Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Türkic Linguistics and philology
…
62 pages
1 file
Turkic Linguistics and Philology dergisinin ikinci sayısı. Araya bütün vaktimizi alan bir iş girdiği için maalesef ilgilenemedik. Ama devam edecek.
R umeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2025
Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsızlıklarına kavuşan Türk cumhuriyetlerinde yapılan dil çalışmalarının başında sözlükçülük çalışmaları yer almaktadır. Bu sözlüklerin bir bölümü, Türk diyalektleriyle ilişkili sözlüklerdir. Hazırlanan diyalektler arası sözlüklerin temel sorunu, yöntem sorunudur. Bugüne değin yapılan diyalektler arası sözlük çalışmalarında yöntem sorunu tartışılmamıştır. Bunun nedeni; daha önce var olan İngilizce – Türkçe sözlük gibi diller arası sözlükçülük geleneğinde kullanılan yöntemlerin benimsenmiş olmasıdır. Bu çalışma, diller arası sözlükçülük geleneğinde kullanılan yöntemin, diyalektler arası sözlükler için doğru bir yöntem olmadığını; diyalektler arası sözlüklerin kendine özgü bir yöntemle hazırlanması gerektiğini savunmaktadır. Bağımsız bir dilde kullanılan herhangi bir sözcüğün; bağımsız olan başka bir dilin ağızlarında herhangi bir türevi bulunmaz. Bu bağlamda İngilizcede “sığ” anlamında kullanılan shallow sözcüğü örnek verilebilir. Türkçenin hiçbir ağzında shallow sözcüğünün kökteşi yoktur. Dolayısıyla İngilizce – Türkçe sözlüklerde shallow sözcüğünün karşısında yalnızca “sığ” yazılır. Kazak Türkçesi – Türkiye Türkçesi sözlüklerinde geçen tayaz sözcüğünün de karşısında “sığ” yazılmıştır. İngilizce shallow örneğinde olduğu gibi Kazak Türkçesinde kullanılan tayaz sözcüğünün Türkiye Türkçesi ağızlarında karşılığı olmasaydı, söz konusu sözcüğün yalnızca “sığ” olarak anlamlandırılması doğru olurdu. Ancak Türkiye Türkçesi ağızlarında dayaz sözcüğü, “sığ” anlamında yaşamaktadır. Bu durumda Kazak Türkçesi – Türkiye Türkçesi sözlüğünde geçen tayaz sözcüğünün karşısında ölçünlü Türkiye Türkçesinde kullanılan “sığ” sözcüğüyle birlikte Türkiye Türkçesi ağızlarında kullanılan dayaz sözcüğünün de eklenmesi gerekmez miydi? Bu örnek üzerinden yola çıkarak Türk diyalektleri arası sözlük çalışmalarının yeni bir yönteme ihtiyacı vardır denebilir. Bu yöntemin en önemli özelliği, ölçünlü dille birlikte ağızların da diyalektler arası sözlükçülük çalışmalarına eşlik edecek olmasıdır. Following the collapse of the Soviets, lexicographic studies are at the forefront of the language studies conducted in the Turkish republics that gained their independence. Some of these dictionaries are dictionaries related to Turkish dialects. The fundamental problem of the prepared inter-dialect dictionaries is the problem of method. The problem of method has not been discussed in the inter-dialect dictionary studies conducted to date. The fundamental reason for this is that the methods used in the previously existing inter-dialect lexicographic tradition, such as the English-Turkish dictionary, have been adopted. This study argues that the method used in the inter-dialect lexicographic tradition is not a correct method for inter-dialect dictionaries; inter-dialect dictionaries should be prepared with a method specific to them. No derivative of any word used in an independent language is used in the dialects of another independent language. There is no cognate of the English word shallow “sığ” in any dialect of Turkish. Therefore, only “sığ” is written opposite the word shallow in English-Turkish dictionaries. The equivalent of the English word shallow “sığ” in Kazakh Turkish is tayaz. In Kazakh Turkish - Turkey Turkish dictionaries prepared with the interlingual lexicography method, the word tayaz is written as “sığ”. As in the English shallow example, if the word tayaz used in Kazakh Turkish did not have an equivalent in Turkey Turkish dialects, it would be correct to give the meaning of the word as “sığ”. However, in Turkey Turkish dialects, the word dayaz lives on in the meaning of “shallow”. In this case, we can add the word “dayaz” used in Turkey Turkish dialects together with the word “sığ” used in standard Turkey Turkish against the word tayaz in the Kazakh Turkish - Turkey Turkish dictionary. Based on this example, it can be said that Turkish dialect dictionary studies need a new method. The most important feature of this method is that dialects will accompany the interdialect lexicography studies together with the standard language.
Journal of Turkish Studies, 2007
ÖZET Bu çalışma müteveffa Alman Türkoloğu Annemarie von Gabain'in Charakteristik der Türksprachen adlı makalesinin Türkçeye tercümesidir. Makalenin girişinde Türk dilinin tasnifi ve konuşulduğu yerler, dünya dilleri arasındaki yeri ve öteki Altay dilleriyle akrabalığı konusu ele alınmaktadır. Ses bilgisi bölümünde Türk dilindeki ünlüler ve ünsüzlerle ses uyumları ve tipik ses değişmeleri işlenmektedir. Kelime bilgisi bölümünde yapım ekleri, sözcük türleri bölümünde isimler ve isim çekim ekleri, sıfatlar, zamirler, fiiller v.b.den bahsedilmektedir. Cümlenin Ögeleri ve Kelime Dizilişi bölümlerinde genel hatlarıyla Türk dilinin cümle bilgisi özellikleri verilmiştir.
MACARCADA YER ALAN ARAPÇA KELİMELER VE GEÇİŞ YOLLARI, 2024
Macaristan’da yaşayan Müslümanların sayısı ile ilgili kesin bir rakam bulunmamaktadır. Macaristan’daki siyasi gelişmelere bağlı olarak azınlık durumunda olan Müslümanların sayısı bazı dönemlerde artmış bazı dönemlerde azalmıştır. Müslümanların varlığı Macaristan’da 9. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Bu dönemde Arap kuyumcular Macaristan’a ticaret amacıyla gidip yerleşmişlerdir. Bu kuyumcular sayesinde İslam dininin etkileri ortaya çıkmıştır. 1301 yılına kadar devam eden Árpád Hanedanı devri Macar toprakları fethedilmeden önceki dönemi kapsamaktadır. Bu devirde Macarlarla birlikte ilk Müslüman kuşak olarak kabul edilen Kabarlar Macaristan’a göç etmiştir. Daha sonra Peçenek, Kuman, Tatar ve Türkmenler gibi gruplar Macaristan’a yerleşmişlerdir. 1541 ile 1699 seneleri arasında Osmanlı egemenliğinde kalan Macaristan’da Müslümanların sayısı artış göstermiştir. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin İskân politikası sonucu Anadolu’dan ve Balkanlardan birçok Müslüman Macaristan’ın farklı bölgelerine yerleştirilmiştir.19.asrın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından Bosna-Hersek’in kontrol altına alınmasıyla çok sayıda Boşnak Macaristan’a göç etmiştir. Bir dönem Sovyetler Birliğinin siyasi olarak egemenliğine geçen Macaristan’da Arap ülkelerinden eğitim görmek amacıyla gelen Müslüman Arapların varlığı artış göstermiştir. İkinci Dünya savaşından sonra Macaristan’da Müslümanların bir kısmı asimile olmuş bir kısmı ise zaman içerisinde Macaristan’ı terk etmiştir. 9. asırdan itibaren Macaristan’da yaşayan Müslümanlar sayesinde birçok Arapça kelime Macarcaya geçmiştir. Bu çalışmada, Macaristan’da yapılan incelemeler sonucu Arapçadan Macarcaya geçen, halen kullanılan 23 adet kelime tespit edilmiş ve örneklerle açıklanmıştır.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Belagat, ifadenin muhatabın durumunu, yer ve zamana uygunluğunu, doğruluk ve güzelliğini belirleyen kuralları içeren tarihî geçmişi eski bir disiplindir. Kendi içinde meani, beyan, bedii, fesahat gibi bölümleri olan belagat, aynı zamanda bu bölümlerin alt kollarını meydana getiren çok sayıda söz kuralına sahiptir. Genellikle söz sanatları ekseninde ve manzum metinler aracılığıyla karşılaşılan belagat, aslında genel anlamda sözün düzenini sağlamaya çalışan kuralların bütününü içerir. Türk edebiyatında özellikle klasik Türk edebiyatı sahasının araştırma alanı olarak öne çıkan belagat, içerdiği zengin terminolojik veriler ve söz temelinde dil ile münasebeti sebebiyle aynı zamanda dil bilimini de ilgilendirir. Belagatin kurallar koyan bir disiplin olması, birtakım yaklaşım farklarından ötürü bazı eksiklik veya kusurların bu disiplin etrafında tartışma konusu olmasına yol açmış, Türk edebiyatı metinlerinde belagat kurallarının uygulanmasıyla ilgili bazı tartışmalar meydana gelmiştir. Bu tartışmalardan biri de Ahmed Cevdet Paşa’nın Belâgat-ı Osmâniyye adlı eserinin Abdurrahman Süreyya tarafından kaleme alınan ve bu eseri çeşitli yönleriyle tenkit eden Ta’lîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye adlı risalenin yazılmasıyla oluşmuştur. Belâgat-ı Osmâniyye’deki aksaklıkları tespit eden ve bu esere yönelik tenkitler içeren Ta’lîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye’de dil ve edebiyat ağırlıklı terminolojik veriler öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, Abdurrahman Süreyya’nın yazdığı Ta’lîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye adlı risalede tespit edilen dil ve edebiyat terimleri anlamlarıyla birlikte alfabetik olarak düzenlenerek söz konusu eserin dil ve edebiyat terminolojisi açısından sahip olduğu malzeme ortaya konmuştur.
Journal of Turkish Studies, 2009
Leaving aside Hüseyin Kazım Kadri's Turkish Dictionary, dictionary studies about Turkish dialects in Turkish Turcology are the translations of dictionaries prepared out of Turkey in 1940s. These studies started again in 1980s after a long pause. Hayati Develi's Azerbaijani Turkish Dictionary is the first dialect dictionary published after a long time. After this comes Kazakh and Gagavuz Turks' translation dictionary. 1990s is a period in which there were intensive dictionary studies about Turkish dialects and many dialect dictionaries most of which were translations were published. This intensity during 1990s continued also in 2000s. Although many dictionaries were based on studies conducted by some foreigners, there are also some comprehensive dictionaries prepared professionally by scanning all related dictionaries and literary works. Among these studies, New Uighur Turkish Dictionary is the one that should be primarily dwelled on. The first and the only dictionary on Uighur Turkish in Turkey is the translation of Necipoviç's dictionary. Uighurs today live in two different areas, the written language dialects of them are different and these are not mentioned in the dictionary, which is the greatest deficiency. Besides this, the translator doesn't know Turkey Turkish well and this causes this first and the only dictionary published in Turkey to create disappointment. Shortcomings and mistakes in this dictionary give us clues about how the dictionary studies that will be conducted about Turkish dialects should be.
ÖZET Fuzûlî ve Bâkî XVI. asırda, klasik Türk şiirine damgasını vuran iki önemli şahsiyettir. Her iki şairin şiirlerinde dile getirdikleri aşk, mahiyeti bakımından çeşitli araştırmacılarca sorgulanmış ve bu konuda farklı görüşler öne sürülmüştür. Klasik şiirin ana teması olan aşk, şiirlerde sevgili ve âşık ekseninde şekillenmekte, bu da söz konusu edilen aşkın mahiyeti hakkında belirli bir kanaatin oluşmasını sağlamaktadır. Fuzûlî ve Bâkî'nin şiirlerinde, aşkın nasıl yer aldığının karşılaştırmalı olarak incelenmesi, aynı yüz yılda yaşamış iki büyük şairin divan şiirinin dayandığı ortak temele, aşk kavramı bağlamında nasıl bir katkıda bulunduklarını görmek açısından gereklidir. Bu amaca yönelik olarak söz konusu şairlerin divanlarında aşk ve aşkla ilgili kavramlar, sevgili ve âşık tiplerinin özellikleri tespit edilmiş ve çeşitli örneklerle somutlaştırılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Alkış Bitiği Kemal Eraslan Armağanı, 2015
Kitap İncelemesi, 2020
ELEŞTİREL YAZMAYA İLİŞKİN TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ METAFORİK ALGILARI, 2013
DergiPark (Istanbul University), 2011
I. Uluslararası Türkçe Eğitimi Sempozyumu Bildirileri 15-17 Aralık 2011, Ankara, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, 2011