Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Kuramdan Uygulamaya Sosyal Bilgilerde Kavram Öğretimi
…
18 pages
1 file
SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık, S. 48, ss. 41-60, 2019
Öz: Divriği Kalesi kazı çalışmalarında ele geçen küçük buluntular, Anadolu'daki tüm Orta Çağ kazılarında olduğu gibi yerleşimin tarihçesi açısından önem taşır. Kalenin inşasına dair ilk bilgiler Bizans dönemine kadar uzanır. Ardından Mengücekoğulları, Selçuklular, Memluklular ve son olarak Osmanlı hâkimiyetine giren Divriği, Mengücekoğulları'nın Divriği kolunun başkenti olması nedeni ile ayrıca önemlidir. Kalede söz konusu grupların izleri küçük buluntularda da takip edilebilir. Bu çalışmada; sırlı seramiklerde tespit edilen kazıma ve oyma (champlevé) teknikleri ile bezemeleri yapılmış, boyalı ve/veya tek renk sırlı, farklı üslup özellikleri gösteren buluntular içerisinden kuş figürlü on üç, balık figürlü dört örnek tanıtılarak değerlendirilmiştir. Orta Çağ Anadolusu'na tarihlenen seramiklerde, kimi zaman teknik, kimi zaman renk ve üslup açısından benzerleri görülmekle birlikte, çoğu kendine özgü özelliklere sahiptir ve bilinen repertuvarı yeni örnekler ile zenginleştirir. Buluntular teknik, renk ve üslup özellikleri ile 12.-14. yüzyıllar arasına tarihlenir. Figürlü seramikler, ithal örneklerin yanı sıra yerel üretime ait olduğu düşünülen örnekler ile dikkati çekmektedir. Abstract: The small finds attained from the excavations in Divriği Castle have significance in terms of the history of the settlement as in all Medieval excavations in Anatolia. The first information regarding the construction of the castle traces to the Byzantium period. Afterwards, Divriği coming under the sovereignty of Mengujeks, Anatolian Seljuks, Mamluks and finally Ottoman Empire is addedly important due to the fact that Divriği was the capital of the Divriği branch of the Mengujeks. The traces of the mentioned groups in the castle could also be observed in the small finds. In this study, thirteen samples with bird and four samples with fish figured have been introduced and assessed among the finds whose decoration has been conducted with incised and champlevé techniques that are detected in the glazed pottery, which are painted and/or monochrome glazed and which show different style properties. Although similar ones are seen regarding the pottery dating back to the Medieval Anatolia in terms of sometimes technique or color and style, most of them have unique characteristics and they enrich the known repertoire with new samples. The finds are dated between 12th and 14th centuries with the technique, color and style properties. The figured pottery noteworthy with the finds considered to belong to local production as well as the imported examples.
2013
The artist and the theorist struggle continually to discover new phenomena by turningto art history, in which the new encompasses the old and which is founded upon them.Three figure dialectic refers to the conceptualization of surprising similarities betweencertain masterpieces in art history. In the situation between three figures, the pairing oftwo figures with each other allows the third figure, which is far from the possibilitiesafforded to the human from civilization yet is still within civilization, to enter aconscientious relationship with the observer. Thus the common features of these worksis their being devoid of a pleasing element. Another common feature is that in all ofthese works there is a kind of deformation and, related to this, an expressive language.The distance created by deformation brings the observer into intellectual activity vis-avis the work. Three Figure Dialectic supports the assertion that the artist is a"conscience" related to the era
Dokunun canlıdan çıkarılmasından, mikroskopta incelenmeye hazır hale getirilene kadar gerçekleştirlmesi gereken uygulamalar belirtilmiştir.
International Journal of Advances in Engineering and Pure Sciences, 2020
COVID-19 hastalığının bulaşma hızını yitirdiği normale dönüş sürecinin başlangıç günlerinde, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü işyerleri için yapılması gerekenlerle ilgili geniş yelpazeli öneri ve çağrılar yapmaktadır. Buna rağmen, güncellenmesi gereken ilk adım olan işyeri risk değerlendirmesine özgü bilimsel çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Bu çalışmada, COVID-19 hastalığının gölgesinde normalleşme sürecinin işe dönüş kapsamında ofis çalışmaları için risk değerlendirmesi ve etkisi incelenmiştir. Yapılan çalışma kapsamında virüsün bulaşma riskinin olası nedenleri sebep-sonuç analizi olarak da adlandırılan balık kılçığı diyagramı kullanılarak belirlenmiş ve COVID-19 hastalığına yakalanmamak için, risklere bağlı olarak alınması gereken önlemlerin neler olması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, COVID-19 hastalığının çoğunlukla 6 temel sürecin risklerinden kaynaklandığı görülmüştür. Bu temel süreçlerin bileşenleri, ulaşım, giriş-çıkışlar, çalışma ortamı, toplantı ve...
Kocatepe Veterinary Journal, 2018
Yapılan bu çalışma ile Kıl keçisi'nin ve Honamlı keçisi'nin kıl yapısı, ırk özellikleri, korteks, medulla, bulbus ve scopus pili'nin makro anatomik, stereo mikroskopik, ışık mikroskopik, SEM ve germe test sonuçlarının, farklı ve benzer yanlarının ortaya konulması amaçlandı. Her iki keçi ırkında gözlenen bulbus tiplerine bakıldığında ırk ayrımı bakımından önem taşıyan bir özellik saptanamadı. Honamlı keçisi kıllarının bulbus pili ve scapus pili çaplarının, kıl keçisi kıllarının bulbus pili ve scapus pili çaplarından daha büyük olduğu tespit edildi. Elde edilen rakamlar, kortex ve medulla ölçümlerinde de belirgin şekilde Honamlı keçilerinde yüksektir. Germe testi uygulamasında maksimum uzama ve maksimum kuvvete dayanma konusunda en güçlü kıllar Honamlı keçisine aittir. Ortalama esneme değerine bakılınca Kıl keçilerinin kıllarının esnekliğinin daha fazla olduğu görülmüştür.
Arteoloji Dergisi, 2024
Orta ve iç Asya’da Paleolitik Çağ’dan bu yana bozkır coğrafyasında gelişim göstermiş olan Türk Mitolojisi, ‘din’ ve ‘gelenek’ unsurlarından beslenmiştir. Türklerin, tarihsel süreç boyunca Totemist, Şaman ve Gök Tanrı inanç sistemlerince şekillenmiş olan mitolojileri, aynı zamanda tören ve büyü uygulamalarından beslenerek günlük yaşantı ve kültürleri hakkında da bilgiler vermiştir. Doğaüstü olayları, birlikte yaşadıkları hayvanları ve yaşantılarını akılcı bir yaklaşımla ele alan Türk Mitolojisi, öğüt vermek, günlük yaşantısını dilden dile ulaştırmak amacıyla oluşum göstermiştir. Birlikte yaşadıkları hayvanlardan biri olup kutsiyet, bereket, türeyiş ve önem arz eden balık unsuru mitolojik açıdan bu çalışmamızın konusu olmuştur. Balık Türk Mitolojisi için önemli bir unsur olmakla birlikte Altay Yaratılış Destanı’nda dünyayı taşıyan üç balık, Türk kozmolojisinde ise yeniden doğuş, bereket ve huzurun sembolüdür. Etkileşim halinde oldukları inanış ve geleneklerden de hareketle biçimlenen Türk efsanelerinde balık, derin sulardan çıkıp dünyanın yaratılmasında rol oynayan Akana olarak aktarılmıştır. Çalışmada Türk Mitolojisinin ana hatlarından kısaca bahsedilecek olup Türk Mitolojisinde yer alan hayvanlardan biri olan Balık unsuru çerçevesinde konu sınırlandırılmıştır. Bu bağlamda Türk Mitolojisinde Balık unsuru kapsamında incelenen konu, efsane, masal ve mitlerle örneklendirilerek desteklenmiştir. Bu çalışmada, Türklerin inanç, kültür, yaşayış ve ortak alanı paylaştıkları hayvanları anlamlandırışları çerçevesinde bizlere bilgi veren mitolojileri literatür tarama yöntemi ile araştırılmış ve incelenmiştir.
İTÜDERGİSİ/d, 2010
Dalga enerjisinin tahmini için belirgin dalga yüksekliği ve ortalama dalga periyotlarının bilinmesi gereklidir. Bu iki değişken aslında feç uzunluğu, rüzgâr esme süresi ve rüzgâr hızına bağlı olarak değerler almaktadır. Belirli bir feç mesafesi boyunca ve belirli bir süre zarfında sabit bir ...
"Medya ve intihar ilişkisine dönük yaklaşımlar pasif bir izleyici ön kabulünden hareket etmekte ve intiharların önlenmesi gündemiyle konuya yaklaşmaktadırlar. İntihar notunu merkeze alan yaklaşımlar da esas olarak intihar edenle ilgilenmekte, not ve izleyici arasındaki ilişkiye odaklanmamaktadırlar. İzleyici ya meselenin dışındadır, ya da özendirilmemesi gereken pasif bir özne konumundadır. Oysa, Dicle Koğacıoğlu vakasında olduğu gibi, bir intihar haberinde karşılaştığı “çok acı var, dayanamıyorum” sözü üzerine araştırmaya giriştiğini söyleyen aktif bir izleyiciyle de karşılaşılabilmektedir. Buradan hareketle aşağıda, aktif bir izleyicinin internet ortamındaki soruşturması sonucu elde ettiği verilerle yazabileceği bir hikaye serimlenecektir. Elbette bu hikaye, gerçeği yansıttığı iddiasında olmayacaktır. Böyle bir hikayeyi yazmaya elverişli yeterli detay bulunduğu, bunun da yukarıda belirtilen Türkiye medyasına ilişkin araştırma bulgusuyla örtüştüğü baştan söylenebilr. Hikayeyi yazan izleyici gibi okuyucu da, dedektif edasıyla vakayı çözme peşinde olmak yerine, hikayenin içindeki konumlanmalar ve okurken kendisinin yerleştiği konumları sorgulayabilir. Ve Koğacıoğlu’nun bıraktığının sadece bir intihar notu olmadığı ipucu üzerinden, onun yazdığı makaleleri bulma/okuma ihtiyacı duyabilir."
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kitaparası Yayınları, 2021
Anadolu University Journal of Science and Technology-A Applied Sciences and Engineering, 2015
İKLIM DEĞIŞIKLIĞI VE COĞRAFYA EĞITIMI, 2023
DÜŞÜNCE DÜNYASINDA TÜRKİZ SİYASET VE KÜLTÜR DERGİSİ, 2017
2017
Sanat Tarihi Yıllığı / Journal of Art History
Tarım Bilimleri Dergisi, 2000
Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 2016
European Journal of Science and Technology, 2021
Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi , 2020