Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, XIII. International Turkish Art, History and Folklore Congress / Art Activities
…
8 pages
1 file
Sait Faik is known as an important master of history in Turkish Literature in the Republican period. The subject of society and the value it gives to a person with its own style of the story is the subject. With the rich people in their stories, they brought the common lives of people we don’t feel in daily life, pushed into a corner, street tramps, fishermen and brought the concept of small person to Turkish story-writing. His love of the people who give spirit stories of soul is mostly directed at simple people, especially children. The author, who nourished the soul with this idea, tried to attract the attention of the readers rather than the event. He has shown himself like one of these people and has reflected them in his stories by observing them. In our literature and in our storytelling, like a person from the public, we are a simple, heartfelt and unpretentious author with human love. This is another indication that he is a master writer. Sait Faik brought to our storytelling the events, people and assets from everyday life rather than surprising events. This is a novelty in our storytelling. Besides, the originality of the narrative supports this innovation. He reflected the social realities as they are and emphasized that people's dreams were real, happy, unfair and lacked a free world. He defends a freedom in which man can do whatever he wants and doesn’t feel social pressure. The place where he lives also the ‘humanist’ point of view. According to him, a part of people carries the story in it. They have two different human frameworks as those who carry the story and have no story. In my stories there is often no particular character, a feeling, a human being. His types are those who think in general and are staring for a whole new life. Here is the most important factor that gives the essence and value of Sait Faik's stories is the love of society and people. Key Words: Sait Faik, human, society, love, reality.
ÖZET Sait Faik, Cumhuriyet sonrası Türk hikâyeciliğinin modern anlamda ilk örneklerini veren yazarlarımızdandır. Farklı bir üslupla ve yeni hikâye teknikleriyle kendinden öncekileri tekrar etmeden eserlerini yazmış ve Türk hikâyeciliğinin en özgün yazarlarından biri olmayı başarmıştır. Ayrıca hem çağdaşlarının hem de kendinden sonra gelen modernist yeni neslin öncüsü olmuştur. Sait Faik'in eserleri Türk edebiyatında yeni ve özgün bir hikâye yazmak isteyen her yazarın ilk durağıdır. O, sadece farklı üslup ve hikâye teknikleriyle değil, hikâye kişilerini ele alışı bakımından da çığır açıcıdır. İşte onun başarısının esas sırrı yakından gözlemleme şansı bulduğu bu insanları eserlerinde anlatmasındadır. Özellikle Tanzimat'la beraber edebî eserlerde görülmeye başlayan, orta sınıf yahut orta sınıfın altındaki insanları-küçük insanları-herhangi bir sanatsal ekolün, ideolojinin yahut dinî bir düşüncenin boyunduruğuna sokmadan gerçek cepheleriyle ve samimiyetle eserlerinde işleyen ilk yazarımız Sait Faik'tir diyebiliriz. Biz bu çalışmamızda, Sait Faik'in, eserlerinde kullandığı hikâye kişilerini ve anlatıcılarını kendi mizacından hareketle kurguladığını ve tüm bu kâğıttan varlıkların bir şekilde yazardan izler taşıdığını muharririn hayatından ve eserlerinden örnekler vererek anlattık. Sait Faik'in birçok mizaç özellikleri içinden ondaki yalnızlık duygusunun özellikle hayatının gidişatında ve eserlerinin yaratımında başat rol oynadığını yazarın hayatından aktarılan anekdotlardan, kendi yazdığı yazılardan, onunla yapılan röportajlardan ve eserlerinden hareketle ispatladık. Ve bu yalnızlık duygusunun ve bu duygunun sebeplerinin yazarın küçük insanlarındaki ve hikâye anlatıcılarındaki yansımalarını gösterdik. Abstract Sait Faik belongs to the group of Turkish writers who presented the primary examples of Turkish storytelling genre in the modern sense in post-Republic era. He achieved to be one of the most authentic writers of the genre with his distinctive style. He penned his works by applying the latest techniques of storytelling without repeating and rewriting what had been written by his predecessors. Besides, he became the precursor both for his contemporaries and for the modernist generation that rose after him. Sait Faik’s works are the first pieces to be visited by any writer who wishes to produce a fresh and genuine piece of story in Turkish literary tradition. He is a ground-breaking persona not only because of his authentic style or storytelling techniques but also because of the way he portrayed his story characters. Secret to his success lies in his narratives of commoners whom he had the chance to observe closely. Eventhough it became a rising tendency especially with the Tanzimat era, it would be correct to say that Sait Faik became the first Turkish writer who produced pieces about middle class and lower middle class people –the commoners- in a realistic and sincere approach without restraining his perspective and narratives by any artistic ecole, ideology or religious thought. In this work, we tried to describe the facts that Sait Faik builds his story characters and narrators depending on his own character and all these fiction personas carry traces from writer’s personal nature. To achieve this end we provided various examples from writer’s biography and works. Besides, we tried to prove that particularly the sense of loneliness, out of many characteristics of his, had a primary impact on the writer’s course of life and the creation of his works. To support this claim, we took the advantage of a reader varying from anecdotes on his life, his personal writings, interviews he gave and his literary works. We tried to conclude it by presenting reflections of writer’s sense of loneliness and the causes of this sense on to his commoners and story narrators.
2022
Türk edebiyatında Sait Faik'in öykücülüğümüzdeki yeri değerlendirilip öykülerinde verdiği fikir, temalar, zaman, mekan, dil ve üslup çerçevesiyle genel bir şekilde ifade edilmiştir.
DergiPark (Istanbul University), 2009
Esendal cumhuriyet döneminin en önemli üç öykücüsüdür. Bu öykücülerden Sait Faik dün, bugün ve yarın arasında köprü kurabilmeyi başarabilmiş bir kilometre taşıdır. Ölümü üzerinden elli küsur yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ okunan bir yazar olmasını, şüphesiz halkın içinde yaşamasına borçludur. Ama bunun yanında, en az anlatımındaki yalınlığa ve dilindeki sadeliğe olduğu kadar gözlemciliğinin gücüne de dayalı olarak, halkın içinden insanları, onların özlemlerini, acılarını, sıradan yaşamlarını konu almasına da borçludur. Yapıtlarını üç döneme bölerek inceleyebileceğimiz yazarın birinci dönemi, geleneksel öykü anlayışının izlerini taşır. Değişen ve endüstrileşen toplumun bu dönüşümde yaşadığı sancılar, zaman zaman yazarın kendi iç dünyasına da sirayet eder. Diğer dönem yapıtları, bu buhranların ve bireye yönelik eleştirilerin kodlanarak öyküleştirildiği yapıtlardır. Bu açıdan bakıldığında, edebiyat öğretiminde yoğun olarak kullanılan Sait Faik öykülerine yaklaşım modelinin ne olacağı yapıtının dönemi ile bire bir ilintilidir. Örneğin 1936 yılında yazılan-Semaver‖ öyküsünün anlamına yönelik yapılacak yaklaşım ile-Havuz BaĢı‖ öyküsünün anlamına yönelik yaklaşım aynı olmamalıdır. Bu ayrımın iyi belirlenmesi hem okullarda doğru edebiyat öğretimi yapmamızın, hem de okumayı seven bireyler yetiştirmemizin ön koşuludur.
SAİT FAİK ABASIYANIK’IN HARİTADA BİR NOKTA ADLI ÖYKÜSÜNÜN METİN DİL BİLİMSEL AÇIDAN İNCELENMESİ , 2019
Metin; sözcük, cümle ve paragrafların anlamlı ve mantıklı bir biçimde bir araya getirilmesiyle oluşan, bildirişim işlevini karşılayan sözlü ya da yazılı dil ürünleridir. Metni diğer dil unsurlarından farklı kılan, özellikle iletişimin temel birimi olmasıdır. İletişimin sağlıklı bir biçimde gerçekleşebilmesi ise metinlerin niteliğine ve kalitesine bağlıdır. Bu bağlamda metin olabilmenin yedi ölçütü olduğu kabul edilir. Metinsellik ölçütleri olarak bilinen bu ölçütler; bağlaşıklık, bağdaşıklık, amaçlılık, bilgilendiricilik, kabul edilebilirlik, duruma uygunluk ve metinlerarasılık şeklinde sınıflandırılır ve bu ölçütlere metin dil bilim çözümlemelerinde sıklıkla başvurulur. ‘Bağlaşıklık’ ve ‘bağdaşıklık’ ölçütleri ise metin merkezli olan ve metnin ana yapısını ortaya koymada en sık başvurulan ölçütlerdir. Öyle ki bağlaşıklık metnin dil bilgisel bütünlüğü olan küçük yapı ile ilgiliyken bağdaşıklık büyük yapıyla ilgili olup metnin anlamsal ve mantıksal uyumunu yansıtmaktadır. Sözlü ya da yazılı biçimde oluşturulmuş cümleler dizisinden paragraflara, şiirlerden öykülere değin bağlaşık ve bağdaşık bir niteliğe sahip her dil ürününü metin olarak değerlendirmek mümkündür. Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olay veya durumların kısa ve yalın bir anlatımla ifade edildiği öyküler de metin türlerinden biridir. Öyküler, dilin estetik kullanım olanaklarını sergileyen, kendine özgü yapısı bulunan ve alıcıda edebiyat zevki oluşturan metinlerdir. Yalın bir kurguya ve kısa bir anlatıma sahip oldukları için bu metin türü aracılığıyla bireylerde edebiyat sevgisi oluşturmak ve etkili bir dil öğretimi gerçekleştirmek kolaylaşmaktadır. Metin dil bilim ise bunların algılanıp anlamlandırılması sürecinde çeşitli çözümleme yöntemleriyle yazar veya okura ipuçları sunmaktadır. Bu bakımdan bir metin türü olarak öykülerin de metin dil bilimsel yöntemler ışığında yukarıda bahsi geçen metinsellik ölçütlerini karşılaması, metin olabilmenin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu çalışma, Sait Faik Abasıyanık’ın Son Kuşlar adlı öykü kitabında yer alan Haritada Bir Nokta başlıklı öyküsünün metin dil bilimsel açıdan çözümlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Öykü çözümlenirken Aydın ve Torusdağ’ın (2014) metnin temel unsurlarına yönelik oluşturdukları örnek modele bağlı kalınmıştır. Bu kapsamda metnin yüzey yapısındaki gönderimler, bağlaçlar, değiştirimler, eksiltiler, yinelemeler, koşutluklar, eş dizimsel örüntülemeler yardımıyla metnin derin yapısında yer alan anlamsal ve mantıksal bütünlüğe ulaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde küçük yapı unsurları adı altında bağlaşıklık görünümleri tespit edilirken ikinci bölümde büyük yapı unsurları kapsamında bağdaşıklık görünümleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise metnin üst yapı unsurları bakımından görünümüne değinilmiştir. Çalışma ele alınan öykünün, küçük yapı, büyük yapı ve üst yapısına ilişkin yapılan incelemelerle sınırlandırılmıştır.
AN ANALYSIS OF SAİT FAİK'S STORIES OF SİVRİADA SABAHI AND SİVRİADA GECELERİ IN TERMS OF ARCHETYPAL SYMBOLISM, 2022
Carl Gustav Jung'un arketiplerle ilgili kuramı birçok edebiyat araştırmacısı tarafından incelemeye tabi tutularak çeşitli edebî eserler bu yöntem ışığında tetkik edilmiştir. Destan, masal, efsane gibi çeşitli anlatıları bu kuramla incelemek mümkündür. Arketiplerin, varlığını koruyarak edebî eserlerde çeşitli şekillerde kendine yer bulduğu bilinen bir gerçektir. Campbell ve Frye gibi araştırmacılar, modern dönem eserlerinde arketiplerin nasıl kılık değiştirerek yer edindiğini ortaya çıkarmışlardır. İnsanın bilinçaltında yer edinen gizli yönleri hem edebiyat hem de psikoloji bilimi açısından önem taşımaktadır. Ülkemizde de bu anlamda kaliteli çalışmalar yapılmaktadır. Sait Faik Abasıyanık gibi modern Türk hikâyeciliğinin önemli bir isminin eserlerinin arketipsel sembolizm açısından incelenmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmada; Sivriada Sabahı ve Sivriada Geceleri adlı birbirinin devamı niteliğinde olan iki hikâye arketipsel sembolizm açısından incelenerek insanlığın ortak mirasına ait deliller ortaya konulmuştur. Modern psikolojiye ait bir yöntemle edebî eserler arasında bağ kurularak edebiyatın hayata dokunan yüzü incelenmektedir. Arketipsel sembolizm yöntemi ve bu yöntemin Sait Faik hikâyesindeki izleri bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutacaktır. Abstract Carl Gustav Jung's theory of archetypes has been examined by many literary researchers and various literary works have been examined in the light of this method. It is possible to examine various narratives such as epics, fairy tales and legends with this theory. It is a known fact that archetypes are preserved in various forms in literary works by preserving their existence. Researchers such as Campbell and Frye have revealed how archetypes take their place in the works of the modern period by disguise. The hidden aspects of man's subconscious are important both in terms of literature and psychology. In our country, quality studies are carried out in this sense. It is important to examine the works of an important name in modern Turkish storytelling, such as Sait Faik Abasıyanık, in terms of archetypal symbolism. In this study; two stories, which are the continuation of each other, named Sivriada Sabahı and Sivriada Geceleri, are examined in terms of archetypal symbolism and evidences belonging to the common heritage of humanity are revealed. By establishing a connection between literary works with a method belonging to modern psychology, the face of literature that touches life is examined. The archetypal symbolism method and the traces of this method in the story of Sait Faik will shed light on future studies. Keywords: Sivriada Sabahı, Sivriada Geceleri, Archetypal symbolism, Sait Faik Abasıyanık.
SAİT FAİK ABASI YANIK'IN “HARİTADA BİR NOKTA” ADLI HİKAYESİNE ÇEVRECİ BİR YAKLAŞIM
Dil dizgesinin düşünsel (ideational), kişiler arası (interpersonal) ve metinsel (textual) olmak üzere başlıca üç işlevi vardır. Bu araştırmada; dil dizgesinin metinsel işlevi üzerinde durularak, Sait Faik'in "Bir İlkbahar Hikayesi" adlı hikâyesi Metin Dilbilimsel, Göstergebilimsel, İletişim ve Sosyal Psikoloji açısından analiz edilecektir. "Bir İlkbahar Hikayesi", ilk olarak Hürriyet Gazetesinde 1 Mayıs 1948 tarihinde yayınlanmıştır. Bu inceleme ise, hikayenin YKY'deki şekli esas alınarak yapılmıştır (bk. (Sait Faik Abasıyanık, Mahalle Kahvesi, Bütün Yapıtları Öykü, YKY, 7. baskı, İstanbul, 2004, s. 81-84).
Turkish Studies, 2012
Toplumun önemli birer ferdi olarak şair ya da yazarların eserlerinden hareketle yapılan söz varlığı çalışmaları, ilgili yazar ya da şairin kavramlar dünyasını ve dünya görüşünü yansıtması açısından oldukça önemlidir. Bütün yazarlar yaşadıkları çevreden ve içinde bulunduğu toplumdan etkilenirler. İyi bir yazar yalnızca üslubuyla değil, kendine has sözcük kullanımıyla da konuşulabilmelidir. Sait Faik de hikâyelerinde şekil ve içerik bakımdan sağlam bir dil kullanmıştır. “Söz varlığı, en kısa tanımıyla kültürün aynasıdır. Bir toplumun yaşayışına, yaşayış şekline, hayata bakış tarzına, maddî ve manevî değerlerine, inançlarına kısacası kültürüne ilişkin ilk bilgileri söz varlığından elde edebiliriz. Söz varlığı toplumun konuştuğu dilin sözcüklerini, deyimlerini, hazır söz kalıplarını, atasözlerini kapsar. Bir dilin söz varlığı, aynı zamanda o dili konuşan toplumun kavramlar dünyası, dünya görüşünün bir kesitidir” (AKSAN 1997). Bu görüşten hareketle, bu makalede, Sait Faik Abasıyanık’ın kültürünün ve hayata bakış tarzının eserlerindeki yansıması anlatılmaya çalışılacaktır. Sait Faik Abasıyanık’ın on bir kitabı; Alemdağ’da Var Bir Yılan, Havada Bulut, Havuz Başı, Kayıp Aranıyor, Kumpanya, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Sarnıç, Semaver, Son Kuşlar ve Şahmerdan’ın genel dizinine ulaşılmıştır. Metinlerde geçen kelime ve kelime gruplarından hareketle söz varlığı ile ilgili kavramlar listesi oluşturulmuş, ayrıca Sait Faik’in üslubu için ipucu veren, üslubunu yansıtan cümlelerden yola çıkılarak genel söz varlığına dair neticelere ulaşılmaya çalışılmıştır.
Experiences, which is a poetic language as a writer Sait Faik, Turkish narrative is considered as an important turning point. When you first start the narrative by following the path of Sadri Ertem writing realistic narratives were then create their own line. Storytelling at the end of to assume an appearance a pessimistic focused on aspects of life meaningless and superfluous. In this study, Sait Faik focused on storytelling. Especially the second period of his storytelling which was written Lüzumsuz Adam story in the context of changes that have occurred in the story of Sait Faik have attempted to show. Elements such as the protagonist narrator, the language spoken among the people, the incident that had effect on the hero, a short period of time, criscrossed narrow or large space were studied one by one. Besides these elements, protagonists selected from the public that constitutes the figure element, were classified as thematic and counter values. Characters, notions and symbols as thematic fiction were explained with their counter values separately in the narrative Lüzumsuz Adam. The fact that protagonist Mr. Mansur opted for solitude and that this reflected into his life as a depression was discussed.
Yazılı kaynaklara göre İskitçe sözlük Abaris-Hyperborean (İskit) bir bilgenin adı. Antik Yunan şairi Pindar (MÖ 522-442) Abaris'in MÖ 7. yüzyılın sonu-6. yüzyılın başında yaşamış bir İskit olduğunu düşünmektedir. Sofist Himerius (MS 315-386) da Abaris'i bir İskit olarak adlandırmıştır. Yunan filozof Pontuslu Heraklides (MÖ 388-310) Abaris'e bir dizi teolojik eser atfetmiştir. Platon'un "Devlet" adlı eserinin scholium'unda "Pisagor, diğer şeylerin yanı sıra, Hyperborean Abaris ve büyücü Zarate'yi dinliyordu" şeklinde bir ifade yer almaktadır. (Tr. Bars = barlar, leopar, aslan; Bulgar, Rus ve İngiliz kraliyet mensuplarının yanı sıra, çoğu kraliyet soyundan gelen çok sayıda Türk şahsiyeti de içeren popüler bir isim; "a" protez bir sesli harf gibi görünüyor, ancak "ak" = Tr. beyaz, asil ve benzerleri anlamına gelebilir; "a" aynı zamanda Çinlilerden ödünç alınmış veya ödünç verilmiş, saygı gösteren bir Tr. biçimidir. Ayrıca kaçarken Macarlar'a katılan bir Türk boyu Kubar da vardır, isimleri Abar ile eşanlamlı olabilir: Kuu-Bar = Beyaz Barlar; ve bir devlet Barsil = Barlar Ülkesi))
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Rahim Tarım Armağanı, 2022
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2021
ŞİİRDE MEKAN MEKANDA ŞİİR, 2024
The Journal of Social Sciences, 2020
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024
MİKAYIL MÜŞFİK’İN ŞİİRLERİNDE HAYAT FELSEFESİ , 2023
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ, 2022
SEYYİD MUSTAFA’NIN HAKÂ’IKU’L-BEYÂN FÎ-TERCEMETİ ŞAKÂ’İKU’N-NU’MÂN TERCÜMESİ VE ZAMÎME-İ ŞAKÂ’İKU’N-NU’MÂN ADLI ŞAKÂ’İK ZEYLİ, 2019