Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016
…
24 pages
1 file
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi hakemli bir dergi olup yılda iki sayı olarak yayımlanır. Dergide yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayımlanan yazıların bütün yayın hakları yayıncı kuruluşa ait olup, izinsiz olarak kısmen veya tamamen basılamaz, çoğaltılamaz ve elektronik ortama aktarılamaz.
ATLAS INTERNATIONAL REFERRED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES, 2018
ÖZET Bu çalışmada Arap gramerinin önemli unsurlarından biri olan hâl konusunun üzerinde durulmuştur. Çalışmada hâlin sözlük ve ıstılah anlamı verilmiş ve dilcilerin hâl için sundukları tanımın kritiği yapılmıştır. Bununla birlikte hâl ögesi anlam ve şekil açısından farklı kategorilerde değerlendirilmiş ve buna göre hâlin kısımları ortaya koyulmuştur. Bu bakımdan hâl ile zu'l-hâl arasındaki anlamsal bağ göz önünde bulundurularak hâl mübeyyine ve müekkide şeklinde iki kategoride ele alınmıştır. Şekil açısından ise hâl, müştak, camid, masdar, müfred, cümle ve şibh-i cümle şeklinde bir taksime tabi tutulmuştur. Buna ilaveten cümle şeklinde gelen hâldaki rabıt incelenmiştir. Ayrıca belirlilik ve belirsizlik açısından ele alınan hâl ögesinin zu'l-hâli de bu açıdan değerlendirilmiş ve hâlin zu'l-hâl ile uyumu, zu'l-hâl ve amiline takdim edilmesi, hâl ve amilinin hazfe uğraması ve hâl ile zu'l-hâldeki taaddüt konusu ele alınmıştır. ABSTRACT This work focuses on one of the important elements of Arabic grammar. In the study, the meaning of the dictionary and the term were given, and the criterion of the definition of what the linguistis were saying for the situation was made. However, the state was evaluated in different categories in terms of meaning and form, and according to this, the parts of the state were revealed. In this regard, considering the semantic connection between the state and the real owner, it is discussed in two categories as explanatory and reinforcer. In terms of figure, the state (hâl) is divided into fragments which are derived, frozen, infinitive, singular, sentence and semi-sentence. In addition, the connexion in the state of a sentence has been examined. In addition, the possessor of the factual element which is considered in terms of certainty and uncertainty has been evaluated from this point of view. and the harmony with the state owner, the introduction to the state ownerand factor, the deletion of the state and the factor, and the issue of number in the factor.
Bilimname, 2019
Arap dilinde cümleyi oluşturan ve müsned-müsnedun ileyh diye adlandırılan iki ana unsur vardır. Cümle içerisinde asıl olan bu iki unsur, fiil cümlesinde fiil ve fâil, isim cümlesinde ise mübtedâ ve haber olarak bulunur. Bazen de cümle içerisinde bu ikisi dışında kalan, çoğu zaman ana düşünceyi ve cümlenin ifade ettiği temel manayı sunma hususunda kendilerinden müstağni olunabilen, ancak söylenmek istenen manayı tamamlama, manası kapalı olan cümleye açıklık getirme, genel manayı tahsis etme gibi amaçlarla kullanılan ve nahiv ilminde fazla )اﻟﻔﻀﻠﺔ( diye isimlendirilen mef'ûl, hâl, temyiz vb. yan ögeler bulunur. Bu öğelerden biri de şibh-i cümle diye adlandırılan zarf ve câr-mecrûrdur. Bunlar fiilin meydana geldiği zaman, mekân, şekil, durum vb. yönlerle cümlede eksik kalan manaları ortaya çıkarıp kastedilen mananın eksiksiz bir şekilde ifade edilebilmesi hususunda son derece önemli bir rol oynarlar. Bu vazifeyi yerine getirirken de cümle içerisinde zikri geçen ya da karîneler yoluyla anlaşılan fiiller ile çok sıkı bir irtibat (taalluk) içerisinde bulunurlar. Bu sebeple mananın sağlıklı bir şekilde anlaşılabilmesi, bu irtibatın doğru bir şekilde tespit edilmesine bağlıdır. Bu makalede şibh-i cümle konusu zarf, câr-mecrûr ve taalluk alt başlıklarıyla ele alınmaktadır. Istılahların kelime tahlillerinin yapılması, konuyla ilgili bazı meselelerin ele alınması ve konu etrafında dilcilere ait bazı farklı bakış açılarının irdelenmesi suretiyle Arap gramerinde son derece önemli bir yeri olan bu konunun kavranmasına yönelik katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.
YI : 5 • O CA KH AZ İR AN 2 01 9 • SA YF A: 1 29 -1 52 ÖZET Cahiliye dönemi Arap siyasî düzeni, yarımadanın kuzey ve güney bölgelerinde tarihin belirli döneminde ortaya çıkan krallıklar hariç, kabile hayatı üzerine kuruluydu. Kabile düzeni yarımadanın sakinlerini kuşatan koruyucu bir zırh ve kalkandı. Haseb, nesep, asabiyet ve taassup duygularıyla yoğurulan kabilecilik, fertlerin ihtiyaçlarını karşılamaktaydı. Kabile, fertlerini sımsıkı bağlarla birbirine bağlayan ve haklarını savunmada hassas olan, bu arada şemsiyesi altına aldığı herkese hak ve sorumluluklar yükleyen, gerektiğinde savaş ve barış anlaşmaları yaptıran askerî ve siyasî yapıydı. Sınırlı kaynakların mekanı olan çölde kabile nizamı ideal bir yönetim şekli olsa da yarımadanın tüm sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildi. Günümüz modern toplumlarının yönetim sistemlerinin dahi tüm vatandaşları kuşatamadığı dikkate alındığında kabile düzeninin dışına çıkan veya çıkarılanların olması kaçınılmazdır. Kabile düzen...
2017
Dunyada konusulan her dilin kendine ait gramer ozellikleri vardir. Bu ozellikler, o dili ogrenmek isteyenler icin birtakim zorluklari da barindirmaktadir. Calisma, anadili Arapca olmayanlarin gramer konularindan zaman zaman karistirdiklari el-memnu mine’s-sarf, bir baska ifadeyle gayr-i munsarif konusu hakkindadir. Eski kaynaklarda cogunlukla muhtasar sayilabilecek sekilde izah edilen bu konuyu bu calismada daha tertipli incelemeye calistik. Bu konuyu, muteber kabul edilen kaynaklara basvurarak detayli sekilde inceledikten sonra ayrintiya girmeksizin makale calismasi biciminde ortaya koyduk. Inceleme konumuz, kelime ve cumle bilgisi gerektiren bir alan icinde daha cok fonetigi ilgilendiren sorun olarak kendisini gostermektedir. Bu calisma, kelimenin uzerinde tasimis oldugu bazi temel ozellikler ile bunlarin ilintisi (feri) seklinde algilananlarin birlikteligi ve cumle icinde ortaya cikan telaffuz sorununa odaklanmistir.
Ilmi Arastırmalar Dil Edebiyat Tarih Incelemeleri, 2014
Arap dili, İslam'dan önce sadece Arap yarınıadasında konuşuluyordu. İsla m'ın gelişi ile yayılmaya ve gelişmeye başladı. Bu, günüınıize kadar da devam etti. Ancak, Arap dili'nin gelişme seyri içinde fasih ve amml Arapça, hep mücadele içınde olmuş 1 ve özellikle de son dönemlerde bazen ı)'i niyetli bazen de kasıtlı olarak bu mücadele, farklı mecralara çekilmek ıstenmiştir. İki grup arasında cereyan eden bu mücadelede fasih Arapça'yı savunanlar, amın! Arapça'yı, dilin bozulması diye telakki etmiş; ikinci grup ise fasih Arapça'yı geri kalmışlığın en önemli sebepleri arasında görınüştür2. Burada bu tarihi' sürecin nasıl geliştığine geçmeden evvel fasih ve ammi Arapça'nın ne olduğu üzerinde durmak faydalı olacaktır. Fasfh'l, fasuha 4 fiılının sıfat-ı ınüşebbehesidir. ."Doğru, açık-seçik, saf ve berrak" gibi manalar taşımaktadır. "Lisanun fasi'hun" ve "kelamun fasi'hun" ifadelerı ni "doğru açık-seçik söz; doğru açık-seçik dil" şeklinde anlamak gerekır. Fushtı ise zikri geçen fiilin ısm-i tatai'li (üstünlük ismi) olan e.fsah kc;liriıesınin ınu ennesidır. Dolayısıyla el-Luğatü'l~fusha veya el-'Arabiyyetıi'l-fus!ıfi, en doğru dı! ve en doğru Arapça deınektır5.
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2012
Arap dilinde isim ve fıiller için oluşturulan vezinler, birden fazla yapısal anlama sahip olduklarından dolayı, bir tür yapısal çokanlamlılığa neden olmaktadır. Vezinlerin yapısal çokanlamhğı, onların birden fazla kategoriye ait olabilmesinden ve birden fazla gramatik fonksiyanda kullanılabilme kabiliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışma, söz konusu edilen bu tür yapısal çokanlamlığı, Arap dilindeki sütasi mücerret kelime yapıları çerçevesinde ele almakta, diğer bir ifadeyle sütasi mücerret kelime yapılarının yapısal çokanlamlılığını ortaya koymaktadır. Bu bakış açısıyla makalede anlam, çokanlamlılık, yapısal çokanlamlılık, sütasi mücerret kelime yapılarının yapısal çokanlamlılığı ve mümkün çözüm yolları üzerinde durulmuştur.
Artuklu İnsan ve Toplum Bilim Dergisi
Akide, mezheplerin üzerine bina edildiği temel ilkeler arasındadır. İslami ilimlerde yöntem, kaide ve esasların belirlenmesinde inancın etkisi, izaha gerek duyulmayacak kadar açıktır. İlimde izlenen yöntem gibi benimsenen düşüncenin de etkisi önemlidir. Arap gramerinin (nahiv) sistemleşme sürecinde kelâmî düşüncenin, Kur’an’daki bazı ayetlerin te’viline ve nahvî kural veya ıstılahlara etkisi olduğu söylenebilir. Arap dil ve gramerinin sistemleşmesinde etkisi görülen dilcilerin büyük çoğunluğu Muʽtezilî düşünce özellikle Arap olmayan âlimlerde gözüktüğünden bu noktadan Arap nahvine yaptığı etki veya katkılar göz ardı edilmemesi gerekir. Muʽtezilî düşünceye sahip dilcilerin, bazen benimsenen iʽtikat veya mezhepsel düşünceleri çerçevesinde gramere de müdahale ettikleri görülmektedir. Muʽtezile’nin teolojik kaygılardan veya mezhep düşüncesini savunmak ve haklılığını ispat etmek adına, Ehl-i sünnet ile özellikle ayet yorum veya te’vilinde çeliştiği gözlenmektedir. Muʽtezile’nin dil ve gr...
2018
Arap edebiyati kaynaklarinda konusma ve yazi dilinde dusulen hatalar ile ilgili bir cok kisa hikaye yer almaktadir. Bu hikayelerde dili yanlis kullananlar siradan kisiler olabildigi gibi bazen halife, yonetici, islami ilimlerde one cikmis bir âlim veya filoloji sahasinin ustadlari da olabilmektedir. Soz konusu hatalar gunluk konusmalarda meydana gelebildigi gibi, bazen bir ayeti okurken ya da resmi bir yaziyi yazarken de meydana gelebilmistir. Dil hatasina neden olan kiselerin karsilastiklari tepkiler de farklilik gostermektedir. Sozgelimi bazilari kucumsenip azarlanirken kimileri de fiziki cezalara maruz kalmislardir. Calismamizda klasik Arap dili kaynaklarinda yer alan bu tur hikayeler incelenerek eski Arap toplumunun dile karsi olan tutumlari ortaya konulmaya calisilmistir.
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Bu çalışma, Türkiye’deki mahalli Arap lehçeleri üzerine yapılan çalışmaların bir araya getirilerek değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Arap diyalektleri, doğal yayılım sahası olan Arap ülkeleri dışında Türkiye sınırları içerisinde de kayda değer düzeyde konuşulmaktadır. Anadolu topraklarına oldukça erken sayılabilecek bir dönemde göç eden Araplar, yüzyıllardır farklı medeniyetlerle iç içe yaşamış ve kendi kültürel özelliklerini büyük oranda koruyarak günümüze kadar ulaşabilmişlerdir. Kültürel kimliklerini korumalarında en önemli faktör kuşkusuz Arap dili olmuştur. Anadolu’ya yerleşen Araplar, bölgedeki diğer etnik unsurlara ve farklı milletlerin hakimiyeti altında yaşamalarına rağmen ana dillerini kendilerine has sosyolojik bir gelişim ve dönüşüm içerisinde muhafaza etmeyi başarmışlardır. Mahalli Arapça hakkında yapılan çalışmaların genişletilerek dilbilim çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye’deki mahalli lehçeler üzerine gerçekleştirilecek araştırmalara ışık tutmak adına geçmişte yürütülen araştırmaların literatür boyutu ortaya konulmuştur. Çalışmanın kapsamı kitaplar, tezler, makaleler ve kongre-sempozyumlar olarak belirlenmiştir. Araştırmacılara derli toplu bibliyografik bilgi sunan makalenin Arap diyalektleri konusunda sonraki çalışmalara ışık tutması beklenmektedir.
2024
Geçmişten günümüze Arap yazı dilinde iki önemli sistem değişikliği meydana gelmiştir. Bunlardan birincisi birbirine benzeyen harflerin farklı biçimde noktalanmasıdır. İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren birbirine ben-zeyen harfleri ayırt etmek için noktalama yaygın bir şekilde kullanılmış ve zamanla bu noktalar geldikleri harf ile bütünleşerek günümüz Arap alfabe-sini oluşturmuştur. İkincisi ise diğer dillerde sesli harflere karşılık gelen hare-kelerin yazılı dilde çeşitli semboller ile gösterilmesidir. Bu semboller ortaya çıktıkları ilk dönemler de dahil olmak üzere günümüzde sadece belli başlı kitaplarda ve durumlarda kullanılmaktadır. Bu iki alandaki tüm çalışmalar Arap yazısındaki kelime ve cümlelerdeki telaffuz farklılığını ve buna bağlı olarak herhangi bir kelime veya cümledeki olası çok anlamlılığı azaltmak amacıyla yapılmıştır. İmlâ da bu hedefle ortaya konulmuş bir ilimdir. Nokta-lama ve harekeleme çalışmalarından farklı olarak imlâ kurallarının temelini ise yazımda birbirine benzeyen farklı anlamdaki kelimeleri birbirinden ayır-mak için bazı harflerin ziyadesi, hazfi ve tebdîli bunlara ilaveten bazı keli-melerin vaslı ve faslı ile ilgili kurallar oluşturmaktadır. Bu kurallar incelen-diğinde bir kısmının cümle öğelerini belirlemede birtakım kolaylıklar sağla-dığı görülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı Arap yazı dilinde imlâ kurallarının cümle öğelerini belirlemedeki işlevini örnekler üzerinden göste-rerek bu kuralların dilbilimsel yönden önemini vurgulamaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
1. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ "Arayışlar ve Yönelimler", 2022
Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Tasavvur / Tekirdağ İlahiyat Dergisi, 2023
Atebe Dergisi, 2022
Bitlis islamiyat dergisi, 2021
Erzincan üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2021
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2021
Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi, 2021
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi, 2013
DergiPark (Istanbul University), 2022