Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, İnternet Araştırmaları: Etik Kılavuz 3.0
İnternet Araştırmaları Birliği’nin yayımladığı bu son kılavuz,Derneğimiz tarafından “STÖ-Akademi İş Birliği” kapsamında, AB Türkiye Delegasyonu ve STGM desteğiyle Türkçeleştirilmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ağ dolayımlı ortamlarda, mobil teknolojilerin arayüzey ve uygulamalarında üretilen veriye yönelik araştırmalar artmaktadır. Bu nedenle, bu platformlar ve ortamlarda üretilen verinin sahipliği, kişisel verinin korunması ve veri-özne arasındaki ilişkinin, özneyi merkeze koyan bir etik bakış açısı ile kavranması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Derneğimizden e-kitap olarak yayınlanan Yeni Medya Araştırmalarında Etik Bakış Açısı ve Uygulamalar (Der. Binark ve Dikmen, 2020) çalışması da göz önüne alındığında, İnternet Araştırmaları: Etik Kılavuz 3.0’ın Türkçeye kazandırılmasındaki önem bir kez daha su yüzüne çıkmaktadır. Derneğimiz de bu gereklilikten hareketle, İnternet Araştırmaları: Etik Kılavuz 3.0’ın Türkçeleştirilmesine öncülük etmiştir. M. Burak Özdemir tarafından çevrilen bu metin, alanda araştırma yapacak kişilere önemli bir referans kaynağı olacaktır. Burak Özdemir’e bu titiz çevirisi için ayrıca teşekkür ederiz. İnternet Araştırmaları: Etik Kılavuz 3.0’ın, Türkiye’de iletişim bilimleri, iletişim sosyolojisi, yeni medya, sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, kamu yönetimi, halk bi- limi dahil birçok disiplinde yürütülen, disiplinleri kesen bilimsel çalışmalara veri- özne ilişkisi ve kişisel verinin korunması ve benzeri konularda yeni bir tartışma zemini oluşturacağını düşünüyor, keyifli okumalar diliyoruz.
Yeni Medya Araştırmalarında Etik Bakış Açısı ve Uygulamalar, 2020
İnternet ve sosyal medya platformları akademik araştırmalara büyük bir kaynak ve veri hazinesi sunmaktadır. Ancak bu platformlar çoğu zaman kamusal bir ortam olarak düşünülse de, bu alanda yapılan bilimsel araştırmalarda kamusal alanın ve öznenin, teknolojik bakış açısı ile dijital bir nesne olarak yeniden üretildiğine tanık oluyoruz. Bilinen kamusal alan/özel alan teorilerinin ve tanımlarının da bu anlamda gözden geçirilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. Tam da bu tartışmaları odak noktasına alan ve alanda yapılan araştırma çalışmalarına katkı sağlama düşüncesiyle “Yeni Medya Araştırmalarında Etik Bakış Açısı ve Uygulamalar” kitabı ortaya çıktı. Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. F. Mutlu Binark ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ergin Şafak Dikmen’in editörlüğünü yaptığı kitap, genç araştırmacılar Arif Ayten, Beren Kandemir, Hasan H. Kayış’ın konuya ilişkin yürüttükleri titiz çalışma ve irdelemelerin, yeni alternatifler üretme çabasının ve işbirliğinin sonucudur. Tüm yazarlara ve editörlere teşekkürler. Bu çalışmanın ortaya çıkmasına ön ayak olan ve iş birliği yaptığımız NETlab Yeni Medya Araştırmaları Laboratuvarına da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Internet bilgi yönünden zengin bir içeriğe sahip olmasına rağmen, kullanıcıların Internet'te bilgi ararken sıkıntıya düştükleri bir gerçektir. Internefi kullananların Internefi niçin ve nasıl kullandıkları konusu oldukça önemlidir. Bu çalışmada internette bilgi arama davranışları ile ilgili literatürde bulunan çalışmalara yer verilmekle birlikte, birbirinden farklı özellikler gösteren Internet kullanıcıları ve bunların Internet'i kullanım özellikleri üzerinde durulmaktadır. Ayrıca kullanıcı sistem etkileşimi, sık yapılan hatalar ve bu hataların en aza indirgenmesi için yapılması gereken kullanıcı eğitiminin önemi dile getirilmektedir.
Cumhuriyet Medical Journal, 2014
Özet Amaç. Bu çalışmada, sağlığı ilgilendiren konularda kullanımda olan ve belirlenmiş kriterlere göre seçilmiş bazı web sitelerinin şekil, içerik ve kurumsallık gibi özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem. Tanımlayıcı tipte olan bu araştırmada, Türkiye'de en sık kullanılan arama motoruna vücut sistemleri ile ilgili semptomlara ilişkin seçilmiş anahtar sözcükler verildiğinde ulaşılan web siteleri değerlendirilmiştir. Anahtar sözcükler, her bir semptom için dört adet olmak üzere "semptomun kendisi", "semptom ve koruma", "semptom ve tanı", "semptom ve tedavi" şeklinde belirlenmiştir. Anahtar sözcükler, araştırmacılar tarafından belirlenen vücut sistemleri (sinir, sindirim, kardiyovasküler, solunum, kas-iskelet, endokrin, üriner, erkek genital, kadın genital, deri ve lenfatik sistemleri) ile ilgili araştırmacıların çalıştıkları hastanenin ilgili bölümlerinin baş asistanlarına ilgilendikleri sistemle ilgili "En sık gördüğünüz beş semptomu söyler misiniz?" sorusuna verilen yanıtlara göre belirlenmiştir. Baş asistanlar tarafından ifade edilen anahtar sözcükler listelenmiş, araştırmacılar tarafından kura çekilerek beş semptom içinden üç semptom seçilmiştir. Her bir anahtar sözcük için anahtar sözcük yanında virgül kullanılarak üç farklı ek sözcük kullanılmıştır ("anahtar sözcüğün kendisi", "anahtar sözcük, korunma", "anahtar sözcük, tanı", "anahtar sözcük, tedavi"). Bir semptom için toplam dört farklı arama yapılmıştır. Toplamda, her bir sistem için 12 anahtar sözcük incelenmiştir. Her bir anahtar sözcük için reklam kullanarak üst sırada olan siteler hariç ilk 5 site değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, ilk aşamada her bir sistem için toplam 60, on sistem için ise 600 web sitesi incelenmiştir. Sitelerde çakışmalar dışarıda bırakıldığında toplamda 475 web sayfası incelenmiştir. Veri girişi ve analizi için SPSS programı kullanılmıştır. Bulgular. Araştırmaya dahil edilmiş sitelerin %92'sinde kanıta dayalı hiçbir bilgi olmadığı bulunmuştur. Bununla beraber sağlıkla ilgili bilgi veren mevcut sitelerin %40,6'sında hekime veya sağlık çalışanına yönlendirme olmaması dikkat çekmiştir. Ayrıca sitelerin %65,9'u reklam içermektedir. Araştırmacıların sadece %9,7'si web sayfalarını hastalarına önereceklerini belirtmişlerdir. Reklam içerme ve sponsor olması araştırmacıların öneri seçeneklerini etkilemiştir. Sonuç. Sonuç olarak sağlık/hastalıkla ilgili web sitelerinin kullanıcıları için ticari kaygılardan bağımsız olarak yararlı olabilmeleri için gelişmeye/iyileşmeye gereksinimi bulunmaktadır.
Ankara, Nobel Yayıncılık, 2007
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde gelişmeye başlayan ve büyük bir ivmeyle dünya çapına yayılan iletişim araçlarından biri internettir. İnternet hayatın her alanında değişikliklere neden olmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri sadece ulusların milli düzenlerini değil, tüm uluslar arası toplum düzenini etkilemektedir. Bu değişim hukuk alanında da kendisini göstermektedir. İnternet kullanımında sorumluluk bilinci ile davranılmaması, hukuk normlarının ihlaline yol açmaktadır. Örneğin, çocuk pornografisi, hakaret, sahtecilik gibi konularda sorumluluğun belirlenmesi sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmamızda internet ile ilgili ceza hukuku sorunları, internet servis sağlayıcıların cezai sorumlulukları uluslar arası örgütlerin çalışmaları da göz önüne alınarak irdelenmiştir. İnternetin hukuksal boyutu ile ilgili sorunlara çözüm önerileri getirilmiştir.
2023
Kültür, anlaşılabilmesi için yapısı itibariyle yerinde gözlem gerektiren, araştırmaya konu olan toplulukların, grupların yaşam pratiklerine ortak olmayı, birlikte yaşamayı ve hissetmeyi gerektiren bir olgudur. Nitel araştırma yöntemlerinden biri olan etnografik araştırma da araştırmacının konu aldığı kültürlerin bizzat içerisinde yer alarak, aktörlerin yaşamlarını doğrudan gözlem imkânı bulduğu, verilerin bu gözlem ve görüşmelere dayandığı bir araştırma yöntemidir. Uzun bir süreçte gerçekleşen, kimi zaman araştırmacının dahil olduğu toplumun bir üyesi gibi davrandığı kimi zaman ise doğrudan bir araştırmacı kimliğiyle o topluluğa dahil olduğu katılımlı gözlemlerden oluşur. İlk zamanlar antropoloji çalışmalarında sıklıkla kullanılmış olsa da günümüzde psikoloji, sosyoloji gibi çeşitli sosyal bilimlerde de aktif olarak kullanıldığı ve hatta internet ağ bağlantılarının gelişmesiyle birlikte sosyal hayatın bu ağlara taşınması sonucu netnografi gibi yeni türlerin de ortaya çıktığı görülmektedir. Bu doğrultuda çalışmada ilk olarak etnografinin ortaya çıkış hikayesine değinilmiş, tarihçesi ele alınmıştır. Sonrasında bu araştırma türünün sağladığı olanaklar ve sınırlılıkları, kullanım alanları, ne tür veriler sağladığı, bu verilerin analizi yapılırken dikkat edilmesi gerekenler, sosyolojideki yeri ve bu konuda yapılmış olan çalışmalardan bahsedilmiştir. Son olarak etnografinin günümüzdeki kullanım alanları da göz önünde bulundurularak bir sonuç ve tartışma yapılmıştır.
1. Uluslararası Medya ve Kültürel Çalışmalar Konferansı, “Dijital Dünyada İletişim, Sanat ve Kültür”, Konferans Bildiri Kitapçığı, 2021
Bireylerin ve kurumların mesleklerini doğru bir biçimde yapması için geliştirilen etik ilkeler çalışan kişilere rehber olması nedeniyle büyük öneme sahiptir. Bütün sektörler adına kıymetli olan bu değerler söz konusu gazetecilik olunca ise ayrı bir önem teşkil etmektedir. Topluma gelişmeler hakkında içerikler sunan ve bu yönüyle kamuoyunun gündemini de belirleyen basının etik değerlere sahip olması ve uyması elzemdir. Öyle ki günümüzde internet gazeteciliğinin ön plana çıkmasıyla birlikte etik ilkelerin olması daha önemli bir hale gelmiştir. Bu öneme istinaden araştırmada, Türkiye’deki internet gazeteleri etik ilkeleri bağlamında incelenmiştir. Bu doğrultuda araştırmada ele alınan internet gazetelerinin kurumsal sitelerinde etik ilkelere yer verip vermediğini saptamak amaçlanmaktadır. Bununla birlikte etik kodlara sahip olan internet gazetelerinin hangi ilkelere ağırlık verdiğini ortaya koymak çalışmanın bir diğer hedefini oluşturmaktadır. İnternet gazetelerinin etik konusundaki hassasiyetini yansıtması nedeniyle önemli olan araştırmada tekelleşmenin görüldüğü gazeteler incelemenin dışında tutulmuştur. Bu doğrultuda çalışmada ele alınan haber mecraları iki kategori üzerinden incelenmiş ve elde edilen bulgular üzerinden yorumlanmıştır. 37 farklı internet ortamının incelendiği araştırmanın sonucunda, etik ilkelere yer veren gazete sayısının 10 olduğu saptanırken etik kodları bulunmayan gazetelerin sayısının ise 27 olduğu belirlenmiştir. Öte yandan etik ilkelere yer veren internet gazetelerinde en fazla; tarafsızlık, bağımsızlık, doğruluk ve özgürlük gibi haberciliğin temel değerlerine vurgu yapıldığı görülmüştür.
Kitaplar, metodolojinin (yöntem bilgisi), araştırma yaklaşımlarının, desenlerin ve yöntemlerin ne olduğuna dair geniş yelpazede bilgi sunma kapasitesine sahiptirler. Bilimsel bir araştırmanın nasıl yapılacağını hem teorik hem de uygulamalı olarak detaylı anlatırlar (Molina-Azorin & Fetters, 2022: 8). Son bir kaç yıldır metodoloji, araştırma yaklaşımları ve bilimsel yöntemleri detaylı anlatan Türkçe kitapların basımında bir artış olduğu söylenebilir. Araştırma yaklaşımları başlığı altında nicel, nitel ve karma yöntemleri hep bir arada ele alan ya da her bir yaklaşımı tekil olarak ele alan kitaplar telif olarak neşredilmekte ya da Türkçe'ye tercüme edilmektedir. Bu tercüme faaliyetlerinin Türkçe bilimsel yöntem literatürünü zenginleştirdiği düşünülebilir. Bu çalışmada sosyal bilimlere yönelik metodoloji ve araştırma yaklaşımlarının anlaşılmasında Türkçe literatürü zenginleştirdiğini iddia ettiğimiz dört tercüme kitaptan yola çıkarak araştırma yaklaşımları ele alınmıştır. Seçtiğimiz bu dört kitabın metodoloji ve metot konusuna nasıl odaklandıkları aktarılmış; nicel, nitel ve karma yöntem yaklaşımları ele alınmıştır. Ele alınan bu kitapların yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrenciler için faydalı temel rehber kaynaklar olacağı iddia edilmektedir.
Kontrol edilemeyen ve üstel biçimde büyümekte olan Internet'in karakteristik özellikleri son yıllarda yapılan çalışmalarla ortaya konmaktadır. Bu bağlamda küçük dünya ağları (small world networks) genel olarak bu tipten ağlarda model olarak seçilmektedir. Küçük dünya ağları kullanılarak Internetin çapı ve büyümesinin güç kanununa bağlı olduğu elde edilmiştir. Genel olarak bilgisayar ağlarını çizgelerle ifade ederek özelliklerini bulur veya çizge kuramında fayadalanarak bazı sonuçlara varırız. Konu bilgisayar ağı Internet olunca yüzbinlerce sonlu bilgisayar ağının gelişi güzel birbiri ile bağlanması ile ortaya çıkan ağın yapısal analizini çizge kuramı ile yapmak zorlaşır. Burada yapısal analizden kastedilen, çizgedeki düğümlerin komşulukları, yolların ortalama uzunlukları, ve düğümlerin çizge içinde dağılımları gibi kavramlardır. Bu makalede internet iki yönden, fakat ayni yöntem kullanılarak irdelenecektir. Önce internette var olan bir web-sayfasındaki linklerin hangi sayfalara yönledikleri, konu ilişkiler açısından ele alınıp internet linkler çizgesi veya haritasının ne şekilde olduğu ve nasıl büyüdüğü incelenecektir. Doğal olarak web sayfalarında linkler için tıpkı canlılarda olduğu gibi sonlu bir ömür süresi vereceğiz. Daha sonra Internetin yapısının dünya ülkelerinin komşuluklarına, lisan ve kültürlerine ve ticari ilişkilerine bakarak nasıl gelişmekte olduğuna bakacağız. Bir örnek vermek gerekirse web-linkleri ve ağların fiziksel komşuluğu açısından orta doğudaki bir ülkenin güney amerikadaki bir ülkenin internet açısından ilişkisi ihmal edilecek kadar küçüktür. Bu kavramı ağların ilişkisel yapılarında kullanırken Peter R. Gould'un 1966 yılında ortaya attığı mentalite (anlayış) haritalarından faydalanarak mentalite ağları için uyguladık. Doğal olarak fiziksel bir ağın kullanıcılar açısından karşı düşen mentalite ağı fiziksel ağdan büyük değişikler arzeder. Yukardakine benzer bir örnek vermek gerekirse, Türkiye'deki bir internet kullanıcısının internet üzerinden New York Times gazetesini okuma olasılığı İngiltere'deki internet kullanıcısına göre ihmal edilebilir. Benzer şekilde İngiltere'deki ayni kişininin New York'ta yaşayan kişiye göre New York Times'ı internet üzerinden okuma olasılığı her ikisinin de ayni dili kullanmalarına karşın ihmal edilebilir. Burada anlatılanların ışığında Internet'in kaotik büyümesinde ağ yoğunlu ve coğrafik bölgeler arasındaki ilişki faktörünün önemli parametreler olduğu sonucuna varırız. Değişik modeller altında internetin nasıl büyümekte olduğu makalenin son bölümünde verilmiştir.
BİLİMSEL PAYLAŞIM YAPAN SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA ETİK VE İNTİHAL ARAŞTIRMASI, 2019
ÖZET Günümüzde birçok veri tabanında sosyal ağ siteleri ve sosyal medya uygulamalarında bilgiyi elde etme, kullanma ve paylaşmada önemli sorunlar dikkat çekmektedir. Bu sorunların başlıcaları etik ve intihal olgusu üzerine olanlardır. İntihal olayları salt yaygın eğitim sahası olan web ortamları ile sınırlı kalmamaktadır. Bu ortamlardan faydalanan formal eğitim kapsamında lisans, lisansüstü çalışmalara da yansımaktadır. Dahası bu yansıma akademik ortamlarda da yaygınlık kazanmıştır. Bu problem başlı başına hem iletişimsel hem de bilimsel etik ilkeler açısından oldukça ciddi bir sorundur. İntihal ile ilgili ulusal ve uluslararası literatür incelendiğinde ağırlıklı olarak intihal olaylarında kasıtlı veya kasıtsız olmadan yapıldığı dikkat çeker. Bu bakımdan çalışmanın amacı, sosyal medya platformlarında yapılan intihal olaylarının yaygınlığını incelemek, sebeplerini ortaya çıkarmak ve çözüm önerileri sunmaktır. Çalışma kapsamında toplamda 100 internet sitesi analiz edilmiştir. İntihal analizinde "Plagiarism Detector" web tabanlı intihal tespit yazılımı kullanılmıştır. Bu yazılım, bir internet sitesini veya en fazla 1000 kelime içeren metinleri çevrimiçi olarak, internetteki benzer metinlerle olan oranını kullanıcıya ücretsiz olarak sunmaktadır. Web tabanlı çevrimiçi intihal tespit yazılımında incelenen 100 adet internet sitesi içinde, en çok okunan ya da en çok erişim alan paylaşımlar seçilmeye çalışılmıştır. Yazılım içinde taranan kelime aralığı 150 ile 980 arasında olup, daha çok 400 ve üzeri olan kelime sayısına sahip paylaşımlar analiz edilmiştir. Elde edilen yüzdelik oranlar Excel programı üzerinde düzenlenmiş ve tablo haline getirilmiş ardından açıklamaları yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal medya, bilimsel bilgi, etik, intihal, yayın hukuku ABSTRACT Today, in many databases, social networking sites and social media applications, significant problems are encountered in obtaining, using and sharing information. The most important of these problems are ethics and plagiarism. Plagiarism incidents are not limited to web environments that are the only common educational sites. Within the scope of formal education, benefiting from these environments is reflected in undergraduate and graduate studies. Moreover, this reflection has become widespread in academic environments. This problem is quite a problem in terms of both communicative and scientific ethical principles. When the national and international literature on plagiarism is examined, it is noteworthy that predominantly plagiarism was done intentionally or unintentionally. In this respect, the aim of the study is to examine the prevalence of plagiarism events on social media platforms, reveal the reasons and offer solutions. 100 internet sites were analysed. "Plagiarism Detector" web based plagiarism detection software was used in plagiarism analysis. This software offers a website or a free online version of up to 1000 words to the user with similar texts on the Internet. In the 100 web-based online plagiarism detection software, 100 web sites have been tried to be selected as the most read or most accessible shares. The range of words scanned within the software is between 150 and 980, and the number of words with more than 400 words is analysed. The percentage ratios obtained were arranged and tabulated on the Excel program and then explanations were made.
Nitel araştırma alanının bilim adamları tarafından açıklanan tek bir ilkeler kümesinin ötesinde olduğunu keşfetmek fazla zaman almadı. Aslında nitel araştırmanın önemli gerilimler, çelişki ve tereddütler tarafından tanımlandığını keşfettik. Bu gerilimler, alandaki kavram ve tanımlar arasında ileri-geri hareket etmektedirler. 1 Norman K. Denzin -Yvonna S. Lincoln Çığır açan bilimsel keşifler, araştırma yöntemlerindeki tekdüzeliği ve tutuculuğu reddeden ve yaratıcılık içeren süreçlerin sonunda ortaya çıkmıştır. 2
Özet Bu çalışma, fen eğitiminde nitel araştırmalara ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır. İçerik olarak nitel araştırmaların doğası ve bizim anlama becerimizi, nitel araştırmanın çeşitlerini nicel araştırmalarla karşılaştırarak yapılması ve nasıl yazılacağının yazılmış örneklerin incelenmesi ile yapılacaktır. Nitel araştırmaların doğasının anlaşılması için sunulan örnek makalelerin ve kitapların yer alması ile bu içerikte bir derse rehberlik etmek amaçlanmıştır.
Whilst the internet is providing new experiences for children and adults as a part of daily life, when used unconsciously it can cause some problems especially for children. This study aims to reveal the negativities that the 4th and 5th grade students face whilst they are researching their homework on the internet and what they do in this case. The design of the study is fully mixed concurrent equal status design. Survey method was used for quantitative dimension and phenomenology was used for qualitative dimension of this design. The quantitative study group of the research constitutes 417 children. 15 students were selected from quantitative study group according to criterion sampling for the interviews. The quantitative data were collected by a questionnaire developed by researchers. The questionnaire data were analyzed via percentage, frequency and chi square statistical techniques. Qualitative data of the study were collected by semi-structured interviews and analyzed by using thematic analysis. It was found that coming across sexual content whilst researching their homework on the internet, seeing websites giving information about terror and being asked money in exchange for doing homework differ according to variable of gender and having access to the internet at home. Girls expressed that they had more these negative experiences comparing with boys. In the quantitative dimension, children stated that they would share their negative experiences with polices and teachers rather than sharing with their families. In the qualitative dimension, it was revealed that negative experiences faced by children are coming across sexual content, unwanted advertisements, virus, friendship requests, chat requests, and not being able to find appropriate information. In the interviews, all of the children stated that they would share their negative experiences faced on the internet with their families. On the basis of the rsults of this study, it can be said that some qualitative and quantitative researches can be conducted for revealing the parents’ and teachers’ opinions about the children’s negative experiences and their responses to these experiences in the future.
International Journal of Human Sciences, 2015
In the context of computer forensics, computer is merely the one of the devices that can be used to commit IT crime. Nowadays, there is an increase related to IT crimes committed consciously or unconsciously. In addition, cyber crimes can be committed through a variety of electronic devices. In related to this matter, there are some legal regulations in both Turkish Penal Code and Law of Criminal Procedure.In the globalizing world, together with expansion of use of Internet quickly, uncontrolled and unconsciously, dimension of IT crimes have become beyond the country’s border and cooperation with each of the countries to struggle with this issue has become compulsory. Indeed, as investigation are getting deeper, a computer crime that seems to have been commited in a country through misleading IP addresses can be observed that this crime actually had been committed in an another country.In an investigation or prosecution phase of a committed cyber crime, searching on the computer, co...
AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2019
Halkla ilişkiler; kurumsal amaçlar ve toplum beklentileri arasında sürekli uyumusağlamak için hem içsel hem de dışsal paydaşlar ile iletişimi koordine etmektedir. Bu bağlamdahalkla ilişkiler, web siteleri ve sosyal medya platformlarını tanıtım aracı olarak kullanmaktadır.Buçalışmada Anahtar Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı ve Alfa Pazar Araştırma ve Danışmanlık araştırma şirketlerinin web siteleri, Facebook ve Twitter sosyal medya araçları içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı araştırma şirketlerinin web sitelerini ve sosyal medyayı kullanma derecelerini ve sebeplerini inceleyerek web sitelerinin ve sosyal medyanın halkla ilişkiler aracı olarak iletişim alanındaki önemini ortaya çıkarmak ve bu sayede iletişim alanına katkıda bulunmaktır. Bu araştırma psikoloji tabanlı eğitimler veren araştırma şirketleri üzerine olmasından dolayı Anahtar Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı ve Alfa Pazar Araştırma ve Danışmanlık araştırma şirketlerinin web siteleri ve sosyal medya hesapları arasından Facebook ve Twitter ile sınırlandırılmıştır. Araştırmada web siteleri ve sosyal medya hesapları içerik çözümlemesi yöntemiyle analiz edilmiştir. Bununla birlikte araştırmada Peirce’in göstergebilim yönteminden yararlanılmıştır. Bu çalışmada araştırma şirketlerinin web sitesi ve sosyal medyayı eğitim amacıyla kullandıkları, halkla ilişkiler ve tanıtım amacıyla kullanmadıkları sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak iyi bir web sitesinin doğruluk, yetkinlik, güncellik, erişim, tarafsızlık özelliklerine sahip olduğu bilinmektedir. Araştırma şirketleri halkla ilişkiler ve pazarlama aracı olarak web sitelerini ve sosyal medya platformlarını etkin kullanamamaktadır.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - DTCF Dergisi, 2017
Kurumların iş ve işlem süreçlerinde üretilen belgelerin ve dokümanların üretim aşamasını denetleyen, saklanmasını, korunmasını ve erişilir kılınmasını sağlayan arşivcilerin, mesleki etik kuralları, genel olarak arşivciliğin ulusal/uluslararası norm ve standartlar ile ilgili mevzuat (anayasa, uluslararası antlaşmalar, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik vb.) çerçevesinde belirlenmektedir. Birçok ülkenin arşivcilik mesleğine ilişkin etik kuralları bulunmaktadır.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde insanlar bilgiye kolay bir şekilde ulaşma, rutin işlerini kolaylaştırma ve ihtiyaçlarını karşılamada internetten yararlanmaktadır. İnternet ortamı bireylere çeşitli avantajlar sunmaktadır. İnternetin yaygın kullanımı bireylere birtakım avantajlar sağlamasının yanında birtakım olumsuzluklara da sebep olmaktadır. Çünkü bazı bireyler internet kullanımını sınırlandırabilirken, bazı bireyler internet kullanımını sınırlandırmakta güçlük çekmektedir. Bu durum da problemli internet kullanımına yol açmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması ile yürütülen bu çalışmada problemli internet kullanımının ilkokul ve ortaokul sınıf ortamlarına etkileri araştırılmıştır. Katılımcılar, Türkiye'de Batı Karadeniz Bölgesinde Zonguldak ilinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilkokul ve ortaokullarda görev yapan kadrolu öğretmenlerdir. Araştırma sonunda; öğrencilerin internet ortamıyla çok daha erken yaşlarda tanıştıkları, internet ortamıyla birlikte meydana gelen birtakım olumsuzlukların tespit edilmemesi halinde artarak devam ettikleri görülmektedir. İlkokul ve ortaokul öğrencilerin gelişim ve yaş grubu özelliklerinin farklı olması nedeniyle problemli internet kullanımının sınıf ortamında oluşturduğu etkiler farklılaşmaktadır. İlkokulda problemli internet kullanımı sınıf ortamını orta şiddette etkilerken, ortaokulda bu oran yüksek şiddettedir. Problemli internet kullanımı ilkokulda sınıf yönetimini çok fazla etkilememekte, ortaokullarda sınıf yönetimini zorlaştırmaktadır. Sınıf yönetimi konusunda tecrübeye sahip olmayan öğretmenler, bu durumla baş etmede çözümsüz kalmaktadır. Problemli internet kullanımı akran ilişkilerini olumsuz yönde etkilemekte, özellikle ortaokullarda akran zorbalığı sonucu oluşan olumsuz davranışlar sınıf ortamını da bozmaktadır. Bu durum öğrencilerin derse katılımlarını ve derse karşı motivasyonlarını da olumsuz yönde etkileyerek akademik başarıyı düşürmektedir. Problemli internet kullanımına sahip olan öğrenciler sınıf kurallarına da uymamakta, bu durum olumsuz bir sınıf iklimine yol açmaktadır. Problemli internet kullanımına sahip olan öğrencilerin sahip olduğu davranış özelliklerini ve çözüm yollarını bilmek, gelecekte öğretmen adaylarına da kolaylık sağlayacaktır. Problemli internet kullanımının önemli başlangıç noktalarından birinin aileler olduğu tespit edilmiştir. Bu durum teknolojinin özellikle internetin bilinçli kullanımı konusunda veli eğitimlerinin artırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle okullarda rehber öğretmenlerin bu konuda yapılan çalışmaları artırması verimli sonuçlar üretebilir.
Sosyal Bilimci Gözüyle Pandemi, 2020
Karikatürler gerçeği esas anlamının dışında yan anlamıyla da yansıtan, bu sırada insanları güldürdüğü kadar düşündüren bir öze sahiptir. Dünyada olup biten, insan hayatını etkileyen küçüğünden büyüğüne tüm olaylar karikatürlerde dile getirilebilmekte, kimi zaman açık, kimi zaman örtülü bir dille aktarılabilmektedir. Dolayısıyla karikatürler sayesinde insanlar düşün dünyalarında farklı bir pencere açabilmekte, yaşanan her şeyi anlamlandırmakta karikatürlerden faydalanabilmektedir. Karikatürlerin insanın düşün dünyası üzerindeki bu gücü son dönemde yaşanılan pandemi sürecinde de kendini göstermektedir. Covid-19 pandemisine ilişkin yayınlanan tüm içerikler, virüsün nasıl yayıldığı, kamuoyunun gündemini ne şekilde işgal ettiği, kimin sorumlu olduğu, alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığı gibi toplumun ortak beyninde ortaya çıkan tüm soru işaretleri karikatürlerde de kendini göstermektedir. Karikatürler Covid-19 sürecinden bu yana yaşanan her şeyi farklı boyutlarıyla irdelemekte, bazen gülecek bir şeyler sunmakta, bazen de sadece bir görselle kamuoyuna etkili sorular sorabilmekte, etkili eleştiriler yapabilmektedir. Karikatürler hem bireysel hem de toplumsal mesajları iletmekte, dünyanın şu anki halini de resmetmektedir. Bu anlamda küreselleşme ile birlikte gündeme gelen yeni dünya düzenine ilişkin düşünsel iradenin, karikatürlerde de farklı boyutlarıyla tartışıldığı ve eleştirildiği gözlenmektedir. Bu çalışmada söylenmek istenen * Dr. Öğr. Üyesi, [email protected] AYAZ 458 şeyi kısaca ve etkili bir şekilde söyleyen karikatürlerin dilinden Covid-19’un nasıl aktarıldığı, mizah, eleştiri ve siyasi unsurları da değerlendirilerek irdelenmiştir. Dolayısıyla karikatürlerde kişi bazlı eleştirilerin yanında topumun düşün dünyasına yönelik eleştirilerin de ortaya konması amaçlanmaktadır. Ortaya çıkan bulguların nasıl bir dünyada yaşadığımız konusunda bizi düşünmeye sevk edeceği düşünülmektedir.
2003
Özet Bu çalışmanın amacı öğrencilerin bilgi arama ve iletişim ortamı olarak İnternet’i kullanım biçimlerinin bazı öğrenci özellikleri yönünden incelenmesidir. Çalışma nitel olarak tasarlanmıştır. Veriler on öğrenci üzerinde yapılan görüşmeler, gözlemler ve doküman analizlerinden oluşmuştur. Çalışma sonuçlarına göre öğrencilerin bilgi arama tarzları ile bilgi arama stratejileri arasında bir ilişki gözlemlenmiştir. Amaç yönlü bilgi arama stratejisini kullanan öğrencilerin planlı ve amaçlı arama tarzlarını kullandıkları, buna karşın veri yönlü bilgi arama stratejilerini izleyen öğrencilerin daha çok tarama tarzlarında yüzeysel bilgi arama tiplerini kullandıkları görülmüştür. Buna ek olarak öğrencilerin İnternet’i belirli koşullar sağlandığında kütüphaneye ve diğer kaynaklara tercih ettikleri izlenimi edinilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.