Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Sosyal Bilimlerde Güncel ve Seçme Yazılar
…
20 pages
1 file
Seferihisar Belediyesi 2009 yılında Cittaslow (Sakin Şehir) Birliği’ne üye olmuş ve bu üyeliğin takip ettiği 10 yıl içinde kent dokusunda dikkat çekici değişimler yaşanmıştır. Sakin şehir kapsamında kent yönetimi kendi kimliğini korumak, sürdürülebilirlik ve yereli desteklemek gibi ilkeler çerçevesinde faaliyetler gerçekleştirmeye başlamıştır. Yerli tohumların kullanılması, yerel üreticilerin desteklenmesi, üretici örgütlenmesi gibi küreselleşmeye alternatif olduğu vurgulanan faaliyetler uygulanırken bir yandan da inşaat sayısı ve arsa fiyatları artmış ve özellikle bir zamanlar küçük bir balıkçı kasabası olan Sığacık Kaleiçi bölgesinin turistik bir gösteri alanına dönüşmesi söz konusu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, yereli güçlendirerek kapitalist kent yönetimine alternatif bir kent yönetimi ortaya koyma iddiasında olan Sakin Şehir hareketinin Seferihisar’a etkisinin mekân kullanımındaki değişimler üzerinden değerlendirilmesidir. Kentin kendi değerlerini tespit etmesi ve bu değerleri küreselleşmenin kentleri metalaştırmasına karşı bir hareket olan Sakin Şehir hareketi Türkiye’de 2009 yılında Seferihisar’ın üyeliği ile yayılmaya başlamıştır. Seferihisar’ın kendi özellikleri doğrultusunda uygulanan projeler yerel üretimin desteklenmesi ve turizm ağırlıklıdır. Seferihisar’da bir yandan yerli tohum merkezi, sosyal mutfak, kadın kooperatifi, üretici pazarları ve benzeri yerel değerleri ve üreticileri destekleyen projeler uygularken bir yandan tek katlı müstakil evler yerine çok katlı apartmanlar, butik oteller ve restoranlar yapılmaya başlanmıştır. Kentte hâkim ideoloji kendi mekânlarını yaratmaya çalışır. Kapitalizm, kentleri metalaştırarak bir tüketim unsuru haline getirmekte ve sanayileşmenin kârlılığının azaldığı ya da mümkün hale gelmediği durumlarda, bu şekilde gayrimenkul ve inşaat sektörleriyle kentleri pazarlamaktadır. Bunun sonucu olarak, kapitalizm özellikle kent merkezlerini ve turistik mekânları soylulaştırıp, tüketim mekânları haline getirerek ranta açar. Bu çalışma kapsamında, Seferihisar özelinde yukarda bahsedilen bu değişimlerin nasıl deneyimlendiği ortaya konularak Sakin Şehir hareketi ele alınacaktır.
Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2019
Küreselleşme, sanayi devrimi sonrası şekillenen ve iktisadi, siyasi, kültürel boyutlarıyla tüm dünyayı etkisi altına alan bir olgudur. Uluslararası kuruluşlar ve çok uluslu işbirliği organizasyonları ile ulus devletin aşınmasına sebep olan küreselleşmenin, neoliberal doktrine koşut olarak, toplumların her birinin, bir şekilde, birbirine benzer hale gelmesine yol açtığı düşünülmektedir. Bu bağlamda, dünya nüfusunun % 55’ini bünyesinde barındıran kentler de, sermayenin yeniden üretildiği ve gerek iktisadi, gerekse kültürel metanın dolaşıma sokulduğu merkezler ve aktarım alanları olmaları noktasında önem taşımaktadırlar. Mekânsal ayrışma, sosyal sınıf kutuplaşması gibi kentsel çelişkilere imkân tanıyan küresel kentler, hem nüfus birikiminin hem de sermaye yoğunlaşmasının odağı haline gelmişlerdir. Küresel kentler, tektipleştirici, hegemonik bir aktarım aracı olarak görülmüş ve yerele ait olan maddi / manevi değerleri yozlaştırdığı ileri sürülerek eleştirilmiştir. Bu bağlamda, küresel kentlere alternatif olarak yeni kentsel yaşam formlarının oluşturulma çabalarına şahit olunmaktadır. Sakin Şehirler de, yerelin ve yerele ait olanın yaşanılabilir kılınması noktasında öne çıkan alternatiflerden birisidir. Bu çalışmada, Sakin Şehirlerin, küreselleşme olgusuna karşı bir oluşum mu yoksa yerel değerlerin küresel pazarda sunumuna olanak tanıyan bir küresel platform mu olduğunun ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye’nin ilk beş sakin şehri çalışma kapsamına alınmıştır. Çalışma konusuna ilişkin kavramsal kabullerin aktarılmasının ardından, söz konusu şehirlere ilişkin yapılan çalışmaları temel alan literatür taraması ve bu şehirlerin tanıtım faaliyetlerine dayalı içerik değerlendirmesi yoluyla birtakım çıkarımlarda bulunulmuştur. İncelenen beş şehir özelinde, Sakin Şehirlerin, ulusal piyasaya yönelik birtakım iktisadi faaliyetlerinin bulunmasına rağmen, bunun, küresel eksene henüz ulaşmadığı ve bu şehirlerin hâlihazırda yereli ve yerele ait olanı kalkındırmayı önceledikleri gözlenmiştir.
ŞİİRDE MEKAN MEKANDA ŞİİR, 2024
Tevfik Fikret'in şiirlerinde mekân hususu araştırılmıştır.
Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Kamusal alan ornekleri olan kent meydanlarinin evrensel tasarim prensipleri dogrultusunda, erisilebilirlik standartlari dikkate alinarak planlanmasi ve surdurulmesi toplumu olusturan farkli ozellikteki bireyler icin onem tasimaktadir. Bu makalede engelli bireylerin erisilebilirlik konusunda yasadiklari sorunlar kent meydanlari baglaminda ele alinmistir. Calismada uc kisiden olusan gorme engelli birey grubuyla secili bir kent meydaninda yerinde deneyimleme calismasi yapilmistir. Sakarya Ili, Arifiye Meydani, bulundugu konumu ile ticaret ve sanayi alaninda gelisimini arttirarak imkanlarini genisletmekte olmasi ve engelli bireylere is olanagi konusunda calisma alani yaratmasi nedenleriyle tercih edilmistir. Alan calismasinda yer alan katilimcilarin seciminde rastgele atama teknigi kullanilmis, oncesinde arastirmanin amaci, yararlari, yurutme sekli ve kendilerinden beklenenler konusunda bilgi verilmistir. Katilimci grubu alanda gunluk zorunlu ihtiyaclari dogrultusunda kullanabilecekleri...
2016
Araştırmada Seyyid Şerif Cürcânî’nin hadis usulüyle ilgili Muhtasar’ı ve Leknevî tarafından bu Muhtasar üzerine kaleme alınmış olan Zaferu’l-Emânî isimli şerh incelenmiştir Tez, giriş, üç bölüm ve sonuçtan meydana gelmektedir. Araştırmanın giriş bölümünde konunun ana hatları ortaya konulmuş ve meseleyle ilgili bir literatür değerlendirmesinde bulunulmuştur. Birinci bölümde Cürcânî ve ilmi kişiliği ele alındıktan sonra Muhtasar’ın ismi, Cürcânî’ye aidiyeti ve kaynakları problemleri çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Yine aynı bölümde Cürcânî’nin Muhtasar’ı muhteva ve şekil açısından diğer muhtasar hadis usulü eserleriyle karşılaştırılmış ve en sonunda Cürcânî’nin Muhtasar’ıyla ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. İkinci bölümde Leknevî’nin hayatı eserleri tanıtılmış akabinde Leknevî’nin ilmi kişiliği incelenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise Leknevî’nin şerh metodu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Leknevî’nin kaynakları, kaynak kullanım tarzı, Muhtasar’a yönelik eleştirileri, şerhteki üslubu ve Ebu Gudde’nin Leknevî’ye yönelik tashihleri serimlenmiştir. Sonuç bölümünde, tez bölümlerindeki ana fikirler özetlenmiştir. Araştırma sonucunda ulaşılan neticeler ve kanaatler ortaya konulmuştur.
Online Journal Of Music Sciences, 2018
Bu araştırmada; sosyolojik bir bakış açısıyla, sokak müzisyenlerin müzik yapma amaçları ile mekân seçimleri arasında bir ilişki olup olmadığı sorgulanmış ve beraberinde müzisyenlerin kültürel arka planları ve icra etmeyi tercih ettikleri müzik türleri arasındaki ilişkiler ortaya konmuştur. Nitel ve betimsel bir yöntemi benimseyen araştırmada; araştırmanın mekânı olan İstanbul’un Kadıköy ilçesi, demografik yapısı bağlamında “alt” ve “üst” ve müzisyenlerin amaçları da “gelir elde etme”, “görünür olma” ve “takdir görme” kategorileri altında incelenmiştir. Müzisyenlerin hikâye ve problemleri onların ifadeleriyle aktarılmıştır. Sonuç olarak; “alt” Kadıköy müzisyenlerinin gelir elde etme ve görünür olma, “üst” Kadıköy müzisyenlerinin ise takdir görme amaçlarını taşıdıkları ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmanın amacını Türkiye’deki sakin şehirlerin iletişim stratejisini ortaya koymak oluşturmaktadır. TÜBİTAK tarafından 113K624 numarası ile desteklenen “İletişim Çağında Frene Basmak: Yavaş Şehirlerin Çevre İletişimi Bağlamında Analizi, Çevresel Toplumsal Katılım, İşbirliği Ve Uzlaşma Stratejilerinin Yavaş Şehirlerde Nasıl Sağlandığının Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma” çerçevesinde yapılmıştır. Cittáslow “Sakin Şehir Hareketi”nin temeli ise 1999’da İtalya’nın Toscana bölgesinde bulunan Greve in Chianti şehrinde, 30 kadar Yavaş Yiyecek Şehri’nin katılımıyla atılmıştır. Cittaslow Hareketi doğaya zarar vermeden de kentlerin gelişebileceğini savunmaktadır. Yavaş şehir; tarihsel kentsel öğeleri korumak, çevre dostu teknolojilerden en üst düzeyde yararlanabilmek ve kenti katılımcı bir anlayışla yönetebilmek; yerel ürünlerine, sanatlarına, yemeklerine ve kültürlerine sahip çıkmak, tarihsel yapıyı, ekolojik ve çevresel özellikleri, kentsel dokuyu koruyarak, daha insanca, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği katılımcı bir anlayışla tasarlamak anlamına gelmektedir. Türkiye’de cittaslow ağına katılan ilk şehir 2009 yılında İzmir Seferihisar olmuştur. Bu şehri, Aydın Yenipazar, Isparta Yalvaç ve Eğirdir, Sakarya Taraklı, Muğla Akyaka, Kırklareli Vize, Çanakkale Gökçeada, Şanlıurfa Halfeti, Ordu Perşembe, Artvin Şavşat, Erzurum Uzundere, Sinop Gerze ve Bolu Göynük takip etmiştir. Çalışmada bu şehirlerin iletişim stratejilerini ortaya koymak için belediye başkanları, sivil toplum örgütleri derinlemesine görüşmeler yapılmış, bu görüşmeler sonucu ortaya konan stratejilerin halk tarafında katılımının ve farkındalığının nasıl olduğunu belirlemek içinde anket uygulanmıştır. The study was examined in the framework of “Braking In The Communication Age: A research to Analysis Of Slow Cities In The Context Of Environmental Communication, Environmental, Social Participation, Cooperation And Reconciliation Strategies to Determine how it is being secured in Slow Cities” which was supported by TUBİTAK. In the study, nine slow the city of Turkey were examined. Cittaslow “Slow City Movement” is the founded in 1999 in Greve in Chianti in the Tuscany region of Italy, with the participation of about 30 Slow Food Town which affected from this philosophy. In the first declaration of the Quite City Movement abrasively differences, which go towards creating a single model and created concerns about the ordinary people and in the end the judge will order that has been raised despite to all facilitate communication between people, cohesion and change which comes with globalization Cittaslow movement which was part of anti-globalization argues that the city could develop without harming the environment. Slow City means more humane, more livable and sustainable future to design a participatory approach while protecting historic urban elements, to get the highest level of environmentally friendly technologies and an approach to manage urban participants; mantaining local products, art, food and culture and preserving historical structure, ecological and environmental features, the urban texture. Slow cities are working for the protection of cultural heritage especially in the intangible cultural heritage. In slow cities it is seen that women play an effective role for the production and marketing of local products; preparing processes in both presentation and sale of food. Local markets and cooperatives, where production and sale made especially by women are part of daily life but local production processes and products which are cultural heritage are available by the fact of slow cities.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
TARİHİ YAPILARDA MEKÂNIN YENİDEN KULLANIMI VE ERİŞİLEBİLİRLİK, EDİRNE EKMEKÇİZADE AHMET PAŞA KERVANSARAYI İNCELEMESİ, 2022
Türk Kültürü, 2023
İmaret Dergisi (Karaman), 2014
The Journal of Academic Social Science Studies, 2013
Kayseri Valiliği, 2018
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2009
Ombudsman Akademik, 2021
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2023
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ KONGRESİ - BİŞKEK, 2018
KARMA KULLANIMLI YAPILAR DIŞINDAKİ KAMUSAL MEKÂN YARATILMASINDA DÜZENLEYİCİ İLKELER: İZMİR-BAYRAKLI ÖRNEĞİ, 2021
Prof. Dr. Ensar Aslan’a Armağan, Fenomen Yayınları, s.353-370., 2022
TÜRKİYE’DE GÖÇÜN KENTLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE YÖNETİMİ, 2020