Academia.eduAcademia.edu

Kayıp Geleceklerden Çıkmak

Elon Musk'ın geçtiğimiz günlerde kamuoyuna tanıttığı Cybertruck pek çok açıdan rahatsız edici görünüyor. Kurşun geçirmez (fiyaskoyla sonuçlanan) zırhı, brutalist estetiği, isim seçimindeki siber göndermesiyle siberpunk, distopik bir evrene ait olan görünüyor. En basit ve bilinen tanımıyla bilimkurgunun alt kategorisi olan siberpunk, "yüksek teknoloji, düşük yaşam" ifadesiyle özetlenebilir. Kökenleri türün kilit metni Neuromancer'dan (1984) önceye dayansa da siber uzamın varlığı onun direniş alanını belirler. Bir taraftan sınıf savaşı vardır, teknoloji sahipleri şirketler şeyleri belirler ve yönetir, öte taraftan teknolojiyi, ağı "içeriden", "yer altından" kullanan asilerin, hackerların punk kültürü söz konusudur. Bu içeriden hareket, bedene ve zihne de uygulanıyordur aynı zamanda. Beden ile makine birleşmeye, birbirine eklemlenmeye başladığı gibi (Robert Wiener, artık makineler organizma gibi simüle edilebilir der) zihinsel olarak istila edilen özneler söz konusu olmaya başlar. Siberpunkın itkisi ütopyacı değildir elbette; fakat bizi çeşitli konularda uyarmayı başarmıştır: Çokuluslu şirketlerin ürettiği teknolojilerin, enformasyon kontrolünün tehlikelerini karanlık yönden ele almasıyla küreselleşmeden (istiladan) kaçamayacağımızı çarpıcı biçimde hissettirir. Üstelik teknolojik olanaklar yoksulluğu bitirmemiştir, daha da derinleştirmiştir. William Gibson'ın 2003'te Economist'te verdiği röportajında sarf ettiği meşhur sözlerini tekrarlayacak olursak, "Gelecek çoktan gelmiştir, ama yalnızca eşit dağıtılmamıştır." Pekâlâ eğer Fredric Jameson'ın dediği gibi geç kapitalizmin en üstün edebi ifadesi, semptomu siberpunksa , onu bugün tekrarlıyor oluşumuz halen aşamadığımız gelecek tahayyüllerini kanıtlamıyor mudur? Siberpunk tam da korktuğu ya da estetize ettiği gibi kapitalizmin küresel çapta egemen olmaya doğru yol aldığı bir anda, Berlin Duvarı'nın yıkılışıyla sembolize edilen "alternatifsiz" dünyada kendine yer bulmuştur. (Buna siberuzamın keşfini de ekleyebiliriz) Siberpunkın ütopyacı bilimkurgu döneminin kapandığı evreden (yaklaşık olarak 1970'lerin sonu) sonra başlaması tesadüf sayılmamalıdır.