Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
18 pages
1 file
Öz: Tarih boyunca idareciler toplumun maddi yapısında değişim ve dönüşüm gerçekleştirirken, manevi boyutunda da âlimler den destek alma ihtiyacı duymuşlardır. İdareciler, âlimlerin toplumdaki manevi otoritelerini kendi hukuksuzluklarına payanda yapmaktan da çekinmemişlerdir. Hatta zaman zaman meşru olmayan siyasi taleplerini âlimlerin üzerinden meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Sultanlar kardeş kavgalarından düşmanla işbirliği yapmaya kadar bir dizi faaliyetlerinde İzzeddin b. Abdisselam 'dan fetva almaya kalkışsa da muvaffak olamamışlardır. İdarecileri eleştirmekten onları ikaz ve irşat etmekten çekinmemiş, yapmak istedikleri ekonomik yardımlara mesafeli durmaya özen göstermiştir. Vahyin kendisine yüklediği misyonun gereği olarak izzet, cesaret ve dürüstlükten taviz vermemiş, idarecileri denetim ve etkisi altına alan ender âlimlerdendir. Sahip olduğu açık sözlülüğü sebebiyle idarecilerle bazı problemler yaşasa da bilginin izzetini koruma da hassas davranmıştır. Vicdanını rahatsız eden görüşlerinden vazgeçerek bunların kamuoyuna ilan etmekten de rahatsızlık duymamıştır. Farklı din ve inançlara mensup insanların hukuklarının korumada da vahyin ortaya koyduğu ölçüler bağlamında hareket etmiştir.
2016
Kulli kaideler, adeta fikhin ozu ve meyvesi olmasi hasebiyle Islam hukukunda onemli bir yeri haizdir. Kulli kaidelerin degeri dayandiklari Kitap ve Sunnet gibi ser‘i kaynaklardan ileri gelmektedir. Peygamber Efendimiz ve sahabe-i kiram tarafindan temelleri atilan kulli kaideler tabiin ve tebe-i tabiin doneminde tedvin edilmeye baslanmistir. Izzuddin b. Abdusselâm ve Karâfi’nin katkilariyla olgunlasan ve IX ve X. asirda zirveye cikan kulli kaideler hicbir fakihin kendisinden mustagni olamayacagi bir deger halini almistir. Kulli kaideler, fikhi meseleleri ihata ve tanzim etme, ilmi meleke kazanma, ogrenme ve ogretmede buyuk bir rol oynamaktadir. Bundan dolayidir ki fakihler kulli kaideleri ovmus, onlarin ogrenilmesi ve ogretilmesi hususuna son derece onem vermislerdir. Bu calismamizda, kulli kaidelerin Islam hukukundaki yeri ve onemi, hucciyeti, ozellikleri, tarihcesi, kaynaklari, bu alanda yazilmis bazi onemli eserler, Izzuddin b. Abdusselâm’in kavaid ilmindeki yeri ve sonrakilere et...
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2001
Temel Islam bilimlerinin icerisinde gaye bakimindan en onemlilerinin basinda Usulu’d-din ilmi gelmektedir. Bu ilim, Islam dininin itikada iliskin temelleriyle ilgilenir. Allah’in varligini, birligini ve sifatlarini, nubuvvet ve âhirete dair meseleleri arastirma konusu yapar.
Uluslararası sosyal ve eğitim bilimleri dergisi, 2022
Benzerlik / Similarity: %16 Öz İstiklal şairi Mehmed Akif'in İstiklal Marşı'nı kaleme aldığı Taceddin Külliyesi tarihte çok fazla bilinmemektedir. Taceddin Mustafa Efendi tarafından kurulan külliye içerisindeki dergâh, daha sonra aileye mensup postnişinler/şeyhler tarafından yönetilmiştir. Vakıf sistemi içerisinde hizmet veren tekkeler, bir takım hizmetleri yerine getirmişlerdir. Celvetiye tarikatına bağlı tekke, şeyh, derviş ve müritleriyle burada halkın dua ve zikirlerine ev sahipliği yaptırmıştır. Kurumsal açıdan şehrin bu önemli kurumunun uzun süre ayakta kalabilmesi sağlam gelirlerinin olmasıyla yakından ilgilidir. Padişahların, devlet adamlarının ve şehirde yaşayan çeşitli kesimlerden insanların yardımları Taceddin Külliyesi'nin sürekliliğini sağlamıştır. Bu nedenle vakıf yönetimi, gelir kaynakları, külliyede çalışan personel, yaşanan sorunlar, Osmanlı padişahlarının ve diğer devlet adamlarının buraya yaptıkları yardımlar detaylı olarak bu çalışmada ele alınacaktır. XVII. yüzyıl sonlarında kurulduğu tespit edilen ve günümüze kadar bir kısmı ayakta kalabilen Taceddin Külliyesi hakkında kaynaklarda sınırlı bilgi vardır. Bağımsızlık şairi Mehmed Akif'in bir süre misafir olarak konakladığı, İstiklal Marşı'nı yazdığı mekânı, yapısal ve işlevsel açılardan ele alarak somutlaştırmak çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Büyük şâire ev sahipliği yapan, mekânı anlamak, mekânın ona sunduğu imkânları gençliğe anlatmak kültürümüzü anlamak adına önemlidir. Mehmed Akif, İstiklal Marşı ve İstiklal Marşı'nın yazıldığı mekân hakkında ortaya atılan çeşitli görüşleri ortadan kaldırmak adına daha fazla araştırmak gerekmektedir. Çalışmada XVII. yüzyıl sonlarından XX. Yüzyıl başlarına kadar olan sürede külliyenin Osmanlı Arşivi, Vakıflar Arşivi, Ankara sicilleri ve basılı eserlerdeki bilgileri taranarak kullanılmıştır.
Bu çalışma, istinsahı Yûnus bin Velî tarafından hicri 996 yılı cemaziyelahir ayının birinde (miladi 27.4.1588) tamamlanan Âdâb-ı Makâl adlı eser üzerinde yapılmıştır. Bu eser, 16. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen büyük ölçüde Eski Anadolu Türkçesinin özelliklerini taşımaktadır. Bu yüzden hem dil özellikleri hem konusu itibariyle incelenmeye değer görülmüştür.
As the result of investigations of munşeat magazines, we recorded 98 pieces of Turkish letters by Ebussuud Efendi. Only one of these letters bears traces of Ottoman inşa traditional decisive verse. The majority of the letters were written to members of the royal household and court and senior government officials. In addition, a number of letters were written to personal acquaintances of Ebussuud Efendi. Contents of his letters cover a variety of topics, from current affairs, fatwas, recommendations, nasihatlar, along with warnings and requests for prayers. In addition, these letters provide important clues about Ottoman state traditios, religion, and wordview. This study proposes to examine in light of his Turkish letters various aspects of Ebussuud Efendi's personal relations within the context of Ottoman social life.
MESTCİZÂDE Abdullah b.Osman b.Musa ( ? - ö.1148/ 1735) Kadı, kelâm ve fıkıh âlimi, mütefekkir, müderris. Doğum tarihi ve hayatı hakkında pek fazla bilgiye sahip olamadığımız Mestcizâde, 18.yüzyılda, Lâle devrinde, İstanbul’da yaşamış ve yine İstanbul’da 1735’de vefat etmiştir. Kabri, Fatih civarındaki Nişancı Camii Şerifin karşısındadır. Bulunduğu Görevler. O, öncelikle, Orta Camii ders-i âmmı olmuştur. Daha sonra, 1698’de, İbrahim Paşa Medresesi müderrisi, 1702’de, Defterdar Ahmet Çelebi Medresesi müderrisi, 1704’de, Yar Hisar Medresesi müderrisi, 1705’de, Yesih Paşa Medresesi müderrisi, 1706’da Şah Kulu Medresesi müderrisi, 1708’de, Ayşe Sultan Medresesi müderrisi, 1709’da, Medâris-i Semâniye Medresesi müderrisi olmuştur. Nihayet, 1717’de Süleymaniye Medresesi müderrisi iken, Selânik kadısı olmuş, 1725’de Bursa ve 1727’de Bosna kadılığı görevlerinde bulunmuştur. Selânik kadılığından ayrıldıktan sonra, İstanbul’a gelmiş, “Aynî Tarihi”ni tercüme eden heyette görev almıştır. 1723 ve 1724’de Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın huzurunda yapılan derslere, diğer birçok kişi gibi, o da katılmıştır. 1728’de Bosna kadılığından da ayrılmıştır. Bundan sonra, kendisine, Ayazmend kazası arpalığı verilmiştir.
Ravza yay., 2022
Şeyh Muhammed Kâzım Aydın (1906-1996) Hazretleri’ni (K.S.) kendisini görmüş ve tanımış olan dostlarına, müritlerine, talebelerine, kanaat önderlerine, aşiret reislerine, çocuklarına, kısacası onu bilen ve tanıyan ulaşabildiğimiz herkese sorduk. Onlar anlattı, biz kaydettik. Bu saha araştırması neticesinde ortaya çıkan “menakıpname” türü çalışmamızda; hayatını irşada adamış, çok sayıda kan davalı ya da kavgalı ailelerin barışmalarına vesile olmuş, iyi eğitim almış, ilmi yönü yüksek, sünnet ahlâkına sahip, alçakgönüllü, kanaatkâr, cömert, merhametli, dürüst, adaletli bir âlim olan Şeyh Muhammed Kâzım Aydın el-Hâlidî en-Nakşibendî Hazretleri’nin adanmış hayatını tanıkların ağzından okuyuculara aktarmaya çalıştık. Neticede 20’nci Yüzyılda yaşamış olan bir büyük âlimin 21’inci yüzyılda yazılan bu menakıpnamesi, bildiğimiz kadarıyla içinde bulunduğumuz “Yüzyılın ilk menakıpname türünde yazılmış eseri” olarak siz okurlarımıza takdim edilmiş oldu. Bu adanmış örnek hayatın tüm okurlarımıza hayırlara vesile olması temennilerimizle…
Özet Kitab-ı Mukaddes yapısı itibariyle birçok konuyu ele alır. Ele aldığı konular-dan biri de ilginç varlıklardır. Kitap bu varlıklardan olan Lilith, Nefiller, Lucifer hakkında yeterli sayıda bilgiye yer verir. Böylece Kitab-ı Mukaddes'te bu varlıkların izleri aranabilir. Nitekim ele aldığımız konu bunu kapsamaktadır.
2022
Antalya Elmalı Tekke köyü Abdal Musa Tekkesindeki "Zemzem Kuyusu" adı verilen kuyu ağzının altı yüzünde gazel tarzında yazılmış tasavvufî bir şiir yazıtı var. Şairi Mesrûr. Yazılış tarihi 1818-19. Yazımızda bu şiirin çözümlemesini yapıyoruz. Ayrıca türbenin cümle kapısının sağında ve solundaki şiirlerle, ahşap kapı ve içeride bulunan teber üzerindeki yazıtları da ele aldık. Fotoğrafları eşliğinde sunuyoruz.
TDV Yayınları, Ankara, 2023
Sahâbîlerin önde gelen isimlerinden Abdullah b. Mesʿûd, daha on sekizinde bir delikanlıyken İslâm ile şereflenmiş, Hz. Peygamber'in ve ashabının nazarında oldukça önemli bir şahsiyettir. Vahyin her aşamasında Peygamber Efendimizin yanı başında sadık öğrencisi ve can yoldaşı olarak bulunmuş ve yaşanan zor dönemlere tanıklık etmiştir. Hz. Peygamber'i adım adım takip eden bu mümtaz şahsiyet gerek sahâbe gerekse sonraki nesiller için örnekliğiyle tarihin de methederek bahsettiği isimler arasında yerini almıştır. Bu kitapta, Allah Resûlü'nü bir gölge gibi takip eden ve onun terbiyesinde özenle yetişmiş, ilimde derya olan ve tarif edilemez c e s a re t i y l e bil di ğimiz A b d u l l a h b. Mesʿûd'un hayatına yer verilmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2022
The Qasīdah (Faryādnāma) Written to Bāyezid II by Andalusian Muslims, 2020
MÜSTAKÎM-ZÂDE’NİN SÖZLÜKÇÜLÜĞÜ VE TERCÜME-İ ḲÂNÛNU’L-EDEB ADLI ESERİ, 2020
Journal of Turkish Research Institute, 1998
The Journal of Academic Social Science Studies, 2016
Doğu Araştırmaları, 2024
MUHAMMED İKBAL VE CAVİDNAME CAVİDNAME AND MUHAMMED İKBAL , 2020
Journal of Turkish Research Institute, 2009
Journal of Turkish Research Institute, 2016
DergiPark (Istanbul University), 2022