Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, Gece Kitaplığı
…
33 pages
1 file
Tezden üretilmiş kitap bölümü
MİMAR SİNAN'IN İSTANBUL'DAKİ CAMİİ'LERİNİN MİNBER BEZEMELERİ, 2015
Kültürel varlıklar bir milletin belleğinde yeri ve önemi itibari ile son derece önemli tarihi eserlerdir. Bu eserler sanatsal birikimleri ile günümüzde ayna tutan medeniyet izleridir. Bu toplumun uygarlığı, sanat eserleri ve kültür varlıklarıyla simgelenir. Kültür sanat tarihimizin önde gelen önemli sanatkârı Mimar Sinan, eserleri ve yakalamış olduğu estetik değer ile insanlığı kendisine hayran bırakmaktadır. Mimarlık tarihinin en sade ve ideal formlarını yakalayarak büyük bir zenginlik elde etmiştir. Sadelik içinde zenginliği arayan Sinan, yapılarında bezemeye çok az yer veren mimar olmuştur. Bezeme unsurunu en az oranda kullanmasına rağmen eserleri şaşılacak derecede zengin ve gösterişlidir. Tez çalışmama öncelikle literatür taraması yaparak başladım. İstanbul ile sınırlarıma yapmış olduğum tezimde Mimar Sinan'ın yapılarının listelerini çıkararak başladım. 500'e yakın eser üreten Sinan İstanbul'da 53 adet camii inşa etmiştir. Bu camilerden 43 tanesi günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmış camilerden 43 tanesi günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmış camiler tek tek incelenerek minberlerinin dönemini yansıtıp yansıtmadığını yerinde tespit ettim. Sonrasındaki araştırmalarımda Sinan Minberleri hakkında bir çalışmanın olmadığını, çok büyük ve önemli camilerin minberlerin hakkında dahi bir tespit yapılmadığını gördüm. İncelemelerimde Sinan üslubunu yansıtan onbeş minberin bulunduğunu, iki minberi (Piyale Paşa Camii, Sinan Paşa Camii) detaylarda bu üslubu yansıtmadığını düşünerek Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivine ulaştım. Yapmış olduğumuz arşiv taraması sonucunda herhangi bir kayıda ulaşamadık. Bu iki cami ile emin olamadığımız için inceleme yaptığımız camilerin içerisine ekledik. Yapmış olduğu eserlerde bezeme elemanlarını sınırlı tutan Sinan, döneminin nakkaşhane ustalarının elinden çıkan desenlerde minberleri mücevher gibi işlenmiştir. Minberlerinde ve desenlerinde hiçbir zaman tekrara gitmemiş, her camiinin mimarisi ile bütünlük teşkil edecek mimari çözülmemler ile minberleri işlenmiştir. Cultural properties are extremely important historical artifacts with respect to their place and significance in a nation's memory. These artifacts are the trails of civilization that shed light on our present. Civilization of such society is symbolized with artworks and cultural properties. Sinan the Architect, the prominent artisan of our cultural and art history, impresses the humanity with his works and the aesthetic value that he attained. He achieved great wealth by attaining the most simple and ideal forms in the history of architecture. Seeking the wealth in simplicity, Sinan was an architect that used very few ornaments in his structures. Although he used the element of ornament minimally, his works are astonishingly rich and elaborate. I've started working on my thesis with literature review. I began my thesis on İstanbul and provincial borders with making a list of Sinan the Architect's structures. Sinan produced approximately 500 works and 53 of them were mosques in İstanbul. 43 of them survived. I've examined the survived mosques one by one and identified on location whether the minbars reflects the respective era or not. In subsequent stages, I've found out that there is no study on the Minbars of Sinan, and the minbars of colossal and important mosques were never identified. I've identified fifteen minbars reflecting Sinan's style and based on my point of view that the two minbars (Piyale Pasha Mosque, Sinan Pasha Mosque), examined in detail, did not reflect such style, I've reached the archives of Regional Directorate of Foundations. We were unable to find any record in our review of the archive. We've included these two mosques that we are unsure of in the mosques that we've examined. Using very limited ornamental elements in his works, Sinan worked on the minbars as jewelry with the patterns made by the mural masters of the era. He never repeated himself in his minbars and patterns, and he worked on the minbars with architectural solutions which will form an integrity with the architecture of each mosque.
ÖZET İslamda namaza çağrıyı simgeleyen minare, anıtlaşmış bir mimarlık öğesidir. Yüzyıllar boyunca İslam devletlerinde her millet kendi kültür ve sanat anlayışına göre farklı şekillerde minareler üretmişlerdir. Bu süreçte, cami ve minare mimarisinde kültürler birbirleri arasında alış verişi sürdürmüşlerdir. Mimar Sinan'ın eserlerinin de içinde bulunduğu Klasik Osmanlı Mimarisinde minareler de klasik bir özelliğe kavuşmuşlardır. Klasik dönem cami mimarisinde minare, sultan camilerinde yapının iki yanında yükselip denge unsurunu sağlarken, bunun dışındaki camilerde ise birden fazla minare kullanılması geleneğe aykırı olduğundan tek minareli camiler asimetrik bir düzene sahip olmuşlardır. Araştırıcı ve geliştirici zeka ve ustalığa sahip olan Mimar Sinan minare yapımında da bu özelliğini kullanmıştır. Minarelerini Osmanlı Mimarisi uslubuna uygun bir anlayışla yapmıştır. Eserlerinde farklı şemalar arayan Sinan, minarelerin konumlarında da farklı şekiller kullanmıştır. Mimarlığının, mühendisliğinin ve süsleme sanatçılığının yanı sıra şehir tasarımcısı da olduğunu söyleyebileceğimiz Sinan cami yerlerini şehirleri geliştiren bir bilinçle seçerek minarelerin de cami silüetindeki yerini ustalıkla düzenlemiştir. Kendi özelliği, estetiği ve mimari değeri olan Sinan minareleri cami mimarisindeki yerlerine uyumlu bir şekilde oturmuştur.
TASARIM&KORUMA, 2018
M imar Sinan'ın medrese mimarîsine geıirdi|i yenilikleri daha iyi anlayabilmek için Osmanlı medreselerinin gelişmesini kısaca gözden geçirmek yerinde olur. Fatih devrine kadar Osmanlı medreselerin de Selçukluların büyük ölçüde abidevî yapıları yerine pratik ihtiyaçlarını karşılayan, yeni öğre tim şartlarına uygun değişik plânlar görülür. Medrese mimarîsinin başından itibaren olgun bir gelişmevardır. İznik'te Süleyman Paşa. Bursa'da Lala Şahin Paşa medreseleri gibi daha Or han Gazi zamanı eserleri bile sonra yüzyıllar boyu devam edecek Osmanlı medreselerinin ilk örneklerini vermiştir. Orhan Gazi'nin büyük oğlu Süleyman Paşa'nın İznik'te yaptırdığı çok harap durumda ve kitabesiz medrese geniş ke merli yüksek revaklar arkasında kubbeli onbir hücre ve tromp kubbeli büyük bir dershaneden ibaret olup, ön tarafı revaksız olarak açık bıra kılmıştır. Bursa Kale içinde Lala Şahin Paşa Medrcsesi'nde henüz Selçuklu şeması ve gele neği açıkça belli olmaktadır. Bugün çok harap olan medresenin kubbeli bir giriş ve derin to nozlu bir eyvandan ibaret orta bölümünün iki yanına dizilmiş tonozörtülü ve farklı büyüklük te yedi hücresi vardır. 1348 tarihli vakfiyesine göre Rumeli Beylerbeyi Lala Şahin Paşa tara fından 1339 tarihlerinde yaptırılmış olmalıdır. Bursa'da Hüdavcndigâr Camii üst katın daki medrese tek orijinal örnektir. Üst kaıa medresenin yerleşmesi için zemin kat geniş tu tulmuştur. Bu deneme bir daha tekrarlanmamıştır. Bursa'da 1400'den kalan Yıldırım Med resesi ise önü kapah ilk Osmanlı medresesi olup Selçuklu medreselerinin sadeleştirilmiş şekli ile şadırvanlı uzun dikdörtgen bir revakh avlunun iki tarafında hücreler, kubbeli büyük bir eyvan ve kubbeli hol biçiminde giriş yerin den ibareuir. Bir tarafı geniş bir tarafı dar, ke merin biri büyük biri küçük medrese camideki mimarî olgunluktan uzak bir denemedir. Çelebi Sultan Mchmcd'in Merzifon'da yaptırdığı muhteşem medresede üç tarafında dışan taşan kubbeli dershaneler bir tarafında kubbeli giriş eyvanı ile değişik bir plan uygulan mıştır. Tek satırlık uzun kitabesine göre ]414'de Sultan'm emri ile başlanan ve 1417'de Umurbin Ali Bey tarafından tamamlanan med resenin mimarı Amasya Bâyezid Paşa Camii mimarı Ebubekir Mehmet bin Hamzatü'l-Müşeymiş olup her iki eserinde Şam Halep yolu ile Zcngî ve Memlûc mimarîsinin renkli taş süsle me etkilerini getirdiği söylenebilir. Bundan başka Merzifon'a yakın Gümüş'te Hacı Halil Paşa Medrcsesi'nde Selçukluların kubbeli medrese plânı bazı değişikliklerle bir defaya mahsus olmak üzere yeniden değerlendirilmiş tir. Kitabesine göre bu medrese 1415'dc ta-F13 201
Mimar Koca Sinan'ın çok geniş tipolojide eserler verdiği uzun mimarlık kariyerinde Osmanlı mimarlığına en büyük katkılarından biri de kentsel planlama alanıyla ilgilidir. Sinan mimarbaşı olarak İstanbul'da atık su, yangın düzenleme, kamu yapılarının onarımı gibi çok sayıda kentsel aktiviten sorumluydu. 1 Sinan'ın kentsel çevre kavramıyla ilgili belgeler az olmakla birlikte tüm yapıları analiz edildiğinde ince bir kentsel planlama fikrinin varlığı hissedilmektedir. Yine tüm yapılarının yerleştirilmesinde, yapıların kent içindeki fıonksiyonel dağılımlarında, onların genel kentsel peyzaj içindeki özel rolleri ve birbirleriyle ilişkilerine bakıldığında rasyonel bir kent konseptini görmek mümkündür.
L. Doğer-D.Maktal Canko,” İzmir Kadifekale (Smyrna Akropolisi) Bizans Sarnıcı Buluntusu “Milet Tipi” Seramikler”, Sanat Tarihi Dergisi Cilt/Volüme , 30/2, Ekim|October, 2021, Ege Üniversitesi, İzmir, 1301-1333, 2021
Bu çalışmada, İzmir Kadifekale'de (Smyrna Akropolisi) günümüze kısmen korunarak ulaşabilmiş Bizans sarnıcı araştırma kazısından (2015) ele geçen "Milet Tipi" seramik buluntular tanıtılmaktadır. Az sayıda Bizans öncesi ve Geç Bizans seramiğine karşılık; yoğun olarak tek renk sırlı, çok renk sırlı sgraffito ve sırsız Beylikler dönemi seramikleri ile birlikte karışık olarak ele geçen buluntular 16 adettir. Tümü kırık ve noksan olup halka kaideli açık kaplara aittir. Genel anlamda kırmızı mikalı hamurlu, iç yüzeyde krem-beyaz astarlı ve bir adet firuze renk dışında diğerleri şeffaf renksiz sırlı üretimlerdir. Üç parçada dış yüzeye yeşil sır uygulaması yapılmıştır. Korunan kısımlardan hareketle çoğu sıraltına kobalt mavi renkle bezelidir. İki buluntunun dış yüzeyinde korunan kahverengimsimangan/manganez moru renk iç yüzeylerde de iki renk boyama olabilecğini düşündürür. Çiçek, yaprak ve dallardan oluşmuş bitkisel karakterli bezemeler serbest fırça vuruşları ile oluşturulmuştur. Geometrik, geometrikleşmiş stize bitkisel yorumlar da vardır. Kadifekale buluntuları, Anadolu'da Beylikler ve Erken Osmanlı döneminde önemli merkezlerde ve özellikle Batı Anadolu'da birden fazla yerde üretilmiş, geniş alanda talep görmüş Milet tipi seramiklerin talep merkezlerine İzmir'i de eklemiştir. Kadifekale buluntularının üretim yeri ve tarihini şimdilik göreceli de olsa tanımlayabilmek için yayınlı buluntulara dayalı yapılan geniş analojik çalışma; buluntuları hamur, astar ve sır özellikleri bakımından Kütahya ve Bergama üretimlerine yakınlaştırmıştır. Bu konuda arkeometrik çalışmaya ihtiyaç vardır. Bezeme kompozisyonu olarak tanımlanabilenler Kütahya, Balat İlyas Bey Külliyesi, Edirne Zindanaltı ve İznik örneklerine benzer. Şimdiye değin İzmir'de başka bir yerde ele geçmemiş Milet tipi seramiklerin, Kadifekale Bizans Sarnıcı buluntuları 14.yüzyılın ortası-15.yüzyılın ortasına ait olmalıdır ve İzmir'in Türkleşme sürecinde Erken-Türk Beylikler Döneminin arkeolojik kanıtları olarak ayrıca önem taşımaktadır.
Filoloji Alanında Teori ve Araştırmalar II, 2020
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 2014
Kalemişi Dergisi, 2021
Sinecine, 2021
Turkish Studies, 2019
Mimar Sinan ve Su, 2017
Türk Yurdu, 2016
Bildiri, 2018
S.Ü. Müh. Bilim ve Tekn. Derg., 2018
Structural Analysis of Domed Roof Systems in Architect Sinan’s Works
Emir Timur'un Hindistan Seferi, 2023