Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, Çevreleme Politikası
https://doi.org/10.13140/RG.2.2.28146.66247…
8 pages
1 file
Çevreleme Politikası (Containment Policy) ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izlediği ve SSCB’nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan etkisini sınırlamayı hedefleyen doktrine verilen isimdir. Düşünsel temelleri ABD’li diplomat George S. Kennan tarafından 1946’da Moskova’dan Washington’a gönderilen ‘Uzun Telgraf’ ile atılan Doktrin, yayılmacı eğilimleri durdurulduğunda komünist yönetimlerin çökmelerinin kaçınılmaz olacağını ileri sürüyordu. Kennan, Rusların tarihsel olarak kuşatılma kaygısı taşıdıklarını belirterek, Sovyetlerin sergilediği yayılmacı eğilimlerin bu kuşatmayı engellemek için geliştirilen bir tepki olduğunu ve Marksist-Leninist ideolojinin de bu yaklaşıma entelektüel içerik kattığını ileri sürmüştür. Kennan’a göre, Rus yayılmacı eğilimlerinin önü “uzun erimli, sabırlı, ancak kararlı ve uyanık bir çevrelenme” yoluyla alınabilirdi. Politikasının ilk somut örneği 12 Mart 1947’de açıklanan Truman Doktrini olmuş, Soğuk Savaş boyunca ABD’nin küresel politikalarına biçim vermeyi sürdürmüştür.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Programı, 2019-2020 Bahar Dönemi Uluslararası Politika II Final Ödevi için hazırlanmıştır., 2020
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya iki kutba ayrılmıştır. Bir tarafta ABD diğer Tarafta SSCB… SSCB’nin yıkılmasına kadar dengeler hiç bozulmamıştır. SSCB’nin yıkılması dünyada tek bir süper gücü yalnız bırakmıştır. Sonrasında ABD’nin zaferi yeni bir dünya düzeni getirmiştir. Soğuk Savaşın genel yaklaşımı Realist bakış açısıdır. Sovyetleri her alanda sınırlandırmak, dünyada güvenliği tesis etmek, komünizm tehdidini azaltması için başlıca paradigma SSCB’nin “çevrelenmesiydi. Takınılan bu tedbir ve güvenlikçi yaklaşım ABD’yi birçok ülke ile savaşın eşiğine getirse de zafer tekrar ABD’den yana olacaktır.
Kürsel ısınma ve sonuçları hepimizi etkilemye devam ediyor. Bunun tabii bir sonucu oılarak da çevre sorunları yeniden gündemimize girdi. Çevre, çevre sorunları, sığ ve derin çevrecilik bağlamında İbrahim Özdemir'le konuştuk. Kendisi çevre felsefesi ve etiği konusunda doktora yapan ilk Müslüman bilim adamı olarak biliniyor. Çevre-Din ve Çevre-Etik konularında dünyaca ünlü üniversitelerde ders verdi. Konuyla ilgili birçok çalışması var.
International Journal of Management Economics and Business, 2017
II. Dunya Savasi sonrasinda, izolasyonist politikasini terk eden ABD, kuresel oyun kurucu rolunu ustlenmistir. Bu donemde tesis etmek istedigi kuresel serbest pazar ekonomisine ve demokratik rejimlere karsi en buyuk engel yayilmaci Komunist rejimin buyuk gucu Sovyetler Birligi’ydi. Realist bir cercevede pragmatik hareket eden George Kennan’in ortaya attigi “Cevreleme Politikasi”, Komunist rejimin cevrelenmesini ve etki alanin azaltilmasini amacliyordu. Bu yaklasimin ABD’nin ulusal guvenlik stratejisi olarak benimsenmesi, Soguk Savas doneminin de en one cikan guvenlik parametresidir. 90 sonrasinda ise ABD’nin karsisinda yeni bir guc olarak Cin Halk Cumhuriyeti cikmaya basladi. Yukselen Cin’i uluslararasi cikarlarina tehdit olarak goren ABD, Cin’i cevreleyerek bu hizli yukselisine bir son verebilir mi? Bu calismada, cevreleme politikasinin kavramsal cercevesi isiginda, Cin’e karsi bir cevreleme politikasinin uygulanabilirligi incelenecektir http://dx.doi.org/10.17130/ijmeb.2017ICMEB17...
ÇEVRE YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI, 2023
İnsanoğlunun, yerkürenin kendi tarihi düşünüldüğünde çok da uzun sayıl-mayacak dünya üzerindeki hikayesi, bugün kaynakları tüketme ve ekosistemin sınırlarını zorlama noktasına gelmiştir. Üstelik bu sonuca kısa hikâyenin çok daha kısa bir zaman diliminde ulaşılmış durumdadır. Sorunları fark etmeye ancak 20. yüzyılın ortasında başlayan insanlık, bugün artık bir yol ayrımının başında dur-maktadır. İklim değişikliği başta olmak üzere nüfus artışı, hava, toprak ve sudaki kirlenme, erozyon, orman kayıpları, bitki ve hayvan türlerinin yok olması, çarpık ve plansız kentleşme, sürekli artan atıklar gibi pek çok çevre sorunu, 21. Yüzyılın başında insanlığın varlığını tehdit eder boyuta gelmiştir. Çevre sorunlarına uzun süre yerel, bölgesel ya da ulusal sorun gözüyle ba-kılmış ve buna uygun çözüm yolları üretilmiştir. Ancak zamanla bu sorunların ulu-sal sınırları aşan boyutları fark edilmiş ve çözümün küresel boyutta olması gerektiği düşüncesi yerleşmiştir. Bu amaçla başta Birleşmiş Milletler olmak üzere pek çok uluslararası örgüt, çevre sorunlarını çalışma programlarına almış ve bu sorunlara yönelik çözüm politikalarına odaklanmıştır. Kitabın bu bölümünde sözü edilen çözüm politikaları incelenmeye çalışılmıştır. Uluslararası toplumun yarım yüzyılı aşkın bir zamandır çevre sorunlarına yönelik çabaları ve geliştirilen politikalar incelenirken iki yol izlenebilir. Bunlardan ilki ve yaygın olanı uluslararası toplantı, konferans, anlaşma ve sözleşmelerin tarihsel bir gelişim çizgisi üzerinde incelenmesidir. Ancak bu yaklaşım biçimi, özellik-le devamlılığı olan, tekrarlayan ya da geliştirilen uluslararası politikaların izini sür-meyi zorlaştırmaktadır. Örneğin, Habitat konferansları esas olarak nüfus ve yerleşme konusuna odaklanmakta ve her 20 yılda bir yapılmaktadır. Habitatların ilki olan 1976 tarihli toplantı ile 1996 yılındaki toplantılar arasında, çok sayıda başka temaya yönelik etkinlik gerçekleştirilmiştir. Kronolojik bir sırayla uluslararası politikalara yönelik çabalara odaklanmak, sürekli bir gel git yapılmasına neden olmak-tadır. Bu nedenle, bölüm içerisinde uluslararası çevre politikaları oluşturmaya yönelik çaba, temelde üç ana başlık altında toplanarak incelenecektir. Bunlardan ilki, genel ve kapsamlı politikalar diyebileceğimiz sürdürülebilir kalkınmadan denizlerin korunmasına, su sorunundan erozyona kadar geniş bir alana yayılmış konulara odaklanan çabalar olacaktır. İkinci olarak 1992 Rio Doruğu ile başlayan ve temelde iklim değişikliği konusuna odaklanmış uluslararası politikalara, tek başlık altında derli toplu olarak bakılacaktır. Habitat toplantıları ise üçüncü başlığı oluştu-racaktır. Tüm bu başlıklar Birleşmiş Milletler öncülüğünde/ev sahipliğinde yapılan toplantılar üzerinden incelenecektir. Ancak uluslararası çevre politikaları üzerine konuşurken pek çok uluslararası toplantı, zirve ya da konferansı incelemek, pek çok uluslararası anlaşma, sözleşme yanında bildiri ve raporlara odaklanmak gerekmektedir. Bu toplantı ve toplantı çıktılarının tamamı, başlı başına bir kitabın boyutunu bile aşabilecek genişliktedir. O yüzden bu bölüm, uluslararası politikanın önemli kilometre taşları olarak kabul edilen toplantı ve çıktılarla kendini sınırlayacaktır. Uluslararası çevre politikaları geliştiren bir başka örgüt ise Avrupa Birliği’dir. Birleşmiş Milletlerle karşılaştırıldığında yalnızca üye ülkeler çapında bile olsa Birlik tarafından geliştirilmiş politikalar, uluslararası çevre politikaları açısından ayrıca incelenmeye değerdir. Bu nedenle bölümün son kısmı Avrupa Birliği çevre politikalarına ayrılmıştır.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
Çevre, canlıları kapsayan geniş bir kavramdır. Bu sebeple, çevre kirliliğine karşı çevrenin korunması oldukça önemlidir. Çevrenin korunması, Anayasa'nın 56. maddesi aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Anayasa'nın 56/1 hükmüne göre, "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir". Öte yandan, aynı zamanda birçok kanun aracılığıyla çevrenin korunması-normatif düzeyde-sağlanmaktadır. Nitekim çalışmamızın konusu olan "Çevreyi Kirletme Kabahati" 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Bu önemi sebebiyle, çalışmamızda öncelikle çevreye ilişkin temel kavramlar incelenmiştir. Daha sonra ise çevreyi kirletme kabahatinin unsurları ve bu kabahatin yargısal denetimine ilişkin bazı önemli hususlara değinilmiştir. Sonuç olarak, çevrenin korunması adına çevreyi kirletme kabahatinin göz ardı edilmemesi gerektiği söylenebilir. Ancak, çevrenin korunması sağlanırken idari para cezasıyla karşılaşan bireyler de korunmalıdır. Bu bağlamda, bireylerin hak kaybına uğramaması için yargısal denetim yolları etkin kullandırılmalıdır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering, 2002
Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler …, 2001
Siyaset Ekonomi Ve Yonetim Arastırmaları Dergisi, 2013
akuademi.net
Çevre Tartışmaları ve Çağdaş Gelişmeler, 2020
Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 2018
1. İstanbul Uluslararası Coğrafya Kongresi Bildiri Kitabı, 2019
JOURNAL OF LIFE ECONOMICS, 2017
Politik Ekonomik Kuram, 2021
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
ULUSLARARASI YÖNETİM İKTİSAT VE İŞLETME KONGRESİ (ICMEB17) ÖZEL SAYISI, 2017
İnsan ve Toplum Bilimlerinde Akademik Çalışmalar, 2021
Çağdaş Yerel Yönetimler Yönetimler, 2020