Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, JOURNAL OF INTERNATIONAL BANKING ECONOMY AND MANAGEMENT STUDIES
…
14 pages
1 file
Homo Economicus is a basic assumption acording to main stream economics. In daily life you cannot see people behaving rational. Our decisions are often irrational. Herbert Simon proposed the concept of ”Bounded Rationality” in response to the concept of ”Pure Rationality". In the Classical period, psychological factors were found in studies of important economists. Also, the economy continued to be mathematical. After the twentieth century, positive developments in psychology and economics have been experienced. The theory of traditional economics helps us understand and produce politics today. In framework of basic assumptions, explanation rate of the existing models also decreases. “Behavioral Economics”, which is synthesis of Economics and psychology, increases power of explanation of mainstream economy. It is thought that possible to make policy using impulses. In this study, it is emphasized that effective policies can emerge if the rationality concept is re-examined and the economics and psychology are used together.
Asena Gizem YİĞİT 1 ÖZ 20. yüzyılın başından itibaren, başta Klasik İktisat, Neoklasik İktisat ve Keynesyen İktisat olmak üzere, ana akım iktisat olarak adlandırılan görüşlerle ekonomi şekillenmiştir. Ana akım iktisadının uzun yıllar boyunca matematik ile iç içe bir bilim olarak var olması, beşeri bir bilim olmasına rağmen, zaman içinde psikoloji ve sosyolojiden uzaklaşmasına sebebiyet vermiştir. Diğer bir deyişle ana akım öğretide matematik bir araç değil, amaç olarak ele alınmaya başlanmıştır. Sınırlandırıcı varsayımlarla oluşturulan matematiksel modeller ile açıklanmaya başlanan birçok kuram ve teori, bugünkü ekonomik olayların birçoğuna ve kriz ortamına açıklık getirmekte yetersiz kalmaktadır. Geleneksel iktisadın kabul ettiği rasyonel birey varsayımını tartışmaya açarak çalışmalarına başlayan davranışsal iktisat ise psikoloji biliminin de kazandırdığı sonuçlarla farklı bir pencere açılmasına olanak vermiştir. Hatta bugün birçok ülkenin kamu politikalarında davranışsal ekonomi uygulamaları da yerini almaya başlamıştır. Nitekim bu gelişmelerle birlikte, davranışsal iktisat alanında Türkçe eser sayısının yetersizliği, bu alanın gelişiminde olumsuz etki yaratmaktadır. Bu çalışmanın amacı, davranışsal iktisat dalına ilgi duyan ve konuda araştırma yapmak isteyen araştırmacılar için davranışsal iktisat dalının öneminin, tarihsel sürecinin ve günümüz aşamasına gelene kadar yaşadığı dönüm noktalarının ve eserlerinin derlenmesi ile tek bir çatı altında sunulmasıdır.
AFYONKARAHİSAR 2019 i YEMİN METNİ Yükseklisans tezi olarak sunduğum " Davranışsal İktisat Perspektifinden Enflasyonist Ortamda Tüketici Davranışları'' adlı çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin Kaynakça'da gösterilen eserlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanmış olduğumu belirtir ve onurumla doğrularım. …/…/2019 Adı Soyadı İmza ii TEZ JÜRİSİ KARARI VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI iii ÖZET DAVRANIŞSAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN ENFLASYONİST ORTAMDA TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI M. FAZIL TÜZEL AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI Temmuz 2019 Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Bülent ALTAY Davranışsal iktisat, dünyada yeni ülkemizde daha da yeni bir bilim dalı olsa da konu ile ilgili çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır. Bu eser, insanların karar nasıl karar verdiği ile ilgilenen davranışsal iktisadın bir örneğini oluşturmaktadır.
i ii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü BİLİMSEL ETİK SAYFASI Bu tezin, proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm. Murat ÖZTÜRKMEN iii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE KABUL FORMU ………………………………….tarafından hazırlanan………………………. başlıklı bu çalışma …./…./…. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oy birliği/oy çokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans projesi olarak kabul edilmiştir. Unvan, Ad Soyad Başkan İmza Unvan, Ad Soyad Üye İmza Unvan, Ad Soyad Üye İmza iv TEŞEKKÜR Bu projeyi hazırlarken, gerçekten iki yıldır oldukça çetrefilli, yorucu fakat bir o kadar da zevkli bir süreç yaşadım. Projeyi hazırlarken, pratikte, çevremdeki hemen bütün dostlarımın ve ailemin katkısı yadsınamaz. Onlara teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca, danışman hocam Doç. Dr. Ahmet Ay'a, kardeşim Selda'ya, hakiki öğretmen Taylan'a, Bayram ustaya, adeta kırk yıllık ahbabım gibi olan Latife'ye, kuzenlerime ve dostum bildiğim tüm insanlara şükranlarımı da sunmalıyım. v ÖZET İktisatta rasyonellik varsayımı, tek başına ele alındığında makul ve mantıklı bir varsayım olarak görünmesine karşın; kavramın gerçek arka planına inildiğinde öyle olmadığı hemen anlaşılır. Özellikle sanayi kapitalizmine paralel olarak ortaya çıkan rasyonel birey varsayımı, Kartezyen düşünceyle birlikte filizlenmiştir.
İKTİSATTA DÜŞÜNCE DENEYLERİ, 2023
Düşünce deneylerinin kullanımı antik dönemlere kadar götürülebilir. Düşünce deneyleri bilimler ve felsefe için önemli yöntemlerden birisidir. Literatürde her ne kadar düşünce deneylerinin belirli başlı özellikleri üzerinde bir düzeyde uzlaşı bulunuyor görünse de halen hangi zihinsel operasyonların düşünce deneyleri olarak değerlendirileceği ile ilgili bir görüş birliği yoktur. Düşünce deneyleri doğa bilimlerinde ve sosyal bilimlerde yaygın biçimde kullanılan epistemik bir araçtır. Her ne kadar doğa bilimleri sosyal bilimlere göre düşünce deneylerine daha sık başvursa da bu yöntem doğa bilimleri ile sınırlandırılmamıştır. Tarih, iktisat gibi sosyal bilimler de zaman zaman çeşitli amaçlarla düşünce deneylerine başvururlar. İktisat sosyal bir bilimdir ve teorik iktisat disiplininde üretilen çoğu yayın düşünce deneyleri içermektedir. Hatta ilk bakışta güncel iktisat büyük bir düşünce deneyi gibi görünebilir. Öte yandan iktisat modeller ile ilerler. Bu bağlamda bu makalede düşünce deneyleri iktisat bağlamında değerlendirilecektir. Buna ek olarak her ne kadar bazı sınır durumları olabilse de iktisattaki tüm düşünce deneylerini modeller olarak değerlendirmenin oldukça güç olduğu iddia edilecektir. Use of thought experiments can be traced back to ancient times. Thought experiments are one of the important methods for sciences and philosophy. Although there is some consensus on the characteristics of the thought experiments, the same cannot be said about as to which mental operations should be accepted as thought experiments. Thought experiments are a widely used epistemic tool of scientific investigation in both the natural and the social sciences. Although natural sciences seem to appeal to thought experiments more often, the method of thought experimentation is not confined to the natural sciences. However, there is no agreement on the nature and status of thought experiments used in social sciences. Economics is a social science and most papers in theoretical economics contain thought experiments. Indeed, at a first glance contemporary economics might seem like one big thought experiment. On the other hand, economics proceeds with models. In this regard, in this paper thought experiments within the context of economics is examined. Also, it will be argued that although there can be some borderline cases, it is hardly possible to consider all of the economic models as thought experiments.
Equilibrium and disequilibrium concepts are important distinction points among different economics approaches. The history of economic theory is stylized by depending which of these approaches is accepted. Although economics literature shows a development toward accepting heavily equilibrium concept, discussions on disequilibrium economics have an important place in the literature. Foundations of disequilibrium approach go back until 1930s. Keynes and, in later dates, J.R Hicks pointed out that adjustments through flexible prices are not powerful enough to restore equilibrium in all markets. During the end of 1960s, Axel Leijonhufvud brought the disequilibrium phenomenon back into economics literature.
SOCIAL SCIENCE DEVELOPMENT JOURNAL, 2022
İktisat hayatımızın her alanında bize yön gösteren önemli bir bilim dalıdır. Her alanda olduğu gibi iktisat bilimi de zamanla daha da gelişmiş ve farklı bakış açılarına ev sahipliği yapmıştır. Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra teknolojik gelişmelerin etkisine bağlı olarak yaşanan bilişsel devrimle birlikte iktisatta büyük bir değişim dönemi yaşanmıştır. Bu değişim Davranışsal İktisat olarak adlandırılan yeni bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Davranışsal iktisat, iktisadın psikolojiyle birlikte ele alınmasına ve kalıplaşmış iktisat önermelerinin yeniden araştırılmasına olanak sağlamıştır. Davranışsal iktisatla birlikte bireyin aldığı kararlarda her zaman rasyonel davranışlar sergilemediği, alınan kararla ilgili her zaman tüm ve tam bilgiye sahip olmadığı, duyguların alınan kararlarda etkili olabildiği gibi aksiyomlara ulaşılmıştır. Aynı zamanda rasyonel bir davranış olarak kabul edilen bedavacılık sorunu ele alınmış ve bireylerin bu davranışı ne zaman sergileyip ne zaman sergilemediği davranışsal iktisat perspektifinden incelenmiştir. Gaziantep ilinin Şahinbey ilçesinde ikamet eden vatandaşlara yapılan anketten elde edilen verilerin istatistiksel analizi neticesinde davranışsal iktisadın öne sürdüğü önermeleri doğrular nitelikte sonuçlara ulaşılmıştır.
İktisadi sistemlerin en temel ögelerinden birisi insan davranışlarıdır. Bireylerin karar alırken sergiledikleri tutumlar, akademik çalışmalarda en çok ilgi çeken konulardandır. Finans biliminde de bireyin karar verme davranışı oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle, risk ve belirsizlik altında karar verme konusunda birbirinden farklı birçok kuramın ortaya çıktığı görülmektedir. Risk ve belirsizlik altında karar verme davranışlarını inceleyen kuramlar temelde iki ana başlık altında toplanmaktadır: yatırımcı rasyonelliğini ön plana çıkaran geleneksel finans kuramları - Beklenen Değer Kuramı, - Etkin Piyasalar Hipotezi, - Portföy Teorisi, - Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli ve Arbitraj Teorisi İkinci kuram türü ise karar vericilerin birçok ön yargının etkisi altında kaldığını ileri süren - davranışsal finans kuramlarıdır. Davranışçı kuramlar betimleyici olup, bireyin mevcut durumu üzerine şekillenmişlerdir. Diğer bir ifadeyle, davranışçı kuramlar, bireyi olduğu gibi kabul edip, var olanı inceler. Bu nedenle, diğer bilim dallarından, özellikle de psikoloji biliminden, oldukça fazla yararlanmıştır.
ÖZET İktisat, uzun yıllar boyunca iktisadi etkinlik olarak Neoklasik-Pareto etkinlik teorisini kullanmıştır. İktisadi hayatın etkinliğini-etkisizliğini açıklamaya yeterli olmayan bu görüşe karşı bazı yaklaşımlar getirilmesine karşın, halihazırda modern iktisat teorisinin kullanmış olduğu genel ve kapsayıcı bir iktisadi etkinlik tanımlaması yapılamamıştır. İktisadi etkinlik üzerine devam eden tartışmanın boyutları, X etkinlik yaklaşımından, modern firma teorilerine kadar uzanmaktadır. Bu deneme, X etkinlik teorisinden yola çıkarak, gerçek iktisadi hayatta var olan etkinsizlik kaynaklarını irdelemeyi ve iktisadi etkinliğin, günümüz piyasa ilişkilerindeki belirleyicilerini modellemeyi hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: Pareto Etkinlik; X Etkinlik; Çaba JEL Sınıflaması: D23; D61; L23 ABSTRACT: Economics has used Neoclassical-Pareto Efficiency Theory as economic efficiency for a long time. However, this theory is not sufficient to explain the (in) efficiencies of the real economic activity. Although some approaches have introduced against the conventional theory, a more general and comprehensive explanation on efficiency is that engaged by modern economic theory has not yet been in force. The dimensions of ongoing controversy has reached from X (in) efficiency approach to the modern theories of the firm. Departing X (in) efficiency approach, the aim of this essay is to study the sources of efficiency existing in the real economic life and to model its determinants within today’s market relations.
DAVRANIŞSAL FİNANS PERSPEKTİFİNDE FİNANSAL RİSK, 2022
Davranışsal finans; bilişsel hatalarıyla, duygularıyla hareket eden bireylerin finansal süreç içerisindeki karar verme aşamalarının nasıl etkilediğini daha iyi anlamaya ve açıklamaya çalışmaktadır. Aynı zamanda ortaya çıkabilecek hataların, mantıksızlıkların ve gerekçelerin tespit edilmesi davranışsal finansın araştırma alanları içerisindedir. Yatırımcıların finansal kararlar verirken en zorlandıkları konuların başında ise yatırımların risk-getiri dengesinin kurulamaması gelmektedir. Risk yükseldikçe daha fazla getiri elde etme ihtimali ortaya çıkmasına rağmen, kayıp yaşama ihtimali de benzer şekilde artmaktadır. Yatırım anında kişiler hiç içerisinde bulunmak istemedikleri risklerin bir anda içerisinde kalabilmektedir. Yatırımcıların beklemedikleri bu hadiselerin gerçekleşme sebeplerinin ortaya konulması yatırım anında daha rasyonel kararlar alınmasını sağlamak adına oldukça önemlidir. Bu kitap yatırımcıların finansal risk alma anında irrasyonel hareket etmelerinin altında yatan sebeplere odaklanmakta ve davranışsal finansın ortaya koyduğu teoriler çerçevesinde finansal riski hem kavramsal hem de uygulamalı olarak ele almaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2024
Örgütsel Özdeşleşme ve Örgütsel Sinizm İlişkisi: Pamukkale Üniversitesindeki İdari Personele Yönelik Bir Araştırma - Organizational Identification and Organizational Cynicism Relationship: A Research on Administrative Personnel in Pamukkale University, 2021
TOPLUMSAL İNŞACI YAKLAŞIM AÇISINDAN YENİ TERÖRİZM, 2018
Dergi Karadeniz, 2016
ULUSLARARASI DİSİPLİNLER ARASI DİL ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2020