Bataklığın Aynasında 'Görülen'

Edebiyat Hayatının 25. Yılında Ayfer Tunç, 2017

Medya ve toplum birbirleriyle kuvvetli bağları olan ve sürekli alışveriş halinde olan iki oluşumdur. Toplum medyayı etkiler ve aynı zamanda onun sayesinde şekillenir. Dolayısıyla ikisini birbirlerinden bağımsız düşünmek olanaksızdır. Tarihi sürece bakıldığında önce yazılı sonra görsel medyanın toplum üzerinde nasıl bir etkisi olduğu ve toplumsal olaylardan nasıl beslendiği çok net bir şekilde görülebilir. İnsanların toplumda gelişen olaylardan haberdar olmaları ve hayatlarını bu olaylara göre şekillendirmelerinde vazgeçilmez bir rolü olan medya araçları teknolojinin gelişmesiyle birlikte her geçen yıl daha da gelişmiş ve değişmiştir. Bugün yazılı ve görsel medyanın yanında insan hayatını belki bu iki medya kolundan daha çok etkileyen sosyal medya kavramından haberdar olmayan kimse yok gibidir. Gelişen teknoloji ve internet ağlarının yaygınlaşmasıyla doğan sosyal medya günümüzde pek çok insan için vazgeçilmez bir haber kaynağı ve bir yaşam rehberi haline dönüşmüştür. Eleştirdiği medya –bilhassa sosyal medya- sayesinde toplumda büyük bir yankı uyandırarak ve etki bırakarak anlattığı şeylerin gerçekleşebileceğinin uyarısını yapan 2011 yılında yayınlanmaya başlayan Black Mirror (Kara Ayna) dizisi gelişen teknoloji ve medyanın insanın bireysel ve toplumsal hayatı üzerindeki etkilerini distopik bir atmosferde anlatmaktadır. Dizinin ismi anlatacağı şeylerin teknolojinin iyi yönünü ortaya koymayacağının ve dizinin karanlık tonunun da habercisidir. Birinci sezonun “National Anthem” (Ulusal Marş) isimli ilk bölümünde bir telefonla uyanan Britanya Başkanı, Prenses Susannah’nın kaçırıldığını ve salınması için tek koşulun başkanın canlı yayında bir domuzla cinsel ilişkiye girmesi olduğunu öğrenir. Alınan tüm önlemlere rağmen haberin yayılması engellenemez ve toplum bundan haberdar olur. Başkandan bu kadar dehşet verici bir şey istenmesinin sebebi görsel ve sosyal medyanın ne kadar kuvvetli olabileceğini göstermek içindir zira başkan toplumda hem kendi hem de sarayın itibarını zedelememeli ve prensesi kurtarmalıdır. Olay toplumda medya yüzünden büyük bir yankı yaratınca başkan zor bir karar vermek zorunda kalır. Yine dizinin üçüncü sezonunun “Nosedive” (Dibe Vuruş) isimli ilk bölümünde de sosyal medya eleştirisi görülmektedir. Bu bölümde toplum bir sosyal medya platformu üzerinde şekillenmektedir ve bireyler bu platformda birbirlerine verdikleri puanlar sayesinde toplumda kabul edilir ya da dışlanırlar. Taşınmak istediği lüks apartmanın yüksek puanlı kişiler için ayrıcalıklar sunduğunu öğrenen Lacie Pound bu platformda puanını yükseltmek için bir plan yaparak eski arkadaşının düğününe gider fakat yolculukta başına gelenler puanını yükseltmek yerine alçaltır ve en nihayetinde puanı sıfırlanınca kendisini hapiste bulur. Bu bölüm sosyal medyanın ve sosyal medyada “-miş gibi” yaparak yapılan gösterişlerin bireysel çöküntüleri ve toplumsal zararlarının incelenmesi açısından önemli olarak kabul edilebilir. Dizi bu gibi bölümleriyle toplum ve medyanın birbirleriyle nasıl bir etkileşim halinde olduklarını göz önüne sermesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu makalede toplum ve bireyin birbirleriyle olan alışverişleri bu diziden örneklerle açıklanacaktır.

Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2014

Son çeyrek yüzyılda 'üstün zekâlı' tartışmalarının ulusal ve uluslararası ölçekte bir yükselme eğilimi gösterdiği dikkat çekmektedir. Bu paralelde özel uygulamalar, sempozyumlar, yayınlar, kurumlar, lisans ve lisansüstü programlar ihdas edilmekte, bugüne kadar bu çocukların ziyan edilmiş olduğu söylenmektedir. Alfred Binet (d.1857Binet (d. -ö.1911)), 1904 yılında öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için ortaya koyduğu IQ testinin insanlar arasında bir etiketleme aracı olarak kullanılabileceğine ilişkin kaygılarını dile getirmiştir . Topçu (1960) dehanın test edilemeyeceğini; bunun bir feraset işi olduğunu yarım yüzyıl önce ifade etmiştir. Farabi (d.870-ö.950) bin yıl önce akıl üzerine yazdıklarında, zekâyı zorunlu olarak akıllı

IstanbulArtNews, 2014

Cogito, 2022

gözün hikayesi: görmek ve yazmak 1 zeynep yasa-yaman Hayat bana her zaman köksapının üzerinde yaşayan bir bitki gibi görünmüştür. Yaşamın görünmez olduğu, köksapta gizli olduğu doğrudur. Toprağın üzerindeki kısmın yaşamı ancak bir mevsim sürer. Sonra yok olur, gelip geçici bir hayal. Sonsuz büyümeyi, hayatın ve uygarlıkların sonsuz çürümesini düşünürsek, mutlak hiçlik düşüncesinden kaçamayız. Yine de bir şeylerin sonsuz akışın ötesinde yaşadığı ve devam ettiği düşüncesini asla yitirmedim.

Karadeniz fen bilimleri dergisi, 2017

Bu çalışmada, gözenekli malzeme ile kaplanmış sabit sıcaklıkta tutulan düz levha üzerine çarpan jetin akış ve ısı transferine etkileri nümerik olarak incelenmiştir. Birbirine paralel olarak duran, iki yatay levhadan biri olan alt levha, gözenekli bir tabaka ile kaplanmış ve üst levhanın ortasında bulunan lüleden çıkan hava jeti alt levhaya çarptırılmıştır. Gözenekli tabakanın katı matrisi ile akışkan arasında yerel ısıl denge olduğu kabul edilerek, laminar ve kararlı rejim için çözümler yapılmıştır. Gözeneklilik, gözenekli tabakanın kalınlığı ve jet Reynolds sayısının farklı değerlerinde simülasyonlar yapılarak, bu parametrelerin yerel Nusselt sayısı'na (Nu) etkileri analiz edilmiştir. Sonuçlar, yatay (x) yönde; yerel Nu sayıları ve sıcak alt levhadan olan ısı akıları, gözenekli tabaka bulunmayan durum ile karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Analizler için yazılım paketi olan ANSYS Fluent yazılımı kullanılmıştır. Sonuçlar, sıcak levha yüzeyinin gözenekli tabaka ile kaplandığı durumlarda, gözenekli malzemenin belirli gözeneklilik ve kalınlık değerleri aralığında olması halinde, ısı transferinin gözenekli tabaka kullanılmayan duruma göre daha etkin olduğunu göstermiştir.

Türk Edebiyatı, 2025

Nezihe Meriç'in "Bozbulanık" kitabındaki derin yapı ve metaforlar

Ruhant yolculuk ve bu süreçte yaşanan haller. mşahedeler tasawufta önemli bir yer tutar. Bu kişisel tecrübeler, genellikle sOft şai rlerce. şiir dilinin imkanları çerçevesinde dile getirilmiştir. SOfl olsun veya olmasın pek çok Divan şairi de. tasawufi duyuş ve düşünüş çerçevesinde şiirler kaleme almıştır. XVI. yüzyıl şai ri Zati de. manevi bir yükselişi ve müşahede edilenleri "gördüm" redifli bir gazelinde dile getirmiştir.