Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
13 pages
1 file
11. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2022
kuruluşundan önceki süreçte Cuçi ulusunun son temsilcilerinden biridir. 15. yüzyılda Sibirya'da siyasi vaziyetin şekillenmesine önemli katkılarda bulunmuştur. İlk defa, Han Timur Kutluğ'un 1398 tarihli yarlığında Hacı Muhammed'den bahsedildiği sanılmaktadır. Hacı Muhammed'in kim olduğu hakkında kaynaklarda pek bilgi olmasa da hem Timur Kutlug hem de Hacı Muhammed'in, dönemin önemli bir askerî gücü olan Müslüman Moğol halkı Mangıtların beyi Edigey ile bağlantıları olduğu söylenebilir. Hacı Muhammed, Edigey tarafından Cuçi ulusunun hanı olarak seçilmiştir. Ancak Edigey'in düşmanı Kadir Birdi Han ile yaptığı savaşta, 1419-1420'de Yayık'taki muharebeler sırasında hem Edigey hem de Kadir Birdi öldürülmüştür. Hacı Muhammed, bu savaşta yer almış ve ittifak gereği Edigey'in yanında saf tutmuştur. Bu savaşın ardından Hacı Muhammed, Edigey'in ölümünden sonra Mangıt beyi olan Mansur tarafından han ilan edilmiştir. Han ilan edilmesinin ardından Hacı Muhammed de Mansur'u Mirza olarak atamıştır. Türkiye'de üzerine bir çalışma yapılmasa da Hacı Muhammed Han yaklaşık dört yıllık hükümdarlığında Sibirya'nın geleceğini şekillendiren faaliyetlerde bulunmuştur. Çalışmada Hacı Muhammed Han'ın bu faaliyetleri hakkında bilgiler verilecek ve tartışmalı konular ortaya konacaktır. Bu çalışmada ilk olarak Hacı Muhammed hakkında edinilen bilgiler ışığında onun, Sibirya'daki siyasi vaziyete tesiri incelenecektir. Kızıl Tura şehrinin kuruluşu bilhassa mühimdir. Çünkü Sibirya'da dönemin önemli şehirlerinden biri olan Kızıl Tura'nın Hacı Muhammed Han döneminde kurulduğu düşünülmektedir. Hacı Muhammed Han bazı Rus tarihçilerince Özbek Hanlığı'nın temellerini atmış, bazılarına göre de Sibir Hanlığı'nın bizzat kurucusu olmuştur. Tüm bu iddiaların temelinde Hacı Muhammed Han'ın kurduğu varsayılan Kızıl Tura şehrinin konumu yatmaktadır. Çalışmada bu konudaki tüm iddialar incelenecektir. Yaptığı savaşlar, elde ettiği başarıların yanı sıra sıkça başka isimlerle karıştırılması meselesine de değinilecektir. Kendisi Altın Orda Han'ı Uluğ Muhammed ve Küçük Muhammed Han ile sıklıkla karıştırılmıştır. Çalışmada bu hususta kronolojik olarak birtakım varsayımlar ortaya konacaktır. Mahmud Hoca Han ile Hacı Muhammed Han da bazı eserlerde aynı kişi olarak ele alınmıştır. Bu konudaki görüşler çalışmada ifade edilecektir. Günümüzde bu konuda çözüme kavuşturulamayan bazı karışıklıklar ortaya koyulacaktır. Neticede Türk tarihçiliğinde eksik bir alan olan Sibirya ve Sibir Hanlığı tarihinin çalışılmayan ve pek az bilinen bir konusu ortaya konmuş olacaktır.
İslâmî Araştırmalar, 1998
Çoğu bakımdan insanlık için bir yıkım olarak değerlendirilen Sovyet rejimi, bazı yönlerden de insanlara yeni tecrübeler kazandırmış ve bazı gerçekleri öğ retmiştir denilebilir. Bunların başında din ile savaşmanın, toplumu dinsizleştirme gibi bir projenin, uygulamaya konsa bile, başarı şansının hiç olmadığı gerçeğidir. Aslında insanlık bu tür tecrübeleri tarihte çeşitli kereler yaşamış olmakla beraber yirminci yüzyılda bir daha .hatırlamıştır. Bu son tecrübenin, insanlığın daha güzel ve mutlu bir dünya kurma mücadelesine yardım edeceği u mulmaktadır.
Erzurum Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2025
Öz Bu çalışma, Sibir Hanlığı topraklarından geçen ticaret yollarını belirlemeyi, Sibir Hanlığı'nın sosyoekonomik yapısına dair çalışmalara katkı sağlamak ve ticari ilişkilerini anlamayı kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Sibir Hanlığı topraklarından geçen ticaret yollarının geçmişini ve evrimini detaylı bir şekilde ele almaktadır. Çalışmada, bu yolların gelişim sürecini ortaya koymak adına 10. ve 11. yüzyıllardan itibaren Kuzey İpek Yolu'ndaki ticaret rotaları, seyyahların yazdıkları eserler ve arkeolojik bulgular incelenmiştir. Yine bu minvalde Moğol dönemi akınları ve siyasi karışıklıkların ticaret üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Altın Orda döneminde ticaretin canlanması, tüccarların ayrıcalıkları ve ticaret yollarının gelişimi de bu açıdan değerlendirilmiştir. 14. yüzyılın ortalarından itibaren, bilhassa Batı Sibirya'dan geçen yolların öneminin, çeşitli siyasi, toplumsal ve ekonomik faktörlerle arttığı, önceki dönemin ticaret politikaları ile yollarının Sibir Hanlığı'na miras kaldığı ve hanlığın kuruluşuyla birlikte ticaret yollarının daha da değer kazandığı sonucuna varılmıştır. Bunların haricinde Batı Sibirya'da, ticaret yolları üzerinde Türk-Tatar şehirlerinin geliştiği görülmüştür. Bu sonuca ulaşmak için döneme ait kaynaklar, kronikler ve arkeolojik bulgular detaylı bir şekilde incelenmiş ve Sibir Hanlığı döneminde Batı Sibirya topraklarından geçen üç ana güzergâh olduğu tespit edilmiştir.
Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi
Journal of Turkish Studies, 2014
Tatat Turks started to converting to Islam in the beginning of 10th century. In 922, Almas Silke Han, the khan of Idil-Bulgarian State, officially converted to Islam and the commitee sent by Cafer el-Muktedir, the khalif came from Baghdat, conveyed the rules of Islam to the public. Islam was accepted as official religion in other khanates such as Noghai, Sibir and Astrahan. In Siberia, the procces of converting into Islam was later in the second half of the 14th centrury with the help of the members of Asian Naqshibandi tariqa. Kazan Tatars played a significant role in the spread of Islam in Siberia. In 1563, Şeybani Küçüm Han from Siberia Khanate invited religious functioanries from Kazan Khanate and enabled the spread of Islam. Western Siberia with a population of around 300.000 Muslim Siberian tatar Turks since 14th century has become one of the leading places where Islam has been practiced in the best way and where Islamic traditions has been adapted in a most appropriate way. But after the invasion of Kazan Khanetes in 1552, evangelisation policy was adopted toward Muslim Tatars, following this in 1556, Russian diffusion a harsh religious pressure reigned after the collapse of Siberia Khanate. Evangelisated Tatars was named 'Kreşin Tatars' with the meaning of 'christened'. In this article, the Russian efforts to evangelsation of the Muslim Tatar Turks, especially in Siberia has been studied and within this framework, the brutuality practiced with this aim has been demonstrated.
2025
Türklerin kadim coğrafyalarından biri olan Güneybatı Sibirya ve bu bölgede hüküm süren Sibir Hanlığı, 16. yüzyılın sonlarında Rus Çarlığı'nın yayılmacı politikaları doğrultusunda işgal edilmiştir. Bu işgalin kalıcılığını sağlamak ve yerel halkın kimliğini dönüştürmek için Sibir Hanlığı Kronikleri, ideolojik bir araç olarak kullanılmıştır. Kroniklerde, Sibir Türkleri ve diğer topluluklar barbar, vahşi ve dinsiz olarak tanımlanmış; kültürel ve dini değerleri küçümsenmiştir. Bu söylemler, işgale dinî ve kültürel bir meşruiyet kazandırmayı amaçlayan bir propaganda dili içermektedir. Yermak Timofeyev, kroniklerde Tanrı'nın seçtiği bir kahraman olarak idealize edilirken, Sibir Hanlığı'nın son hükümdarı Küçüm Han, zayıf ve başarısız bir lider olarak gösterilmiştir. Bu tür ikili anlatılar, Rus işgalini kutsal bir görev ve medeniyet taşıyıcı bir misyon olarak sunma amacı taşımaktadır. Sibir Hanlığı Kronikleri, tarihsel kayıtların ötesine geçerek, toplumsal hafızayı biçimlendirme ve yerel halkın kimliğini dönüştürme çabalarına katkıda bulunmuştur. İşgal sürecinde yerel hafıza mekânları ve eski inançlar ortadan kaldırılmaya çalışılmış; bunların yerine Ortodoks kiliseleri ve Rus kültürel değerleri yerleştirilmiştir. Yeni şehirler ve kiliseler inşa edilerek, yerel halkın tarihsel bağlarının zayıflatılması ve kimliklerinin dönüştürülmesi hedeflenmiştir. Bu adımlar, Rusya'nın bölgede hem askerî hem de kültürel hâkimiyetini güçlendirme stratejisinin bir parçasıdır. Sonuç olarak, Sibir Hanlığı Kronikleri, yalnızca tarihsel olayların kaydedildiği belgeler değil, Rus işgalini meşrulaştıran ve hegemonik iddiaları destekleyen araçlardır. Bu kronikler, Rusya'nın askeri başarılarını yüceltirken, işgal edilen topraklardaki yerel halkın kimliklerini silme ve tarihsel bağlarını koparma süreçlerinde önemli bir rol oynamıştır.
İlk Rus Devleti kurulmadan önce, Rusların ataları olan Slavların, Türklerle ilk karşılaşmaları Türklerin islâmiyeti kabulünden önce, Slavların hıristiyanlığı kabulünden sonra gerçekleşmiştir. "Rusların Türkistan Hanlıkları Politikaları" konulu bu çalışmada Türkler'le Ruslar'ın ilk karşılaşması ve Ruslar'ın gözüyle Türkler algısının nasıl oluştuğu ilk olarak anlatılmaya çalışıldı. Çünkü takdir edilmelidir ki Ruslar'ın, Türkler'e bakış açılarının tarihin her döneminde sanki bir öç alma ve düşmanca bir politika içersinde olduğu gibi bir gerçeklik vardır. Peki bu algı nasıl oluşmuştur?
Milel ve Nihal
While the Sunni elements of the Near East, in which Mongols were trying to dominate, showed strong resistance to the new conjuncture that emerged in their land. In the eyes of the Shiites, the emergence of the Mongols in the Islamic World and the Ilkhanid period were important political developments. The Ilkhanid domination provided important opportunities for the development of the Shiite ideology. This was important not only for Shiite history but also for the history of Iran. Especially the Shiites of Imamate had the chance to expand their existence within the Iranian region in that period besides getting the chance of being an independent political power, too. Today, Iran's geography, which is almost identified with the Shiite, was, especially before the 13 th century, generally known as the land of the Sunnis. After the Mongolian invasion, Shiite of Imamate for the first time in history gained the identity of an official state sect in the Ilkhanids, who were a Mongolian state, and started the process of Shiite expansion in the Iranian Azerbaijan region. In this study, the results and the options of the Mongolian sovereignty to the Shiite World and how the Shiites evaluated these; the process of the expansion of the Shiite idea in the Iranian and Azerbaijan region will try to be answered. Besides these, as perhaps the most important part, whether the Shiites used these chances only to expand their political authority over their region and how the data of Shiite Imamate literature made a progress when compared with the Sunni literature of the time will try to be answered.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Düşünen Şehir Dergisi, 2024
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2014
VIII. Genç Tarihçiler Sempozyumu, aksaray
International Conference on New Media and Interactivity- Proceedings, 2010
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2021
Hanbelîlik İle Küllâbîlik Arasındaki İlişki, 2020
Marmara Türkiyat araştırmaları dergisi, 2018
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, 2021
Liberal Düşünce Dergisi, 2013
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018
ORTA ASYA'DAN ANADOLU'YA İLMİN YOLCULUĞU, Karabük Üniversitesi Yayınları, Karabük, 2021