Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Osmanlı ve İran'da İşrâk Felsefesi
…
24 pages
1 file
İşrâkî hikmetin kurucusu Sühreverdî’nin önemli eserlerinden biri olan Heyakilu’n-Nur üzerine yazılmış onlarca şerh bulunmaktadır. Ancak, İşrâkî hikmetin klasik dönem sonrası yorumlarının ortaya çıkmasında önemli bir yeri olan bu şerhlerden çok azı basılmıştır. Neşri yapılmayan bu şerhlerden biri de Hasan el-Kürdî’nin “Şerhu'l-Elfiyyeti'l-Hikemiyye fi Nazmi'l-Heyakilu'n-Nuraniyye” adlı eseridir. Bu çalışmada amacımız henüz neşredilmeyen ve kütüphane raflarında unutulmaya terk edilen bu eserin el yazmasını tetkik ederek İşrâkî hikmetin okurlarıyla buluşturmak ve Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşayan Hasan el-Kürdî’nin İşrâkî hikmet yorumuna mercek tutmaktır. Ayrıca, döneminin şerh ve haşiye geleneğini takip ederek birçok şerh eser kaleme almasına rağmen hayatı konusunda çok sınırlı bilgiler bulunan el-Kürdî’nin düşünceleri ve ilmi şahsiyetine dair ulaşabildiğimiz kaynaklardan devşirdiğimiz bilgilerle tanıtılmasına katkıda bulunmaktır. Eser, literal bir çeviri yönteminden ziyade, Heyakilu’n-Nur şerhi üzerinden el-Kürdî’nin Hikmet-i İşrâk yorumuna ışık tutan bir derleme üslubuyla mütalaa edilecektir. “Unuttuklarını hatırlamak” ve “birikimi aşmak” gibi şerh geleneği için kullanılan tabirler dikkate alınarak özellikle ikinci tabir etrafında şarihin Hikmet-i İşrâk’a orijinal katkılarının izleri sürülecektir. İki bölüm halinde planlanan çalışmanın ilk bölümünde Hasan el-Kürdî’nin kim olduğu ve ilmi şahsiyeti ele alınacak, ikinci bölümde ise Heyakilu’n-Nur şerhi mütalaa edilerek şarihin İşrâkî hikmet yorumu üzerinde durulacaktır.
Türkiye Lisans Üstü Çalışmalar Kongresi (8. Kongre/Bildiri Tarihi 2018), 2020
Bu makalede Sühreverdî el-Maktûl'ün (ö. 587/1191) Nur Heykelleri (Heyâkilü'n-nûr) risalesi üzerine yazılan iki şerh, içerik ve yöntem açısından karşılaştırılacaktır. Şerhlerden biri Celaleddîn ed-Devvânî'nin (ö. 908/1502) Şevâkilü'l-hûr fî şerhi heyâkili'n-nûr adlı eseri diğeri ise Devvânî'nin şerhine Gıyâseddîn Mansûr ed-Deştekî (ö. 949/1542) tarafından yazılan İşrâku heyâkili'n-nûr li keşfi zulumâti şevâkili'l-ğurûr adlı reddiyedir. Bu çalışmada yapılmak istenen iki şerh arasındaki farkları ve ortak noktaları belirlemektir. Buna ulaşmak için de şarihlerin yaşamlarına ve şerhlerin tarihsel arka planlarına değinmek gereklidir. İki şerhin içeriğinde bulunan bütün konuları incelemek uzun olacağından, şerhlerin içerik karşılaştırılması örnek kavram ve problem üzerinden yapılacaktır. Eserlerin içeriğinin bir bütün olarak karşılaştırması ise okuyucuya kolaylık olması açısından tablo halinde sunulacaktır.
2023
Rumeli İslam Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu çalışmada Osmanlı Dönemi âlimlerinden Sırrı Girîdî’nin Rüyetullah Risâlesi ve felsefî kelâmın önemli temsilcilerinden Cürcânî’nin Şerhu’l-Mevâkıf adlı eserindeki rü’yetullaha dair görüşlerinin eserlerinden hareketle mukayese edilmesi hedeflenmiştir. Rü’yetullah meselesini, tarihi süreç içerisinde Sümeniyye ile tartışmalar gerçekleştiren Cehm b. Safvan’ın itikâdî bir mesele olarak gündeme getirdiğini söylemek mümkündür. Sırrı Girîdî’nin konuya hasrettiği Rü’yetullah Risâlesi ile Cürcânî’nin Şerhu’l-Mevâkıf adlı eserlerinin mukayeseli bir tahlili çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Müellif bu risâlesini öncelikle Risâle’nin girişinde belirttiği gibi tercüme etmiş olduğu Şerhu’l-Akâid’e, Şerhu’l-Mevâkıf’tan naklen derc etmiş olduğu Beşinci Mersâd’ın Maksad-ı Evvel’ini bazı din kardeşlerinin isteği üzerine eklemeler yaparak veciz bir şekilde yeniden müstakil bir risâle olarak yazdığını ifade etmiştir. Çalışmada Sırrı Girîdî’nin dönemine kadar yazılan rü’yetullaha dair eserler iç...
2019
13. yüzyıl İslam mantık tarihinin altın çağı kabul edilir. Bu asırdan sonra eğitim odaklı, özlü mantık metinleri telif edilmiş ve bu ana metinler etrafında şerh ve haşiyelerle devasa bir mantık geleneği oluşmuştur. İşte bu metinlerin en başında kuşkusuz Esîrüddin Ebherî (ö.1265)'nin Îsâgûcî adlı mantık risâlesi gelmektedir. Ebherî'nin Îsâgûcî risâlesinin bilinen ilk şârihi olan Hüsâmeddin el-Kâtî (ö.1359)'nin şerhi ve onun Muhyiddin et-Tâlişî (ö.1480) haşiyesi oluşturmaktadır. İkinci şârihi ise Molla Fenârî (ö.1431)'nin el-Fevâidu'l-Fenârî isimli şerhi ile Ahmed b. Hızır (ö.1543)'ın bu şerhe yazmış olduğu Kul (Kavl-i) Ahmed isimli haşiyesi oluşturmaktadır. Yazar, bu devasa mantık geleneğine bağlı kalarak Îsâgûcî risalesini on farklı yazma nüsha ile karşılaştırıp, yeniden tahkik edip, çeviri ve şerhini de vererek güzel bir çalışma ortaya koymuştur. Kitap önsöz, giriş, üç bölüm, kaynakça ve dizinden oluşmaktadır. Yazar giriş bölümünde Ebherî'nin hayatı ve Îsâgûcî tarihi, Ebherî'nin Îsâgûcîsi, eleştirmeli metin neşri, bu konuda esas alınan yöntem, metinde kullanılan nüshalar, şerh kısmı gibi konular hakkında bilgi vermektedir.
Selçuk Üniversitesi Yayınları, 2023
Türk edebiyatının meşhur isimlerinden Cevrî İbrahim Çelebi’nin kaleme aldığı Hall-i Tahkîkât, Mesnevî şerhleri arasında manzum şerh olma özelliğine sahip değerli bir eserdir. 17. yüzyılda yazılan bu eser, Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin Mesnevî’sinin ilk on sekiz beyti ile yine Mesnevî’den seçilen kırk beytin şerhini ihtiva etmektedir. Dolayısıyla edebiyatımızda bu şerh hem Cevrî gibi büyük bir şair tarafından Mesnevî’yi tercüme ve şerh etme geleneğinin devam ettirilmesi hem de sonraki şerh veya tercümeler için bir yöntem olması bakımından önem arz etmektedir. Güzel yazı yazmada maharetli olan ve Mesnevî’yi defalarca istinsah eden şair Cevrî’nin, Mesnevî’nin altı cildinden seçerek oluşturduğu Hall-i Tahkîkât’ının incelendiği bu kitap bölümünde, şair Cevrî İbrahim Çelebi hakkında kısa bilgiler verilmiş ve ardından Mesnevî’den seçilmiş beyitlerle oluşturulan eserler arasına giren Hall-i Tahkîkât’ın tanıtımı ile incelemesi yapılmıştır. İnceleme kısmında eserin bölümleri, şerh metodu ve içerik özellikleri gibi bilgilere yer verilmiştir.
TÜRKİYAT MECMUASI
The best Turkish translation of Husrev u Shirin written as Persian by Nizamî-yi Gencevi (1141-1209) in 12th century might be said Sheyhi's translation. The first translation of the text to Turkish language was made by Qutb with Khorezm Turkish in 14th century. After Qutb, Fahri also translated it to Old Anatolian Turkish as based on Nizamî's work in the same century. These two texts have one each manuscript which we know, one is at the Bibliothéque National de France, and the other is at the Staatsbibliothek zu Berlin. The text of Husrev u Shirin written by Sheyhi which we study as Phd dissertation has totally more than one hundred copies in country and outside the country. 70 manuscritpts of Husrev u Shirin who belongs to Sheyhi was founded in18 different libraries in only out of country during the study. In this article, we try to give information about manuscripts of Husrev u Shirin in the libraries abroad and also give some information about these libraries.
2017
On altinci yuzyilda alevlenen ve Kadizâdeliler-Sivasiler veya medrese-tekke cekismesi seklinde anilan tartismalarda ele alinan konulardan biri de sufilerin zikir esnasinda donerek ve saga sola egilerek yaptiklari hareketlerdir. Dev(e)rân olarak adlandirilan bu uygulama uzerinde, tartismalarin yogun oldugu o donemde dev(e)rânin mesru oldugu veya haram oldugu yonunde bircok calisma kaleme alinmistir. Donemin hassas sartlari icerisinde kaleme alinan, ilmi ve vicdani tavriyla dikkat ceken onemli bir calisma da Halveti-Şemsi-Sivasi seyhi olan Abdulehad Nuri-i Sivasi’nin ‘ Risâle fi deverâni’s-sufiyye ’ adli calismasidir. Makalede, Nuri Efendi’nin adi gecen calismasi cercevesinde bir egitim metodu olarak dev(e)rânin mesruiyetine dair fikirleri incelenmistir. Kisaca Nuri Efendi’nin hayati, eserleri ve halifeleri uzerinde durulduktan sonra onun Risale’de takip ettigi metot, Risale’nin ozellikleri ve muellifin calismasini olustururken istifade ettigi kaynaklar uzerinde durulmustur. Calismani...
Sürûrî Muslihuddin Mustafa b. Şaban el-Gelibovî er-Rumî eserleriyle XVI. yüzyıla etki etmiş âlim ve şairlerinden birisidir. Onun kaleme aldığı Tercüme-i Ravzü’r-Reyyahîn fî Hikâyeti’s-Salihîn adlı eseri de sûfî ve evliyâların hayat hikayelerini anlatması bakımından önemlidir. Eserin tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar Bölümü 850 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Bu eser Abdullâh b. Es’ad el-Yâfiî’nin Gazali, Kuşeyri, Şihabüddin Suhreverdi, Şeyh Ebu’l-Hayr, Tacüddin Şazeli, Kastalani, Ebu’l-Ferec, Makdısi, Ebu’l-Leys Semerkandi gibi meşhûr âlim ve sûfîlerin eserlerinden derlediği itikat, iman, ahlak ve adabın anlatıldığı tasavvufi remiz ve işaretlerle dolu beş yüz menkıbevî hikâyeden müteşekkil bir eserinin tercüme ve şerhidir. Sürûrî eserine Allâh’a hamd ve Hz. Peygamber’e, ashâbına, ailesine salat ve selam getirerek eserine başlar. Daha sonra sebeb-i telif bölümünü kaleme alarak hikâyelerine geçer. İnsanları doğru amellere sevk etmek amacıyla toplumda saygınlık kazanmış evliyâlar üzerinden hikayelerini kaleme alır. Hikâyelerin içeriğinde genel olarak itikat, imân, ahlâk ve adâb gibi konular ele alınmaktadır. Tasavvufî remiz ve işaretlerle süslenmiş bu menkıbevi hikâyeler, Allâh’ın varlığını rüya ve keşf yoluyla bulanların öteki dünyada elde edeceği mükâfâtlar gibi hikâyeler bulunmaktadır. Biz burada üzerinde bilimsel bir çalışmaya konu edinilmeyen bu eseri tanıtmaya çalışacağız.
İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2017
Dâvûd-i Karsî, (ö.1169/1756) on sekizinci yüzyılda yaşamış, Osmanlı ilim dünyasının münekkit bir âlimidir. Öğrencilere okutulan eserlerin pedagojik uygunluğundan başlayarak toplumda İslâm itikâdına ters gördüğü fikir ve hareketlere kadar pek çok hususu eleştirmiştir. İslâmî ilimlerin hemen her alanında genelde şerh-haşiye türü olmak üzere muhtasar eserler kaleme almıştır. Toplumun hemen her kesiminin seviyesine uygun olacak şekilde kaleme aldığı eserlerini, zaman zaman genişletme zaman zaman da ihtisar etme ihtiyacı duymuştur. el-Kasîdetü'n-Nûniyye için de önce Türkçe sonra da Arapça birer şerh yazmıştır. Bu çalışmada, Dâvûd-i Karsî'nin Şerhu'l-Kasîdeti'n-Nûniyye adlı Arapça şerhi çerçevesinde onun kelâmî düşüncesine temas ettik. Mâtürîdî Mezhebi esasları çerçevesinde kaleme alınan Şerhu'l-Kasîdeti'n-Nûniyye adlı eserin, ilahiyyât, nübüvvât, meâd ve muhtelif kelâmî meseleleri içine alan tam bir akâid metni olduğunu ortaya koyduk. Bu makalemizde ayrıca, Karsî'nin diğer kelâmî eserlerinden de hareketle onun söz konusu bahislerdeki görüşlerini, üslubunu ve eserinde yararlandığı kaynakları tespit ettik. Diğer yandan hayatına ve ilmî kişiliğine değinmek suretiyle müellifin bu alandaki yetkinliğini de izâha çalıştık.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2018
Trabzon İlahiyat Dergisi, 2020
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
İslâm Araştırmaları Dergisi
ESKİ TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Harran İlahiyat Dergisi, 2021
DergiPark (Istanbul University), 2023
e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2017
Türk Edebiyatında Bûsîrî’nin Kasîde-i Bürde’si - Metinler (Cilt-2), 2024
Türk Lehçe Araştırmaları Dergisi, 2023
Darulfunun İlahiyat, 2023
İslam Araştırmaları Dergisi, 2023