Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
6 pages
1 file
Dergiye yazı göndermek isteyenler ayrıntıları www.uidergisi.com.tr adresinde bulabilirler.
SAYI: 64 - YIL: 2007 İnsanoğlunun din, tarih, felsefe ve sanata olan ilgisi, onun doğruyu, iyiyi ve güzeli bulma arayışı ve özleyişinden kaynaklanıyor. 20 yıldan beri onca etkinlik düzenleyen BSV'nin ilgisi ve arayışı neyedir? Bülten'den Havadis KÜRESEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ İslâm ve Terör: Fıkhî Bir Yaklaşım Muzaffer Şenel İslâm Dünyasında Siyaset Tartışmaları: Demokrasi: İslâmî Demokrasi Mümkün mü? Ahmet Şefik Hatipoğlu Türkiye’de Medya ve Milliyetçilik: Kurgu ve Gerçeklik Şeref Yiğit Politics and Ethics in Islamic Thought Mesut Özcan Contemporary Politics of Secularism in Western Plutocracies Veysel Kurt Avrupa-Akdeniz Ortaklığının Türk Dış Ticaretine Etkileri ve Türk Dış Ticaretinin Bölgedeki Etkinliği Ali İhsan Kocatüfek Türkiye’de Küreselleşme Tartışmaları ve Sonuçları Sadık Ünay Harf Harf Kadınlar F. Samime İnceoğlu Küresel Araştırmalar Merkezi VI. İhtisas Sempozyumu Mola MEDENİYET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ 20. Yüzyılda Selefiliğin Düşünce Temelleri Özgür Kavak Global İletişim Devrimi ve Marshall McLuhan İbrahim Zarif Thomas Kuhn ve Bilimsel İlerlemenin Sürekliliği Sorunu Eyüp Süzgün Robert Nozick ve Adalet Teorisi Ümit Aksoy Ankara’dan Taşralı’ya Kuyucaklı Yusuf’dan Tutunamayanlar’a: Romantik Anti-Kapitalizm Melankoli ve Çelişki: Eleştirel Bir Bakış Ümit Aksoy Hanefî Mezhebinin Mezhep İçi İşleyişinde Örfün Konumu: İbn Âbidin’in “Örf Risalesi” Örneği Osman Safa Bursalı İbn Sîna, Gazzâlî ve İbn Rüşd’de Eskataloji Abdullah Yorulmaz Mola SANAT ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Geleneksel Türk Kâğıtçılığının Dirilişi Nermin Tenekeci Osmanlı Minyatüründe Kadın (Levnî Öncesi Üzerine Bir Deneme) Ayşenur Gönen Arşiv Belgeleri Çerçevesinde XVI. ve XVII. Asırlarda Osmanlı Sarayının Sanatı Himayesi Feyza Köse SAM Ayın Filmi Esma acar SAM Şiir Akşamları Vahide Ulusoy Mecid Mecidi’nin “Serçelerin Şarkısı” Filminin Setinde Bir Hafta Ayşe Pay Mola TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI MERKEZİ XVIII. Yüzyıl Osmanlısı’nda Kredi İlişkilerinin Hukukî ve İktisadî Boyutu Cumhur Ersin Adıgüzel Kanuni’nin Gözdesi İbrahim Paşa ve Osmanlı’nın Evrensel Serhat Aslaner İlmiye Sınıfının II. Meşrutiyeti Algılayışı (Konya Örneği) Abdullah Taha İmamoğlu Çarlık Rusyası’nda Bir Türkçe Gazete: Şark-i Rus (1903-1905) Vügar İmanbeyli Sened-i İttifak’tan Vak’a-yi Hayriyyeye Muhalefetin Kaynağı Olarak Yeniçeriler (1808-1826) Özgür Oral Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de İskân Politikaları + EK Kazım Baycar Hece Dergisi Abdullah Saçmalı TAM İz Bırakanlar Seyrüsefer- Dağlar nasıl da özlenirmiş bir ülkede Danimarka izlenimleri Mesnevi'den-Mukallidin imanı korku ve ümittir Mecmua- Max Weber'in Kadı Adaleti Kavramı + EK
A yşe İLKER* Özet: Kuzey Azerbaycan Türkçesinde kullanılan "alator" kelimesindeki "ala" ve "tor" unsurları, tarihî ve çağdaş Türk lehçelerindeki anlamlarıyla incelenmiş; her iki unsurun birleşme yönü üzerinde durulmuştur. A nahtar Kelimeler: Kuzey Azerbaycan Türkçesi, alator, somut, anlam, tarihî lehçe, çağdaş lehçe. Abstract: The "ala" and "tor" elements in the word "alator" which is used in the North Azerbaijan Turkish have been analysed with their historical meanings and at the same time with their meanings in modern Turkish dialects. The aspects o f the combination o f the two elements has been emphasized.
Memfis-Mizraim Riti’nin bu derecesinde, derecenin unvanı “Mitra Bilgesi” olmakla birlikte Mitraizm’den çok Mısır’dan Çin’e kadar uzanan bir coğrafyadaki Antik Misterler’in birçoğundan alıntılara yer verilmektedir. Tüm bunlar, öncelikle gerçek, adalet ve insanlığa katkı kavramları üzerinde yoğunlaşmakta, Tanrı sevgisine özellikle vurgulanmakta fakat hepsi doğrudan dinsel nitelikli olmaktan çok mistik bir anlayışla değerlendirilmektedir.
2019
Editorden 2008 yilinda yayina baslayan dergimiz, bugun 23. sayisini 16 adet birbirinden degerli makale ile cikarmistir. Kuruldugu gunden beri hicbir aksama olmadan ve bilimsel ilkelerden taviz vermeden cikarilmistir. Dergimizin uluslararasi indeksler tarafindan taranmasi, basili ve elektronik ortamda kesintisiz olarak ulasilmasi, dergide makale yayin talebini de artirmistir. Ayrica, dergimize ve dergimizde yayinlanan makalelere yapilan atif sayisi da her gecen gun artmaktadir. Dergiye gelen makaleler, oncelikle editorler kurulunun yayin ilkeleri bakimindan incelemesinden sonra en az iki hakem tarafindan bilimsel acidan titizlikle incelenmektedir. Bu sayimizdan itibaren alan editorleri uygulamasi baslatilmistir. Alan editorleri, universite ayrimi yapilmadan, alaninda kabul gormus bilim insanlari arasindan secilmektedir. Hakemler de alaninda uzman bilim insanlari arasindan secilmektedir. Dergide, hakemlerin onayi olmayan hicbir makale yayinlanmamaktadir. Dergimizin bu derece basariya ...
KEBİKEÇ İnsan Bilimleri İçin Kaynak Araştırmaları Dergisi, 2016
İÇİNDEKİLER Uğur Bahadır BAYRAKTAR ve Yaşar Tolga CORA: “Sorunlar” Gölgesinde Tanzimat Döneminde Kürtlerin ve Ermenilerin Tarihi Taylan ESİN: Hristiyan Malları ve Ziraat Bankası (1914-1919) Bejan KHORAVA ve Zaza TSURTSUMIA: Güneybatı Gürcistan’dan Osmanlı’ya Göçler (Muhaciroba) 1878-1882 İsmail Hakkı KADI ve Onur YÜKSEL: Siyam Prensi Damrong’un Paylaşılamayan Fotoğrafı! İdil ÇETİN: Erken Cumhuriyet Döneminde Fotoğrafın Bir İktidar Tekniği Olarak Araçsallaştırılmasına Bir Örnek: “Uydurma Fotoğraf” Meselesi Sümeyye HOŞGÖR BÜKE: Bakkal Terekeleri Işığında İstanbullu Mutfağına Bir Bakış Rüya KILIÇ: “Afyonun Keyfini Tiryakisinden Sormalı”: Osmanlı ve Erken Cumhuriyet’te Madde Bağımlılığının Tarihi Eski Sol Üzerine Yeni Notlar: M. Bülent VARLIK: “Sol”a Açık Bir Edebiyat Dergisi: Hamle (1940) Eleştiri: M. Bülent VARLIK: Ankara Süreli Yayınlar “Kaynakça”sı Üzerine Notlar Turan TANYER: Ankara Ansiklopedisi Düzeltme / Kebikeç: Çevresel ve Paleoiklimsel Faktörlerin Etkisinde Doğu Afrika’da İnsanın Evrimi: Ferhat KAYA
Strong Together, 2020
Text - Günseli Baki / Photographer - Özge Sebzeci The sisterhood* solidarity of the feminist movement, unite women from all walks of life in the streets on March 8, in order to celebrate the rights they have earned and to scream out their struggle against violence and all kinds of discrimination. Governments’ efforts of repressing the streets open up new movement areas for women on digital platforms and women from all around the world who do not know each other continue their struggle by sharing their ideas through various slogans on digital platforms. The feminist idea, opposed to the patriarchal structure that socalizes women as individuals who are jealous of one another, who compete and judge each other, unites women from all walks of life as individuals who share the responsability of struggle against the patriarchal injustice, violence and all kinds of gender inequality. Despite the policies of the repressive politics aiming to turn secular and religious women against each other, the feminist movement brings women together on common ground around problems such as domestic violence, access to better paid jobs, the right to wear what they want. On March 8, women from different backgrounds who oppose the culture that blames women for everything from rape to divorce, march together and chant slogans like “We will not shut up, we are not afraid, we do not obey” and “Women are strong together”, therefore breakthe mould against the government’s discriminative policies and anti- feminist rhetoric. The slogan “Women are strong together”, which has the potential to unite women from different backgrounds and used for the first time during the campaign launched in 2017, mediates the dialogue between women’s organizations, invites women from all walks of life to do politics over concrete problems and to gain strength together. The work entitled “Strong Together” consists of portraits representing women from different backgrounds in the Turkish feminist movement and aims to show us unifying power of feminist idea through differences. The ongoing work by Özge Sebzeci describes five women who share on a common ground the responsability of the fight against patriarchal injustice * The idea of “Sisterhood” that emerged during the second half of the 1960s, along with the second wave of feminism; aims for women with different lifestyles, political and social cultures and different perceptions of the world to get to know each other and implies that all women are exposed to the same oppression, therefore have the same interests. ---- Feminist düşüncenin kız kardeşlik* dayanışması, kadınları kazandıkları haklarını kutlamak, şiddete ve her türlü ayrımcılığa karşı mücadelelerini haykırmak için her kesimden kadını 8 Mart’larda sokaklarda birleştiriyor. İktidarların sokakları bastırmaya çalışması ise dijital ortamda kadınlara yeni hareket alanları açıyor ve dünyanın dört bir yanında birbirini hiç tanımayan kadınlar, dijital ortamlarda çeşitli sloganlarla fikirlerini birbirleriyle paylaşarak mücadelelerine devam ediyor. Kadınları birbirine kıskançlık besleyen, rekabet içinde olan, birbirini yargılayan bireyler olarak toplumsallaştıran ataerkil düşünceye karşı feminist düşünce her kesimden kadını ataerkil adaletsizliğin, şiddetin, cinsiyet eşitsizliğinin tüm biçimleriyle mücadele sorumluluğunu paylaşan bireyler olarak birleştiriyor. Baskıcı siyasetin bir parçası olan laik ve dindar kadınları birbirlerine düşman etme politikalarına rağmen, feminist hareket; aile içi şiddet, daha iyi ücretli işlere erişim imkanı, istediklerini giyme hakkı gibi sorunlar üzerinden ortak bir zeminde kadınları buluşturuyor. 8 Mart’ta tecavüzden, boşanmaya kadar her şey için kadınları suçlayan bir kültüre karşı çıkan farklı kesimden kadınlar birlikte yürüyerek “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Kadınlar birlikte güçlü” sloganlarını beraber söyleyerek, hükümetin ayrıştırıcı politikalarına, anti-feminizm söylemlerine karşı ezber bozuyor. İlk kez 2017 yılında başlatılan kampanyada kullanılan ve kadın örgütleri arasında diyaloğa aracılık eden, farklı kadın gruplarını bir araya getirme potansiyeline sahip “Kadınlar birlikte güçlü” sloganı, her kesimden kadını kapsayıcı bir şekilde, somut sorunların politikasını yapmaya, birlikte güç kazanmaya davet ediyor. Sloganla aynı ismi taşıyan “Birlikte Güçlü” çalışması Türkiye’de feminist hareket içindeki farklı kesimlerden kadınları temsil eden portrelerden oluşuyor ve feminist düşüncenin birleştirici gücünü farklılıklar üzerinden bizlere göstermeyi amaçlıyor. Özge Sebzeci’nin devam etmekte olan bu çalışması, ataerkil adaletsizliğe karşı birlikte mücadele sorumluluğunu ortak bir zeminde paylaşan beş feminist kadını anlatıyor. *1960’ların ikinci yarısında, feminizmin ikinci dalgası sırasında ortaya çıkan “kız kardeşlik” ; farklı yaşam tarzları, siyasi ve sosyal kültürleri ve farklı dünya algıları olan kadınların birbirlerini tanıması ve ortak mücadele politikalarının zeminini bütün kadınların ortak bir ezilmişliğe maruz kaldıklarını ve dolayısıyla çıkarlarının da ortak olduğunu ima eden bir kavramdır. İZ MAGAZINE
Bu makalenin amacı Türkiye’nin en uzun kara sınır komşusu olan ve 2011 yılından beri iç savaşın yaşandığı Suriye’deki etkin güç unsurlarının Türkiye’nin güvenliğine etkilerinin tartışılmasıdır. Osmanlı’nın Şam vilayeti iken 1918 yılında Fransa mandasına bırakılan ve 1946 yılında bağımsızlığına kavuşan Suriye Türkiye ile birçok sorun yaşamış ve düşmanca emeller beslemiştir. Türkiye’nin Fırat ve Dicle Nehirleri üzerine baraj inşası ile başlayan su sorunu, Suriye’nin Hatay üzerinde hak iddiaları, terör örgütü PKK’nın Suriye’nin denetimindeki Bekaa Vadisinde kamp kurması, Suriye’nin örgüte maddi destek sağlaması ve ele başını himaye etmesi 2000’li yıllara kadar belli başlı güvenlik sorunları olarak ön plana çıkmaktaydı. 2011 yılında başlayan olaylar Suriye’de Esad Rejimin ülkedeki denetimi kaybetmesine ve buna paralel terör örgütlerinin başta Türkiye sınırı olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerinde hakimiyet sağlamalarına, Suriye’den Türkiye’ye kitlesel bir göç akınına sebebiyet verdi. Bölge devletlerinin yanı sıra uluslararası çıkar peşinde koşan diğer devletlerin doğrudan veya dolaylı bir şekilde iç savaşa müdahil olmaları sorunu uluslararası boyuta taşıdı. Bölgedeki çıkar çatışmaları, belirsizlikler, tehdit ve risk algıları Türkiye’nin tehdit ve güvenlik algılamasında ve politikalarında önemli değişikliklere sebebiyet verdi. Türkiye sınır güvenliğini ileriden sağlamak ve güneyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemek maksadıyla Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile Suriye iç savaşına müdahil olmak zorunda kaldı. Sonuç olarak son yıllarda Suriye’de meydana gelen olaylar, Arap Baharı ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında bölge ülkelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışılmasının etkilerinin Türkiye’nin tehdit, risk ve güvenliği açısından ele alınmasına yönelik çalışmalar yapılmasını gerektirmiştir.
Üsküdar dergisinin bu sayıdaki ikinci ağırlık merkezini ise florası, geçmişten bugüne gelen görünümleri, kültür envanteri, mimarisi pencerelerinden görülen Üsküdar odaklı İstanbul teşkil ediyor. Bir medeniyetin abide şehri İstanbul ve bu şehrin mü-
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kültür ve İletişim, 2018
Kültür ve İletişim, 2018