Graham Harman ile Nesne Yönelimli Felsefe Üzerine Mülakat

Bu metindeki amacım Graham Harman'ın Nesne Yönelimli Ontolojisini eleştirel olarak incelemektir. Bunun için önce Harman'ın görüşününün özetini sunacak, anlaşılması güç kimi yerleri belirginleştirecek ve kimi argümanlarını yeniden kuracağım. Daha sonra eleştirilerimi ileri sürecek ve çıkan sorunlar ile olası cevapları inceleyeceğim. Bu inceleme sonucunda Harman'ın NYO'nun sonsuz nesneli ve sonsuz varsayımlı bir ontoloji olduğu için iyi bir ontoloji olmadığını göstermeye çalışacağım.

Türkçe Redaksiyon Nermin Tenekeci İngilizce Redaksiyon Ayşe Başaran Adres Vefa Cad. No. 48 34134 Vefa İstanbul Tel 0212. 528 22 22 pbx Faks 0212. 513 32 20 e-mail [email protected] internet http://www.talid.org Baskı-Cilt Elma Basım Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, MLA International Bibliography, Index Islamicus ve ASOS Index gibi indekslerce taranmaktadır. Dergiye gönderilen yazılar hakemler tarafından değerlendirilir. Dergide yer alan yazılardan yazarları sorumludur. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. © Yayımlanan çalışmaların bütün hakları Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilerek alıntılanabilir.

Bir bilimsel bilgiye prensipte erişimi olmayan, bu yüzden de doğa biliminin bir nesnesi olarak tesis edilemeyen bir dünya nedir; neye benzer? 1 Giriş: Günümüzde Yeni Materyalizm başlığı altında, felsefe tarihi boyunca özne ve nesne arasındaki bilgi ilişkisinin örtülü bir şekilde içerdiği korelatif karakteri sorunsallaştırmaya dönük çalışmalar 2 , insan öznesinin konumunu doğrudan hedef almaktadır. Bu söz konusu çalışmalara göre, kurucu öznenin dolayımıyla dünyanesnesi ile kurulan irtibat, felsefi ve doğabilimsel bilginin bütününde insan öznesinin bir yansımasını taşımaktadır. Bu düşünceler her ne kadar çeşitli bağlamlarda ortaya çıkmış ve sürdürülmüş olsalar da tümünde bir temel ortak argüman yer alır; özne ve nesne arasında kurulan bilgi ilişkisinde insan öznesinin dolayımı, insan-olmayanları dışarda bırakacak bir müdahale olarak işlev görmektedir. Graham Harman'nın Nesne Yönelimli Ontoloji 3 fikri de en temelde bu ortak iddia üzerinde temellenir. Harman'ı diğer düşünürlerden ayıran nesne vurgusu, özne-nesne ikiliği açısından belirli bir önem taşısa da klasik anlamda öznenin karşıtı olarak ele alınmaz. 4 Harman'ın nesne

Geçmişten Günümüze Göç Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2017

yıkım gibi nedenlerle, kişilerin ya da toplulukların, çalışmak ve daha iyi yaşam koşulları bulmak umuduyla bir yerden başka bir yere giderek kesin ya da geçici olarak yerleşmeleri." 3 şeklinde tanımlanan göç kavramı, esas itibariyle çeşitli sebeplere bağlı olarak bir yerden bir yere taşınmayı, yer değiştirmeyi ihtiva eder. Bununla birlikte söz konusu çalışmalarda bugüne kadar vuku bulan göçlerin ne tür sebeplere bağlı olarak ortaya çıktığı da uzun uzadıya anlatılır. Bunlar arasında iklim, doğal afetler, savaşlar, salgın hastalıklar, ekonomik, siyasal ve kültürel nedenler en çok öne çıkanları ve zikredilenleridir.

Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi, 2017

The Journal of Academic Social Science Studies, 2013

Subject of this study is correlation of narcissism with the tendencies of religiosity. Our main problem consists of that whether to be any differences in narcissism level according to the tendencies of religiosity. In this context, it has been propounded that the levels of narcissism of a sample group which consists of students chosen random method from Health High School, Faculty of Communication, Faculty of Divinity and Faculty of Engineering in University of Gumushane and investigated correlation of it with the tendencies of religiosity. In the study the frequency, T Test and One Way Anova tests were used and the evaluation of data and finding calculated values, SPSS 16.0 statistics software package were used. According to the result of the survey, while there is a differentiation has been established of subjective perception religiosity, status of worship and subjective religious knowledge level as independent variables, a differentiation has not been shown up in terms of paying attention to moral behavior.

Summary Problem Statement: What are students’ views on a blended learning environment supported with virtual classroom implementation and on a blended learning environment supported with face-to-face learning? Purpose of the Study: In the literature, there are not any studies on blended learning and virtual classroom implementations. The student groups attended four-week implementation in such environments after the lessons had been planned. At the end of the implementations, determining students’ opinions on the process, there was an attempt to explain the following points: whether the learning environments could please the students, whether they supported students’ learning levels, what were the technical problems they faced and whether they wanted to use such learning environments in their other lessons. Method(s): Two different semi-structured view forms with open ended questions were applied in order to find out the students’ views on the blended learning environment supported with virtual classroom implementation and on the blended learning environment supported with face-to-face learning. Reliability and validity analysis of the forms were enhanced with expert judgments. The collected qualitative data were analysed with document analysis technique. The students’ written responses to the open ended questions were categorized in accordance with similarity of the responses and the number of students in those groups was determined. Commenting on the responses, there was an attempt to elaborate on the findings. Findings and Discussions: When the students’ views on the implementation process were analyzed, most of the students explained that there were not any displeasing situations during the face-to-face blended learning environment. On the other hand, it can be seen that some students don’t have computer or internet access is an important problem. Furthermore, some students explained they prefer teachers to explain all the lessons and to make them take notes. It can be mentioned the reasons they preferred this method are that they are much more accustomed to the face-to-face learning environment where the teachers explain the lessons for the students and that they have some direct learning responsibility in blended learning environment. Most of the students explained they liked the images like pictures, maps and videos in student management system used in blended learning environment. Moreover they expressed that there were some more features they liked; they could access teaching materials on the net whenever they wanted, they could reach more complicated in formation and some part of the lesson had carried out online instead of face to face learning environment. Most of the students explained that they want the blended learning to be implemented in other lessons because it presents much more visual quality, they can reach the lesson content out of the classrooms and the blended learning lessons are much more enjoyable. Conclusions and Recommendations: According to the students’ responses to open ended questions, it was found that for most of the students there weren’t any unpleasant situation in blended learning environment. On the other hand, it can be seen that some students don’t have computer or internet access is an important problem. Furthermore, some students prefer teachers to explain all the lessons and to make them note down. Most of the students like the images like pictures, maps and videos in student management system used in blended learning environment. In that study, according t the findings based on the students’ responses to open ended questions, it can be seen that most of the students have positive views on blended learning environment. So it can be concluded that the students enjoy the blended learning environment. According to the students’ responses to open ended questions, students had plenty of technical problems during visual class implementation. Such problems related to internet speed, sound and image caused the unpleasing situation. On the other hand, the students liked the opportunities that they could access the summarized teaching notes, maps and images on the net whenever they wanted, they could reach some part of the lesson had carried out online instead of face to face learning environment. Most of the students explained that they want the blended learning to be implemented in other lessons because it presents much more visual and academic quality, they can reach the lesson content out of the classrooms and the blended learning lessons are much more enjoyable. But some students preferred the face to face learning that they used to because it is much more effective. Because blended learning presents the opportunities that students can reach the teaching materials out of the class, they can watch the same lessons repeatedly, it can be offered to be also implemented out of the school time to develop face to face learning.

Feminizm Bağlamında Hannah Wilke ve Jo Spence’in Üretimlerindeki Öz-Sunum Örnekleri Üzerine Güncel Bir Değerlendirme, 2020

İnsan; duyu, duygu ve aklını kullanabilme yetisine sahiptir. Duyu, duygu ve eylemlerin faili “ben”dir. “Ben”in kendine dair bir bilince ulaşmasıyla insani edinimler gerçekleşebilir. Kendi öznelliğinin peşinde koşan sanatçı da sanatı vasıtasıyla “ben”in hakikatleri üzerinden ihtiyaçlarını görünür kılar. Sanat eseri nesnel özelliklerin yanı sıra sanatçının ruhsal süreç ve etkinliklerinin sonucunda şekillenir. Dış dünyada gerçekleşen travmatik olaylar iç dünyayı etkilemekte, sanatçının bu içsel durum ve hayal gücüyle beslediği yaratıcılığı iç dünyasını yansıtmaktadır. Bu çalışmada, feminist sanatçı Hannah Wilke ve Jo Spence’e kanser teşhisi konulmasıyla hastalık süreçlerini ve bedenleri üzerindeki değişimleri görünür kıldıkları sanatsal üretimleri ele alınmıştır. Kadın bedeni üzerinde hâkim olan “güzellik” yargılarını, hastalıkla deforme olmuş çıplak bedenleri üzerinden yeniden kurgulamış ve bu üretim süreçlerini kendileri adına bir terapi aracına dönüştürme çabaları irdelenmiştir.