Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
9 pages
1 file
KURULUŞUNUN YETMİŞ BEŞİNCİ YILINDA İ.Ü TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KÜTÜPHANESİ İsmail GÜLEÇ 1 İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye'de kurulan ilk enstitüdür. 2 Cumhuriyetimizin kuruluşunun hemen ardından, Türk kültür ve medeniyetinin bütün kollarında araştırma ve incelemeler yapacak resmi bir müessesenin eksikliği hissedilince, Gazi Mustafa Kemal, devrin hükümetinden; Türk dili, Türk edebiyatı, Türk tarihi, Türk sanatı, Türk etnografyası, Türk coğrafyası sahalarında araştırmalar yapıp, bunların sonuçlarını Türk ve dünya ilim alemine duyurmak üzere bir enstitü kurulması çalışmalarına başlamasını istedi. Bu istek üzerine çalışmalarına başlayan hükümet, İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'ne bağlı ve Türkiyat Enstitüsü adıyla ilmi bir müessesenin kurulmasına karar verip, talimatnamesini hazırlayarak Gazi Mustafa Kemal'in imzasına sundu. Devrin hükümeti tarafından hazırlanan İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesine bağlı Türkiyat Enstitüsü Talimatnamesi şöyledir 3 :
Özet: Anadolu'da 14. -16. yüzyıllarda inşa edilen yapı toplulukları dönemin mimari pratikleri bağlamında dikkat çekici yer tutmaktadır. Çoğunlukla yönetici sınıfını oluşturan baniler hayır sahibi iyi birer Müslüman olmak adına, kamu yararı için, imar iskâna yönelik ve güçlerini somutlaştırdıkları propaganda amaçlı yapı toplulukları yaptırmışlardır. Bu yapı toplulukları bir cami etrafında gelişen sosyal kuruluşlar ya da Beylikler ve Erken Osmanlı dönemlerinde son derece etkin olan heterodoks dervişlerin fethettikleri toprakları "şenlendirmek" için yaptırdıkları zaviyeler biçiminde olabilir. Zaviyeler daha çok kırsalda etkili olurken kent içinde, Tire örneğinde görüldüğü üzere, bir cami etrafında çeşitli işlevleri içeren birimlerin bir araya geldiği en başından planlanarak ya da zaman içinde eklenerek inşa edilen yapı toplulukları içinde bulundukları kentsel bağlamları da dönüştürmek, geliştirmek ve biçimlendirmek üzere etkili olmuşlardır. İşte bu çalışma 14. -16. yüzyıllar arasında Tire'de Aydınoğulları ve devamında Osmanlılar tarafından yaptırılan bu yapı topluluklarının mimari gelişim ve dönüşümlerini ve ait oldukları kentsel bağlamlarına katkılarını irdelemekte ve karşılaştırmalı olarak değerlendirmektedir.
HÜSEYİN CAVİD’İN “İBLİS” FACİASINA DİNÎ - FELSEFİ BAKIŞ, 2019
Öz Hüseyin Cavid’in (1882- 1941) İblis adlı manzum trajedisi, her ne kadar felsefi yönden araştırılsa da dinî yönden tetkiki tamamen eksik kalmıştır. Hâlbuki “İblis”, yoğun dinî-felsefi görüşleri bir tam olarak ihtiva eden güçlü edebi eserdir. Kaynakları dinden, mitolojiden ve dünya klasik edebiyatından gelen İblis karakterini Hüseyin Cavid dinî- felsefi yönden mükemmel şekilde işleyerek, bedii kudretine göre Lucifer, Demon, Mefistofel ağırlığında olan bir İblis yaratmıştır. Çalışmamızda, Hüseyin Cavid’in İblis eserine istinaden: İblis kimdir? İblis aslında nerededir? İnsanların nefsine ve zaaflarına yenik düşmesinin sebebi İblis mi? Hayır gibi şer de insanın genetik kodundan mı gelir yoksa daha sonra dışarıdan mı edinilir? İblis’ten kurtulmanın çaresi yok mu? İblis’in insanlara ve Allah’a yönelik eleştirileri ne denli etkilidir? Bütün olanların ve olacakların sorumlusu kimdir? Felaketlerden kurtuluş yollarının çözüm anahtarı nerede saklıdır? - gibi sorulara dinî-felsefi yönden cevaplar verilmiştir.
Türk Kütüphaneciliği, 2013
This article deals with Literature Museum Library which was opened on behalf of Turkish poet Ahmet Hamdi Tanpınar and it is one of the model Literature Museum Libraries of Turkey .
Türk Kütüphaneciliği/Turkish Librarianship, 1984
Eski kütüphane yapıları, Geleneksel Kütüphaneciliğimiz'™ bugüne gelebilmiş somut ve en çarpıcı öğelerindendir. Genelde tartışma götür se de, böyle bir yargı, hiç değilse İstanbul ölçeğinde tutarlı sayılmak gerekir ve pek çok olgunun çekim merkezi olagelmiş bu Kent, sadece Sultanahmet'ten Aksaray'a , uzanan çizgide, sağlı-sollu, (XVII. Yy.'dan XIX. Yy.'a) iki yüzyıllık mimari etkinliğin kütüphane türünde azımsan mayacak sayıda örneğini sergiler.
dogus.edu.tr
Üniversite Kütüphaneleri; üniversitenin amaç ve ifllevlerine paralel olarak üniversitede yap›lan ö¤retimi, arafl-t›rmay›, akademik çal›flmalar› do¤rudan destekleyen, sürekli yeni bilgi kaynaklar› ile geliflen ve bilimin son verilerini kullan›ma sunan kurumlard›r. Ayr›ca üniversite kütüphaneleri, ders programlar›n›n içeri¤inin oluflturulmas›nda, ö¤renci ve araflt›rmac›lar›n bas›l› ve elektronik ortamda bulunan bilgi kaynaklar›n› etkin biçimde arama-eriflim-kullan›m-de¤erlendirme becerilerinin kazand›r›lmas›nda önemli katk›lar sa¤lamaktad›r. Bu ba¤lamda, üniversite kütüphanelerinin amaç ve hedeflerini gerçeklefltirebilmesi için bina, bütçe, personel, koleksiyon gibi temel unsur-lar›n yeterli düzeyde olmas› gerekmektedir. Bu çal›flmada, üniversite kütüphanelerinin temel unsurlar› ve Türkiye'deki mevcut durum incelenerek, konu ile ilgili temel sorunlar irdelenmifl ve çözüm önerileri sunulmufltur.
Türk Kütüphaneciliği, 2015
Anadolu deyince felsefe ve bilim tarihi temellerinin atıldığı ve çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan topraklar, "güneşin yükseldiği yer" akla gelir. Uygarlık ve kültürün ayrılmaz bir parçası olarak kütüphane olgusunun da zengin Anadolu coğrafyasında nasıl beslenip etkilendiğini önümüze seren "Anadolu Kütüphaneleri" başlıklı kitap bu topraklarda bulunan belli başlı kütüphane ve arşiv kurumlarına tarihsel, mimari ve estetik açıdan ışık tutmaktadır. Okuyucuyu Anadolu kütüphane ve kütüphanecilik tarihi yoluculuğuna çıkaran bu kitap birçok kez heyecan uyandırıcı yanları ile karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca adeta görsel ziyafet sunan güzel ve kaliteli fotoğraflarla pekiştirerek lüks bir baskıyla yayımlanan kitap, Anadolu kütüphane ve kütüphaneciliğini Eskiçağ, Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi ölçeğinde betimleyen, kütüphane olgusunun uygarlıklar ile koşutluk içerisinde olgunlaşıp geliştiğini gösteren 23 makaleden oluşmaktadır. "Anadolu Kütüphaneleri" mesl...
The institution of constitutional monarchies in most European countries in the nineteenth century was accompanied by nation-state formations which were legitimized and popularized by 'national' anthems, as different from 'royal' anthems. For instance, the British national anthem God Save the King, which became popular as early as the mid-eighteenth century, became a musical expression of British national identity and unity since then, and the apparent reference to 'monarchy' did not contradict the rise of a parliament and the transfer of de facto political power from the monarch to a parliament. Again, from the mid-eighteenth century onwards, successive Ottoman rulers began to look to the West to find remedies for the declining power of the Ottoman state, mainly represented by the weakening of its military strength. Until the Tanzimat Fermanı (Rearrangement Edict) of 1839, westernization attempts were limited to the relative reform and modernization of the Ottoman military. After 1839, however, Ottoman rulers felt the necessity, mostly forced by circumstance, to adopt a more comprehensive understanding of westernization, which, in the nineteenth century, could only be complete with a transition towards constitutional monarchy. During this century, seven Ottoman monarchs stayed in power and the Ottoman Empire had five national anthems, all of them dedicated to and called by the names of the monarchs who were in power, composed by European musicians commissioned by respective sultans. Against the relevant social, cultural and political background, this paper argues that the foregrounding of the 'individual monarch' as a figure in supposedly 'national' anthems may have been intentional to reflect the symbolic resistance of Ottoman monarchs to constitutionalism, even though they appeared to be for constitutional monarchy.
TÜRK MİTOLOJİSİ, 2020
Mitoloji bir dünya görüşü sistemidir. Bu sistem ilkel insanların kendi zamanlarına uygun dini ve mitolojik tasavvurlarının tümünü organize ediyor. Ayrıca ilkel insanların sosyal yaşamını yöneten, onları belirli normlarda koruyan ve gelecek zamanlara ileten bir inanç sistemidir. Bu monografide de ilkel insanların tarihi yaratıcılık döneminde "yazarı” olduğu dünya görüşün çeşitli yönleri, aşamaları, mitolojik karakterleri, totemleri ve kültleri, ongun ve kutsal inanışları, onların gelişim düzeyleri, sembolleri, arketip (ilk örnek) işaretleri, rakam yaratma sistemi, mitolojik güvenleri, romantik dünya görüşleri, onların folklordaki yansımaları, siyasi mitler, manevi mitler, romantik mitler, matematiksel mitler, sosyal mitler, tarihsel mitler, devletle ilgili siyasi mit ve ahlaki mitler incelenmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Bilgi Dünyası, 2006
Journal of Turkish Studies, 2018
Türk Kütüphaneciliği, 2023
Türk Kütüphaneciliği/Turkish Librarianship
Bilgi Dünyası, 2005
Kitaplar İle Geçen Bir Ömür Mustafa Vedat Sönmez’e Armağan Kitap ve Kütüphane, 2021
Bahriye, Müze ve Kütüphane İdaresi araştırması, 2023
Türk Askerî Tarihi Bibliyografyası, 2021
Türk Alman Üniversitesi, 2022
Kitaplar İle Geçen Bir Ömür Mustafa Vedat SÖNMEZ'e Armağan, Kitap ve Kütüphane, 2021