Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Araştırma Sonuçları Toplantısı, 34-1
…
32 pages
1 file
Araştırma Sonuçları Toplantısı, 36-2.
Araştırma Sonuçları Toplantısı, 33-2
Araştırma Sonuçları Toplantısı 32-1
Eşime Giriş İlk Tunç Çağı Tanımının Ortaya Çıkışı 1 : Anadolu ve Trakya 2 topraklarını kapsayanTürkiye'nin İlk Tunç Çağı kültürlerine geçmeden önce tunç çağı teriminin nasıl ortaya çıktığına göz atılması gerekmektedir. İnsanlık tarihini bölümlere ayırmak için, ekonomik, toplumsal ve idolojik unsurları gözönüne almadan çok basit terimlerle bu hayali dönemlerin tanımlanması ve isimlendirilmesi ilginçtir. İnsan toplumlarının geçmişini bölümleyerek, gelişimin nasıl olduğu hakkındaki ilk fikir 1819 yılında C.J. Thomsen tarafından önerilmiştir. Danimarka Milli Müzesi'ne dünyanın çeşitli taraflarından getirilen nesnelerin tasniflenmesi görevini alan Thomsen, sadece mantıksal açıdan ve nesnelerin yapıldığı malzemelerin ve üretimlerinin zorluğuna göre, basit bir sınıflamaya gitmiştir. Thomsen, ham madde teknolojilerine dayanan taş, tunç ve demir sıralamasınına göre, Taş Çağı, Tunç Çağı ve Demir Çağı bölünlenmesini ortaya koymuştur. Bu teknolojik ölçütlü sınıflama, günümüzde tarihçi ve arkeologların tartışmasının bile tabu olduğu klasik kronolojik sınıflamanın temelini oluşturmuştur. Thomsen'in bu sıralamasına " Üç Çağ Sistemi " adı verilmektedir. Daha sonra 1851 yılında Kültür Tarihi, yazının var olup olmamasına göre ikiye bölünmüştür. Yazılı belgelerden önceki döneme, Prehistorik Dönem (Tarihöncesi), yazının ortaya çıkışından sonraki döneme ise Historik Dönem (Yazılı Tarih) adı verilmiştir. D. Wilson tarafından teklif edilen bu bölümlenme günümüzde hala geçerliğini 1 Bu yazı, TAY'ın Paleolitik/ Epipaleolitik, Neolitik ve Kalkolitik Çağ klasörlerinin girişindeki yazılardan içerik olarak farklı değildir. Trakya ve Anadolu'nun İlk Tunç Çağı'nın tümünü irdelemek düşüncesi ile yazılmamıştır. Okuyucuya diğer sayfalarda ayrıntıları ile anlatılan yerleşme yerlerinin bu çağı ve evrelerine olan katkılarına dikkat çekmek amacıyla ve dönemin bir iskeletini oluşturmak, az da olsa İlk Tunç Çağı insanının, yaşam çerçevesini anlaşılabilir hale getirmek düşüncesi ile planlanmıştır. Kalkolitik Çağ klasöründeki giriş yazısında olduğu gibi öncelikle dipnotsuz yazılması düşünülmüş, daha sonra bu bilgilere istendiği taktirde hemen ulaşılabileceği birkaç yayın ile bu çağı irdeleyen genel yayınlar bu giriş yazısının dipnotunda verilmiştir. Yerleşme yerlerinin özellikle yalnız İTÇ ile bilgilerinin alındığı yayınlar ise o yerleşmeyi anlatan yazının altında gösterilmiştir. Eğer konum, kazı, vd. gibi bilgiler varsa yazı İTÇ ile ilgili değilse de burada verilmiştir. Okuyucu ayrıntılı bilgilerin kaynağına gitmek isterse bu yayınlara kaynakça kısmından bakmalıdır. 2 Yazının Trakya ve Marmara Bölgesi Sn. Burçin Erdoğu'nun önerileri ile yazılmıştır.
Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Bulunduğu coğrafi konumu ve doğal kaynakları dolayısıyla avantajlı bir durumdaki Manisa yöresinde erken dönemler içerisinde en yoğun buluntu merkezi, İlk Tunç Çağı'na aittir. Bu döneme ilişkin buluntular 92 merkezde saptanmıştır. Dönem içerisinde ise komşu bazı yörelerde olduğu gibi İlk Tunç Çağı'nın II. evresinde en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bir önceki dönem olan Son Kalkolitik Çağ seramiği tespit edilen merkezlerin hemen tamamında İlk Tunç Çağı I evresine ait buluntu da saptanmıştır. Dolayısıyla, Son Kalkolitik Çağ ile İlk Tunç Çağı I arasında kültürel bir kesinti görülmemekte, aksine devamlılıktan rahatlıkla söz edilebilmektedir. Bu devamlılık kültürel anlamda çanak çömlek parçalarının form ve teknik özelliklerinde de göze çarpmaktadır. Ayrıca İlk Tunç Çağı merkezlerinin önemli bir kısmında sonraki dönem olan Orta Tunç Çağı buluntusu da saptanmıştır. İlk Tunç Çağı'ndan Orta Tunç Çağı'na geçişte terk edilen buluntu merkezi az sayıdadır.
Arş. Gör., Sivas Cuınhııriyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölün1ü -Prof. f)r., Gaziantep Üniııersitesi, rcn-Fde:'biyat raküJtesi, Arkcok~i Bölünıü 88 1 Aydoğan Bozkurt -Atilla Engin ring tlıe Second Millenniuın BC, the size of the settlements increased and cities enıerged. Th e Third Millenniunı BC settlements, u,hiclı consist nıostly of snıall sized mounds on natura[ roclo; elevations, are located on high plateaus, on plateau slopes and within valleys. The Second Millenniunı BC settle,nents consist of mound, hilltop and slope settlements. Settlement types nıainly shoıv five different settlenıent pattenıs depending on their local geograplıy and topograplıy. These pattenıs nıay be defined as hilılnad-type settlements, plateau settlenıent, edge-ofplateau settlements, va/ley settlenıents and settlenıents in plain areas.
ARKEOLOJİYLE GEÇEN YARIM ASIR: SEVİL GÜLÇUR ARMAĞANI, 2019
Alalakh bölgesinde, Asi nehri kıyısında vadinin merkezinde bulunan Aççana Höyüğü (Tell Atchana) bölgesiyle ilgili ilk çalışmalar 1930’lu yıllarda Robert Braidwood önderliğindeki Chicago Oriental Enstitüsü takımı tarafından gerçekleştirildi. İlk kazı çalışmaları 750 X 325 m çapında bir alanda gerçekleştirildi. Daha sonra kazı çalışmaları 1936-39 ile 1946-1949 yılları arasında British Museum ve Oxford Üniversitesi adına Sir Leonard Woolley tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra Aslıhan Yener başkanlığında 1990’lı yılların sonu, 2000’li yılların başlarında kazılarla birlikte höyükteki arkeolojik ve tarihsel çalışmalara devam edilmiştir.
Lycus, 2021
Orta Anadolu’nun en batısında, Eskişehir-Seyitgazi yakınlarında yer alan Küllüoba’da 1996 yılından günümüze kazı çalışmaları sürdürülmektedir. Höyük Orta Anadolu ile Marmara bölgesi arasında önemli bir doğal güzergah üzerinde yer almaktadır. Bugüne kadar elde edilen sonuçlar MÖ. 4. Binyıl sonlarından MÖ. 2. Binyıl başlarına kadar höyükte kesintisiz yerleşildiğini göstermektedir. Bu anlamda bölgenin kültürel gelişim aşamalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Burada özellikle İlk Tunç Çağı II dönemine ait ortaya çıkartılan mimari oldukça geniş bir alanda ortaya çıkarılabilmiştir. Diğer yandan İlk Tunç Çağı sonunda bölgenin uzak bölgeler ile gelişen ilişkilerinin anlaşılmasını sağlayan önemli kanıtlar buradaki kazılar sayesinde elde edilmiştir. Kazı çalışmaları son yıllarda mezarlık alanının saptanması, Aşağı Yerleşmedeki yapıların niteliğinin anlaşılması ve İlk Tunç Çağı I döneminin daha detaylı bir şekilde ortaya çıkarılmasına yönelik olarak devam etmektedir. Bu bağlamda elinizdeki çalışmada yerleşmenin genel bir değerlendirmesi yapılmış ve 2020 yılı çalışmalarına ait ön rapor sunulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
2019-2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI, 2022
Türk Arkeoloji ve Etnografya Dergisi, 2021
Anadolu Arkeolojisiyle Harmanlanmış Bir Ömür Mehmet Karaosmanoğlu’na Armağan, 2021
Anadolu Araştırmaları / Anatolian Research
Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2022
UŞAK-EŞME TUNÇ ÇAĞI ARAŞTIRMALARI, 38. ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI, cilt 2, 2023
Smyrna III, 2019
MÖ III. Binyılda Anadolu, 2022
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, 2001
36. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2019