Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, Güvenlik İkilemi
https://doi.org/10.13140/RG.2.2.13715.63523…
8 pages
1 file
Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayış ve arayışlarının bir sonucu olarak üretilen ‘güvenlik ikilemi’ kavramı, Soğuk Savaş sonrası dönemde de güvenlik ve güvensizlik kavramlarını anlamada ve açıklamada kullanılan bir araçtır. Soğuk Savaş döneminde silahlanma yarışı, güç ve ittifakların oluşturulmasının açıklanmasına odaklanılmış olsa da, uluslararası siyaseti belirleyen karar-alıcıların karar alma süreçlerinde kendi eylemlerinin diğerlerine etkilerini düşünmelerini de sağlamıştır. Uluslararası alanda yaşanan siyasi değişiklikler ve bunun yansıması olarak karşımıza çıkan uluslararası güvenliğe bakışta yaşanan değişimlerin etkisiyle güvenlik ikilemi kavramı da değişerek, gelişmiştir. Kavram devlet merkezci anlayışın dışına çıkartılarak kimlik gibi kavramlarla beslenmiştir. Güvenlik ikilemi kavramının yeniden düşünülmesi sayesinde güvenlik çalışmalarında farklı güvenlik anlayışları ve eylemleri kuramsal düşünüşe eklenmiş, ‘korku’, ‘düzen’ ve ‘güven’ gibi kavramlar farklı ve güncel bakış açılarıyla sorunsallaştırılarak incelenmeye başlanmıştır.
Bu makalenin tüm hakları Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği'ne aittir. Önceden yazılı izin alınmadan hiç bir iletişim, kopyalama ya da yayın sistemi kullanılarak yeniden yayımlanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, satılamaz veya herhangi bir şekilde kamunun ücretli/ücretsiz kullanımına sunulamaz. Akademik ve haber amaçlı kısa alıntılar bu kuralın dışındadır.
Bu makale, modern devletin doğuş evresinde düzen,huzur ve barış ortamı ihtiyacı ile beraber ortaya çıkan güvenlik kavramını, siyaset bilimcilerin görüşleri temelinde tartışmaktadır.Özellikle klasik toplum sözleşmecilerin görüşlerine yer verilmiş ,modern devlet ve modern iktidar kavramlarının oluşturulmasındaki önemleri korunmakla beraber daha çok eleştirel yaklaşımda bulunulmuştur.Çalışmada özellikle güvenlik kavramını iktidarın bireyler üzerinde sınırlandırma yetkiselliği temelinde, modern devletin temellerini atan düşünürün değerlendirmelerine yer verilmiştir Metin yeni bir fikir ortaya atmaktansa belli başlı kuramcıların iktidar ve onun güvenlik adına kişilere müdahale yetkileri temelindeki düşünceleri bağlamında güvenlik konusu özgürlük ile beraber düşünülüp, işlenmektedir. 2.Modern Devletin Doğuşu ve İktidar –Güvenlik İlişkiselliği Güvenliğin tanımını farklı çalışma yapılan alanlara göre farklılık göstermektedir. Örneğin uluslararası ilişkiler açısından bakılınca dış güvenlik, psikoloji açısından bakılınca ise ontolojik bir çevreye ve kendine güveni temsil etmektedir. Devletin vatandaşı fiziksel olarak korumasından , ifade özgürlükleri anlamında yasalarla onu güvence altına almasına,bireyin ekonomik yaşam şartlarında kendini güvende hissettiği sosyal güvenlikte örneklerden sadece bir tanesidir.Ancak kamu yönetimi açısından bakınca konu ister istemez birey-devlet ilişkiselliğinde incelenmektedir.Hele ki önümüzde bu kadar geniş bir literatür ben daha çok iktidarın güvenlik temelinde bireylere ne kadar müdahale edebileceği sınırını ,klasik toplum sözleşmeciler ve diğer modern devlet oluşumunda önemli rol oynayan düşünürlerle belirlemeyi uygun buldum. Hâlihazırda varlığını sürdüren anlamı ile güvenlik sözcüğü, güvende olma hâline işaret eder ve özgül olarak korku, tehlike, risk, endişe, yoksulluk ve kaygıdan azade olmak anlamını taşır. Köken olarak Latince endişe, tasa, acı, üzüntü anlamlarına gelen cura ile olmaksızın, olmadan,-sız/-siz anlamlarına gelen sine sözcüklerinin birleşimi olan sine cura'dan türetilmiş olan securitas/securus sözcüğünden gelir.1 The Oxford English Dictionary, güvenlik kelimesinin anlamını farklı kullanım biçimlerinden hareketle üç temel bölüm altında değerlendirir. İlk bölümde yer verilen dört kullanım şöyledir: 1-Korunma ya da tehlikeye maruz kalmama hâli, güvenlik, 2-Şüpheden azade olmak; güven, teminat. Sağlam temelli güven, kesinlik, 3-Kaygı, tedirginlik ve endişeden azade olmak; tehlikenin olmaması hâli ya da tehlike karşısında güvende ya da özgür olma hissi. Dikkatsizlik ya da tedirginliğin olmaması, 4-Güvenli şekilde yerleştirilmiş ve eklenmiş olma özelliği, istikrar, sabitlik2 Neocleous ' göre güvenlik, özgürlüğün, demokrasinin ve sağlıklı toplumun temelidir; aslolan , "güvenliğimizin sağlaması" için devlet iktidarının nasıl daha etkili kullanılacağıdır. Bu anlamlar bağlamında güvenlik, bir duruma (güvenli ve korunmuş olma), bir hâle (dert ve tasadan azade olma) ve bir özelliğe (güvenli bir biçimde konumlandırılmış olma) işaret etmektedir. Türk Dil Kurumu ise güvenliği " Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet " olarak tanımlamıştır.3Dil bilimsel açıklamalardan sonra güvenlik kavramının nasıl ortaya çıktığına göz atmak gerekir. Güvenliğin kökenleri disiplin ve düzen ihtiyacına dayanır. Kendi başlarına bırakıldıklarında bireyler kendi çıkar ve amaçlarını daha ileriye götürebilmek için çalışır ve bunu kendi çıkarlarının lehine olacak şekilde yapar.
Prof. Dr. Kerime Üstünova Armağanı, 2022
Dilin aynı ya da benzer göstergelerin tekrarıyla yeni anlam yaratabilme gücünü gösteren ikilemeler, dillerin ifade kabiliyetinin somut ürünleridir. Anlatımı çeşitli anlam ilgileriyle kuvvetlendiren söz konusu öbekler, uzam bilgisine de hizmet ederler. Uzam kavramı, dilde hem varlıkların yerleşmesini anlatan konumlamayı hem de konumlanan varlıkların içinde bulunduğu mekânı ya da coğrafi yeri ifade eder. Dolayısıyla dilimizde uzamı gerek konum gerekse mekân / yer açısından ifade eden pek çok görevsel ve sözcük birimsel unsur vardır. Dilin üretkenliği içerisinde bağlamda pek çok ifade, doğrudan ya da örtük olarak uzam bilgisine hizmet eder. İkilemeler de gerek konum ifadesinde yerleşmeyi anlatırken gerekse uzam kodlayıcısı olarak uzam bilgisi verirken sık kullanıma çıkan göstergelerdendir.
Güvenlikleştirme, 2019
Güvenlikleştirme yaklaşımı, dil bilimsel analizler ışığında derinleştirdiği kavramsal çerçevesi ile alternatif güvenlik teorileri arasında anılmaktadır. Objektif ve verili güvenlik tehditlerinin varlığını sorgulayan Kopenhag Okulu’nun geliştirdiği bu yaklaşım, güvenliği bir söz-edim olarak tanımlamaktadır. Karar alıcıların bir meseleyi ulusal güvenliğe ilişkin hayati bir tehdit olarak tanımlamaları yoluyla geliştirilen güvenlikleştirme pratiği, ilgili sorunun olağan siyasi süreçlerin dışına itilmesine yol açmakta ve çözüme yönelik izlenen acil eylem politikalarını meşrulaştırmaktadır. Bu yönüyle güvenlikleştirme kavramı, güvenliğin siyasiliğine işaret etmektedir. Ulusal güvenliğe yönelik tehditlerin söylem yoluyla inşa edildiğini vurgulayan bu kavram, güvenlikleştirici elitlerin güvenlik politikası inşa süreçlerinde oynadıkları rolün ve söz konusu güvenlikleştirme pratiğinin halktan bulduğu desteğin önemine değinir.
2015
Uluslararasi Bakalorya Programi, A1 dersi kapsaminda hazirlanan bu bitirme tezinde Peyami Safa’nin Yalniziz yapitindaki figurlerin ikilemleri, catismalari incelenmistir. Bu yapitin secilme nedeni, figurlerin ic dunyasindan ve psikolojik degerlendirmelerinden yola cikilarak, yasanilan dunyadaki madde ruh catismasi, ic ikilik, toplum birey catismasi gibi farkli alanlardaki durumlarin yaratabilecegi karmasanin ele alinmasidir. Uzun tezin giris bolumunde, yapitin genel bir tanitimi yapilmistir ve yapittaki olaylara ve ic psikolojilere yorum yapan anlaticinin rolu ele alinmistir. Pek cok bolumde yorumlariyla yer alan anlaticinin kurgudaki onemi ise metnin niyetini dayatici, baskin ve acik bir sekilde tanrisal bakis acisiyla ortaya koymasidir. Catismalarin ilk alt basliginda Dogu Bati Ikiligi Samim ve Besim figurleri uzerinden anlatilmistir. Bu ikilik, alintilar ve iki kardes arasindaki tartismalarla desteklenmistir. Besim, Bati’nin kulturunu ve dusunce tarzini simgelerken; Samim, Dogu ku...
Güvenlik Topluluğu, 2019
Güvenlik Topluluğu, 1950’lerden bu yana anarşik yapıdaki uluslararası sistemde güvenlikli alanlarını anlamada/açıklamada kullanılmaktadır. Barışın ne düzeyde kalıcı ve istikrarlı olabileceği sorusuna cevap arayan yaklaşımın kurucu ismi Karl Deutsch, modern demokratik hükümetler arasında sosyal etkileşim ve iletişimin artırılması yoluyla bir devletin bir diğeri için tehdit oluşturmadığı güvenlikli bir topluluğun inşa edilebileceğini savunmuştur. Sosyal iletişim ve etkileşimi temel alarak oluşturulacak ‘biz’ bilinci, önce topluluk üyeleri arasında, sonra da farklı güvenlik topluluklarının kurulması sayesinde, dünya çapında savaşı gerçekleşmesi imkânsız bir olguya dönüştürecek ve barışı hakim kılacaktır. Emanuel Adler ve Michael Barnett de Soğuk Savaş’ın ardından AB ve NATO gibi yapılar üzerinden İnşacı bir yaklaşımla kavramı yeniden gündeme taşıyarak, ideolojik rekabetin kaybolduğu ve küreselleşmenin öne çıktığı ortamda, güvenlik topluluğunu açıklamaya çalışan yeni bakış açılarına esin kaynağı olmuştur.
Güvenliği Yeniden Okumak, 2024
Geçmişten beri var olan güvenlik sorunu çok farklı şekillerde ortaya çıkarak bütün toplumu kuşatmaktadır. Bu yüzden toplum ile güvenlik arasında bilimsel bir incelemeyi gerektiren bir ilişki vardır. Burada toplumun nasıl bir güvenlik anlayışı yarattığı ve buna karşılık toplumun (zaman zaman karar alıcıların) güvenliği nasıl kurduğu sorularının yanıtları aranır. Verilecek yanıtlar güvenliğin bir yönüyle politik, politik olduğu kadar da toplumsal yani sosyolojik olduğu varsayımına dayanır. Sosyolojik olarak ‘güvenlik’ hakkında konuşulduğunda ise öncelikle neden bahsedildiğinin netleştirilmesi gerekmektedir. Bu yapılırken ‘söylem’ ve ‘uygulama’daki güvenlik anlayışlarının hem birbirinden ayırılmalı, hem de birbirine yaklaştırılmalıdır. Toplumsal yaşantıların açık veya örtük ‘risk’ yani ‘güvenlik’ tehdidi oluşturduğu uygulamada görülmüştür. Günümüzde oluşan riskler ve tehlikeler modernleşme sürecinde daha belirginleşerek yeni ve değişik görüntülerle ortaya çıkmaktadır. Örneğin küreselleşen dünyada teknolojik gelişmelerle birlikte güvenliğe yönelik farklı boyutlarla (ekolojik, genetik, biyolojik vs.) daha yoğun tehdit ve tehlikeler ortaya çıkmaktadır. Beck, risk toplumunun sorunlarından kurtuluş için ‘kendi üstünde düşünen modernleşme’ kuramını ortaya atmıştır. Böylece toplumu tanımlamaya ve toplumdaki tıkanmalara çözüm yolları sunmaya çalışmıştır. Güvenlik açısından geldiği nokta ise ‘ya... ya da’ çağının yerini, ‘ve’ çağının almasıdır. Bir başka ifadeyle ya ‘güvelik’ ya da ‘özgürlük’ değil, hem ‘güvenlik’ hem de ‘özgürlük’ birlikte mümkündür. Günümüzde risk ve zenginlik dağılımları farklılaşmaktadır. Öyle ki risk ve tehditler, sınıf, ülke ve bölgeleri aşarak ulus ötesi bir boyut kazanmaktadır. Örneğin Covid 19, Çernobil, Fukuşima gibi riskler tıpkı bir bumerang gibi, onları oluşturanlara ve onlardan kazanç sağlayanlara geri dönmektedir. Kısaca sanayi toplumunda alınan kararları, uygulanan siyasetleri, sanayi toplumunun gösterdiği ilerleme ve gelişmeleri risk toplumunu hazırlayıcı süreçler olarak görmeli. Bu yüzden risk fikrine dayalı bir güvenlik tanımı yapılmalı, ‘negatif’ ve ‘pozitif’ yönleriyle çözüm yollarının sosyolojik olasılıkları tartışılmalıdır. Burada yapılmak istenen tam da budur.
Güvenlik Çalışmaları- Kuramsal Yaklaşımlar , 2020
İnsanlığın varoluşundan itibaren en önemli ihtiyaçlarından birini güvenlik ihtiyacı oluşturmaktadır. Maslow, ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramında kişilerin ihtiyaçlarını bir hiyerarşi içinde gruplandırmış ve varoluşsal fiziksel ihtiyaçların karşılanması halinde kişinin/kişilerin ikinci öncelikli temel ihtiyacı olan güvenlik ihtiyacının karşılamak için gayret sarf edeceğini savunmuştur. Kuram alt düzeydeki ihtiyacın karşılanmadan üst düzeydeki ihtiyacın karşılanmasının anlamsız olacağı ilkesi üzerine kurulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER TEMEL ALANINDA AKADEMİK ÇALIŞMALAR -IV, 2024
Aibu Iibf Ekonomik Ve Sosyal Arastırmalar Dergisi, 2012
Güvenlik çalışmaları (Cilt-I): Kuramsal yaklaşımlar , 2020
TASAM Yayınları, 2018
Kesit Akademi, 2018
Journal of International Scientific Researches, 2018
Istanbul Aydin Universitesi Dergisi
Türk Asrı Eşiğinde Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Üzerine Değerlendirmeler, 2022