Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
36 pages
1 file
GİRİŞ Bu çalışmada not tespit davalarının idârî yargı yerindeki yerine ve bu davaların yargısal denetiminin ne şekilde yapıldığını ele alıp in-celecektir. not tespit davalarında, öğrenci olan kişilerin her kademe okullarda (ilköğretim, lise, üniversite, lisansüstü eğitim) girmiş olduk-ları sınavlarda öğretmen ve öğretim üyelerince dolayısıyla idarelerce takdir edelin notun yargısal denetimini sağlamaktadır. Çalışmanın temel konusunu not tespit davaları teşkil etmekle birlikte, çalışmada ayrıca idarelerce yapılan diğer yazılı ve sözlü sınavlara da girerek bu sınavların yargısal denetimi konusunu irdelenecektir. I. NOT TESPİT DAVASININ KONUSU not tespit davaları, her kademe eğitim ve öğretim kurumunda öğ-renim gören öğrencilerin, öğrenim gördükleri eğitim ve öğretim kuru-munda girmiş oldukları her türlü yazılı veya sözlü sınav sonucunda idare tarafından (ilgili öğretmen ya da öğretim üyesince) takdir edilen sınav sonucunun (notunun) yanlış takdir edildiği ve hukuka aykırı ol-duğundan bahisle takdir edilen bu notun iptali istemiyle idare mahke-melerinde açılan davalar olarak tanımlanabilir. Uygulama da not tespit davaları diye adlandırılan ve yukarıda tanımını verdiğimiz dava türünün kapsamı içine, ilköğretim, lise ve * Denizli idare Mahkemesi üyesi. ** Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi idare Hukuku öğretim üyesi.
Kuvvetli etkileşimleri hadronlar yapar. Hadronlar; 1)Baryonlar (yarım spinli; Bose-Einstein istatistiğine uyarlar.) 2)Mezonlar (tam spinli; Fermi-Dirac istatistiğine uyarlar.) Şimdi bazı mezonların ve baryonların özelliklerini tablolar halinde gözden geçirelim.
Günümüzde mürid (Türkçe lisanında mürit) ve mürşit enflasyonu hat safhâda bulunuyor fakat kaliteye bakılınca da bu yok gibi… Konu hayli bir şekilde yozlaştırılmış durumda… Tasavvuf'tan ziyâde tarikat lâfı uçuşup duruyor her tarafta… Bu da tasavvuf kurumunun 'tarikat' sözcüğüyle epey yozlaştırıldığının ilk belirtisi...
BAYTEREK Uluslararası Akademik Araştırmalar Dergisi, 2018
Kaynağını halkın geçmişinden, kültüründen ve bulundukları coğrafyadan alan halk efsaneleri, bir milletin kimliğini ve karakteristik özelliklerini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Şamanizm, Paganizm ve Animizm gibi inanışların izlerini taşıyan bu efsaneler, halkın erken dönemlerinde ki düşünce şeklini, çevre, doğa ile olan geleneksel bağlarını göstermektedir. Tüm halkların düşünce yapısında yer alan mitolojik yaratıklarla ilgili efsaneler ve inanışlar karakterlerin esrarengizliği ile bu halkların mitolojisinde özel yere sahiptirler. Mitolojik yaratıklardan biri olan Şüreli Tatar halk efsanelerin büyük öneme sahiptir. Büyük şair Abdullah Tukay’ın Şüreli isimli eseri ile tanıdığımız Şüreli Tatar halkı arasında halen bilinmekte onunla ilgili efsaneler hala anlatılmaktadır. Çalışmanın amacı Şürel hakkında bilgi vermek ile beraber Şüreli’ye benzeyen Türk Dünyası’ndaki diğer yaratıklara da değinmektir.
insanihukuk.com
Açıklamalar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 138. maddesinde özel olarak düzenlenen tesadüfen elde edilen deliller makalenin konusunun temelini oluĢturmakla birlikte bu hüküm dıĢında tesadüfi delillerin varlığının kabul edildiği baĢka hükümler ve bu hükümlerin üzerinde doktrindeki tartıĢmalar vardır. Makalede de ana kuralı anlatmakla birlikte öğretideki tartıĢmalara da yer verilecektir. Öncelikle kısaca CMK m. 138 öncesine kısaca değinilecek, sonra ise CMK m. 138 ile birlikte genel olarak tesadüfi delillerin niteliğinden bahsedilecek. Sonrasında ise tesadüfen elde edilen delilleri temel alarak koruma tedbirleri incelenecektir. CMK m. 138 kapsamında düzenlenen arama ve elkoyma ve telekomünikasyon yoluyla iletiĢimin denetlenmesi incelenmekle birlikte, CMK m. 138'deki düzenleme dıĢında tesadüfen elde edilen delillerin kabul edildiği teknik araçlarla izleme ve gizli soruĢturmacı koruma tedbirleri de değerlendirilecektir. I. Giriş 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usul Hukuku Kanunu'nda (CMUK) tesadüfi delilleri özel olarak ele alan bir düzenleme yoktu. Ancak CMUK m. 100'de arama tedbiri düzenlemesinin kapsamında ve arama tedbiri ile sınırlı olmak kaydıyla tesadüfi delillere iliĢkin hüküm bulunmaktaydı. Bu hükme göre arama sırasında tesadüfen elde edilecek deliller geçici olarak elkonulacaktı 1 . 1 .ÖZBEK, syf. 145-149. 2 Ancak bahsedilen bu hüküm diğer tedbirler için uygulanamıyordu. Bu durum daha çok iletiĢimin denetlenmesi tedbirine sıkıntıya yol açıyordu. ĠletiĢimin Denetlenmesi ilk kez 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda düzenlenmiĢ olmasına rağmen, bu kanunda da iletiĢimin denetlenmesi için özel olarak düzenlenmiĢ tesadüfen elde edilen delillere iliĢkin herhangi bir hüküm bulunmamaktaydı. Avrupa ülkelerinde tesadüfen elde edilen deliller sınırlı olmak kaydıyla kabul edilir. Özellikle bizim de dikkate aldığımız yasallık açısından Alman Federal Mahkemesi de tesadüfi delillerin kabul edilebilmesi için açık bir yasal dayanak olmasını aramaktadır 2 . 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile birlikte özel bir düzenleme nihayet koruma tedbirleri ile ilgili hükümler arasında yer aldı. CMK m. 138 koruma tedbirleriyle ilgili genel bir düzenleme olup, hükümde sayılan tedbirlerle sınırlıdır. Ancak maddede sayılan koruma tedbirleri dıĢında olan tedbirler için de tesadüfi delillerin olabileceği hakkında hükümler bulunmakla birlikte öğretide de bu hükümlerin üzerine tartıĢmalar mevcuttur. Ayrıca CMK m. 138 Yargıtay'a göre de, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 01.06.2005 itibariyle uygulanan tedbirler için uygulanabilecektir. Dolayısıyla CMK'nın yürürlüğe girme tarihinden önce elde edilen tesadüfi deliller için uygulanamayacaktır 3 . Böyle olmasında Ceza Muhakemesi Hukukunda kiĢi hak ve özgürlüklerini sınırlayan tedbirlerin yasayla düzenlenmesinin yani kanunilik ilkesinin esas olmasıdır 4 . Ceza muhakemesi hukukunda da kiĢi hak ve özgürlüklerini sınırlayan tedbir ve iĢlemlerin yasayla düzenlenmesi esastır. Kanunilik ilkesinin esas kaynağı ise Anayasa'nın 13. maddesidir; temel hak ve özgürlükleri sınırlamanın ancak yasayla mümkün olduğu düzenlenmiĢtir. Ayrıca koruma tedbirleri genel olarak özel hayat dokunulmazlığı ile birlikte ince bir çizgide yer almaktadır. Bu durum Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi (AĠHS) m.8'de korunan ve devletin saygı göstermesi beklenen özel hayattır. Devletin müdahalesi yasayla öngörülmüĢ olma, 2 ÜNVER/HAKERİ syf. 436 3 CGK.22.
Halk hekimliği kısmen yazılı metinlerden ulaşabildiğimiz, tanımlanması ve sınıflandırılması zor bir alandır. Taş ve cevherlerden halk hekimliğinin hem doğal hem de dinsel-büyüsel uygulamalarında hastalıkları önlemek ve tedavi etmek amacıyla yararlanılmıştır. Taş ve cevherler; doğal halk hekimliğinde yenilerek, suyu içilerek, deriye sürülerek, göze sürme yapılarak kullanılırken, halk hekimliğinin dinsel- büyüsel uygulamalarında doğal halk hekimliğinden farklı olarak taşların sahip olduğu güce, enerjiye dayalı bir yöntem uygulanır. Bu uygulamalar genellikle kişinin o taşı üstünde taşıması, kolye, yüzük olarak takması veya bulunduğu odaya asması şeklindedir. Bu çalışmada XV- XVII. yüzyıllar arasında yazılmış telif, tercüme veya derleme Türkçe tıp yazmalarında geçen değersiz, yarı değerli, değerli taşlarla ilgili doğal ve dinsel-büyüsel halk hekimliği uygulamaları üzerinde durulmuş ve örnekler verilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kayseri Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 2021
DERSİM KIZILBAŞLIĞI ÜZERİNE NOTLAR
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2022
İslam Tarih Usulü ve Kaynakları, 2023
1. ULUSLARARASI DEMOKRASİ SEMPOZYUMU: DARBELER VE TEPKİLER E-KİTABI, 31 ARALIK, 2016