Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, ESTAD
…
6 pages
1 file
"Tarihçilerin Kutbu" olarak nitelendirilen Prof. Dr. Hali İnalcık'ın "Has Bağçede Ayş-u Tarab" isimli eserinin ayrıntılı incelemesi.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi , 2023
Klasik Türk edebiyatı geleneğine ait sahilnamelerin şimdiye kadar tespit edilen örnekleri; Fennî (ö. 1745), İzzet Efendi (ö. 1797-98) ve Derviş Hilmî Dede (ö. 1183/1769-70) tarafından yazılmış manzumelerden ibarettir. Dolayısıyla türün özellikleri bu az sayıdaki örneklerden hareketle belirlenmiştir. Eldeki metinlerin tamamının 18. yüzyıla tarihlenmesi türün bu dönemde ortaya çıktığını düşündürmektedir. 18. yüzyıl şairlerinden Bursalı Mü’minzâde Ahmed Hasîb’in de kaynaklarda adı geçmeyen Sâhil-nâme isimli bir eseri mevcuttur. Hasîb’in eseri Sâhil-nâme adını taşımakla birlikte türün diğer örneklerinden bazı farklılıklar göstermektedir. Diğerlerinde olduğu gibi bu metinde de Boğaziçi sahillerinde bulunan bazı beldelerin adları anılmış ve tasvirleri yapılmışsa da eser, olay örgüsü çevresinde gelişen tahkiyeli bir anlatı olması yönüyle onlardan ayrılmaktadır. Mesnevi nazım şekliyle ve aruzun “mef‘ûlü mefâ‘ilün fe‘ûlün” kalıbıyla yazılmış olan manzumenin Mısır Millî Kütüphanesindeki mecmuada yer alan müsvedde olmayan metni 96 beyitten meydana gelmektedir. Ancak yazmadaki bazı ipuçları göz önüne alındığında Hasîb’in Sâhil-nâme’sinde 138 beyitlik bir eksiklik olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada biri müsvedde ve her ikisi de müellif hattı olan eserin eldeki kısmı şekil ve içerik özellikleri bakımından mümkün olabildiği ölçüde türdeş metinlerle karşılaştırılarak incelenecek, manzumenin gelenek içerisindeki yeri tespit edilmeye çalışılacak ve transkripsiyonlu metni verilecektir.
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
Bu çalışmada, Haçlı Seferleri’nin başladığı dönemde, Anna Komnena adlı bir Orta çağ vakanüvisinin kaleminden çıkma Aleksiad adlı eser ile aynı dönem Orta doğu coğrafyasından diğer bir vakanüvis Üsâme b. Munkız’ın eseri Kitâbü’l-İʿtibâr’ın Haçlı Seferleri’ne bakışları karşılaştırma yapılarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu eserlerden birincisi Doğu Roma’nın başkentinde, diğeri Hama yakınlarındaki Şeyzer şehrinde kaleme alınırken Haçlılar ile bizzat karşılaşmış bu iki yazarın gözlemleri, benzerlikleri ve farklılıkları ile ortaya konmaya çalışılmıştır. Çağının çok ilerisinde kendi dönemlerinde pek de fazla kişinin niyetlenmediği bir çaba içine girerek tarih bilimine katkıda bulunmuş bu iki yazar, günümüze kadar etkileri sürmüş olan Haçlı Seferleri hareketinin etkilediği coğrafyalarda insanların hüznünü, acılarını, savaşları ve yıkımları genelde gerçekliğe sadık kalarak anlatmışlardır. Anna, tarih ve zaman ilişkisini, fani olmak ve ebedi olmak bağlamında şiirsel bir anlatımla aktarırken, ...
Özet Eski Türk edebiyatında metinler, hem muhteva hem de biçim özellikleri bakımında belirli kurallar çerçevesinde inşâ edilmiş bir yapıya sahiptir. Özellikle manzum eserlerde beyit, bend, redif, kafiye ve vezin özellikleri; şiirlerin sınıflandırılmasında, yorumlanmasında, şairin üslubunun ve şairlik gücünün belirlenmesinde önemli ölçütlerdir. Kafiye ve vezin, şiirlerin dış yapılarının somut göstergeleri olmakla birlikte şiirlerdeki âhenk unsurlarının da yapı taşlarıdır. Nedîm ve Şeyh Gâlib XVIII. yüzyılın ve bütün dîvân şiirinin öncü şairlerindendir. Lâle Devri şairi olarak anılan Nedîm, klasik ilimlerle birlikte Arapça ve Farsça öğrenerek iyi bir eğitim görmüştür. Şiirlerinde söyleyiş mükemmelliği ile Nedîmâne tarzının kurucu olmuş; geliştirdiği bu yeni tarzla kendisinden sonraki şairleri etkilemiştir. Şeyh Gâlib, mevlevî bir çevrede doğmuş ve yetişmiştir. Gâlib, ilk eğitimini babasından ve mevlevî şeyhlerinden almış; Dîvân'ı ve Hüsn ü Aşk adlı mesnevîsiyle ün kazanmıştır. Şeyh Gâlib, dîvân şiirinin son büyük şairi olarak kabul edilir. Şeyh Gâlib ve Nedîm'in eserleri, biçim ve muhteva özellikleriyle araştırmalara konu olmuştur. Bu çalışmada Şeyh Gâlib ve Nedîm'in Türk edebiyatının en çok kullanılan vezni ile yazılmış beş bendden oluşan birer şiiri (murabba), Prof. Dr. Yavuz Bayram'ın uyguladığı yöntem çerçevesinde arûz tasarrufları bakımından incelenmiştir. XVIII. yüzyılda yaşamış bu iki büyük şairin şiirlerindeki arûz uygulamalarının tespiti ile sınırlı çerçevede de olsa benzerlikler ve farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Esad Mehmed Efendi ve Bağçe-i Safâ-endûz’u (İnceleme-Metin), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Kültür Eserleri: 3221, Ankara, 2009 (ekitap) , 2009
Gülseri Begüm OKUDAN * Orta Çağ tarihi kaynakları dönemin anlaşılması ve aydınlatılması için önemli eserlerdir. Dilleri çoğunlukla Arapça ve Farsça olan bu eserler, dönem hakkında sosyal, siyasal, askerî ve ekonomik birçok açıdan kıymetli bilgileri ihtiva etmektedir.
Kalemâne, 2022
Çalışmanın konusu Nâbî’nin duygu ve düşünce dünyasında Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin konumunu ve değerini tespit etmektir. Bu tespit çalışması, sadece Nâbî Dîvânı’nda İbnü’l-Arabî hakkında yazılmış kaside ile sınırlı tutulmuştur. Makalenin kapsamı kaside ile sınırlı olmakla birlikte kasidenin haricinde Nâbi’ye ait bazı kaynaklara da müracaat edilmiştir. Yöntem olarak klasik metin şerhi geleneğinde yer alan, müellif, dönemin dil ve ima özellikleri, konu edilen kişinin kendi düşünce ve duygu dünyası, ima ve işaretlerin bağlamı dikkate alınmıştır. Okur merkezli denebilecek yorumdan kaçınılmış, mezkûr iki kişinin de düşünce bütünlüğü gözden kaçırılmamaya çalışılmıştır. Aynı kaside üzerine yapılan çalışmalar incelenmiş; tespit edilen çalışmaların kapsam, yöntem ve inceleme konusundaki eksikleri dikkate alarak özgün bir inceleme yapılmaya çalışılmıştır. Kasidenin dil içi çevirisi yapılmış ve her bir beyit kendi içinde şerh edilmiştir. Çalışma sonucunda Osmanlı duygu ve düşünce dünyasının önemli bir figürü olan Nâbî’nin nezdinde İbnü’l-Arabî’nin yeri tespit edilmiş ve Nâbî’deki yansımaları ortaya konmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Klasik Osmanlı Şiiri, Tasavvuf, Nâbi, İbnü’l-Arabî
2010
... Biraz bu konu hakkında konuştuktan sonra tekrar yiyip içmeye başlarlar. Gül bahçesinde dolaşıp gül toplamaya, bahçeyi, akarsuyu seyretmeye giderler. ... 18-Hasb-i hâl (b.2491-2517, s. 411-414, 27 beyit): Âşık sevgiliye kavuşmayı hayal eder. Gönlüyle konuşur. ...
Türklük bilimi araştırmaları, 2007
Genel olarak divan edebiyatında şairin, kendi durumunu ve hâlini anlattığı şiirlere hasb-i hâl denilmekle birlikte, divan şiiri geleneğinde farklı biçim ve içerik özelliklerine sahip hasb-i hâl örnekleri de bulunmaktadır. Hasb-i hâllerin, divanlarda hasb-i hâl başlığı altında değişik nazım şekilleriyle yazılanlarının yanı sıra divanların dışında bağımsız olarak mesnevi nazım şekliyle yazılmış olanları da vardır. Çeşitli hasb-i hâl örneklerine bakıldığında hasb-i hâllerde şairlerin kendi durumlarından ya da toplumun durumundan şikâyet ettikleri, farklı iş ve meslek gruplarından kişilerin, tiplerin eleştirisine yer verdikleri görülür. Bu yönleriyle hasb-i hâller toplumsal eleştiri, toplumda görülen aksaklıklar, toplumun ve insanın geçirdiği değişim, çeşitli meslekler konusunda bilgi içermeleri, yazıldığı dönemin sosyal hayatını aydınlatmaları bakımından zengin içerikli eserlerdir. Sıralanan özellikleri dolayısıyla hasb-i hâller; hem divan şiirinin toplum hayatıyla olan yakın ilgisini göstermekte hem de tarih ve kültür kaynağı olarak yararlanılabilecek nitelikler taşımaktadır.
2017
Tip, toplumun suregelen yasantisi icinde kendini gosteren belirgin davranislari temsil eder. Divan siirinde belirgin davranislari temsil eden pek cok tip vardir. Bunlar, Âsik, Masuk, Mecnun, Leyla, Saki, Dervis gibi tahayyuli ve tasavvuri tipler ile Bulbul, Gul, Gunes, Pervane, Zuhre gibi temsili tiplerdir. Kisilik, kisinin kendi gorus, dusunus ve davranislariyla sekillenir. Kisilik, basmakalip davranislar yerine degisken davranislar sergiler. Divan siirinde kisilikler, Dini, Tarihi (Destani-Mitolojik), Edebi ve Sanatkâr, Mutasavvif ve Bilgin seklinde tasnif edilebilir. Tipler ve kisilikler, Klasik Turk Edebiyatinin onemli kaynaklari arasinda yer alir. Bu kaynaklarin mustakil eserler incelenerek ortaya cikarilmasi gerekmektedir. Ayrica, bir milletin kendi deger yargilarini ogrenmesi kulturel ve sanatsal acidan cok onemlidir. Toplumun davranis ve yapisini temsil eden tipler ve kisilikler de bu dusunceden hareketle ele alinmalidir. Boylece hem edebi eserlerin anlasilmasi kolaylasmis o...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2018
THE BALKANS: HISTORY, RELIGION AND SOCIETY, 2024
Istanbul University - DergiPark, 2022
Düşünen Şehir Dergisi, 2024
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2014
DergiPark (Istanbul University), 2016
Journal of International Social Research, 2017
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2017
Gümüşhane üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, 2017
I. Uluslararası Sunullah-ı Gaybi Sempozyumu, 3-5 Haziran, 2005