Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Tarihi Coğrafya
…
52 pages
1 file
Origins of Ionians; Its history, borders, structures, lifestyles and architectural structures were researched within the scope of the 'Historical geography' course and a detailed presentation was prepared.
Yaşar Coşkun’a Saygı Yazıları, 2016
2016
Cografi olarak bolge; Bir kentin veya toprak parcasinin, bilincli bir belgeleme yoneltisinin sonucu olarak, isleyim, tarim, konut, yonetim, tecim vb. islevleri icin, duzen tasarimda ayrilmis alanlardan her biridir. Bir toprak parcasinin, dogal ozellikleri, nufus yapisi, kaynaklari, cikarlari acisindan turdeslik gosteren, bir butun olarak tasarlanmasinda yarar gorulen bolumudur. Sinirlandirilmis toprak parcasidir. Bolge turleri, bilimlere gore degiskenlik gosterir. Cografyacilar, Tarihciler, Sosyologlar, Matematikciler, Ekonomistler, Planlamacilar, Idareciler, Egitimciler ve bunun gibi cok fazla sayida bilim ve hizmet adami tarafindan bolge kavrami kullanilir ve her birinin bolge anlayisi farklidir. Cografi bolgeler olarak, dogal ve beseri bolgelerin tumunun birbirleriyle butunluk arz ettigi bolge demektir ve degil Turkiye’de, yeryuzunde bile boyle bir toprak parcasinin varligi dusunulemez. Dolaysiyla cografi bolge tamamen hayal urunudur. En fazla bir veya iki alt birimi bir arada go...
BETONART , 2019
Bir asır önce Atina doğası nüfus yoğunluğu ile endüstriyel dönüşümlerden etkilenmeden Atinalı mimar Dimitris Pikionis coğrafyadan bağımsız bir modernizmin yaşadıkları topraklardaki günlük alışkanlıkları olumsuz etkileyebileceğini öngörür. Mimarlık öğretmenliği sırasında coğrafyaya ve kültürüne duyduğu hassasiyeti öğrencilerine de aşılar ve üretimlerinde topoğrafya ile ruhani ve rasyonel bağlar kurar. Philopappos Tepesi ve Akropolis Tepesi Çevre Düzenleme Projesi Dimitris Pikionis’in mimari kavrayışıyla bütünleşen özgün karakterini ortaya koyabildiği bir peyzaj tasarımıdır. Pikionis sadece uygulamalarını, metinlerini veya araştırmalarını değil; bu çalışmaların özünde kavranabilecek ‘kültür ve doğa birlikteliğinde ısrarcı ve isabetli’ tutumunu da bir yaklaşım örneği olarak günümüz toplumlarına miras bırakır. / A century ago, the nature of Athens, without being affected by population density and industrial transformations, the Athenian architect Dimitris Pikionis predicts that a modernism independent of geography may adversely affect the daily life of the land which Athenians live in. During the teaching years of architecture, Pikionis also transmits his sensitivity to geography and culture to his students and establishes spiritual and rational connections with topography in his production. He does not only leave his practice, texts and researches as legacy; Dimitris Pikionis' insistence on cultural and natural unity, which can be understood by researching the essence of his work and his ecological attitude to topography, has left today's society a unique approach in both humanist and architectural sense.
Akdeniz University, 2021
MÖ 5-4. yüzyıllarda yaşamış olan Xenophon, Pers istilasından sonra Phrygia'nın satraplıklara ayrıldığını ve siyasal anlamda bölgenin ilk kez bölündüğünü aktarmıştır. Bu bağlamda Perslerin verdiği isimler neticesinde Phrygia'da idari anlamda Büyük Phrygia adlandırması ortaya çıkmıştır 123. Strabon, Midas'ın yaşamış olduğu Phrygia bölgesine Büyük Phrygia (Phrygia Magna) denildiğini ve bunun bir kısmının Galatia hâkimiyetinde olduğunu ifade etmiştir 124. MÖ 1-MS 1. yüzyıllarda yaşamış olan Romalı tarihçi Livius'ta, eserinde Büyük Phrygia'dan söz etmiştir 125. MS 2. yüzyılda yaşamış olan coğrafyacı Ptolemaios'da, Strabon'un Phrygia Epiktetos'un kentleri arasında gösterdiği yerleşimleri (Aezani, Nacolea, Cotiaeum, Midaeum, Dorylaeum), Büyük Phrygia bölgesinin kentleri olarak belirtmiştir 126. Ayrıca Stephanos Byzantinos'ta (MS 6. yüzyıl), Ankyra şehrini Büyük Phrygia sınırları içerisindeki bir Galat şehri olarak belirtmiştir 127. 19. yüzyıl araştırmacılarından Gardner ise Phrygia tarihi ile bağlantı kurarak Küçük Asya'yı üç bölgeye ayırmıştır. Birinci bölgeyi, İzmir'in çevresindeki Sipil Dağı olarak, ikinci bölgeyi Meander (Büyük Menderes) ve Sangarios (Sakarya)'un çıktıkları noktaları içine alan Büyük Phrygia (Greater Phrygia) olarak ve üçüncü bölgeyi de Troia bölgesi olarak ifade etmiştir 128. V. Sevin'de Büyük Phrygia'nın yüksek ovalarıyla batıdaki Ege bölümünün geniş vadileri arasında bir sınır oluşturduğunu belirtmiştir 129. Ramsay ise son Bizans tarihçilerinin, Büyük ve Küçük Phrygia terimini yeni bir anlamda kullanmaya başladıklarını ifade etmiş ve sonraki Büyük Phrygia tabirinin hiçbir siyasi esasa dayanmadığını ileri sürmüştür 130. 4.2. Phrygia Epiktetos/Küçük Phrygia Epiktetos sözcüğü "ilaveten kazanılmış, ilaveten fethedilmiş" anlamına gelmekte olup, Strabon, bu terimin MÖ 2. yüzyılda Pergamon ve Bithynia krallıklarının arasında gerçekleşen savaşların sonucunda ortaya çıktığını aktarmıştır. Olympos'un (bugünkü Uludağ) etrafındaki
Rumeli Tarih Arastirmalari Dergisi, 2020
Kilikia bölgesi sahip olduğu yeraltı ve yer üstü kaynaklarına ek olarak, jeopolitik konumu dolayısıyla önemini eskiçağ tarihi boyunca muhafaza etmiştir. Bu bağlamda tarihin erken dönemlerinden itibaren Mısır, Hitit ve Assurlular gibi pek çok devletin ilgisini çekmiş ve adı geçen güçlerin hâkimiyet kurmaya çalıştığı bir bölge olmuştur. MÖ 612 yılında Assur İmparatorluğu'nun yıkılması sonrasında Kilikia, Syennesis unvanı taşıyan bir dizi kral tarafından bağımsız bir şekilde idare edilmiştir. Persler, egemenlikleri esnasında Kilikia'nın stratejik konumundan ve zenginliklerinden azami oranda istifa etmişlerdir. Bu dönemde Hellenler'e karşı yürütülen savaşta Persler için önemli bir üs olan Kilikia, Pers kral Kyros tarafından işgalinden M.Ö. 401 yılına kadar geçen zaman diliminde bölge kısmi otonomiye sahip yerel krallar tarafından idare edilmiştir. Bölge MÖ 333 tarihinde meydana gelen İssos Savaşı sonrasında Büyük İskender'in hâkimiyetine girmişse de MÖ 323'deki ölümü sonrasında Kilikkia, diadokhlar arasında yaşanan çatışmalarla bağlantılı olarak sıklıkla el değiştirmiştir. Özellikle Roma'nın ortaya çıkardığı güç boşluğundan istifade eden korsanlar bir süre bölgede egemen oluşlardır. Roma, korsan sorununa çözüm bulmak gayesiyle Klikia'daki hadiselere müdahil olmuştur. Roma, uzun süre boyunca Kilikia'da gevşek bir yönetim sergilemiş olup, bölgenin idaresinde yerel yöneticilerden zaman zaman istifade etmiştir. Roma egemenliği esnasında bölgenin sınırları sıklıkla değişmiş olmasına karşın doğudaki Parthlar'a karşı bir ileri karakol olarak önemini uzun süre muhafaza etmiştir.
Yavuz Özmakas "Asya" ve "Anatoli" sözcükleri antikçağ Yunanlarınca, bilinen dünyanın diğer bölgeleri karşısında yaşadıkları alanı tanımlamak için kullandıkları adlardı. Yunanlar, Anadolu yarımadasını "doğuya uzanan topraklar üzerinde güneşin doğuşuna tanıklık eden bölge" olarak niteliyorlardı. IV. yüzyılda Hıristiyan Roma yöneticilerinin doğudaki mülklerinden söz etmek için kullanılmaya başlamasından sonra, "Anatoli" kelimesi tarihsel bir anlam kazanmıştır. 1
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 2008
Bu çalışmada Nusaybin İlçesi'nin, fiziki coğrafya özelliklerini kapsayan, yeryüzü şekilleri, iklim, hidrografya, doğal bitki örtüsü ve toprak özellikleri üzerinde durulmuştur. Orta Eosen kireçtaşlarından oluşan Mardin-Midyat eşiği, yörenin engebeli alanlarını oluşturur. Yörenin doğusunda genç bazalt lavları bulunur. Karasal iklim koşullarının etkili olduğu Nusaybin çevresinde en fazla yağış; Orta Akdeniz üzerinden gelen cephelerin etkisiyle, kış mevsimine düşer. Yörenin en önemli akarsuyu olan Çağçağa Suyu dönemsel bir akım gösterir. Yörede Doğu Anadolu palamut meşesi (Q.brandii) ve mazı meşesi (Q. infectoria) toplulukları ile bozkır vejetasyonu yer alır. Yörenin topraklarını; kurak ve yarı kurak iklim şartları altında oluşmuş, alt katında yoğun kireç birikimine sahip topraklar oluşturur.
Antİk dönemde •Isauria Bölgesi": Bugünkü· Konya· ilinin. güneyinde ·yer alan Bozkır , .Hadim,Seydişehir ve Taşkent İlçelerinin kapladığı alan ve bu alanın çevrelediği bölgeye denilmekteydi. Bu bölgenin merkezi Bozkır'da bulunan lsaura idi. Bu bölgenin Hititlerden itibaren yazılı kaynaklar ve yüzey araştırmalarından yararlanılarak tarihi ele alınmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, 2020
Ayanis’in Coğrafyası Arazi Kullanımı, Jeolojisi, Jeomorfolojisi ve Yer Seçiminin Analizi, 2021
Barış Salman Anısına Sunulan Makaleler / Studies in Memory of Barış Salman (Eds. Işık Adak Adıbelli, Gülçin İlgezdi Bertram, Kimiyoshi Matsumura, Elif Baştürk, Hüseyin Adıbelli, Turgay Yaşar Yedidağ, Hatice Asena Kızılarslanoğlu, Ömer Uzunel, Cemil Koyuncu ve Aysun Topaloğlu Uzunel), 2017
DergiPark (Istanbul University), 2022
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021, 2022
bāb Journal of Architecture and Design Vol.1, No.2, July 2020 / bāb Mimarlık ve Tasarım Dergisi Cilt 1, Sayı 2, Temmuz 2020, 2020