Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
OSMANLI HÂKİMİYETİ DÖNEMİNDE HALEP ŞEHRİNDEKİ TİCARİ YAPILANMA
…
30 pages
1 file
Eyyubiler döneminden itibaren ticaret hayatı canlanmaya başlayan Halep’in, Osmanlı hâkimiyetine girmesiyle bu önemi daha da artmış ve Doğu Akdeniz’de önemli bir ticaret kenti durumuna gelmiştir. Bu gelişme, Asya mallarını Avrupa’ya taşıyan Batılı tüccarların ticari faaliyetlerini Şam’dan Halep’e kaydırmalarına neden olmuştur. Halep’in tam anlamıyla devletin bir eyaleti olmasını güvence altına alan Osmanlı valileri, kenti ve onun ticari kapasitesini, hem bu dünya, hem de öteki dünya açısından iyi bir yatırım alanı olarak gördüler. Osmanlı yönetimi altındaki ilk yıllar boyunca kente gelen valiler, şehrin görüntüsüne ve ticari altyapısına büyük katkılarda bulundular. Bu faaliyetlerin doğal sonucu olarak Osmanlı idaresi altında geçen ilk yarım yüzyıldaki yapılaşmanın, Halep’in ticari çekirdeğini iki kattan fazla büyümüştür. Bir yandan Anadolu’yu Suriye’ye bağlayan yol üzerinde, diğer taraftan da Baharat yolu üzerinde bulunan Halep’in tarih boyunca hareketli bir ticari yaşamı vardı. Halep’te Kapalıçarşı ve hanların en güzel örneklerini görmek mümkündür. Kenti ziyaret eden herkes Halep Çarşısı karşısında şaşkınlık ve hayranlık duyuyor, onu sadece İstanbul’un ünlü Kapalı Çarşı’sının geçebileceği düşünüyordu Hanların boyutları çok değişkendi ama en geniş hanlar, kuşkusuz Halep’te bulunmaktaydı. Çalışmada, Halep’e yaklaşık 400 yıl kadar egemen olan Osmanlı Devleti’nin Halep’in ticari önemine verdiği değer, yatırımlar ve bu doğrultuda yapmış olduğu imar faaliyetleri hakkında bilgi vererek, döneme damgasını vuran önemli ticaret yapıları ve bunların Halep’in ekonomik hayatına yaptıkları katkılar ele alınacaktır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Halep, Anadolu ile Mezopotamya ve Akdeniz ile İran arasındaki yolların kesişim noktasındadır. İpek Yolu’nun kavşağında olması, kentin sosyo-ekonomik yönden gelişmesini etkileyen en önemli etmen olmuştur. Halep, M.Ö. 64 yılına gelindiğinde Roma İmparatorluğu'nun Suriye eyaletinin sınırları içine alınmış ve Bizans dönemi boyunca iktisadi açıdan çok önemli bir yere sahip olmuştur. Halep’in İslam hakimiyetine girişi ise M.S. 637'de olmuştur. Daha sonra sırasıyla Emevi ve Abbasilerin egemenlik sahası içinde yer almıştır. Kent, 1086 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlanmıştır. Artuklular, Eyyubiler ve Moğol hakimiyetinin ardından 1516 yılında kent Osmanlı yönetimine girmiştir. Halep, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli kentleri arasında yer almıştır. Halep’in bugünkü şeklini almasında İslam medeniyetlerinin, özellikle de Eyyubi ve Memluk medeniyetlerinin büyük katkısı vardır. Kentin surların dışına doğru gelişmesi 13. yüzyılda başlamıştır. Ancak günümüze kadar ayakta kalan mimari dokunun büyük çoğunluğu Osmanlı dönemine (1516-1918) aittir. Kentin tarihi önemi, zenginliği, geçmişini ve mimari dokusunu muhafaza etmiş olması sebebiyle “Eski Halep Kenti” 1986 yılında UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mimari Listesi’ne alınmıştır. ABSTRACT The Old City of Aleppo is the historic city centre of Aleppo. Many districts of the ancient city remained essentially unchanged since its construction during the 12th to the 16th century. Being subjected to constant invasions and political instability, the inhabitants of the city were forced to build cell-like quarters and districts that were socially and economically independent. Each district was characterized by the religious and ethnic characteristics of its inhabitants. In 636 AD, Aleppo was conquered by the Arab Muslim troops. About 80 years later, during the rule of the Umayyad Caliph Sulaiman. In 1516, Aleppo became part of the Ottoman Empire. It was soon made the capital of its own province and emerged as a nexus of trade between the Orient and Europe. Characterized with its large mansions, narrow alleys, covered souqsand ancient caravanserais, the Ancient City of Aleppo became a UNESCO World Heritage Site in 1986.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilen Halep, Suriye’nin ticari, ekonomik ve endüstriyel başkentidir. Önemli bir tarım ve ticaret merkezi olan Halep’in Osmanlı döneminde, halı, ipek, pamuk, mineral ve deri üretimi çok gelişmiştir. Halep, Yavuz Sultan Selim’in Ağustos 1516 yılındaki Merc-i Dâbık savaşı sonrasında Memlüklü idaresinden çıkarak Osmanlı idaresine girmiştir. Halep, XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem ticari yönden hem de imar yönünden gelişmesini sürdürmüştür. Osmanlılar kendi yönetimlerindeki Halep’te çok sayıda cami, han, hamam, kervansaray, okul ve çeşme yaptırmışlardır. XVI. yüzyılda görülen Osmanlı şehirlerindeki büyüme Halep’e de yansımış ve bu bağlamda şehir idarecileri birçok önemli yapının gerçekleştirilmesinde katkı koymuşlardır. Vakıf, Osmanlı kentlerinde kentsel hizmetlerin görülmesini, kentsel altyapının oluşturulmasını ve halkın kullanımına açık dinsel ve hizmet amaçlı yapıların inşasını sağlayan temel kurum olmuştur. Bu bildiride, Halep’te XVI. yüzyılda inşa edilen vakıflar ve bu vakıfların Halep kentinin merkezinde yer alan çarşıların gelişmesinde nasıl bir rol oynadıkları ele alınacaktır.
ÖZET Osmanlı döneminde mahalle sosyal ve fiziki bir birimdir. Mahallede yaşayanlar birbirlerine karşı sorumlu olup sosyal bir dayanışma içindedirler. Mahalle ile ilgili alınacak kararlarda etkin rol oynadıkları gibi suçluların tespiti ve cezalandırılması, alınacak vergilerin tespiti, görevli olan kişilerin kontrolleri, gerektiğinde bu kişilerin görevlerinden alınması, ihtiyaç duyulan hizmetlerin yerine getirilmesi şeklinde pek çok konuda kendilerine tanınmış haklarını kullanmışlardır. Bu çalışmada şehir tanımı üzerinde kısaca durulduktan sonra, mahalle halkının birbirine karşı sorumluluğu ve üstlendikleri roller hakkında, Bursa merkezli olmak üzere, bilgi verilmiştir. Temel kaynak olarak Bursa Şer'iyye Sicillerinden yararlanılmıştır. ABSTRACT The Neighbourhood and It's Functions in the Ottoman Period The Neighbourhood was a social and physical unit in the Ottoman period. People in the neighbourhood were deemed as responsible for each other and formed a part of a quite effective social support system. They played important roles in decision making processes regarding the neighbourhood and enjoyed several rights given to them related to the matters such as finding and punishing the offenders, specifying the taxes, controlling and monitoring the civil cervants as well as firing them, and providing the needed services for the community. * Dr.; Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü.
OSMANLI MİMARİSİNDE AHŞAP TAVAN GÖBEKLERİ , 2005
In ancient Turkish culture “ceiling centre-piece”, which beliefs on cosmos created, was often used in religious and civilian architecture during Ottoman period. The creation of a centre-piece of a ceiling in Ottoman architecture and the symbolical meaning attached to it are based on the tent (çadır) concept which has an important place in Turkish culture and life style. Forwhy tent has a meaning beyond the sheltering place of a family. In accordance with the ancient Turkish beliefs the ceiling centre-piece is at the center of the holy place which is the projection of cosmos on the earth. Beliefs and religions have an important role in the creation and formation of architectural components and attaching a symbolic dimension to them. Heavens, earth – seas, ancestors religion which has an important role for Turks and which is one of the primary religions and Shamanism belief system acted as an important factor for ceiling centre-piece to acquire a symbolic meaning. After Turks accepted Islam the importance attached to ceiling centrepiece did not lose its sybolic meaning and on the contrary this meaning continued its value upto now by gradually gaining strength. The ceiling centre-piece with its changing ornamentations and techniques considering different periods in Ottoman architectural decoration kept its notable situation during Ottoman Art. Kadim Türk kültüründe kozmos ile ilgili inanışların ortaya çıkardığı “tavan göbeği” Osmanlı döneminde dinî ve sivil mimaride sıkça kullanılmıştır. Osmanlı mimarisinde tavan göbeğinin oluşumunun ve bu öğeye yüklenen simgeselliğin kaynağını Türk kültür ve yaşayışında önemli bir yere sahip olan “çadır” olgusunda aramak gerekir. Çünkü çadır ailenin barınma yeri yanında aşkınşal bir anlamda yüklenmiştir. Kadim Türk inanışlarına göre tavan göbeği, evrenin yeryüzündeki izdüşümü olan kutsal mekânın merkezinde yer alır. İnanışlar ve dinler bazı mimari unsurların çıkışında, şekillenmesinde ve simgesellik boyutuna çıkarılmasında önemli bir yere sahiptirler. Türkler arasında önemli bir yere sahip olan ve ilk dinlerinden sayılan gök, yer-su, atalar dini ile Şamanizm inanç sistemi tavan göbeğinin simgesellik kazanmasında etkendir. Türkler’in İslamiyet’i kabulü ile birlikte tavan göbeğine yüklenen simgesellik önemini yitirmemiş daha da kuvvetlenerek günümüze kadar devam etmiştir. Osmanlı mimari süslemesinde tavan göbeği örnekleri dönemlere göre değişen süsleme özellikleri ve teknikleriyle birtakım farklılıklar göstermekle beraber, geçmişten gelen inanış ve kültürlerin etkisi ile mimari süslemedeki yerini her dönemde korumuştur.
ÖZET Halcp'tc )(VI. yiizyıla ait önde gelen Osmanlı vak!f ôrnelelcrindcn birisi olan hilliye, Halep Beylerbeyliği de yapmış olan Dııkakinzade Mehnıed Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Yavıız Sultan Selim dönemi vezinazamlarından olan Dukakiıızôde Melınıed Paşa 1550-1553 arası Halep'te görev yapmıştır. Halcp'in ikinci bii}~·ik mahallesi olan Sahat Bizd'da bulunan hilliyenil1 en ônemli parçası btlgiil1 halen Halep'in dini ve ziyaret meeôniarından birisi olan Adiliye Cômii'dir. Hükiimet binası Darii'I-Adl civarında oldıığıı için bıı adı alan cami, Mimar Sinan eseridir. Mimar Sinan'ın Hiısrcviye Camii'nden sonra Halcp'te inşa effiği ikinci camidir. Tek kııbbeli olarak tiimiiyle kesme taştan yapılm ış olan ve XVI. yiizyılm klasik Osmanlı mimari özellikleril1e sahip olan cami, siisleme bakımından bölgesel özellikler taşımaktadır. Cami dışmda imarethane. misaiirhanc, han, eayseriye ve çarşı kiilliyenil1 diğer unsurlandır. Kııveyk Nehri civarında bııııınan Tahalehane gibi daha sonra kiılliyeye dahil olan yerler de vardır. Arşivdeki dı;{ter kayıtlarmdal1 bıı tarz ilave ve değişikleri izlemek nıiimleiındiır. Ayrıca Dukaeinzdde Menmed Paşa'nın annesi Cevlıer Miiliikşah'a ait olan tiirbe de hilliyel1il1 bir parçası durıınııındadır. Kiılli-yel1in hizmetlerini siırdiırebilmesi için çeşitli meneiıl ve gayrimenkiiller vakfedilmiş, va~fıye ve zeyilleri ile işleyiş diizcnlenmiştir, Vakfıyede açıkça belirtilmeyen han [Je çarşılarm isimlerini zeyl ve defter leavularında bulmak nıiımkiindiır. Kiilliye ile ilgili olarak tamirat kayıtları ve görev teısihlerine ilişkin belgeler de bize aytıntılı bilgiler sunmaetadır. XVIII. ve XIX. yiizyıl kayıtlarında işleyişil1 diizenli bir şekilde devanı ettiği, gelirleril1 arttığı ve vakıffazlasmll1 olduğıı göriilmiiştiir. Zaman zaman tamirat geçiren kiilliyenil1 binalarmdan bir kısmı bugiin farklı şekillerde de olsa hizmet ver/neye devam etmektedir. Adiliye Camii gibi kııruluş amacına lıyglıl1 olarak hizmet veren yerlerden birisi de bııgiil1 çarşının bir parçası durıımunda olan vefaal olarak çalışan diikkiinlardır. Aıı a lı ıa r Kel i m el er Halep, Dııeakinedde Mehmed Paşa, va~fıye, kiilliye, XVI. yiizyı/, Osmanlı.
Öz Osmanlı hâkimiyetindeki Trablusgarp tarihi, 1551 yılında büyük Türk denizcisi Turgud Reis'in katkılarıyla fethedilmesiyle başlar. Osmanlıların Trablus'u fethi bölge halkının Malta Şövalyeleri'nin baskılarından kurtulmak amacıyla kendi isteği doğrultusunda yapılmıştır. Osmanlı Devleti zaman zaman iç ve dış etkenlerden dolayı bölgeyle ilişkilerini zayıflatmış olsa da burayla hiç bir zaman bağını koparmamıştır. Nitekim Karamanlı dayıların egemenliğinden kurtulmak isteyen halk, ikinci defa kendi isteği ile Osmanlı Devleti'ne başvurmuştur. Bölgenin yönetimine atanan Osmanlı Valileri bu süre zarfında eyaletin gelişmesine katkıda bulunmuş, tarihi ve kültürel eserler bırakarak bu bağın günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Osmanlı Devleti, diğer hüküm sürdüğü coğrafyalarda olduğu gibi uzun müddet kaldığı Trablusgarp coğrafyasında da Avrupalı devletlerden farklı olarak hiçbir zaman sömürgeci ve emperyalist emeller gütmemiştir. Abstract The History of Tripoli under the control of Ottoman State begins with conquest of great Turkish seaman Turgud Reis in 1551.The conquest of Tripoli by Ottoman State was accured with desire of community's themselves owing to pressure of Malta Knights.Ottoman state sometimes decreased relationship with this distinct because of internal and external effects but it never cut realation with Tripoli. Thus, community who wanted to dispose of Karamanli Dayis' control, applied to Otoman State second time. Otoman governers of Tripoli contribute to the progress of the state and leaving cultural and historical artifacts they procured to reach this relationship today. As in other geography under the control of Otoman State, there was no colonialist and imperialist aims in Tripoli different from European countries.
Osmanlı Kentlerinde mahalle, coğrafi ve sosyal bir birim olduğu kadar aynı zamanda idari bir boyuta da sahiptir. Söz konusu idari boyut, mahalle yönetiminin yanında mahallelileri de kapsayan bir biçimdedir. Şöyle ki, mahalleli istemediği birisini mahallesinden gönderebiliyor veya istemediği yöneticisini değiştirebiliyordu (Çakır, 2012: 43). Dönemin koşullarında bir siyasi katılımdan söz etmek mümkün olmasa da idari yönden mahallenin bir katılımı olduğu sonucuna ulaşılabilir. Siyasi katılımın varlığından söz etmek mümkün olmasa da, çalışma mahallelinin mahallenin yönetimine olan etkisini ve mahallenin içerisinde yaşanan adli ve idari olaylarda üstlendikleri rollerin hangi boyutlarda olduğunu incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda 18. yüzyıla kadar olan dönemde Osmanlı'da başta Şer'iyye Sicilleri'nde olmak üzere diğer kaynaklardan örnek olaylar incelenerek mahallelinin söz konusu rolünün ne kadar olduğu ve yönetime nasıl katıldığı incelenecektir. Özetle, mahallenin günümüzde olmayan bir işlevinin Osmanlı Devleti döneminde var olduğu ve mahalleli olmanın insanlara nasıl ayrıcalıklar tanıdığı ele alınacaktır. Mahallelinin söz konusu ayrıcalıklarının hangi düzeylere erişebildiği görülecektir. Anahtar Kelimeler; İslam Kenti, Osmanlı Kenti, Osmanlı Mahallesi, Zincirleme Kefalet, Halkın yönetime katılımı. GİRİŞ Mahalle anlamını giderek daha eskide bulmaya başlayan bir mekândır. Mahalle, çoğunlukla siyah beyaz bir kare olarak zihinlerde bir çağrışım yapmaktadır. Oysa yaşayan bir * Mahalle Muhtarlıklarının Mahalle Sorunlarının Çözümündeki Rolü: Aksaray Örneği isimli yüksek lisans tezinin Mahallenin Katılımı isimli bölümünün daha ayrıntılı bir biçimde incelenmiş halidir.
Amasya üniversitesi Dini Musiki Sempozyumu, 2017
Halveti Tarikatının musiki alanında Amasya Osmanlı toplum yapısıyla etkileşimi.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Anadolu Üniversitesi, 2020
TARİH BOYUNCA KARADENİZ TİCARETİ VE CANİK, 2013
OSMANLI DÖNEMİ İLMÎ ÇALIŞMALARI -I, 2021
OSMANLININ KURULUŞUNDA TASAVVUF VE DERVİŞLERİN YERİ VE ÖNEMİ
Ankara Üniversitesi, 2017
Kutadgubilig , 2020
Journal of Turkish Studies, 2019
OSMANLI DÖNEMİ İLMÎ ÇALIŞMALARI -II , 2021