Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
252 pages
1 file
Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan Ö¤retim" tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.
"Psikoloji ve Folklor", çev: Didem Gülçin Erdem, Milli Folklor, 118: 145-159
Türkiyeli sosyal araştırmacılar ve psikoloji araştırmacıları, psikoloji temelli söylem analizi ve söylem çalışmalarından çok yeni haberdar olmaktadır. Bu makalenin amacı Türkiyeli okuyucuyu bu epistemolojik duruş ile tanıştırmaktır. Söylem analizi adı altında 1980’lerin ikinci yarısından itibaren epistemolojik bir duruş ve bu duruşun getirdiği bir analiz yöntemi olarak alternatif ya da radikal bir psikoloji anlayışı geliştirilmiştir. Bugün söylem analizi adı genel bir başlık olarak kullanılmaktadır. Sosyal araştırmacılar bu genel başlık altında birbirinden farklılaşan söylemsel psikoloji, eleştirel söylemsel psikoloji ya da eleştirel söylem analizi gibi çeşitli versiyonlar geliştirerek birbirinden hem odaklandıkları problemler hem de analiz zeminleri açısından farklılaşmaktadır. Bu makale boyunca söylem ve söylem çalışmalarının, niteliksel ama ana akım esaslı psikolojiden farkı ortaya konacak daha sonra söylemin eylem yönelimi, inşa edici ve inşa edilen özelliği, retoriksel ve argumentatif niteliği ele alınıp kısaca açıklanacaktır. Son olarak da psikoloji temelli söylem çalışmalarının Türkiye’deki geçmişi ve çalışma alanları aktarılacaktır.
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA MODERN PSİKOLOJİK YAKLAŞIMLAR (Ölçekler, Öncüller ve Ardıllar), 2024
Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz. Eserin içerisinde yer alan bölüm yazılarıyla ilgili etik ihlallerden doğabilecek her türlü akademik ve hukuki/yasal sorumluluk, tamamen ilgili bölüm yazar(lar)ına aittir.
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA “PSİKOLOJİK” BAŞLIKLI KONULAR, 2023
Günümüzün rekabetçi ve fırsatları hızla değerlendiren iş dünyasında, örgütlerin sadece ekonomik ve teknolojik unsurlara odaklanmaları, üstünlük sağlama açısından yeterli görülmemektedir. Hem bireylerin hem de örgütlerin bir fark yaratarak diğerlerinden öne çıkabilmesi zorlaşmıştır. İnsanı bir makine gibi gören yönetim anlayışından bu yana hem dünyada hem de örgütsel alanlarda birçok gelişme yaşanmış olup insan kaynağının yönetimi ve insana odaklanılması son yıllarda önem kazanan bir konu haline gelmiştir. İnsan kaynağına önem verilmesiyle birlikte örgütlerdeki çalışanların zihinsel iyi oluşları ve psikolojik sağlıkları, başarıya ulaşmada önemli bir kilometre taşı olduğu anlaşılmıştır. Bu noktada psikolojik kırılganlık kavramı ile örgütler arasındaki ilişkinin büyük bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Değişen ve gelişen dünyaya adapte olabilmek, insan yaşamının kolaylaştırılması ve esnek kılınması açısından önemli görülmektedir. İnsan psikolojisinin güçlü ve olumlu yanlarına odaklanan pozitif psikoloji, son yıllarda üzerinde birçok araştırmanın yapıldığı alanlardan birisi olup psikolojik kırılganlık kavramı da pozitif psikolojinin alanı içerisinde değerlendirilmektedir (Ingram ve Luxton, 2005). Psikolojik kırılganlık kavramı bireylerin baskı, stres ve belirsizlik gibi ortamlarda karşılaştıkları zorluklarla başa çıkabilme yetenekleriyle ilgili bir kavram olarak görülmektedir. Örgütsel açıdan düşünüldüğünde bir örgütte görev yapanlar yoğunlukla takım çalışmaları, aşırı iş yükü, iş rotasyonu, rekabet üstünlüğü, yönetici baskısı ve benzeri faktörlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu tür zorluklara karşı psikolojik olarak kırılgan bireyler olumsuz sonuçlarla karşılaşmaktadır. Kırılganlık kavramı, psikolojik, fiziksel veya sosyal olarak bireyin dışarıdaki zarar veren etkenlere karşı açık bir hedef olmasını ifade etmektedir (Scanlon ve Lee, 2007: 55). Ingram ve Luxton (2005: 35), kırılganlığın incinebilirlik olarak da ifade edilen bir kavram olduğunu, psikolojik açıdan ele alındığında temelde bireyin çocukluk çağındaki işlevsel olmayan öğrenme düzeylerine bağlı olduğunu belirtmektedir. Bireyin kırılganlığı, araştırmacıların ifadesine göre çocukluk deneyimlerine göre değerlendirilse de genetik yatkınlığı, yaşadığı travmatik olaylar, sosyal desteğin eksikliği gibi birçok faktörden etkilendiği söylenebilir. Bütün bu süreçlerde yaşadığı olumsuz olaylar gelecekteki yaşamında zorluklarla başa çıkmasında bireyi zorlayabilmektedir. Hangi sebeple olursa olsun bireyin çocukluk çağından yetişkinliğe, sosyal yaşamından iş yaşamına kadar birçok etkisi bulunan psikolojik kırılganlığın önemi büyüktür. Pozitif psikoloji açısından ele alındığında hem günümüzde hem de gelecekte pozitif uygulamaların insan kaynakları yönetiminde ve örgütsel yaşamda örgütün performansı ve rekabet avantajına katkısı bulunmaktadır. Bu yüzden bu çalışmada psikolojik kırılganlık kavramı, özellikleri, ilişkili olduğu kavramlar, öncülleri ve ardılları ele alınmıştır. Psikolojik kırılganlığın örgütsel düzeyde etkilerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması açısından önerilerde bulunulmuştur.
Sosyoloji Dergisi, 2012
de ya~adlklan sosyal dtinya i¥inde bu stattilere gore eylemlerini ger¥ekle~tirir. Bireylerin ortak eylem alanlannda bu bilgiye uygun pratikleri de psikolojik bilginin kendisini, dolaYlslyla da iktidann dilini donU~tUrUr. Ama psikolojik dilin dayandlgl bireysellik ya da tekillik i¥ine girdigi farkh ktilttirlere gore ·0 ktilttirUn dilinde tiretilmeye devam etmektedir. Bu suretle de i¥inden ¥lktlgl batllI ktilturUn dogasmdaki liberal bireyciligi bu bat! dl~l kUltUrlerin dilinde gU¥lendirmektedir. Nitekim postmodernist psikolojinin dili de bu tekilligi gU¥lendirmeye devam etmektedir.
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ÜÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2016
İSLAMOFOBİ’NİN PSİKOLOJİK OLARAK İNCELENMESİ, 2013
YENİ TÜRKİYE DERGİSİ, 1996