Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, İDİL Sanat ve Dil Dergisi
https://doi.org/10.7816/idil-09-68-08…
15 pages
1 file
Çalışma alanı olarak seçilen Nevşehir ili Derinkuyu ilçesine bağlı Suvermez Köyü, Kapadokya Bölgesi'nin merkezinde yer almaktadır. Bölge geçmişten günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş, sahip olduğu kültürel miras değerleriyle göz önünde olmuştur. Geçmişte yaşamış yöre halkının inanç, yaşayış, dil, din, kültür, etnik köken gibi farklılıklarının sentezini yansıtan mimari miras, tarihsel süreçte kısmen zarar görmüş olsa da özellikli yerini korumaktadır. Yapılan çalışmada, döneminin taş ustalarının ince işçiliklerini sergiledikleri geleneksel eserlerin mimari özellikleri incelenmiştir. Her bir yapının, kendine has bir kimliği bulunmakla birlikte yapılar bağlamıyla da bir bütündür. Örneklem için seçilen alanlar incelendiğinde, nitelikli mimari özelliklere sahip olan Suvermez Köyü'nün bağlı olduğu ilçe Derinkuyu ile neredeyse aynı özellikte yapı tipolojisine sahip olduğu anlaşılmıştır. Sivil ve anıtsal mimari yapılar yerel malzeme kullanımı, kat sayısı, cephe açıklığı, yaklaşım olarak benzerlik göstermesine karşın, kütle ebatları olarak farklılık göstermektedir. Örneklem olarak seçilen yörede yer alan yapı özelliklerinin analiz edilmesinin amaçlandığı bu çalışmada kullanılan yöntem; yerinde gözlemler, literatür taramaları ve arşiv araştırma çalışmalarıdır. Sonuç olarak, tarihi dokuların sahip olduğu özgün değere dikkat çekilerek, belgeleme ve koruma çalışmalarının belirgin düzeyde artırılması, kırsal alanların günümüz koruma yaklaşımına uygun olarak, içinde bulunduğu çevre ile bir bütün olarak korunması ve yaşatılması gerektiği düşünülmektedir.
3. SADA Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2019
Tarihi yapı, sahip olduğu çevre ile bir bütündür. Tarihi çevrede, tarihi yapıların tipolojisini ve mekân özelliklerini etkileyen çok sayıda bileşen bulunmaktadır. Bunların başında, insan gereksinimleri, kültürel ve dini değerler, iklim ve topoğrafya gelmektedir. Bu bileşenler, yapıların mekân özelliklerinden, cephe özelliklerine, diğer yapılarla ilişkisine, gabarisinden kat sayısına kadar birçok özelliğini etkilemektedir. Tarihi dokuda yer alan yapılarda, ortak ihtiyaçlar sonucunda ortak bir dil oluşsa da, sahip olunan dini inançlar ve statüler sonucu bazı farklılıklar meydana gelebilmektedir. Tarihi yapılar, modern mimarinin tek düzeliğinin aksine özgün bir kimliği olan, günümüz yapılarından farklı detaylar barındıran, plan şeması, cephe ve mekân kurguları, detayları, yapım sistem ve malzemeleri açısından yöresel unsurlara sahip, yapı tekelinde ve doku bütününde niteliklerini okutan özelliktedir. Araştırma bölgesi olarak seçilen Nevşehir ili, Derinkuyu ilçesine bağlı, Suvermez Köyü’nde bulunan tarihi doku özgün bir mimari üsluba sahiptir. Tek hacimli yaşama birimi ve ek yapılardan oluşan, gusülhanenin niş biçiminde bu birimde konumlandırıldığı, ambar, ahır, ocak, tandır gibi yapı öğeleri, hayat adı verilen bahçesi bulunan, düz damlı, cephe ifadeleri kuvvetli, açıklıkları kontrollü, işlemeleri yerel malzemenin oyularak elde edildiği nitelikli ve ince işçilikli yapılar Suvermez Köyü’nde yer almaktadır. Çalışma kapsamı, bu özgün tarihi dokunun sahip olduğu mimari mirasın ve mekân özelliklerinin, incelenip araştırılarak analiz edilmesini ve belgelenmesini içermektedir. Yöntemi ise, kaynak araştırmaları, fotoğraf ile belgeleme, arşiv kayıtları ve yerinde yapılan incelemeler ve bunları yansıtan çizimlerdir. Çalışmanın amacı, farklı kültürlere ve farklı etnik kökenlere ev sahipliği yapmış, önemli bir tarihi geçmişi bulunan dokunun, özgün niteliklerinin varlığı konusundaki farkındalığın artırılarak, belgeleme sonrası koruma aşamalarına geçilmesi ve yapıların yaşatılabilmesi umuduyla gerekli bilgi aktarımının yapılmasıdır.
Turkish Studies, 2024
The studies on the Barak culture in Gaziantep are mostly conducted on the “intangible heritage of rural areas”. In addition, although there are studies on rural architectural heritage, they are few and not in detail to reveal the "Gaziantep Barak architectural space". In this context, the Tüzel Neighborhood (Village) was chosen among the Oğuzeli villages. Another reason for studying the Tüzel Neighborhood is that there are houses in the masonry adobe construction system that continue to survive without collapsing. This study aims to document and analyse the rural architecture and pattern characteristics of "Tüzel Village", where Barak rural architecture can be seen. In addition, it aims to answer the following questions to contribute to documentation studies of the "Barak rural architectural heritage”: How is the rural house architecture specialized in the settlements where the Barak culture is kept alive? Can a "Barak house" be defined? The study was conducted in four stages: on-site identification of rural settlement patterns, completion of inventory forms for 8 masonry adobe construction systems houses, rural architectural analysis of Tüzel Village, and interviews on the conservation problems of Tüzel Village and its rural architectural heritage. Ethics committee permission was obtained for the study according to the decision of Kocaeli University Rectorate Science and Engineering Sciences Ethics Committee dated 14/03/2024 and numbered E-20189260-100-566427.In the rural settlement pattern analysis conducted in Tüzel Neighbourhood (Tüzel + Küçük Tüzel/Darıca Village), it was observed that there are 26 masonry adobe construction system houses (24 Tüzel + 2 Küçük Tüzel/ Darıca). Among these, single-story houses built using the Adobe construction system are the majority. Because of the findings obtained, the "rural pattern and architectural characteristics of Gaziantep / Oğuzeli / Tüzel Village where Barak rural architecture can be seen" were revealed. The questions asked at the beginning of the study were answered by comparing the studies on the rural architectural heritage of Gaziantep and the houses built using the masonry adobe construction system in Anatolian villages with the "Tüzel Village houses". In addition, suggestions been developed for the protection of the rural architectural heritage of Tüzel Village based on the identified problems.
Yüksek Lisans Tezi, 2019
Kültürel peyzaj alanları, dünyada kırsal alanlarda kısıtlı imkânlar ile ortaya çıkmış belirli bir yaşam kültürünü sunan alanlardır. Kaybolma riski altında bulunan kırsal alanlardaki tarihi yapıların için koruması çalışmaları 20. yüzyılda başlamıştır. Dünyada ve Türkiye’de kırsal mimarinin korunması ve sürdürülebilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. İznik, tarihi kent dokusunun yanı sıra kırsal alanlarında büyük ölçüde mimari mirasa sahip bir şehirdir. Yerlilerin ve göçmenlerin oluşturduğu kozmopolit nüfus dokusu, köylerde çok çeşitli yapıların inşa edilmesine ortam hazırlamıştır. Yaşam faaliyetlerinin ve üretimin kır dokusuna yansımalarını köylerde görülmektedir. Hisardere Köyü, ahşap ve kerpiç malzeme kullanımı ile geleneksel tekniklerle inşa edilen yapılardan meydana gelmektedir. Fakat günümüzde geleneksel dokusunu kaybetmek üzere olan bir kırsal yerleşimdir. Yapılan belgeleme ve analiz çalışmalarının verimli olabilmesi için Hisardere Köyü için koruma planı hazırlanması gerekmektedir. Bu plan için oluşturulan taslak, dünyada ve Türkiye'de uygulanan örneklerden yola çıkılarak, hibelerin sağlanmasına yönelik olmuştur. "Hisardere Köyü Koruma Derneği" isimli sivil toplum kuruluşunun, köyün ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğine katkı sağlaması hedeflenmiştir.
Tüba-Ked, 2015
Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Tarsus, elverişli arazileri ile tarih boyunca Anadolu'nun önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olmuştur. Ancak, endüstri devrimi ile tarımdaki makineleşme ve sonrasında devletin tarımı destekleme politikalarını geri çekmesiyle tarım sektörü giderek önemini kaybetmiştir. Osmanlı'da başlayıp Cumhuriyet döneminde devam eden, özellikle 1950'lerden sonra daha etkili olan bu durum, birçok üretim merkezinde olduğu gibi Tarsus ve çevresinde de tarımsal üretimi güçleştirmiş, büyük bir çoğunluğu kırsal alanlarda yaşayan köylü, kent merkezlerine göç etmiştir. Böylece, bir yandan kırsal alanlardaki yaşam yok olurken, bir yanda da köylünün bulunduğu bölgeye ait yerel kimliğini yansıtan geleneksel mimari / kırsal yapılar terk edilmeye başlanmıştır.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2022
Kırsal yerleşimler bulundukları yörenin iklimi ve topoğrafyası ile uyumlu, toplumun inanç, gelenek-görenek, yaşam kültürü ve ekonomik yapısını yansıtan, kendine özgü mimari karakteri bulunan yerleşimlerdir. Kırdan kente olan göç, sanayinin, yaşam ve üretim şeklinin değişimi gibi çeşitli sebeplerle günümüzde kırsal yerleşimlerde nüfus hızla azalmış ve bu yerleşimler hızlı bir bozulma sürecine girmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarihi kent merkezleri kadar kırsal yerleşim alanları ile de dikkati çekmektedir. Günümüzde bu önemli kültür mirasının korunması aşamasında sorunlar yaşanmakta, kentler gibi kırsal yerleşimler de mimari kimliğini büyük ölçüde yitirmektedir. Birçok köy belgelenmeden yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Germuş Köyü, günümüzde Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda yer alan, Haliliye ilçesine bağlı bir mahalle (Dağeteği Mahallesi) yerleşimidir. Kent merkezine 10 km, Göbeklitepe’ye 8 km uzaklıkta bulunmaktadır. Germuş Köyü’nün ne zaman kurulduğu ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. 1900’lerde bir Ermeni kasabası olan köy, 1915 yılında Ermenilerin Musul ve Halep’e göç etmesinden sonra bir süre kullanılmamıştır. Germuş Köyü, Cumhuriyetin kurulmasından sonra, Atatürk tarafından, Urfa’nın kurtuluşuna büyük katkılar sağlamış olan Iraklı Uceymi Sadun Paşa’ya hibe edilmiştir. ‘Kamurc/Garmuç/Garmooch’ gibi adlarla anılan ve Ermenice ‘Gamurç’ yani ‘Köprü’ anlamına gelen Germuş Köyü arkeolojik alanları, kilisesi, geleneksel konut dokusu ve sosyal sürdürülebilirlik açısından önemli olan ve varlığını hala sürdüren köy yaşantısı gibi değerleri ile günümüzde de önemini koruyan bir yerleşim yeridir. Bu çalışmanın amacı, yeterli belgeleme ve koruma çalışması yapılmamış ve hızlı bir bozulma sürecine girmiş olan Germuş Köyü’nde yer alan geleneksel sivil mimarlık örneklerini belgelemek, koruma sorunlarını tespit etmek ve köyün sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla turizmle yeniden canlandırılmasına yönelik öneriler sunmaktır. Çalışma kapsamında ilk olarak yazılı ve sözlü kaynaklardan köyün tarihi araştırılmıştır. İkinci aşamada yerinde tespit ve gözlem yapılarak geleneksel yapıların mimari özellikleri belgelenmiştir. Son olarak da köyün ekoturizm ile yeniden canlandırılmasına yönelik öneriler sunulmuştur. Bu çalışma sonucu elde edilen bilgilerin, köyün kültürel miras değerlerinin tespiti ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik yapılacak koruma-geliştirme çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
2.ICHUS-International Congress of Human Studies, 2019
Tarihi çevre; insan, mekan, çevre ve kültür öğelerinin birbiri ile etkileşimi sonucunda ortaya çıkan, çok yıllık bir oluşumdur. Bu oluşum, Anadolu’da yaşayan, farklı uygarlıkların ve Osmanlı kültürünün etkilerini taşıyan, farklı etnik köken ve dini inanışa sahip toplumların, bu kültürel çeşitliliği dil birliği oluşturarak harmanlaması sonucu şekillenmiştir. Oluşturulan kompozisyonun, yöreye özgü malzemeler ve teknikler kullanılarak, yapılara aktarılması sonucunda ise geleneksel mimari meydana gelmiştir. Anadolu’da geleneksel evlerin oluşumunu etkileyen bileşenlerden; yöresel malzeme, topografya ve iklim gibi doğal bileşenler dışında, insan, inanç çeşitliliği ve yaşam biçimi gibi kültürel etkenler de farklılık göstermektedir. Sahip olduğu yer altı ve yer üstü kültürel varlıklarıyla adından söz ettiren, yakın bölgesine kıyasla, daha karmaşık inanç çeşitliliğine sahip toplumların hoşgörü içerisinde yaşamasının getirdiği gelişmiş karma kültüre sahip olmasına rağmen, hakkında çok az sayıda belgeleme yapılmıştır. Çalışmanın kapsamı, Suvermez kırsalı dokusunun oluşum bileşenlerini ve özelliklerini incelemektir. Çalışmanın yöntemi ise, literatür taraması, yerel incelemeler, arşiv belgeleri, çevre analizleri ve yerinde gözlemlere dayanılarak konunun detaylı irdelenmesidir. Nevşehir ili, Derinkuyu ilçesi, Suvermez Köyü’ndeki somut ve somut olmayan kültürel miras öğeleri bu kapsamda incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, kırsal dokunun, oluşumundaki bileşenleri aktarmak, yapıların bağlamında sahip olduğu değerlere dikkat çekmek ve bu değerler için toplum ve kamu kuruluşları tarafından farkındalık oluşturarak gerçek anlamda yaşatılmasını sağlamaktır.
Danis Ali Bey Mosque, which has a special place with its architectural and decorative features among the mosques of Kayseri during the Ottoman Period, constitutes our subject. The architect of the mosque, which was constructed in 1582-1587 by Danis Ali Bey and has a zawiya, is unknown. The mosque, which is located in an old Ottoman village of Buyuk Burunguz, draws attention especially with its zulfiqar ornament and calligraphic composition on its stone minbar. This ornament, which is located on the passageway of the minbar, has special importance due to the period of this application and its location. In this study, the mosque will be introduced briefly with its historical and architectural features, and especially the zulfiqar on the passageway arch of the minbar of the structure will be examined and identified with the calligraphic composition An architectural symbolism between this ornament group, which positioned on the passageway arch, and the 'gate of knowledge' description used by Hz. Muhammed for Hz. Ali draws attention. The use of zulfiqar motif that was often used in Islamic art generally, on the minbar of the 16th-century mosque with zawiya, makes this subject important. This is the only known example of applying the Zulfiqar with the art of calligraphy on a minbar. The symbolic meaning of this ornament, which hasn't been examined sufficiently before, is emphasized in terms of its relation to the minbar. Its place in Islamic Art is evaluated.
2018
Bu calisma, Kutahya ili, Tavsanli ilcesi, Degirmisaz ve Kizilbuk koyleri arasinda yuzeyleyen Neojen yasli birimlerin stratigrafik ve yapisal ozelliklerini ortaya cikarmak amaciyla yapilmistir. Calisma alaninda istifin temelini, Ust Kretase Dagardi Melanji olustururken, uzerini Alt-Orta Miyosen cakiltasi, kiltasi ve marndan olusan Tasbasi Formasyonu uyumsuzlukla ortmektedir. Yorede uste dogru Orta-Ust Miyosen linyit ara duzeyli marn ve kiltaslarindan olusan Kizilbuk Formasyonu bulunur. Kuvaterner’e ait cakil, kum ve kil boyutundaki gevsek malzemeden olusan aluvyon tum birimler uzerinde uyumsuzdur. Bu kirintililarin depolandigi alan, cogunlukla faylarla ve ofiyolitik kayaclarla sinirlanmis kapali bir havza gorunumundedir. Tespit edilen faylarin bir bolumunun normal ve oblik, bir bolumunun de dogrultu atimli faylar oldugu anlasilmistir. Kabaca D-B uzanimli Degirmisaz Havzasi’nin, Orta-Ust Miyosen Kizilbuk Formasyonu’nu da kesen bu faylarla sekillendigi belirlenmistir.
Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi, 2020
Birçok inanış sistemindeki gibi Türk kültürü ve İslam dininde kutsal mekânları ziyaret kavramı bulunması nedeniyle türbe, yatır ve ziyaret yerleriyle ilgili inanış ve uygulamaların önemini arttırmakla birlikte; veli, evliya, eren, dede gibi kişilerin hayatlarıyla ilgili olağanüstü davranışlara ait hikayeleri de beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede Seydisül ismi ile bilinen türbe, ziyaret yerleriyle ilgili inanış ve uygulamalardan çocuk istemek, kısırlığı gidermek, huysuz çocukları iyileştirmek, korkuyu yenmek, vehimi gidermek, ineğin süt vermesini sağlamak, huysuz hayvanların uslanması için gidilen yerler arasındadır. Kütahya ilinin Antik dönemden beri taş ocakları ile tanınan Altıntaş İlçesi'ndeki Seydisül Türbesi günümüzde ziyarete açıktır. Çalışma kapsamında türbenin mimari tanıtımı ve süsleme özellikleri üzerinde durularak değerlendirmeye yer verilmiştir. Yapının tanıtımında güncel fotoğrafları, plan çizimi ve süsleme çizimleri kullanılmıştır. Mimari ve süsleme özellikleri ile 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başına tarihlendirilen türbenin tanıtımı ile öncelikle Anadolu Türk Mimarisi içerisindeki yerinin belirlenerek, mimarlık tarihi alanına katkı sağlaması hedeflenmiştir. Türbe cephelerinde ve içinde bulunduğu hazirede yer alan devşirme malzemeleri ile dikkat çekmekte olan Seydisül Türbesi kare prizma gövdelidir. Sade planına karşın kubbe göbeği, kubbe eteği, kapı ve pencere üzeri ile güney cephe duvarı üzerinde yer alan kuru sıva üzerine boyama teknikli süslemeleri ile yapı önem arz etmektedir. Süslemede, "S ve C" kıvrımı, perde motifi ve çiçek düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir.
Erdem
Türk mimarisinde, monografik ya da kronolojik ölçekli araştırmalarda, mimarlık eserlerini konu alan çok sayıda çalışma vardır. Ancak eserlerin bağlı bulunduğu bölge ya da şehirlerin mimarlık tarihi açısından gelişimi, yayılması gibi konuları içeren çalışmaların az olduğu dikkati çekmektedir. Nevşehir merkez bazlı böyle bir eksikliği gidermeye çalışan bu denemede, şehrin, ulu cami ve ticaret yapılarının etrafındaki gelişimi görsel materyalle desteklenmiş, şehrin siluetine etki eden ve onun gelişimine katkılar sağlayan ve 15'i ilk kez yayınlanacak olan tarihi eserlerin, Nevşehir'in gelişimindeki payı vurgulanmıştır. Kentsel görünümlerin yeni yapılaşma lehine geliştiği günümüz Türkiye'sinde, eski dokunun gelişimini unutturmamak ve tarihi şehir kurgusunun rastgele değil de bilinçli bir şekilde uygulandığını ortaya koymak çalışmamızın amaçları arasındadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Dicle Üniversitesi 1. Uluslararası Mimarlık Sempozyumu, 2018
Journal of Turkish Studies, 2018
Kırsal Mimarlık Mirasının Korunması Türkiye'den ve Dünyadan Örnekler, 2017
Turk Kulturu Ve Haci Bektas Veli-arastirma Dergisi, 2021
Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Teori ve Araştırmalar, 2020
3. Uluslararası Dicle Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi, 2022
1. Uluslararası Lisansüstü Araştırmaları Sempozyumu Yapılı Çevre, 2010
II. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2016
10. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi (UBAK), 2021
mimarist, 2020
Uzun, K. 2018. Köşk Höyük Neolitik Seramiğinin Üretim Yöntemleri Üzerine Gözlemler, Kültürel Mirasın Korunması ve Yaşatılması Sempozyumu, 24-25 Nisan, Bildiri Kitabı, 232-239, Antalya., 2018
Yüksek Lisans Tezi
Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2015
Kadim Akademi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Gazipaşa Hasdere Kırsalında Geleneksel Mimarinin Mekân-Kültür-Doğa Etkileşimi, 2018