Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
1. İnternational Geography Education Symposıum (8-10 November 2018)
…
555 pages
1 file
Eğitim Felsefesi, 2021
Düşünce insanın en önemli argümanıdır. İnsan düşündükçe kendini geliştirir. Aynı zamanda sosyal bir varlık olduğu için diğer insanlarla ve varlıklarla ilişki kurar ve düşündüklerini bu ilişkilere göre tasarlar. Kendini değiştiren ve geliştiren insan aynı zamanda etrafındakilerin de değişip ve gelişmesine katkı sağlamak ister. Bu bağlamda yapılacak olan her türlü etkinlik toplumu da etkileyecek ve onun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Toplumlar bu değişim işini tamamen bireylerin inisiyatifine bırakamaz. Mutlaka düşünen ve kendisini geliştiren insanı, belirlenen politikalar doğrultusunda yetiştirmek ister. Bir toplumun gelişmişliği belirlenen bu politikalar doğrultusunda gerçekleşir. Bunun için her toplumun bu anlamda belirlenmiş eğitim felsefesinin olması gerekir. Eğitim felsefesi toplum olarak değişip gelişmenin belirleyicisi niteliğindedir. Belirli bir eğitim felsefesine sahip olmayan bir toplumun gelişmiş toplumların seviyesine ulaşması mümkün olmayacaktır. Düşünen toplum, düşünen insan ve eğitim felsefesi o toplumun kaderinin belirleyicisi olmaktadır. Bunun için eğitim politikalarının belirleyicilerine ve eğitim felsefecilerine büyük görev düşmektedir. Toplumun ihtiyaçlarını iyi analiz ederek bu doğrultuda oluşturulmuş eğitim politikaları o toplumun kalkınmasına öncülük edecektir. Ayrıca toplumun ihtiyaçlarının belirlenmesinin yanı sıra diğer toplumların da genel durumu takip edilmeli ve onlardaki gelişmelerin nedenleri veya geri kalışlarının sebepleri analiz edilmelidir. Böylece belirlenecek eğitim felsefesi ve politikalarına bunlar da yansıtılmalıdır. Elinizdeki eser, toplumun eğitim politikalarının belirlenmesi ve istenilen bireyin yetiştirilmesi adına bilimsel kitap olarak çok boyutlu olarak hazırlanmış ve eğitim politikalarını belirleyiciler başta olmak üzere, öğretmenler ve öğretmen adaylarının ihtiyaç duydukları konuları bir arada sunmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda uzun ve zahmetli bir süreç gerektiren kitabın hazırlanmasında emeği geçen tüm yazarlara, Anı Yayıncılık çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım. Kitabın belirlenen amaçlara ulaşması dileğiyle.
Araştırmanın amacı: Türk atasözlerinde gastronomi olgusunu değerlendirmektir. Araştırmanın yöntemi: Atasözleri nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi ile değerlendirilmiştir. TDK (2018)'dan atasözleri sözlüğünden ve Divan-ı Lugatit Türk'ten belirlenen gastronomi ile ilgili 173 atasözü anlamlaştırmak ve yorum kolaylığı sağlayabilmek için konularına göre sınıflandırılmıştır. Bulgular: Türk atasözlerinde gastronomi olgusu genel olarak; sağlık, emek-yemek, davranış, misafirperverlik-paylaşım ve diğerleri gibi konu başlıklarında karşımıza çıkmaktadır. Sonuç ve Öneriler: Gastronomi ile ilgili veya gastronomik terimlerin bulunduğu deyimlerin Türk dilinde hemen her kelime ile bağdaştığı düşünüldüğü için değerlendirmeye alınmamıştır. Bu durumlar çalışmanın sınırlılıklarını oluşturmaktadır. Sonraki çalışmalarda bu sınırlılıklar deyimler ve hadisler tek tek veya birlikte işlenebilmesi tavsiye edilebilir.
Kongre bildiri kitabında yer alan bildiri metinlerinin her türlü bilimsel ve mali sorumluluğu yazarlarına aittir.
Laboratuvarlar, öğrenenlerin uygulama becerilerini geliştirmesi açısından teknik bilimler, fen bilimleri ve uygulamalı bilimler (mühendislik, sağlık bilimleri) gibi bazı disiplinlerde eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir. Günümüzde gerçek laboratuvar ortamlarının benzetimi olan sanal laboratuvarların hem geleneksel eğitimde hem de uzaktan eğitimde sıklıkla kullanıldığı ve yaygınlaştığı görülmektedir. Ancak bu sanal laboratuvarlar, çoğunlukla masaüstü veya dizüstü bilgisayarlar için geliştirilmektedir. Mobil cihazlar için geliştirilen sanal laboratuvar uygulamaları oldukça sınırlı kalmaktadır. Laboratuvar uygulamalarının çeşitli disiplinlerde mobil cihazlar aracılığıyla verilebilmesi için sanal laboratuvarların geliştirilmesine ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, bu çalışmada tablet bilgisayarlar için “Devre Analizi” dersine ait bir sanal laboratuvar geliştirilmiştir. Bu sanal laboratuvar ile öğrenenlerin mobil cihazların sunduğu imkânlardan faydalanarak; direnç renk kodları ile direnç değerlerini belirleme, dijital multimetre ile direnç değerlerini ölçme, breadboardu kullanma ve dirençleri seri, paralel ve karmaşık bağlama gibi Devre Analizi uygulamalarını gerçekleştirmelerini sağlamak hedeflenmiştir. Geliştirilen bu mobil sanal laboratuvar örneğinin farklı derslerde ve konularda öğrenenlere, eğitmenlere ve kurumlara fikir vereceği düşünülmektedir.
2017
tarihleri arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Gönen Meslek Yüksekokulu, Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Programı koordinatörlüğünde düzenlenen sempozyumda, akademisyenlerin, sektör temsilcilerinin ve takı tasarım sanatçılarının bir araya getirilmesi amaçlanmıştır. Anadolu coğrafyasının en az 5 bin yıllık bir kuyumculuk geçmişinin yeni bulgular ışığında geleceğe aktarılmasında bir sorumluluk anlayışıyla düzenlenen bu sempozyumun konuları, aşağıda belirtilen dört ana alt başlık etrafında toplanmıştır. Bu kapsamda hazırlanan bildiri, poster ve sergi çalışmalarına yer verilmiştir. Sempozyumda ele alınan konu başlıkları; 1. Tarihsel Süreçte Kuyum Zanaatı ve Teknolojisi (Arkeo-Metalurji): Bu başlık altında, soy metallerin madenciliği, metalürjisi, kuyumculuk ve ticaretine ilişkin bulguların tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmesi konusunda bildiri ve poster sunumlarına yer verilmiştir. 2. Tarihsel Süreçte Süstaşı Madenciliği ve Gemoloji (Arkeo-Jeoloji ve Arkeo-Gemoloji): Bu başlık altında, süs taşlarının madenciliği, işlenmesi ve ticaretine ilişkin bulguların tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmesi konusunda bildiri ve poster sunumlarına yer verilmiştir. 3. Mücevher Sektörünün Bugünü ve Beklentiler: Bu başlık altında, günümüzde mücevher sektörünün eğitim, ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan öneminin değerlendirilmesi, gelişen teknolojilerin paylaşılması, bu sektörde karşılaşılan sorunların tartışılması, eğitim alanındaki sorunlar ve çözüm önerilerini içeren bildiri ve poster sunumlarına yer verilmiştir. 4. Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Alanında Sergi Çalışmaları: Kuyumculuk ve takı tasarımında geleneksel ve çağdaş çizgilere sahip özgün eserler sempozyum kapsamında sergilenmiştir.
Karaburun Bilim Kongresi, 2007
Tarih boyunca, bilgi ve sermayenin elde tutuluş biçimleri ile topluma yayılış biçimleri bir paralellik arz etmiştir. Bunun başlıca sebebinin, her ikisinin de iktidarın temel kaynakları olması ve uygulanış biçimlerinin birbirlerini beslemeleri olduğu aşikardır. "Bilginin olduğu yerde sermaye, sermayenin olduğu yerde bilgi bulunmaktadır. Her ikisinin de elitist bir yapı içinde olması, tarih boyunca iktidarın hakim sınıfa aitliği ve tüm toplumların sınıflı toplumlar şeklinde vuku bulması anlatılan durumun başlıca nedenleridir. Bilgi, doğadan yararlanma ve bir anlamda da onu sömürme yolunun bilinmesi olduğundan, her zaman sermayeyi kendine çekmiştir." 1 Bilim, doğanın kontrol altına alınması ve iktidardaki sınıfların sermayelerini koruma, arttırma ve sömürdükleri diğer sınıfları kontrol altında tutma aracı olarak ilerlemiş, ilerlediği alanların ortak paydasını sınıfsal çıkarlar olarak belirlemiştir. Kendi araçlarına alet olmaya açık bir bilince sahip olan insanlık, gelinen noktada yeni bir dogma bütünlüğü oluşturmuştur. Bilimsel dogma bütünlüğü teknokratik toplumun yeni inanç sistemi, yeni ideolojisidir.
ÖZET Bu çalışmanın “Kurumsal yönetim ilkelerini benimseyen ve uygulayan firmaların hisse senetlerinden oluşan Kurumsal Yönetim Endeksi’nin volatilitesi BİST 100, BİST 50 ve BİST 30 endekslerinin volatilitesine göre daha düşüktür” şeklindeki temel hipotezi; ARCH, GARCH, EGARCH ve TGARCH modelleri kullanılarak 31.08.2007 – 31.12.2013 tarihleri arasında BİST Kurumsal Yönetim, BİST 100, BİST 50 ve BİST 30 endekslerine ait 1592 adet günlük veri kullanılarak E – Views 8 ekonometri paket programı yardımıyla analiz edilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nin volatilitesi (0.0004142119) ele alınan diğer endekslere nazaran en düşük volatilite olduğundan çalışmanın temel hipotezi “Kurumsal yönetim ilkelerini benimseyen ve uygulayan firmaların hisse senetlerinden oluşan Kurumsal Yönetim Endeksi’nin volatilitesi BİST 100, BİST 50 ve BİST 30 endekslerinin volatilitesine göre daha düşüktür” doğrulanmıştır. Çalışma kapsamında elde edilen diğer sonuçlara göre BİST 30 Endeksinin volatilitesi ele alınan endeksler içerisinde en yüksek volatiliteye sahip endeks olarak belirlenmiştir. Analizler sonucunda elde edilen “α” ve “β” parametrelerine göre endekslerde meydana gelen şokların kalıcılığının çok uzun olmamakla birlikte bir müddet sürdüğü gözlemlenmiştir. Endekslerde yaşanan volatilitenin yarılanma süreleri genellikle 30 gün civarında belirlenmiştir. Fakat volatilite yarılanma sürelerinin endekslerde birbirinden farklı olması piyasalar arasında arbitraj imkanın var olduğunu göstermektedir. Yapılan analizler neticesinde yatırımcıların finansal piyasalardaki yatırım kararlarını daha güvenilir şartlarda almalarına imkan veren sonuçlar elde edilmiştir. Bu sayede bu çalışmanın sonuçları finansal piyasalarda yatırım yapmak isteyen yatırımcılara bir öncü gösterge olacaktır. Anahtar Kelimeler: Volatilite, Oynaklık, Kurumsal Yönetim, ARCH – GARCH, Koşullu Değişen Varyans ABSTRACT The main hypothesis of this study, which is “The volatility of the ISE Corporate Governance Index that consists of stocks of firms to adopt and implement the principles of corporate governance, is lower than the volatility of ISE 100, ISE 50 and ISE 30 indexes”, was analyzed using ARCH, GARCH, EGARCH and TGARCH model by E-Views econometric modeling programs. Between 31.08.2007 – 31.12.2013, 1592 daily datas that belong to ISE Corporate Governance, ISE100, ISE50 and ISE30 indexes were used for analysing. According to obtained results, the volatility of ISE Corporate Govarnence Index (0.0004142119) is the lowest volatility against the other indexes. Thus the main hypothesis of the study, which is “The volatility of the ISE Corporate Governance Index that consists of stocks of firms to adopt and implement the principles of corporate governance, is lower than the volatility of ISE 100, ISE 50 and ISE 30 indexes”, was confirmed. According to other results that obtained under study, ISE 30 index volatility has been identified as the highest volatility in the indexes that analyzed. According to “α” and “β” parameters, that obtained as a result of analysis, the persistence of shocks occuring in indexes takes for a while but not too long. Half-life of volatility experienced in the index is usually determined as 30 days. But the different half-life of volatility of indexes shows that there are arbitrage opportunities in stock markets. According to the analysis result, which allows financial investors to take investment decisions in more reliable conditions, were obtained. Thus, the results of this study will be a leading indicator for investors that wishing to invest in financial markets. Key Words: Volatility, Corporate Govarnence, ARCH – GARCH, Conditional Heteroskedasticity
Fen Bilimleri Öğretimi Dergisi, 2022
This 13-week study aimed to determine whether early childhood science education integrated with puppetry had a significant effect on preservice preschool teachers' critical and creative thinking skills. The study adopted a single-group pretest-posttest quasi-experimental design. The sample consisted of 98 preservice preschool teachers from the Faculty of Education of Mus Alparslan University in the fall semester of the 2018-2019 academic year. Data were collected using the "How Creative Are You" (HCAR) scale and the California Critical Thinking Dispositions Inventory (CCTDI). The data were analyzed using a dependent samples t-test. The 13-week program moderately helped participants develop critical thinking dispositions and significantly helped them develop creative thinking skills. At the end of the program, there was a moderately and significantly positive correlation between critical thinking dispositions and creative thinking skills. The results were discussed in light of the literature, and recommendations were made for future research.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Elektronik Eğitim İçerikleri: Genel Bakış, 2022
OTTOMAN MATCH FACTORY AND ITS REGULATION IN THE PROCESS OF OTTOMAN INDUSTRIALIZATION, 2020