bunları sağlam temellere oturtmaya çalıştığı görülmektedir. Böylesi bir ortamda Platon'un siyasi dizgeyi nasıl temellendirdiği merak uyandırır. Söz konusu düzenin en önemli ayaklarından biri şüphesiz yasaların biçimlendirilişidir. Platon'un biçim verdiği siyasi düzen anayasal tasarıyla şekillendiğine göre, onu teşkil eden yasaları incelemek kayda değer olmalıdır. Bunun yanı sıra yasa koyucunun niteliklerini belirlemek büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, makalenin amacı yasaları ve onun kaynaklarını belirlemek olup yasa koyucunun niteliklerine ışık tutmaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Platon'un Bilgi Felsefesi, 2021
KLU Felsefe Ansiklopedisi, 2023
Necmettin Erbakan üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, 2004
Theaitetos Diyalogunda Platon Ve Protagoras Arasındaki İlişkiye Dair Bir Değerlendirme, 2021