Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2011, Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/4 Fall 2011, p.633-647
…
15 pages
1 file
Med, Arapça ve Farsça kelimelerde bir uzun heceyi ya da sonu iki sessiz harfle veya hemze ile biten bir heceyi, bir uzun bir kısa olmak üzere iki hece olarak okumaktır. Bu uygulama şairler tarafından ahengi güçlendirmek için yapılmıştır. Türkçe kelimelerde ise med yapmak bir kusur olarak görülmüştür. Oysa örneklere bakıldığında şairler birçok Türkçe kelimeyi medli okumuşlardır. Bugün Türkçede uzun ünlülerin varlığına dair çalışmalar yapılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda ilk ya da ikinci hecesi /ğ/ ile biten ve bu /ğ/‟den önce bir ünlü taşıyan bazı kelimelerde “ağla-, bağla-, çağla-, yağla-, ağ, çağ, dağ, ırmağ, otağ, sağ, toprağ, barmağ, yaylağ…” /ğ/‟nin yer aldığı hece uzun ünlülüdür ve şairler tarafından çoğu defa medli okunmuştur. Bu çalışmada şairlerin bu konudaki uygulama ve tasarrufları incelenecektir.
Med, Arapça ve Farsça kelimelerde bir uzun heceyi ya da sonu iki sessiz harfle veya hemze ile biten bir heceyi, bir uzun bir kısa olmak üzere iki hece olarak okumaktır. Bu uygulama şairler tarafından ahengi güçlendirmek için yapılmıştır. Türkçe kelimelerde ise med yapmak bir kusur olarak görülmüştür. Oysa örneklere bakıldığında şairler birçok Türkçe kelimeyi medli okumuşlardır. Bugün Türkçede uzun ünlülerin varlığına dair çalışmalar yapılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda ilk ya da ikinci hecesi /ğ/ ile biten ve bu /ğ/"den önce bir ünlü taşıyan bazı kelimelerde "ağla-, bağla-, çağla-, yağla-, ağ, çağ, dağ, ırmağ, otağ, sağ, toprağ, barmağ, yaylağ…" /ğ/"nin yer aldığı hece uzun ünlülüdür ve şairler tarafından çoğu defa medli okunmuştur. Bu çalışmada şairlerin bu konudaki uygulama ve tasarrufları incelenecektir.
2020
Dogal dil konusucularinin kavram alanina gecebilmesi dil gostergelerinin anlamlarinin anlasilmasiyla mumkundur. Konusucularin dusunsel eylemlerinin evrensel birimi sayilan kavramlar dunyayla ilgili bilgi ve bilincinin bilesenlerini olusturur. Bu noktada coksozcuklu bilesenler kavramsal dizgemizde yer alan dunya hakkindaki daha genel bilgimizden ortaya cikan dilsel birimlerdir (Kovecses, 2010) ve bilissel bilgilerin depolandigi, kalip halinde kulturden kulture aktarilan bir urun oldugu icin, tek tek ayri gonderimleri olan sozcuklerden olusan yapilar olarak ele alinmamalidir. Coksozcuklu bilesenleri, icindeki birimlerin anlamlariyla ilgili bir anlami yansitan ifadeler olarak degerlendirmeyen bu calismada, dil-bilis-zihin-kultur aglarinin degerlendirilmesini mumkun kilacak Bilissel Anlambilim modelinin ongordugu bakis acisi benimsenmis, Basit Rastgele Orneklem yoluyla elde edilen 1000 Turkce coksozcuklu bilesenin bilissel egilimi tartisilmistir. Sozgelimi, “etekleri zil (islik veya cal...
ÖZET Osmanlı aruz biliminde med, Arapça ve Farsça sözcüklerde bir uzun heceyi ya da sonu çift ünsüzle veya hemze ile biten bir heceyi bir uzun bir kısa olmak üzere iki hece olarak okumaktır. Türkçede kısa heceyi uzun okuyarak imale yapmak zaten yanlıştır, bir de bu kısa heceyi iki hece olacak biçimde büsbütün uzatmak aruzda büyük yanlış sayılır. Kimi divanlar bu gözle tarandığında şairlerin Türkçe sözcüklerde de med yaptıkları görül-müştür. Med yapılan sözcüklerin kökenleri incelendiğinde ise, bu sözcükle-rin gerçekte uzun ünlülü oldukları anlaşılmıştır. Makalede, bu sözcükler örnek beyitler üzerinde gösterilecek ve bu durumun sebepleri irdelenmeye çalışılacaktır. A n a h t a r K e l i m e l e r med, aruz ölçüsü, uzun ünlüler. Arapça my -l kökünden gelen imāle "bir nesneyi bir tarafa doğru eğ-mek ve deveye tatlı ot otarmak" anlamındadır. 1 Aynı zamanda "a ünlüsü-nün e veya i olma eğilimi" anlamına gelir. Fars aruz biliminde, Arapça kökenli uzun bir a ünlüsünün Farsça kökenli bir yā-yı mechūl ile kafiyeli olması durumunun adıdır. Osmanlı aruz biliminde ise imale tabirinin başka bir anlamı vardır, o da Türkçe kökenli bir sözcükte kısa bir hecede bulunan bir ünlünün uzun okunmasıdır. İmale yardımıyla Türkçe kökenli sözcükler, hecelerin uzunluk-kısalığına dayanan aruz ölçüsüne uydurul-maktadır. * 2007 Mayıs 2-5 tarihinde Konya'da düzenlenen 2007 UNESCO Mevlâna Yılında Uluslararası VII. Dil, Yazın ve Deyişbilim Sempozyumunda sunulan bildirinin genişle-tilmiş biçimidir.
Türkbilig, 2019
Öz: Kazakça deyimlerde anlaması güç olan Moğolca kelimeler fazladır. Bu makalede Kazak edebî dilinde aktif olarak kullanılmayan ve anlamı anlaşılmayan ancak deyimlerde korunan Moğolca kökenli kelimeler araştırılmıştır. Varlığını deyimlerde korumuş Moğolca kökenli kelimeler, Türk lehçelerindeki ve Moğolcadaki varlıklarıyla karşılaştırılarak açıklığa kavuşturulmuştur.
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
International Journal of Language Academy, 2015
When it is evaluated at the aspect of morphological classification in the terms of their syntactic structures, Turkish and Sumerian, which are quite close to each other within their agglutinative structures, it is little known about what kind of relationship they are in. Turkish is an agglutinative language. As it is known Turkish located in the Altay branch of the Ural-Altaic language family. As syntactical aspect Turkish differs from isolating languages like Vietnamese, inflected languages like Russian and Sanskrit and monosyllabic languages like Eskimo languages. Turkish uses the affixes for syntactic process. In the same way Turkish use the affixes to derive new words too. Sumerian is not indicated in any language family although his agglutinative structure. If we look at the structure of Sumerian we can say it is an agglutinative language. The affixes can be used to derive new words as well as in the syntactic process. In this context, the structural similarities of Sumerian and Turkish are very interesting. In Turkish and Sumerian phrases, we can clearly see the subject-object-predicate order. These basic syntactical features are common to both languages. However, such similarities are not sufficient to describe the relationship between the two languages with each other. Languages undergo some diachronic changes and in the same time can change also his own structures with different factors. We bring up in our study the syntactical features the two languages and in order to show the equivalence have given varied example of sentence analysis.
Türkoloji Dergisi, 1974
Budizm ve Manihaizm dinleri ile karşılaşmaları neticesinde bâzı Sanskritçe dinî terim ve kelimeler Türkçeye ya doğrudan doğruya veya Moğolca yoluyla girmiştir. Eski Türkçeye giren Moğol asıllı bir çok kelime, uzun müddet Türkçe ile beraber yaşamış, Türk'ün büyük sözlüğü "Divanü Lûgat-it-Türk" e dahi girmiş, sonraları Bâbür, Ebülgazi Bahadır Han ve Ali Şir Nevai'nin eserlerinde de hayatiyetlerini sürdürerek Osmanlıca'ya kadar gelmişlerdir. Biz bu araştırmamızda eski Türkçe (eski Uygur Türkçesi) ile Divan (DLT)'da ve Doğu Türkçesi'nde edebî dile kadar giren bazı Moğolca kelimeler üzerinde durduk. Burada verilen kelimelerden bazıları Azerice ve Osmanlıcada da uzun müddet yaşamış olabilirler. Bu bizim konumuzun dışında olduğu için, böyle kelimelere temas etmedik.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırmaları, 2019
I. Uluslararası Kapadokya Felsefe ve Sosyal Bilimler Sempozyumu-İnsanı Anlamak, 2019
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2008
MEVLÂNÂ’NIN DÜŞÜNCE DÜNYASI ÜZERİNE EDEBÎ YAZILAR , 2023
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2019
Journal of International Social Research, 2017
Yeni Türkiye, 2018
Bedî‘ İlminde Manayı Güzelleştiren Söz Sanatları ve Bu Sanatlara Yönelik Bazı Eleştirel Yaklaşımlar, 2023
Balkanistik dil ve edebiyat dergisi, 2020
International journal of filologia, 2021
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 2020
Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi (OMAD), 2021